Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Aşkın Psikolojisi - Sigmund Freud | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Aşkın Psikolojisi Kitap Bilgileri


Yazar: Sigmund Freud
Tahmini Okuma Süresi: 2 sa. 30 dk.
Sayfa Sayısı: 88
Basım Tarihi: 5 Mart 2018
İlk Yayın Tarihi: 1970
Yayınevi: Cem Yayınevi
ISBN: 9789754069471
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Aşkın Psikolojisi Kitap Tanıtımı


Dört makaleden oluşan Aşkın Psikolojisi'nin ilk makalesinde Freud çocuğun cinselliğin ne olduğunu tam anlamasa da içinde bazı duyguların, özellikle erotik kökenli duyguların etkisini hissetmeye başladığını, özellikle erkek çocuğun annesine karşı olan aşırı sevgisi ve bağlılığının zaman içinde özellikle cinsel organını fark edince cinsel bir eğilime de dönüşebildiğini ve bunun sonucunda da babaya karşı düşmanca duyguların ortaya çıkabildiği söylüyor. İkinci makalede Freud, anneyle fahişe arasındaki bölümlemeyi daha kapsamlı olarak yani hem kadın hem de erkek açısından tekrar ele alıyor. Ancak bu kez libidonun içindeki iki duygu akımı, şefkat ve cinselliğin karşıtlığını betimliyor. “Erkekler sevdiklerinde arzulamazlar, arzuladıklarında ise sevmezler,” diyor. “Bekâret Tabusu” başlıkla üçüncü makalede Freud, kadın ile erkek arasındaki cinsel ilişkiye değiniyor. Kitaptaki son makale Freud’un kadınların ruhsal gelişimine ilişkin görüşlerindeki yeniden değerlendirmelerinin ve konuya ilişkin sonraki çalışmasının tohumlarını içeren bir makalesidir.



Cesaretle ele aldığı konuları, cesaretle işleyerek psikanalizin kurucusu olmayı başaran Freud’un bu yapıtını da severek okuyacağınız inancıyla sunuyoruz




Aşkın Psikolojisi Kitaptan Alıntılar


1. "Erkekler sevdiklerinde arzulamazlar, arzuladıklarında ise sevmezler."




2. ""İlgi görmeyen her şey ölür. Duygular, ilişkiler hatta çiçekler bile.""




3. "“Erkekler sevdiklerinde arzulamazlar, arzuladıklarında ise sevmezler.”"




4. "İnsanların, ideale ulaşmak için çabaladıklarındaki kadar, kendilerini idealden mahrum bıraktıklarında da hastalandıklarını sıklıkla görüyoruz."




5. "Cinsel organlar, insan oğlunun estetiğe doğru olan fiziksel formlarının evriminden payını almadı ve her zaman oldukları gibi yani yabani olarak kaldılar aynı şekilde aşk da daima içinde olan yabani seviyesini korudu."




6. ""İlgi görmeyen her şey ölür.
Duygular, ilişkiler hatta çiçekler bile.""




7. "İlgi görmeyen her şey ölür. Duygular, ilişkiler hatta çiçekler bile."




8. ""Aşkın hiçbir zorlukla karşılaşmadan doyurulduğu dönemlerde aşk değersiz, yaşam boş olmuş.""




9. ""İlgi görmeyen her şey ölür. Duygular, ilişkiler hatta çiçekler bile.""




10. "Erkekler sevdiklerinde arzulamazlar ,
Arzuladıklarında ise sevmezler."




11. "Aşkın hiçbir zorlukla karşılaşmadan doyurulduğu dönemlerde aşk değersiz,"




12. "İlgi görmeyen her şey ölür. Duygular, ilişkiler hatta çiçekler bile..."




13. "Aşk dürtülerini eğitmek kolay değil, bazen aşırıya kaçılıyor bazen de yeteri kadar eğitilemiyorlar. Uygarlığın eğitim ile gerçekleştirmeyi umduğu şeyleri, zevk ve tatmin unsurunu kaybetmeden yapması mümkün görünmüyor."




14. "Kadınların, yaşamlarının daha erken dönemlerinde erkek kardeşlerini erkekliklerinden yani bir penise sahip olmalarından dolayı kıskandıkları ve bu penis yokluğunun kendilerini eksik hissettirdiğini biliyoruz."




15. "“İlgi görmeyen her şey ölür.
Duygular, ilişkiler hatta çiçekler bile.”"





Aşkın Psikolojisi Kitap İncelemeleri



hakkında çok bir şey yazmama gerek yok diye düşünüyorum. Kendi çağında ortaya attığı düşünceler ile sürekli tartışmaya yol açmıştır. Tabuları yıkmak tabi ki kolay olmayacaktır.
Freud’un ortaya attığı kavramların, psikanalitik araştırmalar sayesinde edindiği bulguların hep tartışmaya yol açtığı doğrudur ama Freud kendisini eleştiren meslektaşlarının sayısının çokluğuna, kendisinin fikirlerinin yalanlanmasına aldırış etmeyerek çalışmalarına devam etmiştir. Bu durum onun psikanaliz kuramının babası ve kurucusu olmasını sağlamıştır. Ortaya çıkan tartışmaların özellikle dönemin insanlarının cinsellik konusuna bakış açısını bir nebze de olsa değiştirdiğini inkar edemeyiz ama o dönem de aşılması gereken ahlaki değerlerin, dini baskıların ve yasakların getirdiği duvar kolay aşılamayacak kadar yüksek.

Herkes en azından bir kere aşık olmuştur diye düşünüyorum. Aşk gibi karmaşık ve tarifi bir o kadar zor bir duyguyu tabi ki Freud'un dilinden dinlememek olmazdı. O dönemde bunları kaleme almak gerçekten büyük cesaret istiyordur diye ister istemez düşünüyorsunuz kitabı okurken. Ufak bir kitap olmasına rağmen merak ettiğim çoğu şeyi bana verdi ama anladım ki aşk konusu kurgu dışı kitaplarda tam olarak hissettirilemiyor.

okuyarak da aşkın psikolojisini öğrenebilirsiniz.

okuyarak

o hissi tatmasanız da aşkı hissedebilirsiniz. İyi okumalar ve iyi araştırmalar diliyorum.





hakkında çok bir şey yazmama gerek yok diye düşünüyorum. Kendi çağında ortaya attığı düşünceler ile sürekli tartışmaya yol açmıştır. Tabuları yıkmak tabi ki kolay olmayacaktır.
Freud’un ortaya attığı kavramların, psikanalitik araştırmalar sayesinde edindiği bulguların hep tartışmaya yol açtığı doğrudur ama Freud kendisini eleştiren meslektaşlarının sayısının çokluğuna, kendisinin fikirlerinin yalanlanmasına aldırış etmeyerek çalışmalarına devam etmiştir. Bu durum onun psikanaliz kuramının babası ve kurucusu olmasını sağlamıştır. Ortaya çıkan tartışmaların özellikle dönemin insanlarının cinsellik konusuna bakış açısını bir nebze de olsa değiştirdiğini inkar edemeyiz ama o dönem de aşılması gereken ahlaki değerlerin, dini baskıların ve yasakların getirdiği duvar kolay aşılamayacak kadar yüksek.

Herkes en azından bir kere aşık olmuştur diye düşünüyorum. Aşk gibi karmaşık ve tarifi bir o kadar zor bir duyguyu tabi ki Freud'un dilinden dinlememek olmazdı. O dönemde bunları kaleme almak gerçekten büyük cesaret istiyordur diye ister istemez düşünüyorsunuz kitabı okurken. Ufak bir kitap olmasına rağmen merak ettiğim çoğu şeyi bana verdi ama anladım ki aşk konusu kurgu dışı kitaplarda tam olarak hissettirilemiyor.

okuyarak da aşkın psikolojisini öğrenebilirsiniz.

okuyarak

o hissi tatmasanız da aşkı hissedebilirsiniz. İyi okumalar ve iyi araştırmalar diliyorum.




Aşk. ya da zehir mi desek? Karar tamamen size bağlı ama benim için aşk duygudan çok hormonel bir durum. Yani hormonların beyni zehirleyerek mantıklı karar alma mekanizmasını çökertmesiyle ortaya çıkan şirin aptallık desek doğru olur. Şunu da unutmamak gerek yüz yıllardır yazılan şiir, şarkı hikâyelerin ana teması hep aşk oldu. Bu sebepten aşkı 2 3 kelime ile tanımlamak mantıklı olmayacaktır. Ama beşeriz herkesin kendine göre bir görüşü var katılıp katılmamak da sizin elinizde.

Peki bu kitap ne diyor? Freud abimizi severiz. Aşkı psikanalitik kurama göre aşkı açıklıyor. ki bu oldukça mantıklı geliyor bana. Temel anlamıyla bastırılmış duyguların tezahürüdür aşk. Freud'da ilkel benliğin bastıramadığı cinsel arzu ve saldırganlık davranışlarının süperego ile meşru bir hale getirilmesi olarak yorumluyor. Biraz derin düşününce bilinçaltındaki o durmayan bitmeyen arzuların gerçekte aşk ile birleşmesi bizim kendi kararlarımızı alamadığımızı mı gösteriyor. Ürpertici değil mi? Peki siz birine aşık olduğunuzda siz mi aşık oluyorsunuz yoksa bilinçaltındaki dürtüsel mekanizma id mi aşık oluyor? Sizi o kişiye aşık edecek sebep ne oluyor? hep gelişine yaşıyoruz ama düşünmek lazım. Bu kararı bize aldıran ne diye. Mesela aklınızdaki o güzellik algısı hangi ideali temel alıyor? Tamam burada çevrenin de etkisi var ama yine de bu sizin kararınız olmuyor. Bunun üstüne detaylı konuşmak gerek sadece psikanaliz değil diğer kuramları da inceleyip genel bir yorum yapmak mümkün olacaktır.

Bu kitabı herkese tavsiye deiyorum en azından psikolojik farkındalık kazanırsınız




Kitabı elime aldığımda 88 sayfa olmasına aldanıp bir solukta bitirebileceğimi düşünmüştüm. Okumaya başladığımda Freud’un Engin birikiminin yansımalarının verdiği yoğunlukla, ikinci kez okuyuşumda ne anlatmak istediğiyle ilgili fikir sahibi olabildiğimi farkettim. Çeviride küçük yanlışlıklar olsa da anlamı etkileyen hatalar olduğunu düşünmüyorum. Ek olarak Freud ve çağdaşı düşünürlerin kitaplarını okumadan önce en azından temel olarak bazı kavramlara hakim olunması gerektiği kanaatindeyim. Bu kitap kesinlikle aşk kavramını süslü ve kafiyeli sözlerle anlatan bir edebi eser değil. Okumaya başlamadan önce bu durumları göz önünde bulundurmak faydalı olacaktır.

Kitabın muhteviyatı ile ilgili kısaca belirtmek isterim ki: Bu kitap gündelik anlamda algıladığımız bir aşk kavramını ya da edebi anlamdaki bir aşk anlayışını tanımlamıyor. Kitap daha çok cinsellik ve cinsellikte ortaya çıkan birtakım sorunların nedenlerini çocukluk dönemlerinden itibaren inceliyor. Ayrıca, kadın ve erkek arasındaki farklılık ya da birbirine özenme durumlarına da çeşitli düşünürlerden de yararlanılarak bir bakış açısı getiriyor. Freud, kitabın sonunda bu görüşlerinin kesin ve aksi iddia edilemez olmadığını açıkça belirtmiş.

Konuyla alakalı ilgisi olanlara tavsiye ederim. Ayrıca, ebeveyn adayları özellikle çocuğunun cinsel açıdan gelişimiyle alakalı bir takım kavramları algılayabilmek için bu kitabı okuyabilir. Tekrar belirtmek isterim ki bu kitap kesinlikle çeşitli edebiyatların aşk’ı anlatan edebi eserleri gibi değil.

Saygılar sunar, iyi okumalar dilerim.




Merhabalar. Okuduğum ilk Sigmund Freud kitabı 'Aşkın Psikolojisi'. Kitabın adına bakınca aşktan bahsedilen bir kitap olarak bekledim fakat öyle değilmiş. Bu kitapta aşk daha çok cinsellik bağlamında anlatılmış. Kitap yazarın kaleme aldığı 4 makale içeriyor:
1.Bölüm: Erkeğin Belirli Bir Obje Seçimi Üzerine
2.Bölüm: Aşk Hayatında En Yaygın Alçatma Nedeni
3.Bölüm: Beraket Tabusu
4.Bölüm: Cinsler Arasındaki Anatomik Farkın Bazı Ruhsal Sonuçları
Sigmund'un cinsellik üzerine yapmış olduğu araştırmaları, insan psikolojisinde derine indiği kaynak bir kitaptır. Bireyin kendine bile itiraf edemediği şeyleri cesurca dile getirmiş, anne kavramının insan hayatı üzerindeki etkileri çok açık şekilde belirtilmiştir.Kitabı okurken başka ülkelerin kültürleri ve inanışlarıylada ilgili birçok bilgi verilmiştir.
Kısa bir kitap olarak görünsede içerisinde yatan anlamlarla bir oturuşta bitirilebilecek bir kitap değildir. Tekrar tekrar okuyacağım bir kitap oldu benim için. Freud'u tamamen çözmem gerekiyor çünkü okurken bazı yerleri tekrarladım,kafamı karıştıran cümleler vardı. Bu kitabı okurken Freud'u müstehcen bulma düşüncenizi bir kenara bırakmanızı tavsiye ederim. Kitabın temelinde cinsellik yatıyor çünkü. Psikolojiye ilgi duyuyorsanız tavsiye ettiğim ve insan hayatında tekrar tekrar okunması gereken kitaptır.



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: