Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Anlamaktan Yoruldum - Fernando Pessoa | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Anlamaktan Yoruldum Kitap Bilgileri


Yazar: Fernando Pessoa
Tahmini Okuma Süresi: 2 sa. 43 dk.
Sayfa Sayısı: 96
Basım Tarihi: 2022
İlk Yayın Tarihi: 2016
Yayınevi: Zeplin Kitap
ISBN: 9786059691321
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Anlamaktan Yoruldum Kitap Tanıtımı


"Anlamaktan Yoruldum",



Fernando Pessoa'nın eserlerinden özenle derlenmiş bir seçkidir.



"Kaçtığım bütün savaşların yaralarını taşıyorum."

"Anlamak için kendimi yok ettim."




Anlamaktan Yoruldum Kitaptan Alıntılar


1. ""Kaçtığım bütün savaşların
yaralarını taşımaktan yoruldum..""




2. "Sanki kendi sesimle konuşmuyorum artık. Bir parçam kenara çekilmiş ve sadece izlemekle yetiniyor gibi."




3. "Hissettiğimde ben kimim? Ben olduğumda içim de ne ölüyor?"




4. ""Kaçtığım bütün savaşların yaralarını taşımaktan yoruldum.""




5. "Kalbimde huzurlu bir ıstırap var ve sakinliğim vazgeçişimdendir.."




6. "Kaçtığım bütün savaşların yaralarını taşımaktan yoruldum."




7. "Sevmek, yalnız olmaktan usanmaktır; bu yüzden korkaklıktır, kendimize ihanet etmektir."




8. "Tüm sevenlerim karanlıkta unuttu beni.."




9. "Hayat bizi bir taş gibi fırlatır ve biz de, ''Bak nasıl hareket ediyorum!'' diye bağırarak havada süzülürüz."




10. "Yaşam, maddenin metafiziksel bir hatası ya da eylemsizliğin bir ihmalkârlığı olduğumu yüzüme vuruyor."




11. "'Anlamak için , kendimi yok ettim.'"




12. "-


kişi mutluluğu bulabilsin diye birçokları

çeker.
-"




13. "Ne mutlu her şeyden vazgeçebilene, her şeyden vazgeçebileceği için hiçbir şeyi elinden alınamayacak, azaltılamayacak olana."




14. "Olmak istediğim ile başkalarının beni dönüştürdüğü şey arasındaki boşluğum ben."




15. "Tüm sevenlerim karanlıkta unuttu beni."





Anlamaktan Yoruldum Kitap İncelemeleri


"Güneşin altında otur, tahttan çekil ve kendi kendinin kralı ol"
Bu öğüdün hep aklımda bir kuytuda kalacak samimi dostum Pessoa.
Anlamaktan yoruldum sebebi şüphesizki birçok kez belirttiği üzere anlaşılamamak. Çoğu kez cümlelerin altında ezildiğimi benliğimde ukte olarak kalmış ve kelimelersiz kalmış anlaşılmazlığımı dile getiren naçizane kitap.
Anlaşılmak neden bu kadar zor, anlamak neden bu kadar karmaşık cümleler içeriyor. Anlaşılmayı vurgulayan tüm kelimeler neden intihara meylediyor. Bu kitapta bunların cevabını bulduğumu düşünüyorum. Belki başka bir okuyan bu söylediklerime gülebilir ama Pessoa dostum olur artık.
İki koca kavram ve iki büyük dost iki büyük düşman... Biri anlamak biri anlaşılmak... Hayatımın bilmediğim kayıp cümlelerine o kadar denk geldim ki 69 sayfalık bir kitap ama sanki sonunda milyonlarca sıfır var ve her cümlesinde işte bu yüzden bu haldesin işte bu sebeple hep eksik kalacaksın der gibi. Yaşarken yazdıklarıyla değil eserlerini kitlediği sandığın bulunmasıyla yani öldükten sonra ününe kavuşmuş... Ah o gerçek yazarlar!
Huzursuzluğun Kitabında denk gelmiştim " Benim gibi güneşin önünden bulut geçti diye üzülen bir insan" diyordu yazdıkları da bunun en önemli delili. Ne güzel bir yürek ve kalem. Kesinlikle okunmasını tavsiye ederim ve incelememi bu kitabında(25) yer alan şu sözle bitirmek isterim. Mecburi yaşamın en güzel sözüdür benim için.
"Bir şeylere başlıyorum çünkü düşünecek gücüm yok; bir şeyleri tamamlıyorum çünkü yarıda bırakmaya cesaretim yok"
Saygılarımla.




Anlamaktan yoruldum sebebi şüphesizki birçok kez belirttiği üzere anlaşılamamak. Çoğu kez cümlelerin altında ezildiğimi benliğimde ukte olarak kalmış ve kelimelersiz kalmış anlaşılmazlığımı dile getiren naçizane kitap.
Anlaşılmak neden bu kadar zor, anlamak neden bu kadar karmaşık cümleler içeriyor. Anlaşılmayı vurgulayan tüm kelimeler neden intihara meylediyor. Bu kitapta bunların cevabını bulduğumu düşünüyorum. Belki başka bir okuyan bu söylediklerime gülebilir ama Pessoa dostum olur artık.
İki koca kavram ve iki büyük dost iki büyük düşman... Biri anlamak biri anlaşılmak... Hayatımın bilmediğim kayıp cümlelerine o kadar denk geldim ki 69 sayfalık bir kitap ama sanki sonunda milyonlarca sıfır var ve her cümlesinde işte bu yüzden bu haldesin işte bu sebeple hep eksik kalacaksın der gibi. Yaşarken yazdıklarıyla değil eserlerini kitlediği sandığın bulunmasıyla yani öldükten sonra ününe kavuşmuş... Ah o gerçek yazarlar!
Huzursuzluğun Kitabında denk gelmiştim " Benim gibi güneşin önünden bulut geçti diye üzülen bir insan" diyordu yazdıkları da bunun en önemli delili. Ne güzel bir yürek ve kalem. Kesinlikle okunmasını tavsiye ederim ve incelememi bu kitabında(25) yer alan şu sözle bitirmek isterim. Mecburi yaşamın en güzel sözüdür benim için.
"Bir şeylere başlıyorum çünkü düşünecek gücüm yok; bir şeyleri tamamlıyorum çünkü yarıda bırakmaya cesaretim yok"
Saygılarımla.




Fernando Pessoa'nın eserlerinden derlenmiş alıntılardan oluşan bir kitap.Cumlelerle başlayıp , sonra paragraflara dönüşüyor .Bence biraz sözlük niteliğinede sahip gibi.Yani mutluluk nedir? ,acı,sevinç,,hayat nedir? Sorularınıza oldukça net , berrak ve çarpıcı yanıtlar alırsınız. "Çarpıcı " diyorum ; çünkü çarpıyor.. Afallayıp, kendinize geldikten sonra tekrar okumak gerekiyor , tam olarak anlayıp, hissedebilmek için....
Ve bana göre kitabın adı bir ironi içeriyor Yazar ANLAMAKTAN değil ANLATIP buna rağmen ANLAŞILAMAMAKTAN yorgun.( aşağıdaki alıntı kitaptan)
" Bazen ,yazdığım bu cümleler birgün, ait olmadığım bir gelecekte övgüyle hatırlanırsa, en azından beni ANLAYAN ve bana ait insanlara, içinde doğacağım ve sevileceğim gerçek bir aileye sahip olacağımı , hüzünle karışık bir keyifle düşünüyorum. Yaşarken gösterilen SEVGİSİZLİK ,öldüğümde gösterilen sevgiyle telafi edildiğinde, yalnızca bir kukla şeklinde hatırlanacağım ."diyen PESSOA bir tarafta .." Ben buradayım sevgili okurum, Sen neredesin ?" diyen OĞUZ ATAY diğer tarafta..Dönemlerinde ANLAŞILMADIKlarının bilinciyle gelecek nesillerden MEDET ummuşlardır.Umarim bizler onları ve onlar gibi daha nicesini biraz olsun anlayabiliyor ve Hiç değilse vasiyetlerini yerine getirebiliyoruzdur....




Selam️ Dün Zemberekkuşunun Güncesi biter bitmez 1 saat içinde okuyup bitirdiğim incecik bir kitap.

Anlamaktan yorulmanın sebebi şüphesiz ki anlaşılmamak.Herkesi anlayıp,herkese koştuğunuz bir dünyada hiçbir şekilde anlaşılmamanın acısı bir yerden sonra tarif edilemez bir hal alır çünkü. Okurken çoğu yerde cümlelerin altında,gizlediklerinizi görmek derin bir iç çektirtiyor.

Anlaşılmayı vurgulayan bütün cümleler neden intihara meylediyor?,sorusunun cevabını bu kitapta okurken bulabiliyorsunuz.

Hayatımın bilmediğim tümcelerine birçok kitapta rastgelmişliğim olsa da hepsinin bir kitapta toplanmış halini okumak kırıcıydı. Yalansız bir şekilde anlattım her zaman,bu sefer de çok kırıldım diye kıvırmayacağım.

Tür olarak belki okumayı sevmeyenler olabilir ama şans verdiğinizde huzursuz hissederek okuyacağınızı yine de kitap bittiğinde derin bir nefes alabileceğinizin garantisini verebiliyorum.
İnşallah yanılmıyorumdur ve şans veren herkes kendinden bir parça bulabilir.

Tıpkı lanetli yüce ruhlar gibi ben de daima,düşünmenin yaşamaktan daha değerli olduğuna inanacağım.
Kendimi arıyorum ama bulamıyorum.Vazoların içinde temizce dizilmiş krizantem zamanlarına aidim ben.Ruhumdan çiçekli bir süs yapmalıyım kendime.
Ne aradığını da,aradığı şeyin nereye saklandığını da bilmeden rastgele aranan biriyim. Hiç kimseyle saklambaç oynuyoruz.
Ah,kim kurtaracak beni var olmaktan?




Düşünmeyen mutludur diyor Pessoa, ancak yalnızca düşünenler var olmuştur.
Var olmanın yani aslında düşünmenin onun için nasıl acı verici olduğunu okuyoruz kitaptaki birçok alıntıda.
Var olmak, düşünmek yani kendini fena halde bilmek... evet kendini bilen insan acı çeker ve bu hayatta hüzne mahkumdur.
‘İnsan derinlemesine düşündüğü zaman hissettiği yoğunluğu yaşarken hissetmez asla’ O zaman diyebilir miyiz ki yaşamak var olmak değildir.
Bir şeyleri kelimelere dökmekten hoşlanan bir adam. Kelimeler, duyuların vücut bulmuş hali Pessoa’ya göre. Hayallerinde yani zihninde her şeye sahip bir adam. ‘Zamanla gelişen hayal gücümün kurguları beni yorabilir ancak beni hiç yaralamaz ya da aşağılamaz’ diyor Pessoa. İçeride yaşamak ve hayata dokunmamak onun için gerçeklik. Zihninde büyük ordulara savaş açıyor, aynaya baktığında sevgilisinin yüzünü görebiliyor, kral hatta bir kraliçe olabiliyor istediğinde.
Ancak hayat onun için bir eziyetten ve dehşet verici bir şeyden ilerisi olamıyor. Kendinden yorulan derinlerdeki en gizli köklerime kadar her şeye bıkkınlığımı bulaştıran bir adamım ben diyor Pessoa. Hayatla ilgili şu sözleriyle noktalamak istiyorum yazımı;
“Benim için hayat, uçuruma giden otobüs gelene kadar kalmak zorunda bırakıldığım yol kenarındaki bir handır sadece.”
*Hayat bir handır da ölüm bir uçurum mudur acaba?



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: