Andre Breton En Beğenilen Sözleri
1. "Ağzımızda gevelemeyelim: Masalsı olan her zaman güzeldir, masalsı olan herhangi bir şey güzeldir, aslında yalnızca masalsı olan güzeldir."
- Sürrealist Manifestolar
2. ""İnsanın artık hissetmediği anda sessiz kalmasına inananlardanım.""
- Sürrealist Manifestolar
3. "Hem incelikle hem de zalimce bakan şahane gözler, sade ve koyu renk bir elbise, siyah ipek çoraplar, ve üzerinde alabildiğine hayran olduğum bir parça ‘toplumdışılık’
İşte Tüm yalnızlığımın ortasında, akıl sır ermez bir suç ortaklığı keşfederim onda.."
- Nadja
4. ""Güzellik ya sarsıcı olacak, ya da hiç olmayacak.""
- Nadja
5. "Yalnız olacağım, yalnız kalacağım! Kendi içimde yapayalnız. Her şeye kayıtsız kalacağım. Ne yaptıysam ve neyi yapılmamış olarak bıraktıysam bunlar sizindir artık."
- Sürrealist Manifestolar
6. "İnsanın, artık hissetmediği anda, sessiz kalması gerektiğine inananlardanım."
- Sürrealist Manifestolar
7. "Sevgili hayal gücü, senin en çok sevdiğim tarafın merhametsizliğin."
- Sürrealist Manifestolar
8. ""Hayatım boyunca kalbim adını koyamadığım bir şeyin özlemini çekti""
- Mad Love
9. "Kanaatimce en büyük suçumuz, uyuşukluktur."
- Sürrealist Manifestolar
10. "Yaşlanıyorum ve belki de beni yaşlandıran, tabi olduğuma inandığım gerçeklikten çok, rüyalar ve rüyaları ele alırken gözettiğim ayrımdır."
- Sürrealist Manifestolar
11. "Söz konusu akıl olduğunda, hata yapma olasılığı aslında iyilik ihtimalini de barındırmaz mı?"
- Sürrealist Manifestolar
12. "İnsanoğlu hem niyet eder, hem elde eder."
- Sürrealist Manifestolar
13. ""Çılgınca sevilmeni diliyorum""
- Mad Love
14. ""Ama görünüşe göre bu toplum, bazen görevlerinin karşılıklı doğasını unutuyor""
- Sürrealist Manifestolar
15. "Gözlerim yalnızca bana ait ve onları, sözlerinizin rüzgarıyla hırpalanmış, soğumuş yanaklarıma iğneliyorum.."
- Manyetik Alanlar
16. "Çevreye bakıyorum, fikir alışverişi yapabileceğimiz birini daha arıyorum, ama boşuna: hiçbir şey yok!"
- Sürrealist Manifestolar
17. ".. şu ölümlü dünyada, bin bir ve en zor vazgeçişlerle edinilen özgürlük, verildiği dönemde kısıtlama, hiçbir tür faydacı hesap yapılmaksızın kendisinden yararlanılmasını ister; bu böyledir, çünkü kısaca, en yalın devrimci biçimiyle kavranan -ki, o da herkesin sahip olduğu araçlara göre, bunda anlaşmaya varalım, her yönden daha az, insani özgürlüğe kavuşma değildir- insani özgürlük, hizmet edilmeye yaraşan tek dava olarak varlığını sürdürmektedir."
- Nadja
18. "Şu gerçeğe tam olarak inanması gerekiyor insanın; belli bir konuda genel bir görüş birliğine varılmışsa, bireysel direniş hapishaneden çıkış için tek anahtardır artık."
- Sürrealist Manifestolar
19. "Yaşam yazılanla bir değil."
- Nadja
20. "Her dolu dakika, içinde yüzyılların topal, kırık tarihinin yadsınmasını taşır."
- Sürrealist Manifestolar
21. "Herkes ister ve inanır ki, ancak kendisinin dünyasıdır en iyi dünya, gene inanır ki, bu dünyayı diğerlerinden daha iyi anlatacak olan da, o en iyisi olandır.
Son
Hegel"
- Nadja
22. ""Sevgili hayal gücü, senin en çok sevdiğim tarafın merhametsizliğin.""
- Sürrealist Manifestolar
23. "SÜRREALİZM, (isim). Kişinin, düşüncenin gerçek işleyişini sözel, yazılı ya da başka herhangi bir şekilde ifade etmeyi seçtiği katıksız ruhsal otomatizm. (felsefe, özdevim). Estetik veya ahlaki kaygılardan arınmış olarak, mantık tarafından uygulanan hiçbir kontrolün geçerli olmadığı, düşüncenin kendini ortaya koyduğu bir düzlem."
- Sürrealist Manifestolar
24. "İnsanların aptallıklarının sınırı olmadığı da herkesçe bilinen bir gerçek."
- Sürrealist Manifestolar
25. "Özgürlük, zincirlerinden sürekli kurtuluştur, ..
."
- Nadja
26. ""Başarıya ulaşmış her düşünce, yıkıma hızla sürüklenir""
- Sürrealist Manifestolar
27. ""İnsanın, artık hissetmediği an da, sessiz kalması gerektiğine inananlardanım.""
- Sürrealist Manifestolar
28. "Öteki insanlar arasında benim bu dünyaya ne yapmaya geldiğimi, hangi tekil ve eşsiz mesajın taşıyıcısı olduğumu ancak bu farklılaşmanın bilincine vardığım ölçüde açığa vuracak değil miyim, onun kaderinden ancak kendi adıma sorumlu olabilmek için?.."
- Nadja
29. "Zaman alaycı. Zaman alaycı, çünkü her şeyin zamanında olması gerekir.
."
- Nadja
30. ".. o denli temiz, her türlü dünyevi bağdan uzak, yaşama o denli az ama, güzel bir şekilde bağlıydı ki, ..
."
- Nadja
31. "Güzellik ya İHTİLAÇLI olacaktır ya da olmayacaktır.
Son"
- Nadja
32. "Güzellik ne durağandır ne de devingen. İnsan yüreği sismograf gibi güzeldir. Sessizliğin krallığı...
."
- Nadja
33. "Gerçek görüntüler vardır, ama zihinde, insanlığın çoğunun içinde kendisini göremeyeceği bir ayna bulunur. Nefret verici kontrol, o kadar da işe yaramaz. Sevdiğiniz insan yaşar. Vahyin dili bazı sözcükleri kendisine söyler, kimilerini yüksek, kimilerini kısık sesle, ve hepsini her yönden bir anda. Onu parça parça öğrenmeye katlanmalıyız"
- Sürrealist Manifestolar
34. "Delilik korkusunun bizi hayal gücünün bayrağını dürülmüş şekilde tutmak zorunda bırakmasına izin vermeyeceğiz."
- Sürrealist Manifestolar
35. ".. o, gerçek bir yıldızdı, ona doğru ilerlediğiniz bir yıldız. Bu yıldıza gitmemezlik edemezsiniz.
Siz bu yıldızı asla benim gördüğüm gibi göremezsiniz. Anlamıyorsunuz: o tıpkı kalpsiz bir çiçeğin kalbi gibi.
."
- Nadja
36. "Yaşam, yazılanlardan başkadır.
."
- Nadja
37. ""Kanaatimce, en büyük suçumuz uyuşukluktur""
- Sürrealist Manifestolar
38. ""Geri dönmek için hâlâ zaman vardı""
- Mad Love
39. "''Yaşlanıyorum ve belki de beni yaşlandıran, tabi olduğuma inandığım gerçeklikten çok, rüyalar ve rüyaları ele alırken gözettiğim ayrımdır.''"
- Sürrealist Manifestolar
40. "Yüreğimdeki yuva hazır
Ve yalnızca geleceğe açılır.
Hiçbir şeye pişman olmadığıma göre
Gelebilirsin yeni aşk.
."
- Nadja
41. "Dikkatli ol: Her şey zayıflar, yok olur gider bir gün. Bir şey kalmalı bizden..."
- Nadja
42. "''Yaşlanıyorum ve belki de beni yaşlandıran, tabi olduğuma inandığım gerçeklikten çok, rüyalar ve rüyaları ele alırken gözettiğim ayrımdır.''"
- Sürrealist Manifestolar
43. "Özgürlük sözcüğü dahi beni heyecanlandırmaya yetiyor."
- Sürrealist Manifestolar
44. "Kim bilir, belki de, doğa içinde, varlıklarının farkında bile olmadıklarımızın yanında, evlerimizde beslediğimiz kedi ve köpekler kadar bile küçük bir yer kaplamıyoruzdur."
- Sürrealist Manifestolar
45. "“Dört ayaklı hayvanlarla karşılaştırıldığında, kafadan bacaklıların ilerlemeden nefret etmek için daha çok sebebi var.”
(MAX MORISE)"
- Sürrealist Manifestolar
46. "İşçi sınıfının arzularını ifade eden bir sanat veya edebiyatın mevcut olasılığına inanmıyorum. Böyle bir olasılığa inanmamamın sebebi, herhangi bir devrim öncesi dönemde zorunlu olarak burjuvazinin ürünü olan yazar veya sanatçının, doğası itibarıyla bu arzuları aktarmaya ehil olmamasıdır."
- Sürrealist Manifestolar
47. "Her şeyin günün ışımasına indirgediği ve belki de bu nedenle bir daha hiç göremeyeceğim sen..."
- Nadja
48. "...uzun sessizliklere artık bir anlam veremez
oluyorum."
- Nadja
49. "Geriye bir tek “delilik”, güzelce tanımlanmış şekliyle “kilit altında tutulan delilik” kalıyor. Şu veya bu delilik..."
- Sürrealist Manifestolar
50. "Gözlerim yalnızca bana ait ve onları, sözlerinizin rüzgarıyla hırpalanmış, soğumuş yanaklarıma iğneliyorum.."
- Manyetik Alanlar
51. ""İsteseydiniz sizin için sadece bir hiç veya bir iz olurdum.""
- Nadja
52. "Çalışıldığı sürece hayatta olmak hiçbir işe yaramaz."
- Nadja
53. "Burada adını söyledi bana, kendi seçtiği adı: "Nadja, çünkü Rusçada umut sözcüğünün başı bu ...çünkü gene sadece başlangıcı sadece ... ""
- Nadja
54. "Şu gerçeğe tam olarak inanması gerekiyor insanın; belli bir konuda genel bir görüş birliğine varılmışsa, bireysel direniş hapishaneden çıkış için tek anahtardır artık."
- Sürrealist Manifestolar
55. "Her şey zayıflar, yok olur gider bir gün. Bir şey kalmalı bizden."
- Nadja
56. "Durmadan yeniden doğan bu kâbusları kim saçıp savuracak?"
- Manyetik Alanlar
57. "En küçük bir suçta, kamu adabına ya da düşüncesine aykırı ilk kusurda, toplum muhafaza araçları denilen bu araçların, birlikte bulunmaktan yalnızca zarar görecek, diğer insanlar arasındaki bir insanı alaşağı etmesinden, özellikle de, ahlaki ya da pratik duyusu kendisininkinden daha iyi oturmuş olanlarla ilişkiden sistematik bir biçimde yoksun etmesinden iğrenci var mıdır?
."
- Nadja
58. ""Kendi kendinize sürekli edebiyatın her şeyin öncüsü olan en kasvetli yollardan biri olduğunu hatırlatın""
- Sürrealist Manifestolar
59. "Yaşıyor ve hayali çözümleri yaşamaktan vazgeçiyor. Varoluş başka bir yerde."
- Sürrealist Manifestolar
60. "yaşamım boyunca bana yapılan iltifatlardan en duyarlı olduğum biri de bu: sadelik."
- Nadja
61. "Anahtarını aramak zorunda olmadığım, kanatları ardına kadar açık kapılar gibi olan kitaplara ilgi duymakta ısrar ediyorum."
- Nadja
62. "Islahevlerinde haydut üretildiği gibi tımarhanelerde de deli üretildiğini bilmek için, ille oralara girmek gerekmez.
."
- Nadja
63. "Başkaldırı, benliklerinde daha güçlü değilse, çalışmak onların yükselmesini nasıl sağlayacak? ..
Ben, değer vermem istenen bu köleleşmeden bütün gücümle nefret ediyorum.
."
- Nadja
64. "Gizemin önünde. Ey taştan adam, anla beni."
- Nadja
65. "Yaşam yazılanla bir değil."
- Nadja
66. ".. mucizenin gerçekleşmesini yalnızca aşk, anladığım anlamda -dolayısıyla gizemli, olasılıktan uzak, biricik, insanı alt üst edecek ve yadsmamayacak aşk -kısacası yalnızca sarsılmaz aşk sağlayabilir."
- Nadja
67. ".. beni bir süre daha tutarak ben de en çok onu neyin etkilediğini söyledi. Görünüre bakılırsa bu, düşüncemde, konuşmalarımda, bütün varoluş tarzımda vardı ve bu yaşamım boyunca en duyarlı olduğum komplimanlardan biri oldu,
."
- Nadja
68. "İnsan her zaman aşkın eşiğindeymiş gibi yaşamalı..."
- Çılgın Aşk
69. "İnsanın artık hissetmediği anda sessiz kalmasına inananlardanım."
- Sürrealist Manifestolar
70. ""Kanaatimce en büyük suçumuz, uyuşukluktur.""
- Sürrealist Manifestolar
71. "İnsanın, artık hissetmediği anda, sessiz kalması gerektiğine inananlardanım."
- Sürrealist Manifestolar
72. "Ben, aynasız odada, banyodaki menekşeyim.
Benimle ilgili bir roman yazacaksın. Seni temin ederim. Hayır deme. Dikkat et:
,
.
... Söz ver. Bu, gerekli.
."
- Nadja
73. "Çılgınca sevilmeni diliyorum."
- Çılgın Aşk
74. "Kişinin, düşüncenin gerçek işleyişini sözel, yazılı ya da başka herhangi bir şekilde ifade etmeyi seçtiği katıksız ruhsal otomatizm.
Estetik veya ahlaki kaygılardan arınmış olarak, mantık tarafından uygulanan hiçbir kontrolün geçerli olmadığı, düşüncenin kendini ortaya koyduğu bir düzlem."
- Sürrealist Manifestolar
75. "Önümüzde, boşluktaki eğimini gözleriyle izliyor gördüğü bir fıskiye dimdik yükseliyor. "Senin ve benim düşüncelerimiz bunlar. Bak nereden çıkıyor, nereye yükseliyorlar, tekrar suya düştüklerinde şu güzelliklerine bak. Suya karışır karışmaz aynı güç tekrar kavrıyor onları, yeniden şu kırık dökük yükseliş, şu düşüş... Sonsuza dek hep böyle"
- Nadja
76. ""Herkes ister ve inanır ki, ancak kendisinin dünyasıdır en iyi dünya, gene inanır ki, bu dünyayı diğerlerinden daha iyi anlatacak olan da, o en iyisi olandır.""
- Nadja
77. "Bu boşluğu dolduramamak, böyle bir evrende öngörülmüş düzene karşı çıkan; şeylere, olaylara yeni bir ölçek kuran her şeyi tam olarak kavrayamamak gerçekten çok üzücü..."
- Nadja
78. "Aşka ilişkin, "sarsılmaz haliyle" tek aşka ilişkin bu saçma, geri alınamaz cümleyi yazdığım için beni çok pişman eden sen. Beni dinleyenlerin tümüne göre, bir zatiyet değil, bir kadın olan sen;
Chimere olman için bana dayatılanlara ve senin dayattıklarının tümüne karşın, bir kadın olarak hiç bir şey olmayan sen. Yaptıklarının tümünü hayran olunacak bir şekilde yapan; göz kamaştırıcı nedenleri, bence, saçmalıkla sınırdaş olmaksızın parlayan ve yıldırım gibi öldürücü bir şekilde düşen sen. Herhalde, sende sınanmayacak olanın kuvvetini bütün acılığıyla duymam için yoluma çıkarılan sen, en canlı yaratık. Kötülüğü yalnızca söylenenlerden tanıyan sen. Tabii ki, olağanüstü güzel olan sen. Her şeyin yeni ışıyan güne götürdüğü ve bununla bile artık bir daha göremeyeceğim sen..."
- Nadja
79. ""Büyüleyici ellerin, hayatımın ateşinin üzerinde gezinen şefkatli ellerin..""
- Çılgın Aşk
80. "Her sözünde derin bir devrimci inanç okunuyordu."
- Nadja
81. "...ben bu hayatı gökyüzü, bir saatin sesi, soğuk, bir keyifsizlik gibi anekdotlarla dolduruyorum, yani, ondan kaba bir tavırla bahsetmeye başlıyorum. Böyle şeyleri düşünmek, fırtınalarla yıpranmış bu merdivenin herhangi bir basamağında durmak–hiçbirimiz, çileciliğin son derecesini de geçmedikçe, böyle şeylerin ötesinde değiliz."
- Sürrealist Manifestolar
82. "Ne şekilde ortaya çıkarlarsa çıksınlar, şiirsel aldırmazlık, sanatın başka yöne çekilmesi, bilimsel araştırma, saf spekülasyonla mücadele ediyoruz; büyük ya da küçük, zihinlerini bir tasarruf bankasını kullanacakları gibi kullananlarla hiçbir işimiz olsun istemiyoruz."
- Sürrealist Manifestolar
83. "Önemli olan, şu ölümlü dünyada, kendimde yavaş yavaş keşfettiğim özel yeteneklerin, bana özgü olacak ve bana verilmemiş olan genel bir yeteneği araştırmaktan beni hiçbir şekilde koparıp almadığıdır. Bildiğim bütün zevklerin, duyumsafığım inceliklerin, çekimlerin, başıma gelen ve yalnızca benim başıma gelen olayların ötesinde, yaptığımı gördüğüm birçok hareketin, yalnızca benim duyduğum heyecanların ötesinde, farklılaşmamın nelerden oluştuğunu, hatta neye bağlı olduğunu öteki insanlara göre daha çok bilmeye çabalıyorum. Kendime bu dünyaya ne yapmaya geldiğimi ve ancak kafamdaki şekliyle yanıt verebileceğim, hangi tek mesajın ileticisi olduğumu, bu farklılaşmanın bilincine varacağım ölçünün doğruluğu oranında açıklamayacak mıyım?"
- Nadja
84. ""Hayatım boyunca kalbim adını koyamadığım bir şeyin özlemini çekti""
- Çılgın Aşk
85. "Sen en canlı varlık, sende hiç sınanmamış olanın gücünü tüm keskinliğiyle hissetmem için yolumun üzerine konulmuş olan sen... Kötülüğü sadece kulaktan duymuş olan sen. Elbette ideal bir güzelliğe sahip olan sen. Her şeyin günün ışımasına indirgediği ve belki de bu nedenle bir daha hiç göremeyeceğim sen...
Kendi kendimde bildiğim bu deha aşkını ne yapayım sensiz?
Onun adına, şurada burada birkaç tanışlık arayışına girmekten başka bir şey yapamadığım aşkı?"
- Nadja
86. "Günlerin rengi, ebedi geceler, siz de mi, siz de mi bizi terk edeceksiniz?"
- Manyetik Alanlar
87. "''Kendimi, beni fal taşı gibi açılmış gözlerle okuyanlara teslim ettiğim şekilde, düş görenlere teslim etmek için uyumak isterdim; bu alemde, düşüncelerimin bilinçli ritmini empoze etmeye bir son vermek adına.''"
- Sürrealist Manifestolar
88. "Ona bir zamanlar “başka hiçbir şey için değil, insan aramak için” yazdığını hatırlatalım. Bizim de onun gibi olduğumuzu unutmasın. Kimse bizim kendimizi bulduğumuzu, daha sonra da kaybettiğimizi düşünmesin."
- Sürrealist Manifestolar
89. "Olmuş olanın hiç önemi yoktur, göz kamaştırıcı olan bekleyiştir."
- Çılgın Aşk
90. "Serseri ruhlunun biriyim ben..."
- Nadja
91. "Sokaklarda dolaşıyoruz, yan yana ama her birimiz kendi başına. Birkaç kez tekrarlıyor, her defasında heceleri tane tane vurgulayarak: «Zaman şakacıdır, zaman şakacıdır, çünkü her şeyin vakti gelince olması lazımdır.»"
- Nadja
92. "Belki de insanın “gerçek yaşamı”na en yakın duran şey çocukluktur; kişinin tasarrufundaki şeylerin ötesinde, sınırlardan özel geçiş kartlarından ayrı birkaç bedava bilete tekabül eden çocukluk; her şeyin her şeye rağmen insanın verimli ve tehlikesiz şekilde kendi kendisine sahip olmasını sağlamak üzere işbirliği ettiği çocukluk."
- Sürrealist Manifestolar
93. "Zihin bir başınayken yersiz itirazlarla kendisini suçlu çıkarabilmekten acizdir; korkacak hiçbir şeyi olmadığı gibi, üstüne üstlük her şeyi kucaklamaya gayret etmektedir."
- Sürrealist Manifestolar
94. "Bir kez daha, ondan başkasını tanımak istemiyorum, ondan başkasına güvenmemek istiyor ve gözümde olabildiğim ve beni, gece balyalarına çarpmaktan koruyan parlak bir noktaya bizzat gözlerimi dikerek, hemen hemen hiç sıkıntıya girmeden engin dalga kıranlarında bir uçtan ötekine gitmek istiyorum."
- Nadja
95. "Bir aykırılıkla, atasözü haline gelmiş bir özdeyişe bel bağlayacak olsaydım... Gerçekten de, neden her şey dönüp dolaşıp, kime "musallat olduğumu" bilmeye gelmiyor ki? Bazı insanlarla benim aramda çok daha tekil, daha az kaçınıabilir, düşündüğümden daha çok huzursuz edici ilişkiler kurma eğiliminde olan, tırnak içinde ki bu sözcüğün bana yolumu şaşırttığını itiraf edeyim. Bu sözcük istemediği kadar çok şey söylüyor, ölmeden bana hayalet rolü oynatıyor; açıkçası, benim kim olmak için bir yana bırakmak zorunda kaldığım, eskiden olduğum halime anıştırmada bulunuyor. Bu anlamda hiç aşırı olmayan bir tarzda alındığında, varlığımın nesnel belirtilerinde, az çok bilinçli belirtilerinde önem verdiğim nesnenin, bu yaşam sınırları içinde gerçek alanının benim hiç bilmediğim bir faaliyetten geçen bir nesneden başka bir şey olmadığını duymama yol açıyor. "Hayaletten" olası bazı saatlerde ve yerlerde körü körüne boyun eğmesiyle olduğu kadar, klasik bir görünüş sergilemesiyle de edindiğim tasarım, benim için her şeyden önce, sonsuza dek sürebilecek bir sıkıntının sona eren imgesi gibi değerlidir. Yaşamımın bu tür bir imgeden başka bir nesne olmaması ve çok iyi tanımam, kabul etmem gerekeni bilmeye, unuttuklarımın küçük bir bölümünü öğrenmeye çalışırken, keşifte bulunduğumu sanırken ilk başladığım noktaya yeniden dönmeye mahkum olmam da olasıdır.
."
- Nadja
96. "Sokakta pek hoş görülmeyenin ama tiyatroda istenenin, gözümde, ancak, bir koşulda yasaklananın, öteki koşulda buyurulanın ötesine geçtiği oranda değerli olduğunu mu söylemek gerekir? Belki.
."
- Nadja
97. "Gün ışığında yürüdüğümü sanarak, gecenin içinde yürümeyi bir kez daha yeğlerim.
."
- Nadja
98. "Aşk, sana kendin hakkında yeni bir şeyler söyleyen biriyle tanıştığın zamandır."
- Çılgın Aşk
99. "Sevgili hayal gücü, senin en çok sevdiğim tarafın merhametsizliğin."
- Sürrealist Manifestolar
100. "...ben bir şeyler keşfetmekte olduğum kuruntusu içindeyken, gerisin geri başladığım noktaya dönmeye, aslında çok iyi tanımış, bilmiş olmam gerekeni tanımaya çalışmaya, unutmuş olduklarımın küçük bir bölümünü öğrenmeye mahkum olabilirim."
- Nadja
101. "Kimim ben? İstisna olarak, atasözü olmuş bir özdeyişe bakacak olursam, gerçekten de her şey, dönüp dolaşıp, şunu bilmeye dayanmaz mı?: "Kiminle düşüp kalkıyorum?"Arkadaşım kim?" İtiraf etmeliyim ki bu son sözcük, kafamı karıştırıyor, çünkü bazı varlıklarla aramda düşündüğümden de öte, daha özel, daha az kaçınılabilir, daha etkileyici allak bullak edici ilişkiler oluşturmaya çalışıyor. Bu sözcük söylemek istediğimden de fazlasını söylüyor, ben daha yaşarken bana bir hayalet rolü oynatıyor ve besbelli ki bir kişilik olmam için, var olmaktan vazgeçmem gerektiğini ima ediyor."
- Nadja
102. "Bana öyle geliyordu ki bu yerlerden ayrılmanın zamanı gelmiş de geçiyordu."
- Nadja
103. "Sürrealistler, gerçekliğin tanım itibarıyla çirkin olduğunu iddia ediyor; güzellik ancak gerçek olmayandadır. Güzelliği dünyaya sunan insandır. Güzellik üretmek için, kişi gerçeklikten mümkün olduğunca uzaklaşmalıdır."
- Sürrealist Manifestolar
104. "Her şeyi biliyordum, gözyaşı pınarlarımı okumaya o kadar çok uğraşmıştım ki..."
- Nadja
105. "... Dış görünüşündeki olağanüstü soğukluk, kendisine gösterilen ilgiyle olabildiğince çelişkilidir."
- Nadja
106. "Özgürlük, zincirlerden sürekli olarak kurtulmadır; doğru da, bu kurtulmanın sürekli olabilmesi, devamlı mümkün olabilmesi için zincirlerin bizi ezmemesi gerekmez mi,"
- Nadja
107. "Bana göre tüm içeri atılmalar keyfidir. Bir insanoğlunun, özgürlüğünden mahrum edilebilmesine hiçbir neden bulamıyorum. Sade'ı içeri tıktılar; Nietzsche'yi tıktılar; Baudelaire'i tıktılar. Bir gece vakti gelip sizi gafil avlayarak, üzerinize deli gömleğini geçirmek ya da herhangi başka bir biçimde sizi zaptetmek gibi bir yöntemin, usulca cebinize bir tabanca sokuşturmaya dayanan, polis yöntemlerinden hiç farkı yoktur:"
- Nadja
108. "Birlikte gülüyoruz, şarkılar söylüyoruz fakat kalbinin çarptığını hisseden kalmamış. Ateş bizi terk etti."
- Manyetik Alanlar
109. "İnsan günde birkaç defa nasıl söylemez bunu kendine: Giden geri gelmeyecek!"
- Manyetik Alanlar
110. "«Kimsiniz siz?» Ve o, hiç tereddütsüz: «Avare ruhum ben.»"
- Nadja
111. ""Kendi kendimde bildiğim bu deha aşkını ne yapayım sensiz?""
- Nadja
112. "Yalnız olacağım; kendi içimde yapayalnız..."
- Sürrealist Manifestolar
113. "Beyinlerimiz onulmaz bir bilinmeyeni bilinir ve sınıflandırılabilir kılma çılgınlığıyla uyuşturulmuş. Tahlil etme arzusu duyguları ele geçiriyor."
- Sürrealist Manifestolar
114. "Tüm yaşamımı delilerin sırlarını keşfetmeye adayabilirim."
- Sürrealist Manifestolar
115. "Yalnız olacağım; kendi içimde yapayalnız..."
- Sürrealist Manifestolar
116. "Beyinlerimiz onulmaz bir bilinmeyeni bilinir ve sınıflandırılabilir kılma çılgınlığıyla uyuşturulmuş. Tahlil etme arzusu duyguları ele geçiriyor."
- Sürrealist Manifestolar
117. "Tüm yaşamımı delilerin sırlarını keşfetmeye adayabilirim."
- Sürrealist Manifestolar
118. "“Sevgili hayal gücü, senin en çok sevdiğim tarafın merhametsizliğin.”"
- Sürrealist Manifestolar
119. "Bense, yalnız olduğum zaman kendi kendimle böyle konuşurum işte, türlü türlü hikayeler anlatırım kendi kendime."
- Nadja
120. "Hapishaneler nasıl suçlu üretiyorsa, akıl hastanelerinin de deli ürettiğini bilebilir herkes, bunun için ille de akıl hastanesinde yatmaya gerek yoktur."
- Nadja
121. "Bu olası mı? Biriyle o kadar uzun zaman yaşayıp, onu inceleyecek tüm olası fırsatlara sahip olup, fiziksel ya da diğer en küçük özelliklerini keşfetmeye çaba gösterip, sonunda onu yeterince tanımamak, hatta bunu bile farketmemek! İnanıyor musunuz... aşkın böyle işler yapabileceğine inanıyor musunuz?
."
- Nadja
122. "Birtakım isimler talep etmekte ısrar ediyorum, anahtarını aramak zorunda olmadığım, kanatları ardına kadar açık kapılar gibi olan kitaplara ilgi duymakta ısrar ediyorum."
- Nadja
123. "Paranın sonunu ilan edeceği ve dünya için kendi başına cennetin ekmeğini parçalara ayıracağı zaman yaklaşıyor."
- Sürrealist Manifestolar
124. "Paranın sonunu ilan edeceği ve dünya için kendi başına cennetin ekmeğini parçalara ayıracağı zaman yaklaşıyor."
- Sürrealist Manifestolar
125. "Sevgili hayal gücü, senin en çok sevdiğim tarafın merhametsizliğin."
- Sürrealist Manifestolar
126. "İnanılmaz bir şekilde şunu diledim hep; geceleyin bir ormanda, güzel ve çıplak bir kadınla karşılaşmak; ancak böylesi bir dilek bir kez ifade edildi mi, hiçbir anlamı kalmayacağından, bu kez inanılmaz bir şekilde böyle bir kadına rastlamamış olduğuma pişmanım. Böylesi bir karşılaşmayı varsaymak öylesine çılgınca bir şey değil alt tarafı: olmayacak şey de değil.
... ..
Aklın mevcudiyetinin yokluğunu bir olasılıkla en çok hissettiğim, bu tür duruma bayılıyorum."
- Nadja
127. "Şiir de aşk gibi, yatakta yapılır
Buruşuk çarşafları, her şeyin sabah ufkudur
Şiir ormanlarda yazılır.
Şiirin sarılışı da bedenlerin sarılışı gibidir.
İkisi de sürdükçe
Korurlar dünyanın uçurumuna düşmektedir"
- Çılgın Aşk
128. "Suyun üzerinde alev alev yanan bu elin ne işi var burada? ...
Neydi bu elin söylemek istediği?...
Bırak da bakayım bu ele.
... ...
Peki senin için anlamı ne bunun: Suyun üzerinde ateş, suyun üzerinde ateşten bir el?"
- Nadja
129. ""Bir kez daha sadece onu tanımayı istiyorum...""
- Nadja
130. "Önemli olan, şu geçici dünyada, kendimde ağır ağır ortaya çıkardığım özel becerilerin, bana özgü olacak olan ancak bana verili de olmayan genel bir beceri arayışı içinde beni avutmadığıdır. Kendimde var olduğunu bildiğim her türlü beğeninin, hissettiğim eğilimlerin ve yakınlıkların, boyun eğdiğim çekimlerin, başımdan geçen ve sadece benim başıma gelen olayların ötesinde, kendimi yaparken gördüğüm bir sürü hareketin, sadece ve sadece kendi hissettiğim heyecanların ötesinde, diğer insanlara oranla, beni onlardan ayıran şeyin nereden kaynaklandığını değilse de, bunun nenin nesi olduğunu öğrenmeye çaba gösteriyorum en azından. Bu farklılığın bilincinde olduğum ölçüde, bu dünyaya, tüm diğerleri arasına ne yapmaya geldiğimi, ne mene bir biricik mesajın taşıyıcısı olduğumu, bunu iyi mi yoksa kötü mü bir geleceğin beklediğini, kendi başımı ortaya koyarak, gözlerimin önüne seremez miyim?"
- Nadja
131. "Faaliyet gösterdikleri (veya faaliyet gösterdiklerinin sanıldığı) sınırlar dahilinde rüyalar sürekli olduklarına dair her türlü kanıtı sunmakta ve örgütlenme belirtileri göstermektedir. Yalnızca"
- Sürrealist Manifestolar
132. "“Özgürlük”ün sözcüğü dahi beni hâlâ heyecanlandırmaya yetiyor."
- Sürrealist Manifestolar
133. "Saçma seçimlere, karanlık dipsiz kuyu rüyalarına, çekemezliklere, süresi uzayan sabra, mevsimlerin geçişine, yapay fikirler düzenine, tehlike yokuşuna elveda; her şey için zamanımız var!"
- Sürrealist Manifestolar
134. "Hapishaneler nasıl suçlu üretiyorsa, akıl hastanelerinin de deli ürettiğini bilebilir herkes, bunun için ille de akıl hastanesinde yatmaya gerek yoktur. En hafif bir suç yüzünden, genel anlayışa ya da hoşgörüye karşı en ufak bir ihmal yüzünden, kim olursa olsun herhangi bir kişiyi kendisi gibi başkalarının yanına tıkan, toplumsal değerleri koruma aygıtları denilen şeylerden daha iğrenç bir şey var mıdır dünyada? Bu kişilerin kendi benzerleriyle yan yana tutulması zarardan başka bir şey getirmez ona, üstelik kendisininkinden daha oturmuş bir ahlaksal ve pratik anlayışta olanlarla ilişki kurmaktan da mahrum eder onu."
- Nadja
135. "Çevremize bakıyorum, fikir alış verişi yapabileceğimiz birini daha arıyorum, ama boşuna: hiçbir şey yok."
- Sürrealist Manifestolar
136. "Dil, insanoğluna onu Sürrealist biçimde kullanabilmesi için verilmiştir......"
- Sürrealist Manifestolar
137. "Sevgili hayal gücü, senin en çok sevdiğim tarafın merhametsizliğin."
- Sürrealist Manifestolar
138. "İnanılmaz bir şekilde şunu diledim hep; geceleyin bir ormanda, güzel ve çıplak bir kadınla karşılaşmak; ancak böylesi bir dilek bir kez ifade edildi mi, hiçbir anlamı kalmayacağından, bu kez inanılmaz bir şekilde böyle bir kadına rastlamamış olduğuma pişmanım. Böylesi bir karşılaşmayı varsaymak öylesine çılgınca bir şey değil alt tarafı: olmayacak şey de değil.
... ..
Aklın mevcudiyetinin yokluğunu bir olasılıkla en çok hissettiğim, bu tür duruma bayılıyorum."
- Nadja
139. "Suyun üzerinde alev alev yanan bu elin ne işi var burada? ...
Neydi bu elin söylemek istediği?...
Bırak da bakayım bu ele.
... ...
Peki senin için anlamı ne bunun: Suyun üzerinde ateş, suyun üzerinde ateşten bir el?"
- Nadja
140. "- Polisin tarafsız olduğunu, bugüne kadar güneşi tutuklayamadığını unuttunuz mu?"
- Manyetik Alanlar
141. "Alacakaranlıkların kızıllığı yalnızca ölümlüleri korkutabilir. Ben zalimliği seçtim."
- Manyetik Alanlar
142. "Nadja, çünkü bu Rusçada "umut" kelimesinin başıdır, çünkü her şeyin başındayım."
- Nadja
143. "Sevgili hayal gücü, senin en çok sevdiğim tarafın merhametsizliğin."
- Sürrealist Manifestolar
144. "Sevgili hayal gücü, senin en çok sevdiğim tarafın merhametsizliğin."
- Sürrealist Manifestolar
145. "Hiçbir şeye pişman olmadığıma göre,
Gelebilirsin sevgili eşim."
- Nadja
146. "Deli-olmamakla delilik arasında çok iyi bilinen sınır yokluğu, ..
En tartışmalı gerçeklerden çok çok daha anlamlı ve ağır kapsamlı safsatalar vardır: onları safsata olarak geçersiz kılmak, büyüklükten ve yarardan yoksun olmak demektir. Bunlar safsata da olsalar, en azından kendime atılabilmemi, en uzak yerden kendimi karşılamaya gelene, her zaman dokunaklı olan "Kim yaşıyor?" sorusuna atılabilmemi onlara borçluyum. Kim yaşıyor?
Siz mi yaşıyorsunuz Nadja? Öte dünyada tüm öte dünyanın bu olduğu doğru mu? Sizi duymuyorum. Kim yaşıyor? Yalnızca ben mi? Kendim mi?
."
- Nadja
147. "“Kadın ve erkek ilişkilerindeki sorunlar, her türlü ikiyüzlülük ve tahammülsüzlük eğiliminden arınmış biçimde baştan aşağı gözden geçirilmeli. İnsanın pılısını pırtısını toplayıp, insanın yanına geçmesinin vakti geldi.”......."
- Sürrealist Manifestolar
148. "--
-
engin bir yalnızlık hâkim,
sık sık birbirimizle karşılaşmıyoruz."
- Sürrealist Manifestolar
149. "Kanaatimce, en büyük suçumuz uyuşukluktur."
- Sürrealist Manifestolar
150. "Ben sırça köşkümde oturmaya devam edeceğim, hangi saatte olursa olsun ziyarete gelenleri görebileceğim böylelikle, burada tavanlara, duvarlara asılı her şey sanki bir sihirli değnek dokunmuş da onları oraya yerleştirmiş gibi olacak, geceleyin, çarşafları camdan, cam bir yatakta uyuyacağım"
- Nadja
151. "Azgın bir gül, dinmeyen bir yağmur ya da menzilimde yanlış bir adım tarafından tehdit edildim.."
- Manyetik Alanlar
152. "Tekerlekli koltukta gençliğim, geleceğin koluna konmuş kuşlar."
- Manyetik Alanlar
153. "Şimdi Robert Desnos'yu, aramızda onu tanıyanların uykular dönemi dedikleri dönemde görüyorum. "Uyuyor" ama yazıyor ve konuşuyor. Evimde, Ciel Kabaresi'nin üstündeki atölyede, vakit akşam..."
- Nadja
154. "Delilik ile akillik arasındaki iyi bilinen sınır yokluğu, beni her birinden gelen algı ve fikirlere ayrı ve farklı birer değer atfetme eğiliminden alıkoyuyor."
- Nadja
155. "Bana hiçbir şey fark etmez tozun kıskançlığının kendini doğruladığı yerdeki tekil sinyallerden beri.."
- Manyetik Alanlar
156. "Korunması gereken mesafeler var. Saygılarımla arz ederim.."
- Manyetik Alanlar
157. "Sevgili hayal gücü, senin en çok sevdiğim tarafın merhametsizliğin."
- Sürrealist Manifestolar
158. "İnsanın, artık hissetmediği anda, sessiz kalması gerektiğine inananlardanım."
- Sürrealist Manifestolar
159. "İnsanın, artık hissetmediği anda, sessiz kalması gerektiğine inananlardanım."
- Sürrealist Manifestolar
160. "Bu resimde şeytanın çehresi kolaylıkla fark ediliyor ayrıca bir kuşun dudaklarını gagaladığı bir kadın kafası..."
- Nadja
161. "Her şey zayıflar, yok olur gider bir gün."
- Nadja
162. ""hâlâ uğrunda hizmet edilecek biricik davadır.""
- Nadja
163. "Bir muamma değilsin sen benim için.
Muammaya bana sonsuza dek yüz çevirten sensin, derim ben..."
- Nadja
164. "Sevgili hayal gücü, senin en çok sevdiğim tarafın merhametsizliğin."
- Sürrealist Manifestolar
165. "o kadar ince ve narin ki, yürürken sanki yere basmıyor."
- Nadja
166. "Karşılıklı olarak dile getirilen yorumlar, genellikle olduğu üzere her ne kadar önemsiz de olsa bir tez geliştirmeyi amaçlamaktan uzaktır; bunlar olabildiğince muhalif niteliktedir."
- Sürrealist Manifestolar
167. "İnsanın, artık hissetmediği anda, sessiz kalması gerektiğine inananlardanım."
- Sürrealist Manifestolar
168. "Sevgili hayal gücü, senin en çok sevdiğim tarafın merhametsizliğin."
- Sürrealist Manifestolar
169. "Bu resimde şeytanın çehresi kolaylıkla fark ediliyor ayrıca bir kuşun dudaklarını gagaladığı bir kadın kafası..."
- Nadja
170. ""Benim efendimsin sen. Dudaklarının kıyıcığında nefes alan ya da son nefesini veren bir atomdan başka bir şey değilim ben. Gözyaşlarıyla ıslanan bir parmağımla huzura dokunmak istiyorum ben.""
- Nadja
171. "Kendisini tıpkı açık bir kitap gibi okur ve hayatının rüzgârlı seyrinde uçup giden sayfaları tutmak için hiçbir şey yapmaz."
- Sürrealist Manifestolar
172. "Sevgili hayal gücü,senin en çok sevdiğim tarafın merhametsizliğin..."
- Sürrealist Manifestolar
173. "Ne devingen ne durağan, seni nasıl gördüysem onu da aynen öyle gördüğüm, güzellik..."
- Nadja
174. "Sürrealistler, gerçekliğin tanım itibarıyla çirkin olduğunu iddia ediyor; güzellik ancak gerçek olmayandadır. Güzelliği dünyaya sunan insandır. Güzellik üretmek için, kişi gerçeklikten mümkün olduğunca uzaklaşmalıdır."
- Sürrealist Manifestolar
175. "Kanaatimce, en büyük suçumuz uyuşukluktur.
Sessizliğimiz, samimiyetimizden kuşkuya düşürüyor ve her türlü küstahlığı cesaretlendiriyor."
- Sürrealist Manifestolar
176. "Eğer bir üzüm salkımında iki tane bile birbirine özdeş üzüm tanesi yoksa neden bu üzüm tanesini diğerine göre, tüm diğerlerine göre anlatmamı istiyorsunuz.."
- Sürrealist Manifestolar
177. ""Ben tüm gücümle, bana değer biçilmek istenen bu köleliği yadsıyorum, nefret ediyorum ondan.""
- Nadja
178. "Size masum olduğuma dair yemin ederim. Gözbebeğimi sigaramın ateşiyle karıştırıyorsunuz."
- Manyetik Alanlar
179. "Halkın onayından, vebadan kaçar gibi kaçılmalıdır."
- Sürrealist Manifestolar
180. ""Benim efendimsin sen. Dudaklarının kıyıcığında nefes alan ya da son nefesini veren bir atomdan başka bir şey değilim ben. Gözyaşlarıyla ıslanan bir parmağımla huzura dokunmak istiyorum ben.""
- Nadja
181. "Bulutlar süratle kayboluyordu yıldızları ölüme terk ederek. Gece kurudu."
- Manyetik Alanlar
182. ""Ama Nadja yoksuldu; işte bu gerçek, şu içinde bulunduğumuz zamanda sağduyu ve iyi ahlakın o ahmakça kurallarına tümüyle uymamayı göze aldığı anda, mahkumiyet kararının tepesine inmesi için yeterli nedendi.""
- Nadja
183. "Bir insanın neden özgürlüğünden yoksun bırakılması gerektiğini hâlâ anlamamaya devam ediyorum: Sade'ı hapsettiler; Nietzsche'yi hapsettiler, Baudelaire'i hapsettiler (de ne oldu?)."
- Nadja
184. "En güzel samanlar bile
Kilit altında
soluk bir renge sahiptir."
- Sürrealist Manifestolar
185. "Sevgili hayal gücü, senin en çok sevdiğim tarafın merhametsizliğin."
- Sürrealist Manifestolar
186. "Sessizliğimiz, samimiyetimizden kuşkuya düşürüyor ve her türlü küstahlığı cesaretlendiriyor."
- Sürrealist Manifestolar
187. "Biz hoşlansak da hoşlanmasak da, zihnin kendi içinde çeşitli taleplerini tatmin edecek yeterli şey bulunmaktadır."
- Sürrealist Manifestolar
188. "Sürrealizm, kendilerini ona adayan kişilerin canları istediğinde onu yüzüstü bırakmasına izin vermez."
- Sürrealist Manifestolar
189. "Özgürlük sürekli bir zincirlerden arınmadır; doğru da, bu arınmanın sürekli olabilmesi, devamlı mümkün olabilmesi için zincirlerin bizi altında ezmemesi gerekmez mi ..."
- Nadja
190. ""Bu mümkün mü? Bir insanla bu kadar uzun zaman yaşamış, onu gözlemlemek için tüm fırsatlara sahip olmuş, en küçük fiziksel ve diğer özelliklerini keşfetmeye özellikle çalışmış olup da sonunda onu bu kadar az, bunu bile fark etmeyecek kadar az tanımış olmak?..""
- Nadja
191. "Burada adını söyledi bana, kendi seçtiği adı: "Nadja", çünkü Rusça'da umut sözcüğünün başı bu..."
- Nadja
192. ""Ama Nadja yoksuldu; işte bu gerçek, şu içinde bulunduğumuz zamanda sağduyu ve iyi ahlakın o ahmakça kurallarına tümüyle uymamayı göze aldığı anda, mahkumiyet kararının tepesine inmesi için yeterli nedendi.""
- Nadja
193. "Sevgili hayal gücü, senin en çok sevdiğim tarafın merhametsizliğin."
- Sürrealist Manifestolar
194. "Söz konusu olan, değerleri içlerinde birtakım olgular; elbette pek iyi denetlenemeyen, fakat tamamen beklenmedik, şiddetle çarpıcı nitelikleriyle ve uyandırdıkları kuşkulu çağrışımlarla insanı bir bakıma Meryem'in ipliğinden örümcek ağına, yani dünyanın en narin, en pırıltılı şeyine -köşede veya yörede örümcek de olmasa!- geçiren olgular..."
- Nadja
195. ""Bir kitaba benzer bir şey hazırlamaya vakti olan ve işin sonuna geldiğinde, bu şeyin akıbetinin ne olacağıyla ilgilenmenin ya da bu şeyin kendisine ne gibi bir akıbet getireceğiyle ilgilenmenin yolunu bulan her insana gıptayla bakıyorum.""
- Nadja
196. "İnsanın, artık hissetmediği anda, sessiz kalması gerektiğine inananlardanım."
- Sürrealist Manifestolar
197. "Bu yıldızı asla benim görebildiğim gibi göremezdiniz. Siz anlamazsınız:
Yüreksiz bir çiçeğin yüreği
gibi bir şey o."
- Nadja
198. "Herkes ister ve inanır ki, ancak kendisinin dünyasıdır en iyi dünya, gene inanır ki, bu dünyayı diğerlerinden daha iyi anlatacak olan da, o en iyisi olandır."
- Nadja
199. "Sevgili hayal gücü, senin en çok sevdiğim tarafın merhametsizliğin."
- Sürrealist Manifestolar
200. "Sevgili hayal gücü, senin en çok sevdiğim tarafın merhametsizliğin."
- Sürrealist Manifestolar
201. "Yaşımız ilerledikçe tapınılası belirsizliklerden oluşan yapının biraz daha ustalıkla örülmesi gerekir ve biz hâlâ bu tür bir örümceği bekleme aşamasındayız..."
- Sürrealist Manifestolar
202. "Onlara soluk bir şarkıdan ibaret olan kalbimizi verdik."
- Manyetik Alanlar
203. ""Herkes ister ve inanır ki, ancak kendisinin dünyasıdır en iyi dünya, gene inanır ki, bu dünyayı diğerlerinden daha iyi anlatacak olan da, o en iyisi olandır." (Hegel)"
- Nadja
204. "İnsanın, artık hissetmediği anda, sessiz kalması gerektiğine inananlardanım."
- Sürrealist Manifestolar
205. ""Bir kitaba benzer bir şey hazırlamaya vakti olan ve işin sonuna geldiğinde, bu şeyin akıbetinin ne olacağıyla ilgilenmenin ya da bu şeyin kendisine ne gibi bir akıbet getireceğiyle ilgilenmenin yolunu bulan her insana gıptayla bakıyorum.""
- Nadja
206. "İnsanın, artık hissetmediği anda, sessiz kalması gerektiğine inananlardanım."
- Sürrealist Manifestolar
207. "Bu yıldızı asla benim görebildiğim gibi göremezdiniz. Siz anlamazsınız:
Yüreksiz bir çiçeğin yüreği
gibi bir şey o."
- Nadja
208. "İnsan, zahmete değecek bir şeyi sürdürebilme düşüncesine kapılmıştır. Böylelikle, rüya tıpkı gece gibi kendini yalnızca bir paranteze indirgenmiş olarak bulur. Ve tıpkı gece gibi, rüyalar da genel olarak anlayışımızı ilerletmemize çok az katkıda bulunabilir."
- Sürrealist Manifestolar
209. ""Tüm yaşamımı delilerin
sırlarını keşfetmeye adayabilirim""
- Sürrealist Manifestolar
210. "İnsanın, artık hissetmediği anda, sessiz kalması gerektiğine inananlardanım."
- Sürrealist Manifestolar
211. "“Biliyorum ki eğer deli olsaydım ve günler boyu hapsedilseydim, aklımın başımda olduğu bir anlık süreyi şunlardan tesadüfen yoluma çıkan birini soğukkanlılıkla öldürmek için kullanırdım, tercihen doktoru. En azından vahşi hastalara yapıldığı gibi tek başıma bir hücreye kapatılırdım. Belki beni yalnız bırakırlardı.”"
- Sürrealist Manifestolar
212. "«Sen benim efendimsin. Ben sadece senin dudaklarının bitiştiği köşede soluk alan ya da soluk veren bir zerreyim. Gözyaşlarıyla ıslanmış bir parmağın sükûnetine dokunmak istiyorum.»"
- Nadja
213. "Kara kum
Cennet silmesi
Güneş teftişinin ardından gerçek serinlik
Yatakhanede yazı düşlüyorum
Kalbinizin yerinde ne var sizin diye sordular bana"
- Manyetik Alanlar
214. "Unutuş en güzel tutku."
- Manyetik Alanlar
215. "Ya artık hiç göremezsem? Artık hiç bilemeyeceğim demektir. Demek ki, bilmeyi hak etmemiş olacağım. Ve bu şans bir daha hiç elime geçmeyecek.... Birtakım asılsız ilanlar olabilir, şu bir günlük lütuflardan, ruhu gerçekten kırıp döken, o gayya kuyusu, falcılığın görkem içinde hüzünlü kuşunun kendini attığı dipsiz kuyu..."
- Nadja
216. "Güzellik ya çırpınmalı olacak ya da hiç olmayacaktır."
- Nadja
217. "Ve, zihnin nihayet yaşanabilir bir dünyaya doğru kaçınılmaz uçuşunu belirleyen şey, bu mükemmel fikrin karşılaştığı direnişin derecesi olduğuna göre, Sürrealizm’in tam isyan, katıksız baş kaldırma, kurallara uygun sabotajı kendine prensip edinmekten neden kaçınmadığı, ve neden hala şiddetten başka bir beklentisi olmadığı anlaşılabilir."
- Sürrealist Manifestolar
218. "Kimim ben? Bir istisna yapıp bir atasözüne atıfta bulunursam: Gerçekten de, neden bütün olay kiminle "düşüp kalktığımı" bilmek sorununa indirgenemesin? Bu deyimin kafamı karıştırdığını itiraf ederim, zira bazı varlıklarla benim aramda düşündüğümden daha garip, daha az kaçınılabilir ve daha kaygılandırıcı ilişkiler kurma eğilimi taşıyor."
- Nadja
219. "bir kar tanesinden daha şaşkın, daha kararlı, sıkılıp boğulacağı korkusuyla hiç kucaklatmak istemezcesine kendini..."
- Nadja
220. ""Sen ki sevgi üstüne, biricik sevgi üstüne, o saçma ve geri alınamaz 'öyle ki ancak her imtihana dayanabilecekse var olabilir' cümlesini yazdığıma beni o kadar pişman ediyorsun...""
- Nadja
221. "Güzellik, ya
(çırpınmalı, titremeli) bir güzellik olacak ya da hiç olmayacak."
- Nadja
222. ".
Hayatım boyunca kalbim adını koyamadığım bir şeyin özlemini çekti.
..."
- Nadja
223. "Her şey zayıflar, yok olur gider bir gün. Bir şey kalmalı bizden..."
- Nadja
224. ""Özgürlük sürekli bir zincirlerden arınmadır.""
- Nadja
225. "Eğer bir üzüm salkımında iki tane bile birbirine özdeş üzüm tanesi yoksa neden bu üzüm tanesini diğerine göre, tüm diğerlerine göre anlatmamı istiyorsunuz, neden hoşa giden bir üzüm tanesi yaratmamı istiyorsunuz? Beyinlerimiz onulmaz bir bilinmeyeni bilinir ve sınıflandırılabilir kılma çılgınlığıyla uyuşturulmuş. Tahlil etme arzusu duyguları ele geçiriyor.[3]* Sonuç, ikna etme kuvveti yalnızca tuhaflıklarına atfedilebilen ve okuru sadece sözcük dağarcıklarının soyut nitelikleriyle etki altına alan, üstüne üstlük kötü tanımlanmış manasız uzunlukta ifadelerdir. Felsefenin şimdiye kadar tartışma konusu olarak ortaya attığı genel düşünce akımları mutlak doğalarıyla daha geniş ve daha genel bir alana kesin saldırılarını açığa çıkarmış olsaydı, haberleri mutlulukla karşılayan ilk insan ben olurdum. Ancak bunlar şu ana kadar yersiz bir hazırcevaplıktan öteye gidemedi; zekâ parıltıları ve diğer güzellikler, başarı elde etmek üzerine yoğunlaşmak yerine, bizden kendi kendisini arayan gerçek düşünceyi saklamak için adeta yarışıyorlar."
- Sürrealist Manifestolar
226. "Masalsı olan her zaman güzeldir, masalsı olan herhangi bir şey güzeldir, aslında yalnızca masalsı olan güzeldir."
- Sürrealist Manifestolar
227. "Masalsı olan her zaman güzeldir, masalsı olan herhangi bir şey güzeldir, aslında yalnızca masalsı olan güzeldir."
- Sürrealist Manifestolar
228. "Delilik korkusunun bizi hayal gücünün bayrağını dürülmüş şekilde tutmak zorunda bırakmasına izin vermeyeceğiz."
- Sürrealist Manifestolar
229. "“İnsanın, artık hissetmediği anda, sessiz kalması gerektiğine inananlardanım.”"
- Sürrealist Manifestolar
230. "İnsan, zahmete değecek bir şeyi sürdürebilme düşüncesine kapılmıştır. Böylelikle, rüya tıpkı gece gibi kendini yalnızca bir paranteze indirgenmiş olarak bulur. Ve tıpkı gece gibi, rüyalar da genel olarak anlayışımızı ilerletmemize çok az katkıda bulunabilir."
- Sürrealist Manifestolar
231. ""Tüm yaşamımı delilerin
sırlarını keşfetmeye adayabilirim""
- Sürrealist Manifestolar
232. "İnsanın, artık hissetmediği anda, sessiz kalması gerektiğine inananlardanım."
- Sürrealist Manifestolar
233. "“Biliyorum ki eğer deli olsaydım ve günler boyu hapsedilseydim, aklımın başımda olduğu bir anlık süreyi şunlardan tesadüfen yoluma çıkan birini soğukkanlılıkla öldürmek için kullanırdım, tercihen doktoru. En azından vahşi hastalara yapıldığı gibi tek başıma bir hücreye kapatılırdım. Belki beni yalnız bırakırlardı.”"
- Sürrealist Manifestolar
234. "«Sen benim efendimsin. Ben sadece senin dudaklarının bitiştiği köşede soluk alan ya da soluk veren bir zerreyim. Gözyaşlarıyla ıslanmış bir parmağın sükûnetine dokunmak istiyorum.»"
- Nadja
235. "Güzellik ya çırpınmalı olacak ya da hiç olmayacaktır."
- Nadja
236. "bir kar tanesinden daha şaşkın, daha kararlı, sıkılıp boğulacağı korkusuyla hiç kucaklatmak istemezcesine kendini..."
- Nadja
237. ".
Hayatım boyunca kalbim adını koyamadığım bir şeyin özlemini çekti.
..."
- Nadja
238. "İnsan, zahmete değecek bir şeyi sürdürebilme düşüncesine kapılmıştır. Böylelikle, rüya tıpkı gece gibi kendini yalnızca bir paranteze indirgenmiş olarak bulur. Ve tıpkı gece gibi, rüyalar da genel olarak anlayışımızı ilerletmemize çok az katkıda bulunabilir."
- Sürrealist Manifestolar
239. "Katlandıklarıma katlandığım bu dünyayla (gidip görmeye kalkışmayın), bu modern dünyayla, demek istediğim, Tanrı aşkına ona ne yapmamı istiyorsunuz?"
- Sürrealist Manifestolar
240. "Şaşaalı kurtuluşların rengi karartıyor her şeyi en kısık hırıltıya varıncaya kadar: İzafı iç çekişlerin sükuneti."
- Manyetik Alanlar
241. "Günlerin rengi, ebedi geceler, siz de mi, siz de mi bizi terk edeceksiniz?"
- Manyetik Alanlar
242. "Bu mümkün mü? Bir insanla bu kadar uzun zaman yaşamış, onu gözlemlemek için tüm fırsatlara sahip olmuş, en küçük fiziksel ve diğer özelliklerini keşfetmeye özellikle çalışmış olup da sonunda onu bu kadar az, bunu bile fark etmeyecek kadar az tanımış olmak?.. Sanır mısınız... inanır mısınız aşkın böyle şeyler yapabileceğine?.."
- Nadja
243. "Benden ne isterse istesin, vermeyi reddetmek iğrenç olurdu, o denli saf ve her türlü dünyevi bağdan muaf ki... Hayata o denli nadir ama öyle harika bir tarzda tutunuyor ki..."
- Nadja
244. "Herkes ister ve inanır ki, ancak kendisinin dünyasıdır en iyi dünya, gene inanır ki, bu dünyayı diğerlerinden daha iyi anlatacak olan da, o en iyisi olandır. -Hegel-"
- Nadja
245. "Yetersiz olanın, saçmanın, güzel ve çirkin, doğru ve yanlış, iyi ve kötü arasındaki farkın ötesine geçme arzusu, aslında bu anlamsız zihinsel imgelerin iğrenç kazanından doğmuş ve ayakta kalmıştır."
- Sürrealist Manifestolar
246. "Bir insanın neden özgürlüğünden yoksun bırakılması gerektiğini hâlâ anlamamaya devam ediyorum: Sade'i hapsettiler; Nietzsche'yi hapsettiler; Baudelaire'i hapsettiler [de ne oldu?]."
- Nadja
247. "Tüm sahtelikler demetinden bir başak, nasıl olsa kendini sıyırıyor, mühim olan uçarken yakalayabilmek onu.."
- Sürrealist Manifestolar
248. "Durmadan yeniden doğan bu kâbusları kim saçıp savuracak?"
- Manyetik Alanlar
249. "Çöllerde tiyatrolar inşa eden madencileri tanımıyorsunuz.
Onlara eşlik eden misyonerler ana dillerini konuşmayı unuttular.."
- Manyetik Alanlar
250. "Yaygın olarak söylenene göre ya vardır ya yoktur, ve eğer yoksa, insan aklının onunla kıyaslayarak ileri sürdüğü hiçbir şey, mantıksal zeka, ve çok çalışarak elde edilmiş yetenek, yerini tutamaz."
- Sürrealist Manifestolar