Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Aşk Üzerine - Alain de Botton | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Aşk Üzerine Kitap Bilgileri


Yazar: Alain de Botton
Tahmini Okuma Süresi: 6 sa. 23 dk.
Sayfa Sayısı: 225
Basım Tarihi: Mart 2020
İlk Yayın Tarihi: Kasım 1993
Yayınevi: Sel Yayıncılık
ISBN: 9789755701820
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Aşk Üzerine Kitap Tanıtımı


Alain de Botton, insanoğlunun yaşadığı en yoğun duygunun haritasını Aristo, Marx, Nietzsche, Wittgenstein, Tolstoy ve Stendhal’ın rehberliğinde çıkartıyor. Yazarın hınzır, duyarlı, gerçekçi ve bilge kaleminden aşkın tetiklediği ruh halleri birer birer dökülüyor.

Bize çok tanıdık gelen bu ruh halleri, derinlikleri, çelişkileri ve sırları ile karşımıza çıkıp aşka dair söylenen, düşünülen ve yaşanan her şeyi aydınlatıyor.

Felsefenin, statü endişesinin, çalışmanın ve seyahat etmenin inceliklerinden sonra sıra aşık olmanın zorlu, ancak bir o kadar da keyifli anları ile tanışmaya geldi.




Aşk Üzerine Kitaptan Alıntılar


1. "Böylesi bir hızla aşık olunuyorsa, bunun nedeni belki aşık olma arzusunun, aşık olunan kişiden önce gelmesidir."




2. "Olgun bir insan ilk görüşte aşık olmaz."




3. "Herkes gücü sever, ama sen beni zaaflarımla seviyor musun?"




4. "Olgun bir insan ilk görüşte aşık olmaz."




5. "Aşk beni sakat bırakmıştı."




6. "Olgun bir insan ilk görüşte aşık olmaz."




7. "Şüphe duymak ölüm kalım meselesi olmadığı sürece kolaydır: Göze alabildiğimiz ölçüde şüpheciyizdir, bizi ayakta tutmayan şeyler konusunda şüpheci davranmak en kolayıdır. Yani bir masanın varoluşundan şüphe etmek kolaydır da insanın aşkının gerçekliği konusunda şüphe duyması cehennem azabı haline gelebilir."




8. "Aşkı trajik kılan geçiciliğidir."




9. ""İnsanların asıl yüzünü görmek hem kolay, hem de bir işe yaramıyor," demişti Elias Canetti, başkalarında gereksiz yere kabahat bulmamıza ilişkin."




10. "Güzellik mi aşkı doğurur, aşk mı güzelliği?"




11. "Güzel olduğu için mi beni mutlu ediyordu, yoksa beni mutlu ettiği için mi güzeldi?"




12. "Aşık olmak, insanın atlayacağı suyun ne kadar derin olduğunun bilincinde olmasıyla başlar."




13. "Güzel olduğu için mi beni mutlu ediyordu, yoksa beni mutlu ettiği için mi güzeldi?"




14. "Aşkın çılgınlığı, aşık olunan kişinin özündeki normalliği görmeyi reddetmesinden bellidir."




15. "Yanında zayıf davranabileceğim kadar seviyor musun beni? Herkes gücü sever, ama sen beni zaaflarımla seviyor musun? Asıl sınav budur. Yitirebileceğim her şeyden arınmış olsam, yalnızca ömür boyu sahip olacağım şeyler için sever misin beni?"





Aşk Üzerine Kitap İncelemeleri


Her satırında kendinizi bulabileceğiniz, fark edebileceğiniz bir kitap. Kitabın temeli aşkın felsefesi ve psikolojisine dayanıyor. Roman şeklinde yazmış ve felsefe ve psikoloji ile harmanlamış, ortaya çok güzel bir kitap çıkmış. Çözümlemelerini beğendim. Aslında kitaptaki olaylara bakınca aşkın bu olmadığını anlıyorsunuz. Modern insanın, aşkı biraz daha yavan hale getirdiği görülebiliyor. Birkaç güzel alıntı:
~ "İnsanlar eşit oldukları, her iki tarafın da eşit düzeyde özveride bulunmaya hazır olduğu ilişkilere girmeli -biri gerçek aşk, öteki geçici bir ilişki arıyorsa olmaz. Bence bu tür dengesizlikler ilişkilerde acının asıl kayna­ğı oluyor, insanlar ne istediklerinden tam olarak emin olamı­yorlar bir türlü." (s.30)
~ "Olgun bir insan ilk görüşte aşık olmaz. Aşık olmak, insanın atlayacağı suyun ne kadar derin olduğunun bi­lincinde olmasıyla başlar. İki insan, kendi geçmişleri ve siyaset, sanat, bilim ve yemek üzerine düşüncelerini paylaştıktan sonra ancak birbirlerini sevmeye hazır hale gelirler; bu yakınlık, kar­şılıklı anlayış temeline oturur. Böylesi olgun ilişkilerde, kişi eşi­ni gerçekten tanıdığı zaman serpilip büyümeye başlar aşk. Ger­çi aşkın insanın aklını da çelebildiği düşünüldüğünde (genelde tanımadan aşık olanların içine düştüğü bir durumdur bu) birbirini tanımak, engel de oluşturabilir- ütopya ile gerçek arasın­da çatışma yaşanabilir." (s.64)




Spoiler (!)



’un kalemiyle ilk kez tanıştım ve anlatımını gerçekten çok beğendim. Aşk Üzerine, iki gencin birbirlerine aşık olmalarını, sonra ise bir aldatma ile yollarının ayrılmasını anlatıyor. Ancak kitap sadece bir aşk hikayesi değil; yazar, olaylardan bahsederken inanılmaz beyin fırtınaları yapıyor. Asıl vurucu nokta da burada bence: Her konu üzerine aşırı düşünülmüş, aşkın ve ilişkilerin her yönü detaylıca ele alınmış.

Chloe ile anlatıcının tanışma anı ise tam bir romantik film sahnesi gibiydi. Uçakta tanışmaları kitaba sıcak bir başlangıç katmış ve bu kısmı okurken gerçekten keyif aldım. Kitabın ilerleyen bölümlerinde ise aşkın değişen doğası, aldatma, tutkuların sönmesi gibi konular üzerine derin sorgulamalar var.

Bazı bölümlerde kendimi bulduğumu fark ettim; özellikle yazarın yaptığı analizler arasında “Evet ya, ben de böyle düşünüyorum” dediğim yerler çok oldu. Bence bu kitapta herkes kendinden bir şeyler bulabilir.

En beğendiğim alıntı:
“Aşk ilk görüşte doğabilir ama aynı hızla ölmez.”
Bu cümleye kesinlikle katılıyorum. Aşk bazen hızlıca başlayabilir ama bitiş süreci genellikle yavaş ve sancılı oluyor. Kitap boyunca birçok yazardan alıntılarla desteklenen fikirler de anlatımı daha güçlü kılmış.

Genel olarak çok başarılı buldum. Hem düşündürdü hem de duygu yoğunluğu yüksekti.

Haydn iyi okumalar :)




Yazarın okuduğum ilk kitabı. Çok romantik film tadında , elinizden bıraktığınızda ne olduğunu aşırı merak edeceğiniz felsefik yaklaşımların ve güzel açıklamaların olduğu etkileyici bir kitap gerçekten. Dili o kadar sade ve akıcı olmasına rağmen anlattıkları öyle derin ki bir nefes alıp sindirerek okumak daha çok keyif verdi diyebilirim. Yazarın, hemen hemen herkesin yaşadığı, hissettiği, düşündüğü ortak duyguları kelimelere bu kadar güzel dökmüş olması da kitabı okurken ‘ yok artık ya , cidden bende de bu oldu, vay be ‘ gibi tebessümlü tepkilerime neden oldu. Aşık olan adamın herşeyi enine boyuna düşünmesi, bu düşünceleri paranoya seviyesine çıkarması , herşeye bir anlam yüklemesi , kimsenin dikkat etmediği bir şeyin onun için çok anlamlı olması , şüphelenmesi ama yine de toz konduramaması vs gibi bütün duygular yirmi dört bölümde anlatılabilecek en güzel şekilde anlatılmış detayları ile. Yalnız yirmi dördüncü bölüm olan aşk dersleri kısmına bir eleştirim olacak. ‘ Resmen benim yaşadıklarım bunlar, ben de anlatabilseydim böyle yazardım ‘ dedirten yirmi üç bölüm sonrasında o son bölüm bu hissi vermedi. ‘Ah be Alain de Botton oldu mu şimdi bu aşkın üstüne ‘ dedirtti bana açıkçası . Öyle sanıyorum gerçeklerle yüzleşince olması gereken final budur belki de bilemedim.
Son olarak Alain de Botton’a tavsiyemdir ; bu aşk Chloe’nin ağzından da yazılmalı . İnsan Botton’un yorumladığından ziyade Chloe’nin gerçekte neler hissettiğini merak etmiyor değil doğrusu.




Bir uçak yolculuğunda tanışan çift yine bir uçak yolculuğu sırasında ayrılırlar...
İlişkileri başlatan şeylerle bitiren şeyler çoğunlukla aynıdır. Başta sevilen gerekçeler sonunda tahammül edilemeyen gerekçelere dönüşür. Bu başlangıç ve son arasındaki yaşantılar ise bazan tutku, bazan heyecan, oldukça gülme ve kızgınlıkla, telafi edici davranışlar ve tahammülsüzlüklerle doldurulur. Sonra taraflardan biri gider ve kalanı uzun bazan çok uzun bir yas süreci bekler. İnkar, öfke, depresyon derken kişi kabulleniş aşamasına varır. Bir müddet boşlukla, bir daha olmazlarla devam etse de günün birinde yeniden aynı yola koyulur. Bu da böyle bir hikaye, herkese tanıdık.

Kişi partnerini nasıl, neye göre seçer? Bağlanma stilleri, kişinin ilişki içindeki tutumlarını belirlerken seçim daha derinlerde yatan gerekçelere dayanır. Aldığın yara yeni bir yara değil diyordu biri, kim hatırlamıyorum, belki ben demişimdir. Tam da o ilk anda, bir anda beliren tanıdıklık hissi ipuçlarını verir bize aslında. Tanıdık olduğun kim? Kişi çok önceden -elbette bebeklik/çocukluk dönemi- bildiği bir senaryonun telafisine gitmeye çalışır ve çaresiz aynı acıyı tekrar yaşantılar. Sistematik bir olumsuz yaşantı döngüsüne sıkışıp kalır. Seçim bir aşk mı bir yaranın beyhude telafi gayreti mi? Bilmek gerek.

Böyle olmak zorunda değil ama bu döngüyü kırmak öyle düşünüldüğü kadar kolay da değil. Uzun ve acılı bir yolculuğu gerekli kılar çoğu zaman. Ancak yanmayı göze alanlar tekrar doğabilirler, Simurg misali..




Alain de Botton’un okuduğum ilk kitabı olan ‘’Aşk Üzerine’’ bende beklemediğim bir etki bıraktı. Beni içine çekmesini beklemediğimden hâlâ şaşkınım açıkçası. Aşk Üzerine kitabı sadece romantik aşk kitabı değil. Eğer romantik bir kitap okumak istiyorsanız bu kitap beklentinizi karşılamayabilir. Alain de Botton bu kitabında felsefe açısından hepimize acıyı ve heyecanı tattıran aşk duygusunu ele alıyor.

Kitapta Tolstoy, Stendhal, Aristo, Poust, Nietzsche gibi yazarların görüşlerine yer vererek bunlara konuyla ilgili kendi yorumlarını da ekleyerek yirmi dört bölümden oluşan, her bölümü dikkat çekici olan bir kitaba imza atmış bulunuyor. Aşkın başlaması ve bitişi arasındaki romantizm dalgalanmalarına gerek olup olmadığına dair kişiyi düşündürüyor, bilimsellik çizgisinden çıkıp kişinin yaşamına bağlanan duyguları ile keyifli olan satırlar bizi kitaba bağlamış bulunuyor. Satırlarda kendimiz ve çevremizle ilgili bağlantılara şahit olabildiğimizi düşünüyorum.
Ayrıca kitap, romantik ilişki içerisinde hissedilen, ilişki sürecinin başında, devamında ve sonucunda takınılan tavırları incelikle incelemekle kalmıyor, bize eleştirel olarak da bakış açısı sunuyor. O yüzden merak ve ilgiyle okuduğum bir kitap oldu. Farklı bir alanda okuma yapmak isteyenlere tavsiye edebilirim.



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: