Atuan Mezarları Kitap Bilgileri
Yazar: Ursula K. Le Guin
Tahmini Okuma Süresi: 4 sa. 32 dk.
Sayfa Sayısı: 160
Basım Tarihi: Aralık 2021
İlk Yayın Tarihi: 1970
Yayınevi: Metis Yayınları
Orijinal Dil: İngilizce
ISBN: 9789753420716
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Atuan Mezarları Kitap Tanıtımı
"Atuan Mezarları'nın konusu tek kelimeyle söylemek gerekirse cinselliktir. Kitapta bir sürü simge var, tabii ki yazarken bunları bilinçli bir şekilde çözümlemedim; bu simgelerin hepsi cinsel simgeler olarak okunabilir. Daha açık söylemek gerekirse kitabı bir kadının büyümesi olarak okuyabilirsiniz. Temalar, doğum, yeniden doğum, yıkım ve özgürlük."
Atuan Mezarları Kitaptan Alıntılar
1. "Eğer bana ihtiyacın olursa, beni çağır. Gelirim. Beni çağırırsan, mezarımdan bile çıkar gelirim Tenar! Ama seninle kalamam."
2. "Zaten yitireceğin birine bağlanmanın yararı ne ?"
3. "Beni bir adaya bırak...üstünde hiç insan olmayan, hiç kimse olmayan ıssız bir adaya."
4. "...örümcek ağına girmemeleri için sineklerin kurala mı ihtiyacı vardır?"
5. "Zaten yitireceğin birine bağlanmanın yararı ne?"
6. "Zaten yitireceğin birine bağlamanın yararı ne?"
7. "Ben hiçbir yere ait değilim."
8. "...eğer bana ihtiyacın olursa, beni çağır. Gelirim. Beni çağırırsan, mezarımdan bile çıkar gelirim Tenar! Ama seninle kalamam."
9. "“Beni bir adaya bırak...üstünde hiç insan olmayan, hiç kimse olmayan ıssız bir adaya.”"
10. "Zaten yitireceğin birine bağlanmanın yararı ne?"
11. "Zaten yitireceğin birine bağlanmanın yararı ne?"
12. "Dünyada barışa ciddi şekilde ihtiyacımız var."
13. ""Onlarla konuşmayın hanımefendi. Bunlar pislik.""
14. "Özgürlük ağır bir yüktür, ruhun yüklenmesi gereken büyük ve garip bir sorumluluk. Kolay değildir. Verilen bir armağan değil, yapılan bir seçimdir."
15. ""Ahmakları aldatmak kolaydır.""
Atuan Mezarları Kitap İncelemeleri
İlk kitap Yerdeniz Büyücüsü'de Ged ile tanışmıştık. Bu kitapta ise karanlık dünyanın Tanrılarına hizmet eden tekrar ve tekrar dünyaya geldiğine inanılan Rahibe Arha ile tanışıyoruz.
Yazar bu kitabı için şunları söylemiş :
"Atuan Mezarları'" nın konusu tek kelime ile söylemek gerekirse cinselliktir. Kitapta bir sürü simge var, tabii ki yazarken bunları bilinçli bir şekilde çözümlemedim; bu simgelerin hepsi cinsel simgeler olarak okunabilir. Daha açık söylemek gerekirse kitabı bir kadının büyümesi olarak okuyabilirsiniz. Temalar, doğum, yeniden doğum, yıkım ve özgürlüktür. "
Özgürlüğe giden yolda yeniden doğum süreci ve yaşananları tamamen metafor kullanarak anlatmış yazar.
Atuan Mezarları da Arha'nın büyümesini anlatıyor. Bu sefer büyüyen kişi genç bir kız:
" Kahramanımız Tenar’ın kaderi doğduğu gün çizilir. O seçilmiş bir bebektir ve Atuan Mezarları’nın tek rahibesi olmak kaderinde yazılıdır. Bu, rahibeliğin en yüksek mertebesidir. Böyle yüce bir göreve ve kimliğe doğuştan sahip olmanın elbette bir bedeli olacaktır; altı yaşında ailesinden alınan Tenar’ın ismi de kendisinden alınır, o artık Arha’dır, isimsiz anlamına gelen Arha. O artık başka biridir. Başrahibeliğin ona biçilen ulvi sürecini yaşamaya başlar."
Sonrasında neler mi oluyor? Kesinlikle bu fantastik, kurgusu mükemmel kitabı okumalısınız.
İsminden de anlaşılacağı üzere hikaye biraz kasvetli bir yerde geçiyor. Biraz İsimsizlerin ilk rahibesinin hikayesi biraz da Tenar’ın hikayesi gibi aslında. Arha İsimsizlerin ilk rahibesine verilen isim ve yutulmuş demek. İlk Rahibenin bir ismi yok sadece Arha olarak adlandırılıyor. Rahibe ölünce ruhunun reenkarnasyona uğradığı ve o gece doğan kız çocuklarından biri olarak dünyaya geldiği düşünülüyor. Diyarın dört bir yanı aranıyor ve çocuk bir şekilde bulunup 5 yaşına basınca ailesinden alınıyor. Bırakın anılarını ismini bile aldıkları çocuk Arha olarak ömrünün sonuna kadar İsimsizlere hizmet etmeye devam ediyor. Tenar ise Arha’nın son seçileni. Çevik Atmaca ile karşılaşıp adına kavuşunca Tenar için her şey değişiyor. Tanrılarının aslında tanrı olmadığını İsimsizlerin bile bir isminin olduğunu öğreniyor. Çevik Atmaca adını görene kadar ilk kitaptan bağımsız ama aynı evrende geçen bir hikaye olduğunu düşünmüştüm. Yerdeniz Büyücüsünde hikayesini okuduğumuz Çevik Atmaca’nın neler yaptığını az da olsa görmüş oluyoruz. Hikayeyi onun ağzından dinlemesek de kafasından geçenleri az çok bildiğimiz bir karakter olduğu için Arha’dan çok daha önce ona güveniyoruz yani en azından ben güvendim. Serinin ilk kitabı gibi soluksuz okuduğum ve okurken keyif aldığım bir kitaptı.
Spoiler içerir.
Çok geç keşfettiğim bir yazar Ursula K. Le Guin. Çocukken ya da ergenlikteyken tanışmak isterdim. Buna rağmen anlattıklarını, hangi yaşta olursam olayım sevecekmişim gibi geliyor.
Her kitabının kapağı başka bir dünyanın gerçekliğine açılan bir kapı. Daha ilk cümlelerini okurken farklı bir havayı soluduğunuzu hissediyorsunuz. Biraz karanlık, biraz mistik, fantastik bir dünya. Yerdeniz. Tüm kitaplarını okumasam da bu seride beni en çok etkileyen şey Yerdeniz' in ta kendisiydi. Belki kadim dildeki isimlerdir hikayeyi böyle güçlü kılan.
Mezarlar, labirentler, tapınaklar arasında karanlıkla ve yalnızlıkla geçiyor Tenar' ın yaşamı. Işığa ve denize hasret ama onların ne olduğunun bile farkında değil. Hikayenin güçlü yönü de tam olarak bu (Ged'in hikayesinde de bu böyleydi): o tapınaklar, mezarlıklar, ışık ve deniz bizim için ne anlam ifade ediyor. Simgelerle dolu kitap okumanın en güzel yanı hiç kimsenin aynı kitabı okumamış olması. Gerçi hiçbirimiz aynı kitabı okumuyoruz fakat böyle kitaplarda daha çok kendini gösteriyor bu farklılık.
Hani Tolstoy' un bir sözü vardır. "Tüm muhteşem hikayeler iki şekilde başlar: Ya bir insan bir yolculuğa çıkar, ya da şehre bir yabancı gelir."
Ursula' nın hikayelerinin ana konusu yolculuk zaten. Lakin onun hikayeleri doğumla başlıyor. Ve kitap bittiğinde bakıyorsunuz ki asıl hikayeye daha yeni geçmişsin. Böyle olması mükemmel.
İlk kitabı daha çok sevmeme rağmen bu kitabı da sevdim. Beklentilerimi elbette karşıladı. Mutlaka ama mutlaka bir kitabını olsun okumalısınız.
Ursula K. Le Guin tarafından yazılmış olan Yerdeniz serisinin ikinci kitabı olan Atuan Mezarları ile Ged'in ve Yerdeniz evreninin maceralarına kaldığımız yerden devam ediyoruz. Bu sefer ikinci kitabımız mekan ve karakter olarak farklı bir düzlemde başlıyor, bu evrene ait yeni bir karakter tanıyıp onun hikayesine eşlik ediyoruz.İlk kitapta Ursula bize Ged'in büyüme yolculuğunu anlatırken bu kitapta Arha ya da gerçek ismiyle Tenar'ın kendini özgür kılma hikayesini anlatıyor.Tenar, 5 yaşındayken İsimsizler tarafından mezarların yeni rahibesi olarak ailesinden koparılan bir genç kız çünkü kendisi eski rahibenin öldüğü gün doğmuş.Bu yüzden ölen mezar rahibesinin Tenar'ın bedeninde yeniden dünyaya geldiğine inanılıyor.İsimsizler, Tenar'dan kendi adını alıyor ve Arha yani yutulmuş anlamına gelen farklı bir hitapla adlandırıyor. Kendini tanımayarak yıllarca zifiri karanlıkta hizmet ettiği şeyin onu yok ettiğini bilmeden hayatını sürdürüyor Tenar, ta ki Ged ile tanışana kadar.
Atuan Mezarları, ilk kitaba göre daha karanlık bir atmosferde, kelimenin tam anlamıyla yer altında geçiyor. Kitabı okurken adeta içimin daraldığını hissettim Ursula'nın harika betimlemeleri sayesinde ama bir türlü de elimden bırakamadım çünkü Tenar'ın yolculuğunun nasıl ilerleyeceğinin merakı içindeydim. Eğer seriye başladıysanız okumaya devam etmelisiniz çünkü hikaye git gide daha ilginç bir hale geliyor ve Yerdeniz evreninin kapılarını daha çok aralıyoruz.Okuyacaklara şimdiden iyi okumalar dilerimm.
Yerdeniz serisinin ikinci kitabı ile karşınızdayım. Çevik Atmaca'nın(adını söylemek haddime değil isimler çünkü çok özel bu evrende ) hikayesi devam ediyor. Bu kitapta başlangıçta ilk kitaptan çok farklı bir hikaye okuyorum gibi oldu. Çünkü bambaşka bir karakter çıktı karşımıza, bambaşka bir mekan ve ana karakterimizin adı bile geçmedi kitabın ortalarına kadar. Ama bu demek değil ki bu hikaye bizi sıktı, akıcı değil veya güzel değil. Tam tersine bambaşka bilgiler edinip evrene daha çok dahil olduk. Ursula ablamızın dili yine şahaneydi. Bazı bölümlerde karanlığı iliklerimde hissettirdi bana. Serinin ilk kitabında olduğu gibi yine akıp gitti. Seriye dair olumsuz olarak söyleyebileceğim -aslında tam olarak olumsuzluk da değil- tek şey bir büyük olay eksikliği yok gibi geldi bana. Yani Yüzüklerin Efendisi'nde Yüzüğün yok edilmesi gibi bir büyük çaplı, o dünyayı tamamen etkileyecek bir olay yok gibi. Belki devam kitaplarında olacaktır bir şey diyemem. Tabi bu seriyi kötü anlamda etkilemiyor bence. Ama çoğu zaman böyle olaylara alıştığımız için yine bir göz aramadı değil. Bunun dışında bu kitap hakkında çok fazla şey söylenebilir tabi ama kısa kesmek daha iyi olacaktır. Seriyi okuyanlar büyük bir olay konusunda spoiler vermeden aydınlatabilirse güzel olur.