Arkadaşıma Veda Kitap Bilgileri
Yazar: Zülfü Livaneli
Tahmini Okuma Süresi: 5 sa. 26 dk.
Sayfa Sayısı: 192
Basım Tarihi: Ekim 2016
İlk Yayın Tarihi: 2010
Yayınevi: Doğan Egmont Yayıncılık
Orijinal Dil: Türkçe
ISBN: 9786050937466
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Arkadaşıma Veda Kitap Tanıtımı
Büyük usta Zülfü Livaneli bir ülkenin kurtuluş destanını anlatıyor...
Yardımcısı Salih Bozok’un dilinden dâhi lider Mustafa Kemal Atatürk’ün hayat hikâyesi.
Yüreği daima vatan sevgisiyle dolu iki arkadaşın, hayallerini gerçekleştirme masalı.
Canım yavrum, Ben hayatım boyunca Mustafa Kemal Atatürk’e sonsuz bir hayranlık duydum ve daima onun izinden yürüdüm. Ne mutlu bana ki halkın, dâhi liderine duydugu derin sevgiye tanık oldum. Bu kitap, onu henüz altı yasındayken Selanik’te tanıdıgım ilk günden, Istanbul’da öldügü o acı güne kadar süren essiz dostlugumuzun hikâyesidir. Yüregi daima vatan sevgisiyle dolu iki arkadasın, hayallerini gerçeklestirme hikâyesidir. Bu satırları bir ülkenin kurtulus destanı olarak da okumanı dilerim. Senden tek istegim, onun ilkelerini iyi anlaman ve yurduna yarasır, çalıskan bir insan olup siz gençlere emanet ettigi cumhuriyeti korumandır. Sevgilerimle, Baban Salih Bozok
Arkadaşıma Veda Kitaptan Alıntılar
1. "Mustafa Kemal 28 Ekim akşamı verdiği bir yemekte Fuat ve İsmet' e dönüp, ''Yarın cumhuriyeti ilan edeceğiz,'' dedi."
2. "Birkaç yüzyılda bir dâhi yetişir, bu sefer maalesef Türklere nasip oldu."
3. "Ey Türk gençliği! Birinci görevin Türk bağımsızlığını, Türk Cumhuriyeti'ni sonsuza kadar korumak ve savunmaktır."
4. "Mustafa Kemal, 1934'te kabul edilen Soyadı Kanunu'ndan sonra, kendisine verilen soyadıyla anılmaya başladı. O halkının babasıydı, Atatürk'tü. "Mustafa" olarak doğmuş, “Kemal”le büyümüş, "Paşa”yla tanınmış, "Gazi'yle lider olmuş ve sonunda "Atatürk"le halkın atası kabul edilmişti."
5. "“Ağrı Dağı’nı kıskanabilir misiniz? Ya da gökten geçen bir bulutu? Ya da denizi? Mustafa Kemal’i kıskanmak, işte o kadar akıldışı bir şey…”"
6. "Mustafa Kemal her zaman bir milletin sadece askeri birliklerle değil, bilimle, eğitimle, kültürle ve sanatla güçleneceğini söylerdi."
7. "Yarın Cumhuriyet’i ilan edeceğiz."
8. "Babası ona “seçilmiş kişi” anlamına gelen Mustafa adını koymuş ve beşiğinin başına kocaman bir kılıç asmıştı."
9. "“... bazen insan sonunda ölüm bile olsa inandığı şeyi yapar. Bu yolun geri dönüşü yoktur.”"
10. ""Ağaçlar, sığındığım gölgeyi, soluduğum havayı, yediğim meyveyi sağlayan askerler gibidir, elbette selam vereceğim.""
11. "“Bütün mesele, insanları yeni fikirlere ikna etmektir.”"
12. "Kendini her konuda geliştirmek için hiç sönmeyen bir ateşi vardı."
13. "Paşamın nasıl bir lider olduğunu daha iyi anlaman için burada tuttuğu defterinden birkaç satırı seninle paylaşmak isterim. Bu satırlarda ileride hayalini kurduğu toplum için yapılması gerekenler yazıyordu.
1. Egemen ve güçlü analar yetiştirmek.
2. Kadınlara özgürce yaşama hakkı sağlamak.
3. Karşılıklı sevginin gereği olarak, kadınlarla bir arada, ortak yaşamak..."
14. "Mustafa Sabri Bey bir gün Mustafa'nın bu azmine daha fazla kayıtsız kalamadı. Ona zekâsından ve olgunluğundan ötürü "Kemal" adını taktı."
15. "Ey Türk gençliği! Birinci görevin Türk bağımsızlığını, Türk Cumhuriyeti'ni sonsuza kadar korumak ve savunmaktır."
Arkadaşıma Veda Kitap İncelemeleri
Merhabalar, bugün Zülfü Livaneli'nin yazdığı "Arkadaşıma Veda" adlı kitapla geldim. Zülfü Livaneli'nin kalemini ve eserlerini severek okuyorum. Bu kitabın "Veda" adlı bir filmi de var. Livaneli, bu filmde yönetmen olarak karşımıza çıkıyor. Kitabını okuduktan sonra filmini de izlemenizi öneririm. Salih Bozok için rahatlıkla Ata'mıza en yakın kişi diyebiliriz. Taaa çocukken Selanik'te mahalle arkadaşlığından başlayan bu kardeşlik, Atatürk'ün son nefesine kadar devam etmiştir. Ata'mızın başyaveri olan Bozok, onun ölümünden hemen sonra "Başkomutan yaversiz gidemez!" diyerek uzun zamandır planladığı şekilde hayatına son vermek ister. Kalbini sıyıran kurşun sebebiyle hayatta kalan Salih Bozok, çok uzun değil, tam üç yıl sonra 1941'de vefat eder.
**************************
İşte kitapta da bu ikilinin çocukluktan itibaren birlikte geçirdikleri zamanlar, okul yılları, savaş zamanları, arkadaşlıkları, kardeşlikleri vb Salih Bozok'un ağzından oğluna yazılmış bir son mektup şeklinde anlatılıyor. İnsan, zaman zaman duygulanıyor okurken. Kitap çocuklarımız için çok güzel bir eser. Resimlemelere, kitabın kapak tasarımına ayrıca bayıldım. Kısaca herkesin okuması gereken bir kitap. Herkese iyi bir hafta diliyorum. Atatürk'le, sanatla ve sevgiyle kalın
Arkadaşıma Veda kitabında Zülfü Livaneli Atatürk’ün yardımcısı Salih Bozok’un dilinden Mustafa Kemal’in hayat hikâyesini anlatıyor. Selanik’te tanışmalarından Atatürk’ün ölümüne kadar olan sürede Atatürk’ün yanında olan ve mükemmel tecrübelere tanıklık eden Salih Bozok’un gözünden yaşadıkları aktarılıyor.
Kitaba 10 Kasım 1938 tarihi ile giriş yapılıyor. O tarihte Dolmabahçe Sarayı’nda Atatürk’ün yardımcısı Salih BOZOK’un yaşadıkları anlatılıyor. Hayatının çok büyük kısmını Atatürk ile beraber geçiren Salih BOZOK’un, Atatürk’ün sağlık durumunun kötüye gitmesi, umutların tükenmesi üzerine hayatına son vermek istemesi ve oğlu Muzaffer’e veda etmek için yazdığı mektup kitabı oluşturuyor.
Mektubunda, neden hayatına son vermek istediğine mantıklı bir açıklama yapabilmek için 6 yaşındayken Atatürk’le tanışmasından o güne kadar yaşadıklarını, Atatürk ile ne kadar yakın olduklarını, O öldükten sonra kendisinin de yaşayamayacağını anlatıyor.
Mektubunu sonlandırırken, “O ne yaparsa yapsın, ben hep yanında oldum, hep onu izledim. Şimdi de izlemeliyim çünkü başka bir yaşam şekli bilmiyorum. Belki şimdi verdiğim zor kararın nedenini daha iyi anlıyorsundur, belki de beni anlaman için biraz daha büyümelisin.” der ve mektubunu bitirir. Atatürk ile nasıl kan kardeşi olduklarını hatırlar. O zaman, “Artık bizi ölüm bile ayıramaz” demişlerdir. Atatürk’ün ölüme yaklaştığı o anlarda, Salih BOZOK ta ölüme yürüyecekti ki dışarıdan bir koşuşturma ve haykırış sesi duyuldu. Bu oğlunun sesiydi, gelecek güzel günlerin sesi.
“Babaaa! Babaaaa! Dur, yapmaaa!”
Mustafa Kemal Atatürk'ün can kardeşi, arkadaşı, dostu ve yaveri Salih Bozok'un oğlu Muzaffer için yazdığı mektup ve Mustafa Kemal ile ilgili anılarından oluşmaktadır. Her Türk gencinin okuması gereken güzel bir eserden bahsediyorum sizlere... Salih Bozok, Atatürk'ün vefat ettiği gün yani 10 Kasım'da Atatürk'ümüzün peşinden intihar etmeye çalıştı fakat yaralı olarak kurtarıldı. 1941 yılında Salih Bozok çok sevdiği can kardeşi Mustafa Kemal Atatürk'e ebediyen kavuştu. Kesinlikle okunmanızı tavsiye ederim dostlarım. Kitapla kalın dostlar
#kitaptanalıntıları
"Paşam, bugüne kadar imkansız denilen her şeyi başardın. İradenle her şeyi yendin. Şimdi bu hastalığı da yenersin. Hadi be paşam, ha gayret!"
"Mustafa bu kılıç artık senindir, büyüyüp şerefli bir asker olduğunda beline takarsın. Aslan oğlum, annen ve kız kardeşlerin sana emanet."
"Kemal" ismi Mustafa'ya o kadar yakıştı ki, Mustafa ölene kadar bu adı gururla taşıdı. İmzasında bile hep Kemal'i kullandı.
O halkının babasıydı, Atatürk'tü. "Mustafa" olarak doğmuş, "Kemal"le büyümüş," Paşa"yla tanımış, "Gazi"yle lider olmuş ve sonunda "Atatürk"le halkın atası kabul edilmişti.
#kitapyorumu #okudumbitti #kitaptanalıntıları #arkakapak #arkadaşımaveda #MustafaKemalAtatürk #SalihBozok #zülfülivaneli #doğankitap #sayfa192
Livaneli Üslubu
Zülfü Livaneli her ne kadar siyasi bir kimliğe sahip olsa da hem müzik hem edebiyat alanında gösterdiği sanatsal varlığı ve kabiliyeti taktire şayan bir isim. Hangi görüşten olursanız olun, Livaneli'de bulabileceğiniz şeyler hepimizin ortak paydası olan; Türkiye, vatanperverlik, Atatürk.
Neredeyse okuduğum her kitabında gizli veya aşikar olarak Türkiye gerçeklerine yöneliyor yazar. Üslubu ise gayet basit ve herkesin anlayacağı dilde yani halkın dilinde bir söyleyişe sahip. Kısa veya uzun romanlarında da bağlamı o kadar kuvvetli kuruyor ki sıkılmak nedir bilmiyor okur. Serenad eserini okuyamam ben dediğim bir dönemde, iki gün içerisinde bitirmemin sebebi Livaneli'nin bu işteki başarısı. Küçük yaştan büyük yaşa herkes Livaneli'yi okuyabilir.
Bu kitap özelinde konuşacak olursak, zaten kısa bir kitap olmasına karşın anlatı tarzı o kadar sade, açık ve akıcı ki hemencecik bitiyor ve Atatürk'e ait unsurları okuyucusuna ustalıkla katıyor yazar. Bir devrin değil her devrin önderi olan Atatürk'ü, eğer bir çocuğa rol model olarak işaret etmek gerekiyorsa okutulacak ilk üç kitaptan birisinin bu olması gerektiğini düşünüyorum. Livaneli her zamanki gibi hem anlatıyı akıcı kurgulamış hem de okurunu eğitmekten geri kalmamış.
Tüm okurlara iyi okumalar dilerim. Livaneli ile kalın :')
Zülfü Livaneli’nin Arkadaşıma Veda adlı romanı, Atatürk’ün yaveri, can dostu ve silah arkadaşı Salih Bozok’un, Atatürk’le 6 yaşında başlayan dostluğunu oğlu Muzaffer Bozok’a anlatması üzerinden ilerleyen duygu dolu bir hikâyeyi konu alıyor.
Bu roman, Atatürk’ü en yakından tanıyan birinin gözünden onun insani yönlerini, ideallerini, yalnızlıklarını ve iç dünyasını görmemizi sağlıyor. Kitap sayesinde Atatürk hakkında daha önce duymadığım pek çok anıya tanıklık ettim. Öğrencilerime anlatabileceğim yeni bilgiler edindim.
Livaneli’nin sade ama etkileyici anlatımı sayesinde kitabın her satırını heyecanla okudum. Atatürk’e hayranlığım daha da arttı. Kitabı okudukça, Atatürk gibi bir lidere sahip olmanın ne büyük bir şans olduğunu düşünmeden edemedim. Ancak maalesef ki Türk milleti kadar kendi ecdadını kolayca eleştiren başka bir millet yoktur. Bunun gibi kitapları herkes okumalı, çünkü insan en çok bilmediğini eleştirir; tanımadığını düşman görür.
Kitapla ilgili tek eleştirim, Salih Bozok’un ölüm hakkındaki düşünceleriydi. Okurken gerçekten çok şaşırdım. İlerleyen sayfalarda onu anlamaya başladım ama yine de haklı bulmadım. Bu nedenle, bu harika eseri ortaokul öğrencilerime uygun bulmadığım için tavsiye edemem. Ancak edebiyatla tarihin iç içe geçtiği bu etkileyici romanı yetişkin okurlara şiddetle öneririm.