Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Ateşten Gömlek - Halide Edib Adıvar | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Ateşten Gömlek Kitap Bilgileri


Yazar: Halide Edib Adıvar
Tahmini Okuma Süresi: 6 sa. 21 dk.
Sayfa Sayısı: 224
Basım Tarihi: Temmuz 2019
İlk Yayın Tarihi: 1957
Yayınevi: Can Yayınları
Orijinal Dil: Türkçe
ISBN: 9789750723322
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Ateşten Gömlek Kitap Tanıtımı


“Bu sabah doktor geldi. Yanımda uzun oturdu, konuştu. Bu haftanın sonunda ameliyat muhakkak. Bende bugünlerde düşüklük var. Zannediyorum ki, ben denilen şey başımdaki birkaç sima ve onların hatıralarından ibaret. Bunları anlattıkça boşalıp yavaş yavaş bitiyorum. İçimde dökeceğim son bir Sakarya kaldı; asıl facia ve son perde. (...) bende ancak son perdeyi anlatacak kadar nefes var. Ondan evvelki günler hep perde arası.”



Güzel ve önemli Kurtuluş Savaşı romanları sonradan yazılmıştır. Birçoğunu bugün de tutkuyla okuyabiliriz. Ama pek azı Halide Edib’in Ateşten Gömlek’i ölçüsünde “içten” tanıktır. Handan’da aşkı ve kadın özgürlüğünü sayıklamalarla dile getirmiş romancı, Ateşten Gömlek’te de bir toplumun, bir ulusun yeniden varoluş mücadelesini aynı şiddetle, aynı buhranla, adeta nöbetler içinde söylüyor.

-SELİM İLERİ-




Ateşten Gömlek Kitaptan Alıntılar


1. "Ateşten Gömlek taşıyanlar sıcağın ısıttığı kadar yaktığını da bilirler."




2. "Yok, kalbim fazla atıyor. Bu hayali burada kesmek lazım."




3. "“İçimdeki sıkıntı beni boğuyor gibi.”"




4. "“Çünkü hayat bana en korkak adamların iddia ile cesaretten bahsedenler olduğunu öğretti.”"




5. "Ateşten gömlek taşıyanlar sıcağın ısıttığı kadar yaktığını da bilirler."




6. "Etrafınızı sizde olmasını istediğiniz alışkanlıklara sahip olan insanlarla çevreleyin. Birlikte yükselirsin."




7. "“Ölmekten korkmamak askerlere mi özgüdür ?”"




8. ""Yok, kalbim fazla atıyor. Bu hayali burada kesmek lazım.""




9. "Ölmekten korkmamak askerlere mi özgüdür?"




10. ""İnsana istediğini verdiklerini nerede gördünüz?""




11. "~





..

~"




12. "Ateşten Gömlek taşıyanlar sıcağın ısıttığı kadar yaktığını da bilirler."




13. "“İngiliz kanıyla Türk kanı bir midir madam?”
“Mikroskop altında İngiliz kanını görmedim. Rengi bizimki kadar kırmızı mı yoksa mavi mi, bilmiyorum. Fakat Türk kanı ateş gibi sıcak ve kırmızıdır.”"




14. "Benim hayatım böyle şairane şeylere hiç de müsait değil."




15. "~



!

~"





Ateşten Gömlek Kitap İncelemeleri


Halide Edip, cepheden izinli geldiğinde yoğun duygulanımların etkisiyle Kurtuluş Savaşı'nın ilk romanı olan Ateşten Gömlek'i 1922 yılında yayınlar. Aslında bu roman "yaşanmakta olan tarih "in romanıdır.

Roman tekniği olarak aslında anılardan oluştuğunu söyleyebiliriz. Bu anıları yazan roman kahramanlarından Peyami'dir. Yine roman coşkulu bir dil ile canlı betimlemelerden oluşmuştur.

Burada konusuna ve olay örgüsüne değinmek isterim. Mutlaka herkesin az çok bilgisi vardır.

İzmir'in işgali sırasında Yunanlılar tarafından kocası ve oğlu öldürülen Ayşe, İstanbul'a Peyami'nin yanına gelir. Ayşe ile Peyami evlenecektir fakat Peyami istemez. Daha sonra ikisinin yanına İhsan da katılır. Hep birlikte Kuvayı Milliye'ye yardım amaçlı Anadolu'ya giderler. Ayşe hasta bakıcı olur, Peyami çevirmendir.

İhsan ve Peyami Ayşe'ye aşık olmuşlardır. İhsan evlenme teklifi eder fakat Ayşe bunun cevabını İzmir'i aldığımızda vereceğim der.
Peyami ise bu süreçte aşkını içine atmıştır. Bu aşk ikisi içinde ateşten gömleğe dönüşür.

Cephedeyken İhsan ve Ayşe ölürler. Peyami'nin ise kafasında kurşun kalmıştır. Bu sırada Ankara’da hastanede olan Peyami anılarını yazmayı tamamlar. Ve ameliyata girip vefat eder. Bu ölümden sonra doktorlar yazdıklarını okurlar ve araştırırlar. Kolordu da görev alan ne Ayşe isminde hasta bakıcı ne de İhsan isminde alay komutanı yoktur.
-Doktorlar o halde? diye sorarlar.
Ve o an anlaşılır ki Peyami'nin beynindeki kurşundan dolayı girdiği bunalımın etkisiyle bu anıları yazmıştır.




Ateşten Gömlek – Kalbime Ateş Düşüren Hikâye

Halide Edib Adıvar’ın kaleminden çıkan Ateşten Gömlek, sadece bir roman değil; içinde yaşanmış acıların, kayıpların ve yeniden dirilmenin kitabı. Okurken içimde hem bir savaşın gölgesi dolaştı, hem de bir kadının gözünden vatanın nasıl sevilebileceğini yeniden anladım.

Zehra… Ah Zehra. Onun hikâyesini okurken sanki boğazıma bir yumru oturdu. Bir kadının hem ailesini hem ülkesini kaybedip yine de ayakta kalabilmesi, güçlü durabilmesi bana ilham verdi. Kadın olmak ne demekti, savaşın ortasında sevmek ne demekti, Zehra’yla öğrendim.

Kitap boyunca sürekli düşündüm: insan vatanını ne kadar sevebilir? Ve bir yandan da şunu sordum kendime: ya sevdiği adamla vatan sevgisi arasında kalırsa? Halide Edib, bunu öyle incelikle anlatmış ki, sanki bir kadın kalbinden dökülenleri okur gibi oldum. Her cümlede içime işleyen bir acı, bir umut, bir gurur vardı.

Bazı yerlerde yüreğim daraldı, bazı satırları iki kez okudum. Çünkü bu kitap sadece bir aşkı değil, bir halkın uyanışını, fedakârlığını, yeniden doğuşunu anlatıyor. En çok da şu cümlesi kaldı aklımda:
“Ateşten bir gömlek bu; giymesi de zor, çıkarması da…”

Bu kitabı bitirdiğimde sadece bir roman bitirmiş olmadım. Kendimle, insanlığımla ve kadınlığımla bir kez daha yüzleştim. Ateşten Gömlek, içimde iz bırakan kitaplardan biri oldu. Ve bence bu kitabı herkes, özellikle de kadınlar, mutlaka okumalı.
Keyifli okumalar..




Ateşten Gömlek kurtuluş savaşı,İzmir’in düşmanlardan kurtuşu ve 1. İnönü savaşlarını içerisine alarak yazılmış bir roman. Romanımızda baş karakter Peyami,savaş zamanında Ayşe diye bir hemşire ile karşılaşır ve bu Ayşe hemşireye aşık olur. Tabi tek aşık olan kendiside değildir aslında Ayşe’nin etrafındaki tüm kişiler Ayşe hemşireden etkilenirler ve onun yolundan İzmir’e gitmek için hepsi çabalarlar. Peyami aşkını Ayşe’ye anlatır ancak Ayşe demese bile gönlü başkasındadır. Ayşe ise kendisine ne zaman İzmir kurtulursa o zaman evleniceklerini söyler İzmir kurtulur ancak bu sözden vazgeçer Ayşe. En sonunda İhsan düşman tarafından vurulur bunu duyan Ayşe dışarı çıktığında kendisi de vurulur ve iki sevgili bir arada gömülür. Tabi daha sonrasında Peyami’nin bacakları yok,kafasında bir kurşun ile hastaneye gittiğinde doktor kurşunu çıkarmaları gerektiğini söyler kurşunu çıkarırlarken de en son aslında ne İhsan diye ne Ayşe diye birinin varlığı yoktur. Aslında bunlar Peyami’nin kendi kabuslarıdır. Kısacası Halide Edip Adıvar yaşanan çoğu şeyin kabus olmasını dileyerek yazmıştır bence bu romanı. Roman konusu bakımından güzeldi ancak anlatım bakımından bence çok karışık anlatılmış bir romandı. Yine de o dönemlerin anlaşılabilmesi için okunması gereken kitaplardan biri.




Halide Edip’in Ateşten Gömlek’i TRT’de Ateşten Günler adıyla dizi olarak gösterilmişti. Ben o zamanlar 9-10 yaşlarımda idim. Romanı daha lise yıllarımda okumam lazımdı ve kabul ediyorum bu benim eksikliğimdir. Halide Edip’in başka kitaplarını okuduysam da Ateşten Gömlek’i okumak nasip olmamıştı.

Ateşten Gömlek, bende değişik duygular uyandırdı. Romanı okuduğum neredeyse bütün zaman diliminde ‘ağır işleyen ve bir tıkanıklık hissi veren’ bir roman olarak gördüm, düşündüm. Hatta sıkıldığımı dahi söyleyebilirim. Ancak ilginçtir, roman bittiğinde, özellikle de son bölümlerin de tesiriyle olsa gerek bir anda romanı beğendiğimi ve pek çok sahnesinin bende kalıcı bir etki oluşturduğunu fark ettim.

Tabii romanın esas özelliği Milli Mücadelenin ilk romanı olmasıdır. Öyle ki, roman bittiğinde henüz Milli Mücadele bitmemiştir bile. Bu nedenle muhteviyatında o tazeliği ve gerçeklik hissini de görmek pekala mümkün.

Halide Edip, İhsan ile Ayşe’nin sıra dışı aşklarına da yer verdiği romanını savaşta yaralanan ve iki bacağı da kesilmek zorunda kalan bir asker olan Peyami’nin ağzından vermektedir. Dönemin pek çok hadisesi ve kahramanı da romanda karşımıza çıkıyor. Yine romandaki Mehmet Çavuş karakteri dönemin iyilikle kötülük, kahramanlıkla hainlik arasında gidip gelen kişileri için iyi bir prototip olmuş.

Demem o ki, Ateşten Gömlek okuması biraz zormuş, sıkıcıymış gibi olan ama bittiğinde zihnimizde epeyce makes bulan bir roman.

Bir Milli Mücadele romanı…




Halide Edip Adıvar o edebi bir kimlikten öte tarihimize ışık tutan ayna misali.Ayna da kendimizi ,geçmişimizi ,nereden nereye geldiğimizi bize hatırlatan bir yansıma.
Bir tarih öğretmeni olarak okumaktan en zevk aldığım kitaplar elbette tarihi romanlar hele o dönemi yaşamış bizzat sindirmis yazarların kitapları bir başka.İste onlardan biri de " Ateşten Gömlek".

Mondros sonrası yapılan isgallerle başlayan direniş hareketi sadece dışarıya degil içeride de türlü düşünceye karşı verilmişti .İstanbul 'dan Anadoluya geçip burada yeni bir tarih yazmak, Vatanı işgalden kurtarmak isteyen Peyami,ihsan,Ayse,Cemal daha binlerce isimsiz kahramanın kitabı Ateşten gömlek...
Halide Edip'in bu eseri tam bir ana kaynak niteliginde.Bati cephesinin kanla dolu muharebe yılları öyle içten, öyle coşkulu, öyle hüzünlü aktarılmış ki kitapla bütünleşiyorsunuz. Bir taraftan verilen mücadeleleri bizzat yaşarken diğer taraftan romanın kahramanlarının hayatlarına,ruhsal dünyalarına dalıp gidiyorsunuz . Ayşe'nin İzmir'e girme hayali,İhsan'in Ayşe'ye olan aşkı ve Peyami'nin bende burdayım diye bağıran sesi ve bunların hepsini bize yaşatan Halide Edip'in usta kalemi...

Sözlerimi bitirirken bu ülkeyi gençlere emanet eden Mustafa Kemal bugün kendi tarihinden bir haber olan gençlik karşısında nasıl bir tepki verirdi merak ediyorum.Milli mücadele dönemini anlatırken gençlerin gözünde gördüğüm tepkisizlik karşısında üzülmemek elde degil.Bu ülke bizim; dilimize, kültürümüze, tarihimize lütfen sahip çıkalım.Tarihimize ışık tutan bu tür romanları okumaya gayret edelim.



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: