Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Asılacak Kadın - Pınar Kür | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Asılacak Kadın Kitap Bilgileri


Yazar: Pınar Kür
Tahmini Okuma Süresi: 4 sa. 18 dk.
Sayfa Sayısı: 152
Basım Tarihi: 9 Ağustos 2018
Yayınevi: Can Yayınları
ISBN: 9789750732980
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Asılacak Kadın Kitap Tanıtımı


Asılacak Kadın, yayımlandığı ilk günden büyük ses getirmiş, gerek anlatım tekniği gerekse kadının toplumda konumlandırılmasına ilişkin cesur tavrıyla Türkçe edebiyatın klasikleri arasına girmiş bir roman. Nicesini gazetelerin iç sayfalarında okuyup geçtiğimiz bir cinayeti ele alan Pınar Kür, kadına karşı örülmüş yargının ardında yatan toplumsal dokuyu da tüm gerçekliğiyle masaya yatırıyor.

“Her biri kendi iç bütünlüğünde, alabildiğine öznel tutulan üç söylem: Çıkarını ‘ortak bilinç’in çıkarıyla bütünleştirmiş Faik İrfan Elverir’in insanlıktan soyutlanmış söylemi. Cinsel bir nesne, somut bir çaresizlik, tam bir kurban konumuna yargılı Melek’in, sesi olmayan söylemi.Ve şaşkın, toy bir iyi niyetin çıkmazında bocalayan Yalçın’ın edilginliği aşamayan bilincinden yansıyan söylemi. Bu üçünün, romanın ana sözü bakımından, neredeyse önemini yitiren bir kilit olay (yalı cinayeti) çevresinde sarmallanmasından bir o kadar nesnel bir mesaja ulaşılıyor. Pınar Kür’ün, yürekli bir toplumsal eleştiriyi yazının olanaklarıyla bağdaştırdığı bu roman, kadının, dolayısıyla da elbet insanın onurunu tehdit eden yozlaşmışlıktan bir kesiti sorguluyor.”




Asılacak Kadın Kitaptan Alıntılar


1. "Düşünce özgürlüğünü bir kavram olarak bile ortadan kaldırmanın en iyi yolu, düşünmeyi bilmeyen kuşaklar yetiştirmektir."




2. "Parası çok olanın çocuğu da kıymetli oluyor nedense!"




3. "“..yüreğimi deler hiç bitmeyecek sanırsın oysa bitiyor her bir acı gelip geçip gidiyor yerine beteri geliyor o başka o da geçip gitti işte..”"




4. ""Baştan yok edeceksin ki pisliği büyümesin, genişlemesin. Her bir yana yayılmasın""




5. "...baskıya karşı çıkmamak üzere yetiştirilmişti. Bilmiyordu başkaldırabileceğini; baskıyı, zorbalığı yaşamın doğal bir öğesi bellemişti."




6. ""Azad eyleseler uçamaz mısın? Kırılmış kolların kanadın hani?""




7. ""Belki de hiç çocuk olmamıştı""




8. ""Nedir bu karı milletinin ağlama illeti""




9. ""Korkudan bide başlarını öne eğip utanıyormuş gibi yaparaktan ama üstüne çöktüklerinde utandıkları yoktu""




10. ""Koskoca bir mahallenin, kadınlı erkekli böylesine korkunç, böylesine çirkin bi olaya göz yumması, suça susarak da katılması nasıl açıklanır?""




11. ""Koskoca bir mahallenin, kadınlı erkekli böylesine korkunç, böylesine çirkin bi olaya göz yumması, suça susarak da katılması nasıl açıklanır?""




12. ""Ne çok nefret ettim hayattan. Ne çok kişiden. Evleri başlarına yıkılsın""




13. ""Benim kaderim bu işte. Neyi istediysem uzaktan bile olsa, bi kusuru çıkar mutlaka""




14. ""Yani kızmıyorum. Yani kızıyorum ama o ilk günki gibi delice değil, akıllıca. Ne yapacağını bilenlerin sabırlı kızgınlı var içimde""




15. "❝Ne çok nefret ettim hayatta. Ne çok kişiden.❞"





Asılacak Kadın Kitap İncelemeleri


Pınar Kür & Asılacak Kadın
.
Merhaba arkadaşlar Sizlere Pınar Kür 'un gerçek olaydan yola çıkarak yazdığı 15 yıllık bir emeğin ürünü olan kitapla geldim .

Ezilmişliği meslek edinmiş olanlar için .

Asılacak Kadın 1979 yılında ilk kez yayımlanmış, 1985'e kadar değişik yayınevlerinde yayımlanmaya devam edilmiştir. 1985 yılına gelindiğinde ise halkın ar duygularını incittiği gerekçesiyle toplatılmıştır.

Mekân bir mahkeme salonu; anlatıcı figürler sırasıyla yargıç Faik İrfan Elverir, “düşkün kadın” Melek Ebruzade ve genç delikanlı Yalçın Özveren'dir. Gerçek bir olaya dayandığı, Edirne'de yaşanan olayı Halide Nusret Zorlutuna'nın Pınar Kür'e aktardığı ifade edilir.
.
KONU
Kitap üç bölümden oluşuyor. İlk bölümü ezen Faik İrfan Elverir'in, ikinci bölüm ezilen Melek'in ve üçüncü bölüm kurtarıcı Yalçın'ın bakış açısıyla okuyoruz.
Korumasız, çaresiz, güvencesiz bir kadın Melek, yaşlı ve sapık bir adam tarafından dış dünyadan uzaklaştırılak sapıkça şeylere zorlanır. Onu kurtarmaya çalışan Yalçın yaşlı adamı öldürür ve yargılanırlar. Ve kadersiz Melek idama mahkûm edilir. Gazetelere yansıyanla olayın özünün bambaşka olduğunu göreceğiniz, içler acıtıcı bir hayat hikayesine şahit olacaksınız.
.
Kitabın birde 1986 yılında çıkan, başrolde Müjde Ar'ın oynadığı aynı isimle filmi bulunmakta.
Kitabı yüreğiniz kaldırırsa lütfen okuyun.
Kitabın en can alıcı yeri bu kitabın Edirne'de geçen gerçek bir hayat hikayesi olması.
.
Yorumum bu kadar kesinlikle okumanızı tavsiye ediyorum gözyaşınızı tutmanız imkansız . Kitapla kalın




Kitap üç bölümden oluşmaktadır. Ezen- ezilen- kurtarıcı üçgeni etrafında gelişmektedir. Kitap zamanında müstehcen konular içerdiğinden dolayı raflardan toplatılmıştır. Ne yazık ki ben de bu durumdan çok rahatsız oldum, okunulmayacak derecede kötüydü bazı yerler. Ama final ödevim olduğu için okumak zorundaydım. Her okuyucunun psikolojisi aynı olmayabiliyor ben de sırf bu yüzden okumak istemezdim bu kitabı. Fakat kitabı bitirdikten sonra vicdanen herkesin okuması gerektiğini bazı gerçeklere göz yumulmaması gerektiğinin farkına vardım. Bu açıdan okunulması gereken bir kitap. Dediğim gibi ne kadar rahatsız olsam da bazı yerlerde, yazarımızın dile getirdiği konular maalesef gerçek hayattan alınmış. Acı ama gerçekler.
Kitabı okurken kadının toplumdaki ezilmişliğini sadece cinsel bir nesne gibi görülüp, kullanılmasını ve toplumdaki yerini kendimizce sorgulamaya çalışıyoruz. Günümüzde de bazı kesimlerde olduğu gibi erkeğin egemenliği altında kadının çaresizliğini, boyun eğişini kitapta içimiz yana yana okumaktayız.
Üslubuna gelirsek yazarımız bizim günlük hayatta kullanmaya utandığımız bazı kelime ve ifadeleri açık bir şekilde vermektedir. Bazı yerlerde noktalama işaretleri hiç kullanılmamış. İkinci bölümde kitap melek'in ağzından şiveli bir şekilde verilmiş, okuyucuyu biraz zorlayabilir.
Herkesin okumasını tavsiye etmediğim bir kitap (müstehcenlik içerdiği için), ama kadının toplumdaki yerini ve değerini sorgulaması açısından okunulabilir..

Kitapta ezilen, ötekileştirilen tek bir melek var fakat geçmişten günümüze ne yazık ki birçok "melek" bulunmaktadır..








Kitabı okumak ,sindirmek ve yaşanmış gerçekler olduğunu düşünmek beni bir hayli zorladı. Kadınların yaşadığı haksızlıklardan birini tüm gerçekliğiyle, cesurca kaleme almış yazarımız Pınar Kür.kitabın sonunda yer verdiği son derece haklı savunması da mükemmeldi.Okumayı düşünen herkese ama özellikle tüm kadınlara tavsiyemdir.
✓Kitabın konusu:
Hastalıklı zihniyete sahip olan bir adamla evlendirilen Melek'in hayat hikayesi .Melek yıllar boyu çok ileri derecede şiddet ve tecavüze maruz kalıyor.
Romandaki üçüncü kişi olan Yalçın Melek'i kurtarmak için cinayet işliyor ve süreç mahkemeye taşınıyor.
Romanın ilk bölümünde düşüncelerine yer verilen mahkeme başkanı kadınların değersiz olduğunu savunan ve kadınlara karşı içindeki öfkeyi atmamış bir kişiliğe sahip olduğu için adil olmaktan bir hayli uzak kalarak kendi kişisel fikirleriyle yargılıyor Melek'i.
İkinci bölümde Melek'in zihnindeki düşünceler aktarılıyor.Bence en can alıcı yerler bu bölümdeydi.
Üçüncü bölümde ise Yalçın'ın gözlem ve düşünceleri aktarılıyor.
Not :Romanın ilk iki bölümü kullanılan anlatım tekniğinden dolayı okuma anlamında biraz zorlayabilir, ama üçüncü bölümde bilinç akışı tekniği kullanıldığı için okuması ve anlaması daha rahattı.
Sevdiğim Alıntılar
"Umudu tamamen yok etmemeli. Ümitsiz kalınca bir garip oluyor insanlar."

"Ne çok nefret ettim hayatta. Ne çok kişiden."

"Yüreğimi deler hiç bitmeyecek sanırsın oysa bitiyo her bir acı geçip gidiyo yerine beteri geliyor o başka o da geçip gitti işte."

"Sevmekmiş buysa sevmek dedikleri eksik olsun başımdan."




Ne zaman bu kadar sert bir kadın hikâyesi okusam ya da dinlesem, çok gerçek ve acıtan bir yerden bakıyorum. “Bunlar olamaz,” diyemiyorum. “Herkes nasıl ortak olmuş bu suça?” sorusu da geçmiyor içimden. Çünkü biliyorum ki bunların hepsi yaşanır. Her gün, her yerde, her sınıfta.
Sırf kadın olduğum için yaşadığım bütün haksızlıklar geliyor aklıma: Sesimin duyulmaması, yok sayılmam, başarımın küçültülmesi hatta aşağılanması. Başardığımda bile bir “ama” ekleniyor cümlemin sonuna. Ne kadar çalışırsam çalışayım, bir eksiklik uyduruluyor ardımdan. Melek, şiddete ve vahşete doğrudan maruz kalıyor ama bugün bu pek de değişmedi. Artık sadece üstü biraz daha örtülüyor. Eğitilmiş erkekler, bu şiddeti daha estetik hale getirdiklerini sanıyorlar. Kibar kelimelerin ardına saklanıyorlar. Oysa sürekli kendilerini övmelerinden, karşılarındaki kadını küçümsemelerinden, kadını anlayamadıklarında hemen basitleştirmeye çalışmalarından, en uygun anda bile sözümona nezaketle yapılan o dokunuşlardan her şey açığa çıkıyor. İnce ince işliyorlar baskıyı.
Bugün böyle davranan erkekler, Melek’e o vahşeti yaşatanlarla aynı kökten geliyor. Sadece silahları farklı, hedef aynı: kadını kontrol etmek, onu konumlandırmak, susturmak. Kadının düşüncesini, duygusunu önemsemiyorsan ne farkın var kitapta Melek’e zarar verenlerden?
Melek'in suskunluğu bile tanıdık. Konuşsa bile kimse dinlemeyecek biliyor, biliyoruz.
Bu romanın yabancısı olmak isterdim. Okuduklarımı abartılı bulmak, olanlara inanamamak... Yapamıyorum.




Galiba yazacak çok şey var ama yazınca geçmeyecek şeyler..

FAİK İRFAN ELVERİR..

Aramızda o kadar çok bu zihniyete sahip zavallılar var ki şu anda aramızda dolaşıyor bizimle yaşıyor . Kadının hiçbir iş yapamayan, sadece cinsel obje olarak görüldüğü acınası kafa. Kadından avukat olur mu diyor ya kadından herşey olur . Anne,baba,avukat, doktor, öğretmen, siyasetçi.... Kadın duygusal diye onu sadece cinsel olarak görmek sadece zavallı kafaların düşüncesi ..

MELEK ..

Ah melek malesef senin gibisi de o kadar var ki şu hayatta. Ayakları üzerinde durması öğretilmemis, ezilmeyi , baskı altında yaşamayı normal saymış nice kadın .. Okurken öyle kızdım ki sana boyun eğme eğme eğme diye ..

YALÇIN

Seni de pek anlayamadım ya Yalçın .. hem kızı kurtarmak hem de aynı kötülüğü kendin de yapmak ..

Özet olarak kitap üç bölümden üç kişinin ağzından anlatılanlarla yazılmış. En sonda Pınar Kür' ün savunmasi yer alıyor çünkü kitabı yasaklanmış bir süre. Evet içeriğinde cinsel anlatılar hatta detaylar yer alıyor ama tiksindirici olan bunların yazılmasında ziyade yaşanmış olması. En başta dediği gibi EZİLMİSLİGİ MESLEK EDİNMİS OLANLAR İCİN.. Lütfen kimse bunu kendine meslek edinmesin . Kız çocuklarımız okusun bilinclensin. Erkek çocuklarımızı ahlaklı bireyler olarak yetistirebilelim. Ahlak, terbiye,namus kavramları yalnızca kadında olan ve kadında olmayan kavramlar değil.Kadini erkeği yok bunun .
Galiba bir müddet yeni kitaba geçemeyeceğim..



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: