Aşıklar Bayramı Kitap Bilgileri
Yazar: Kemal Varol
Tahmini Okuma Süresi: 6 sa. 26 dk.
Sayfa Sayısı: 227
Basım Tarihi: Ocak 2019
İlk Yayın Tarihi: Ocak 2019
Yayınevi: İletişim Yayınları
Orijinal Dil: Türkçe
ISBN: 9789750525896
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Aşıklar Bayramı Kitap Tanıtımı
“Babam, tamı tamamına yirmi beş yıl sonra, bir elinde yıllanmış
üç telli bağlaması, diğer elinde ahşap bavulu, kapımın önünde diz
çökmüş, gece vakti aniden ortaya çıkmış mahcup bir konuk veya geçip
giden zamandan borcunu mahsup etmeye gelmiş eski bir alacaklı gibi
öylece beni bekliyordu.”
Evvela, baba-oğul hesaplaşmasına dair bir roman bu… Kırgınlığın,
kızgınlığın, suçluluk duygusuyla, hayatından çıkartma arzusunun
kopamamakla boğuştuğu bir hesaplaşma. Romanın kahramanı
avukatın “Her oğul gibi, ne kadar direnirsem direneyim daha en
başından babama karşı yeniktim” hissinin hep orada durduğu bir
hesaplaşma.
Bir yandan da kırık bir aşk hikâyesinin bulutu dolanıyor babasıyla
“meselesini” halletmeye çalışan adamın üzerinde… Yoksa, iki aşk
hikâyesinin mi?
Roman, aynı zamanda bir yol hikâyesi… Hem, düz anlamıyla bir
yol hikâyesi: Diyarbakır’dan Kars’a yolculuk ediyoruz. Uzun yolun
menzilleri, konaklama tesisleri, aramalar, kontroller, ıssız
taşra köşeleri… Memleket hastaneleri…
Ama bir yandan da hafıza içinde bir yolculuğun hikâyesini dinliyoruz.
Zihnin kuytularına, bilincin dehlizlerine de uzanan bir yolculuk. Her
konakta çırak ve hayranlarının adeta onu beklediği saz âşığı babanın
müphem ilişkilerinin ve evvel hayatındaki kadınların sırrına doğru
yolculuk… Asıl uzun yol, o işte…
Okurları, Kemal Varol’un önceki eserlerine de uğradığını sezecektir bu
yolculuğun.
Âşıklar Bayramı içli bir türkü…
Aşıklar Bayramı Kitaptan Alıntılar
1. "...ruhumdaki yırtık giderek genişlemeye başladı."
2. ""Gözün kaderi görmek,kalbin kaderi yanmaktır..." Göz elli kişide kalp birinde kalır..."
3. "İçimde babamdan kalma bir hece...
" Ba..." diyebildim sadece, " ba...""
4. "En iyisi birbirimizi bir daha görmeden ayrılmaktı....yıllar sonra bir araya gelip hiçbir şey konuşmadan yoluna devam eden herkes gibi, ikimiz de içimizde o garip karmaşayla farklı yollara sapmalıydık..."
5. "Aramızda sadece kırık dökük bir zaman değil, telafisi imkânsız koca bir heveste eksilmişti sanki."
6. "Kalbinde derin bir çizikle gezenin, günün birinde her ne pahasına olursa olsun yaranın müsebbibini affetmesi kadar kederli ve ağır bir şey yoktu dünyada."
7. "Dünya, bir köşeye çekilip gözyaşları görülmesin diye gizlice ağlayan bir baba gibi ağırlaşmaya başlamıştı."
8. ""Belki de bazı sözler söylenmediğinde
anlam kazanırdı.""
9. ""Gözün kaderi görmek, kalbin kaderi yanmaktır.""
10. "“Aramızdan sadece kırık dökük bir zaman değil, telafisi imkânsız koca bir heves de eksilmişti sanki.”"
11. "Bazı hikayeler gibi,hayat da boşluklarla doluydu ve her ne olursa olsun tamamlanmıyordu."
12. "Tıpkı bazı hikâyeler gibi, hayat da boşluklarla doluydu ve her ne olursa olsun tamamlanmıyordu."
13. ""Aşkımız sonsuza kadar yaşayacak.Çünkü yarım kalacak."
Woody Allen"
14. "Kaç gece rüyalarımda sana geldim, izini sürdüm. Seninle yol teptim. Görmediysen, aynı rüyaya düşmediysek, affet!"
15. "..içimde derin bir yalnızlık hissi vardı...içimde yıllarca fazlalaşmış obruklara,geçen her günle birlikte yenileri ekleniyordu."
Aşıklar Bayramı Kitap İncelemeleri
Baba kelimesi tamamlanmayan bir kelimedir. Bazen “Ba” deriz ve kalırız. Âşıklar Bayramı kitabı ise geçmişin bir gece vakti ansızın kapıyı çalması sonucu başlayan bir hikâye. Hatta kitapta şöyle başlıyor: “Babam, tamı tamamına yirmi beş yıl sonra, bir elinde yıllanmış üç telli bağlaması, diğer elinde ahşap bavulu, kapımın önünde diz çökmüş, gece vakti aniden ortaya çıkmış mahcup bir konuk veya geçip giden zamandan borcunu mahsup etmeye gelmiş eski bir alacaklı gibi öylece beni bekliyordu.”
Baba-oğul temalı bu kitapta geçmişin hesaplaşmasına tanık olacağız. Kızgınlık, kırgınlık, yalnızlık, suçluluk duygularının harmanlandığı bu kitapta birbirinden yine de kopamayan baba-oğul ilişkisine şahit olacağız. Hem et tırnaktan ayrılır mı hiç…
Bu roman aslında bir yol hikâyesi… Yol ne kadar uzarsa hesaplaşmada o kadar uzuyor. Diyarbakır’dan başlayan yolculuk Kars’ta son buluyor. Yolculuk esnasında bir de hatıralar üzerine yapılan yolculuk var.
Kitabın ayrıca filminin de çekildiğini öğrendim fakat izleyicilerin yaptığı yorumlarda kitabın verdiği etkiden uzak olduğundan bahsediliyordu.
Film konusunda yorum yapamıyorum ama okumak isteyenler için muhteşem bir kitap olduğunu, yazarın hikâyeyi anlatırken kullandığı betimlemeleri, cümlelerin birbiri ile bağlantısı, anlam yüklü olması, okurken zihninizde olayların canlanması sizi etkileyecektir.
Keyifli okumalar dilerim…
"Âşıklar Bayramı" romanı, Dünya Kitap tarafından 2019 Yılın Telif Kitabı seçilip, 2020'de de Attilâ İlhan Roman Ödülü’nü almıştır, etkileyici anlatımıyla...
"Ucunda Ölüm Var" devam kitabı olan "Aşıklar Bayramı" sonuna kadar soluksuz okunan her sayfasında sizi kendine bağlayan cümleleriyle, yer yer gözleri dolduracak kadar 1hesaplaşma kitabıydı...
"~...Dünya öylece geçip gittiğimiz 1yer değil artık, çok üzgünüm.
Al bu gönül yarası, hazan sarısı, zaman ağrısı sende kalsın, ben taşıyamadım.
Onca yıldan sonra, unutmamak için her seferinde başa sardığım, her gece sessizce gelip yanıma kıvrılan bütün bu anılardan, ağzımın içinde sessizce dolaşan kelimelerden başka hiç1şeyim yok belki de...~"
1gun ansızın 25yil sonra kapının çalınıp hasta babasını karşısında bulan Yusuf un beraber çıktıkları yolda Kars'a uzanan psikolojik ve içsel yolculuğunun da hikayesi...
Ben her defasında ağzından çıkacak "Ba-Ba" sözcüğünü beklerken " baba dediğin tamamlanmamış ucretsizkitap.com.trelimedir zaten" diyerek beni daha da içlendirmiştir...
Yusuf'un sadece babasıyla hikayesi kadar Aylın ile yarım kalmış hikayesi de her defasında içimi sızlatmıştır, fazlaca içselleştirmiş olabilirim bu durumu...
Aşıklar Bayramı kesinlikle herkese tavsiye edebileceğim çok çok severek okuduğum ucretsizkitap.com.tritap oldu. İyiki yazıyorsun Kemal Varol artık yeni kitabı "Kara Sis" ile okumalarimiza devam, herkese keyifli okumalar...
"~...Gözün kaderi görmek, kalbin kaderi yanmaktır evladım...
Göz 50 kişide kalp 1inde kalır...~"
Kitabı ve Yazarın Kalemini Fazlasıyla beğendim ..
Filmini izlemiştim ama bu kadar detaylı etkilenmemiştim.
Ey Babalar ve Anneler; Çocuklarınız İki Kanatlı bir Kuş misali; bir kanadı Anne, Diğer kanadı Babadır.(!)
Bir Kanadı eksik/ kırık olduğunda tek kanatla uçamayacağının gerçeğini bilerek tüm durumları zorlamak gerekir. Anne ve Babalık görevi bitse de Ebeveynlik sorumluluğu; Sevgi çerçevesinde devam etmelidir.
Ey gençler Annenizin- Babanızın kıymetini bilin! Her ne yaşanmış olsa da onlarla geçireceğiniz bir gün bile bütün gururların gururlarını alt eder..(!)
Kaybettikten sonra keşkeler çoğalmaktadır. Bir an olsun hiç ayrılmamış olsak da keşke daha fazla zaman geçirseydim diye pişmanlıklar sıra dağlar gibi ardınsıra dizilirler ve aşılmaz gibi yükseldikçe yükselirler..
Ben Babamı erken yaşta kaybettim ve bu kitabın son bölümlerinin hemen hemen aynısını Babamın Ameliyat ve Yoğun Bakım süreçlerini yaşadım, bu kitap ile o günleri: Hastanenin/ Mevsimin Soğuk ve de Umudumun her vakit geçtikçe tüm ruhumla birlikte üşüdüğünü/ zayıfladığını gördüm-Yaşadım.. Babamı kaybettikten sonra da Tüm cesaretimin Babamla birlikte gittiğini/ Omur iliklerimden çekildiğini hissettim..:(
Cesaretinizi asla kaybetmeyin, Babanızı severken.!
Keyifli okumalar dilerim..
Yeni bir yazarla tanışmanın sevinci ama kitabın beni darmadağın etmesinin derin kederi içinde karmakarışık bir haldeyim gecenin bu saatinde.
Bir gece yarısı en son 15 yaşında gördüğü babasının ,evinin kapısına gelip 25 yıl sonra karşılaşmalarıyla başlıyor avukat Yusuf ve âşık Heves Ali'nin hesaplaşmalarla dolu yolculuğu.
Ben babasına cok düşkün bir kiz çocuğuyum , 'Babam' dediğimde varlığının yüreğimde olan sevgisinden ötürü gozlerim dolar, neredeyse 40 yaşındayım 'Kızım ' derken sanki binlerce sevgi dolu 'Kızım ' cikar ağzından. O yüzden sevgiyle , baba eksikliği nedir bilmeden büyüyen şanslı cocuklardan oldum.
Kitapta ise babası ile 25 yılı kayıp bir çocuk Yusuf...kavgacı bir hesaplaşma yok ,kırgınlığın verdiği cok agir bir yorgunluk var her satırda, bu kadar uzun zaman sonra karşılaşmalarında bagira çağıra bir hesaplaşma bekliyorsunuz ama o kadar güzel bir evlat ki Yusuf kıyamayıp susuyor, her sorusunu ya da merak ettiklerini babasını üzmemek için taş olup yutuyor çünkü tartışmaların hicbir şeyi geri getirmeyeceginin bilincinde.
son 40-50 sayfa boğazım düğüm düğüm ,gözyaşları içinde bitirdim inanın kitabı.
Yazar Kürt bir yazar ama o kadar duru ve enfes bir Türkçe ile yazmış, harika cümleler var, sadece bazı olaylar havada kalmış, kitabın arka kapak yazısında diğer kitaplarında da bu yolculuğun parçalarının olduğunu belirtmişler, diğer kitaplarını da mutlaka okuyacağım bir yazar oldu
,okumanızı tavsiye edeceğim bir yazar, bana da bir arkadaşımın tavsiyesiydi, benden de siz değerli okur arkadaşlarıma tavsiye olsun.
Iyi geceler, sevgiyle, sağlıkla ve kitaplarla kalın
Merhabalar, bugün Kemal Varol'un "Âşıklar Bayramı" adlı eseriyle geldim. Açıkçası, bu kitaptan filmin fragmanlarını görmeye başlayınca haberim oldu. 2 Eylül'de Netflix'te yayınlanacaktı. Ağustos sonunda Âşıklar Bayramı'nı edindim, "filme kadar okurum" dedim. Ama son yirmi sayfa kala film geldi. Ve tabii meraktan çatladığım için okuduğum yere kadar izledim filmi :)) Kısacası eş zamanlı okuyup, izledim ben bu eseri. Benim için değişik bir deneyim oldu. Net olarak söyleyebilirim ki kitabı okurken çok ağladım, beni çok etkiledi. Filmi de kitaptan dolayı biraz daha anladım ama benim için kitap, filmden çok daha önde duygu olarak.
**************************
Âşıklar Bayramı, Kemal Varol'un 2019'da yayımlanan romanıdır. Eser aynı zamanda 5. Attila İlhan Roman Ödülü ve Dünya Kitap tarafından 2019 Yılın Telif Kitabı Ödülü'nü almış. Bir baba oğul hesaplaşması ve bir yol hikâyesi aslında Âşıklar Bayramı... Diyarbakır'dan Kars'a uzanan bir yol bu. Avukat Yusuf, 25 yıl sonra bir gece sabaha karşı, hasta babası Heves Ali'yi üç telli bağlamasıyla kapısında buluyor. Ve hikâyemiz böyle başlıyor. Heves Ali, Anadolu'da çok sevilen, saygı duyulan gezgin bir âşık. Ama oğlu ile aralarına yıllar, kırgınlıklar girmiş. Kitapta geçen türkülere bayıldım. Yolculuk boyunca her durakta Anadolu insanının misafirperverliğine de öyle... Kitapta bir de Yusuf'un yıllardır görmediği kırık bir aşk hikâyesi de var. Ve ona yazıp da yollayamadığı mektuplar...Ben çok duygulandım kitabı okurken. Siz de bir şans vermelisiniz derim. Şimdilik bu kadar. Sanatla kitapla ve sevgiyle kalın dostlar.