Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Anais Nin Alıntıları & En Çok Okunan Sözleri

Anais Nin En Beğenilen Sözleri



1. "Ah, kendimi yeniden bütün hissedinceye kadar uyumak, özgür ve hafif uyanmak."


- Henry ve June



2. ""Senden ne beklediğimi bilmiyorum ama mucize gibi bir şey...''"


- Henry ve June



3. "Yumuşacık sözcükler seçtim: "Yaşamı zorlama. Bırak her şey usul usul gelişsin. Kendine acı çektirme.""


- Henry ve June



4. "“O katılıktan, duygusuzluktan ölecek. Bense aşırı hissetmekten. Biri kapıyı çaldığı zaman, bana tahtaya değil de yüreğime vuruyormuş gibi gelir. Her darbe doğruca yüreğime ulaşır.”"


- Ateş Merdivenleri



5. "''...gerçek doğana uygun bir şekilde, yüzde yüz doğal davranıncaya kadar da asla mutlu olamayacaksın''"


- Henry ve June



6. "Dün gece ağladım. Ağladım çünkü kadın olma sürecim çok sancılıydı. Ağladım çünkü artık bir çocuğun körlemesine inancına sahip bir çocuk değildim."


- Henry ve June



7. "Devamlı şarkı söylüyorum, sonunda arabayı benim şarkılarım sürüyor sanki."


- Henry ve June



8. "Bir kadının yapabileceği en büyük hata, kendisi elde edebilecekken, hayalini kurduğu dünyayı bir erkeğin yaratmasını istemektir..."


- Venüs Üçgeni



9. "Küçük şeyler mutlu ediyor bizi."


- Henry ve June



10. ""Yakında beni kaybedeceksin, çünkü yeterince sevmiyorsun,""


- Henry ve June



11. "''...aklıma seninle en küçük bir benzerliği bulunan hiç kimse gelmiyor. Sen bana bir tek kendini çağrıştırıyorsun...""


- Henry ve June



12. "İnsan kitapları okuyor ve yaşamdan da aynı ilginçliği, yoğunluğu bekliyor. Ve elbette, bulamıyor."


- Henry ve June



13. "En güçlü kadınlar, hiçbir zaman en güzel kadınlar olmamıştır."


- Henry ve June



14. "Mutlak güven diye bir şey olanaksız. Güvenmek demek, kendini bir başkasının ellerine teslim etmek, sonunda da acı çekmek demek."


- Henry ve June



15. ""Birlikteyken mutlu olmamızın nedeni, 'bir yerlere doğru yol alıyor' olmamız mı dersin?"


- Henry ve June



16. ""Sen insanların beynine aşık olursun...''"


- Henry ve June



17. "Acı hakkında öyle derin bir bilgi sahibiyim ki, birine acı çektirmek elimden gelmez."


- Henry ve June



18. "Çünkü'yü arama - aşkta çünkü yoktur, mantık yoktur, açıklama
yoktur, çözümler yoktur."


- Henry ve June



19. "Her mutluluğun kendi trajedisini taşıdığını biliyorum."


- Henry ve June



20. "İnsan daha az acı çekmeyi öğrenmiyor, acıdan sakınmayı öğreniyor."


- Henry ve June



21. ""Ama insan zayıflıklarını kullanabilir. Onları yararlı bir şeye dönüştürebilir.""


- Henry ve June



22. "Hayat mantıklı değil, kesinlikle çılgın ve acıyla dolu."


- Henry ve June



23. "Yoksa insan tam anlamıyla bütünlendiği, tamamlandığı zaman mı bir başkasına güveniyor?"


- Henry ve June



24. ""Kendini bir kişiye bütünüyle ver. Ona ihtiyaç duy. Yaslan. İtimat et. Acı çekmekten korkma.""


- Henry ve June



25. "Çok fazla sevmekten artık korkmam gerekmiyor."


- Henry ve June



26. "Bazen, seni kalabalığın arasından çıkıp bana yaklaşırken seyretmenin hazzını yeniden tatmak için buluştuğumuz yere gidip bekliyorum..."


- Henry ve June



27. "''...yalnızca edebi kan nakliyle yaşamak.''"


- Henry ve June



28. "Seni bir bütün olarak, olduğun gibi içime aldım. Maskesiz bırakılacağından korkmana gerek yok, sadece sevileceksin."


- Henry ve June



29. ""ben aşksız sevişemem.""


- Henry ve June



30. "İçimde iki dürtü var: biri acı çekmeye ve pes etmeye meyilli, öteki kaçış yolu arayan."


- Henry ve June



31. "Ben-merkezci benliklerimizi aşkımızın içinde erittik. Aşkımız egomuz oldu."


- Henry ve June



32. "Mutluluğumu ne yapacağım ? Onu nasıl kollayacak, hiç kaybetmeyeceğim bir yere nasıl saklayacağım? Mutluluk başımdan aşağı yağmur gibi yağarken diz çökmek, dantel ve ipekle onu toplamak, yeniden üzerime bastırmak istiyorum ."


- Henry ve June



33. "Haykırmak istedim: 'Bugün Henry'ye aşığım.' Belki de kayıtsız rolü yapmamı yeğlerdin, bilemiyorum. Yaz bana. Gerçekliğin insanca bir teyidi için mektuplarına ihtiyacım var."


- Henry ve June



34. "Doğru şeyi şu an ikimiz de söyleyemeyiz. Duygularımızın altında eziliyoruz. Bırak ezilelim. Öyle güzel, öyle nefis ki bu."


- Henry ve June



35. "Yaşamımın bir kez daha durduğunu fark ettim. Ağladım."


- Henry ve June



36. "Henry içinde sırf bana özel, kuytu bir köşe yapmış."


- Henry ve June



37. "''...her türlü fırtınada demir atmamı, bulunduğumuz yere yuva dememi sağlayan sen.''"


- Henry ve June



38. "Onun bilmediği bir şey var, o da yaşamımın eksik kalan kısımlarını tamamlamak, şu ana kadar kaçırdıklarıma sahip olmak, kendimi ve hikayemi tamamlamak zorunda olmam."


- Henry ve June



39. "İnsan salt yaşamakla ya da sevmekle şifa bulmuyor, öyle olsa ben bulurdum."


- Henry ve June



40. "Bana ulaşmanın iki yolu var: Biri öpücükler yoluyla, diğeri de hayal gücüyle."


- Henry ve June



41. "Proust, mutluluk içinde ateşin olmadığı şeydir diye yazar."


- Henry ve June



42. ""Benden artık makul, aklı başında biri olmamıı bekleme. Mantıklı olmayı bırakalım...''"


- Henry ve June



43. "Babam kız çocuğu istememiş. Çirkin olduğumu söylerdi. Bir şey yazdığım ya da çizdiğim zaman benim elimden çıktığına inanmazdı. Beni bir kez okşadığını ya da hakkımda övücü bir söz sarf ettiğini anımsamıyorum..."


- Henry ve June



44. "Tıpkı Dostoyevski'de olduğu gibi, sürekli kafamı kurcalıyor."


- Henry ve June



45. "''...ondan bütün varoluşumu doğrulayacak, haklı çıkaracak bir sevgi gördüm. Adını söylerken kekeliyorum.''"


- Henry ve June



46. "(edebiyata âşık olduğum doğru)"


- Henry ve June



47. "" Rüyadan başlayıp dışa doğru açılmak..." Jung'un bu sözleri ilk duyduğumda beni ateşledi.''"


- Henry ve June



48. "''...sevilmek ve anlaşılmak için duyduğum bu bitmez tükenmez açlık kesinlikle anormal.''"


- Henry ve June



49. "Bir tane büyük Henry var, yazarlığı muazzam, müstehcen, yırtıcı, kadınlara karşı ihtiraslı; bir de küçük Henry var, bana ihtiyaç duyan."


- Henry ve June



50. "Rüyadaki gibi ona doğru gitmek, yanı başında dikilmek istedim. Bana güç verir miydi ? Hayır. Kendisi de bazen güçsüzleşiyor. Herkesin çekingenlikleri, kendisiyle ilgili kuşkuları var. İçimde duygu katmanlarıyla, heyecan tabakalarıyla dolaşıyorum."


- Henry ve June



51. "''Bir kadının yapabileceği en büyük hata, kendisi elde edebilecekken, hayalini kurduğu dünyayı bir erkeğin yaratmasını istemektir.''"


- Venüs Üçgeni



52. "Hayatın sarhoş ettiği bir adam bu diye düşündüm. Tıpkı benim gibi."


- Henry ve June



53. "O bir ruh doktoru değil, o bir epik yazar, farkında olmasa da bir Dostoyevski."


- Henry ve June



54. "Sana aşığım, nokta."


- Henry ve June



55. "''...bir şablonu sürdürmeye yaşamak denmez. Artık yaşıyorum. Şablonlar, desenler oluşturmuyorum.''"


- Henry ve June



56. "Duygularım karman çorman, bir türlü açıklığa kavuşturamıyorum, hale yola sokamıyorum. Rüyalarım, bir kez daha intiharın eşiğine sürüklenme korkumun dışında hiçbir şey söylemiyor bana."


- Henry ve June



57. "Birini bu biçimde sevmek çok fazla. Her an dibimde olmasına ihtiyacım var - dibimden de öte, içimde."


- Henry ve June



58. "Henry benim güneşim. Belime dolanan kolu, benim pelerinim."


- Henry ve June



59. "Zorluklardan, karışıklıklardan uzaklaşma, rahat bir soluk alma gereksinimini anlıyorum, bunu kendim için de arzuluyorum, ne var ki kadınlar bu aşamaya bir türlü ulaşamıyor. Kadınlar duygusal."


- Henry ve June



60. "Aşkımız değiştirilemez."


- Henry ve June



61. ""ruhsal protaplazma denizi; her yöne akabilen, yoluna çıkan her nesneyi yutabilen, her kovuğa sızabilen, her kalıba dolabilen""


- Henry ve June



62. "Neyi özlüyorum peki? Sesini, ellerini, bedenini, şefkatini..."


- Henry ve June



63. "Beni bırakarak beni incitebilirsin. Bir başkasının yardımına, desteğine ihtiyaç duymak, bağımlılık, bütün ilişkilerde mevcuttur. Bağımlılıktan korkma."


- Henry ve June



64. "Aşk, yaşamanın karmaşıklığını azaltıyor. Henry'yi, onu beklediğim kafe masasına doğru yaklaşırken ya da evimizin bahçe kapısını açarken her görüşümde, sırf görüntüsünün bile beni sevince boğması inanılır gibi değil."


- Henry ve June



65. "Belki Proust gibi, ben de ilerlemekten acizim. Boşlukta bir nokta seçiyor, onun etrafında dönüp duruyorum..."


- Henry ve June



66. "Geçmişimin sırtıma taşınamaz bir yük misali bindiğini hissediyorum, bir lanet gibi , attığım her adımın, söylediğim her sözcüğün kaynağı o. Bazı anlarda geçmiş beni nakavt ediyor..."


- Henry ve June



67. "“Kadınlar aşka, erkekler sekse açtır denir. Ama aslında herkesin açlığı aynı yerde başlar: Dokunulmakta.”"


- Venüs Üçgeni



68. "Henry'nin gözlerindeki imgeme bakıyorum ve ne görüyorum? Günlükleriyle haşır neşir olan, erkek kardeşlerine öyküler anlatan, sık sık, nedensizce ağlayan, şiir yazan genç bir kız..."


- Henry ve June



69. "“Bir elin dokunuşu yeterlidir. Bir elin teması, seni dünyanın öteki ucuna götürür.”"


- Ateş Merdivenleri



70. ""Bana savaşabileceğim gerçeklikler ver," demişti bir keresinde bana. "Hayal gücüm durumu daha da kötüleştiriyor. ""


- Henry ve June



71. "Ben bir tek şimdiyi hissedebiliyorum."


- Henry ve June



72. "İçimde öyle bir duygu karmaşası uyandırıyorsun ki, sana nasıl yaklaşacağımı bilemiyorum. Bana gel, yeter - yaklaş, iyice yaklaş bana."


- Henry ve June



73. "Olağanüstü değerli biri olduğunun bilincine varamamasının, onu neredeyse özyıkım noktasına sürüklediğini yeni yeni fark ediyor. Onu tahtına yerleştirecek zamanım olacak mı?"


- Henry ve June



74. "Henry telefon ettiğinde sesini damarlarımda hissediyorum. Doğrudan içime konuşmasını istiyorum. Henry'yi yiyor, Henry'yi soluyorum..."


- Henry ve June



75. "“Bir araştırma yapılsa, ölenlerinin çoğunun fiziksel felaketlerden çok fırlatılıp atılan hayaller, bebek kürtajından çok hayal kürtajı, fiziksel hastalıklardan çok umutsuzluk mikrobu yüzünden öldüğü ortaya çıkardı.”"


- Albatrosun Çocukları



76. "Henry'nin evi öyle soğuktu ki, birbirimizi ısıtmak için yatağa girdik. Sonra sohbet, müsvedde dağları, kitap yığınları ve şarap dereleri."


- Henry ve June



77. "“Öyle kırılgan görünüyorsun ki, seni öldürmekten korkuyorum.”"


- Henry ve June



78. "Allendy de, normalde Henry gibi birine aşık olamayacağımı, ona aşık olma nedenimin ortadan kaldırılması gerektiğini ima etmeye başladı. Bu noktada bilime düşman kesiliyor ve içgüdülerime büyük bir sadakat duyuyorum ."


- Henry ve June



79. "Ona azıcık, son günlerde içinden geçtiğim fırtınadan söz ettim. Kendimi ölüm cezasına çarptırılmış, sonra ansızın şartlı olarak tahliye edilen biri gibi hissettiğimden."


- Henry ve June



80. "Şarap hepimizi, Henry'yle beni, lokantayı, sokağı, dünyayı lehimliyor."


- Henry ve June



81. "Durmaksızın yolculuk ediyoruz ama hep bir arabayla kitaplar var, bedenin daima benimkine yapışık, gözlerindeki anlam hiç değişmiyor. İnsanlar perişan olacağımızı, pişman olacağımızı söylüyor, oysa biz mutluyuz, sürekli gülüyor, şarkı söylüyoruz. ispanyolca, Fransızca, Arapça ve Türkçe konuşuyoruz."


- Henry ve June



82. "Muhtemel kusurları, zayıf noktaları, tehlikeli gölgeleri keşfetmek için seni inceleyip duruyorum. Hiç bulamıyorum - bir tane bile. Bunun anlamıysa, aşığım, kör, kör, körüm. Sonsuza kadar kör kalmak!"


- Henry ve June



83. "Ağlamayı sanata dönüştürmeyi bile başarmıştı."


- Albatrosun Çocukları



84. "Sadık eş olmak yalnızca bir dönem, bir an, bir metamorfoz, bir durum."


- Henry ve June



85. "Bugünden memnunum, ben de kederi hayal ederek kendi kendime eğleniyorum."


- Henry ve June



86. ""Durum şu ki, Anais, daha önce hiçbir kadını beynimle sevmedim...''"


- Henry ve June



87. "''...yazgının akışını düzeltmeye, iyileştirmeye çalışıyorduk. Birlikte uzanıp yatmamızın tek nedeni, en baştan yapmamız gerekenin bu olması.''"


- Henry ve June



88. "Hayal hastalıktır. Sana mutlaka ihanet eder."


- Dört Odalı Kalp



89. "Bugün, bir parçamın kenarda durup yaşayışımı izlediği ve hayretler içinde kaldığı duygusuna kapılmadan edemedim."


- Henry ve June



90. "“En iyi konuşmalarımı sarhoşken yapmışımdır.”"


- Venüs Üçgeni



91. "Bir kadının yapabileceği en büyük hata, kendisi elde edebilecekken, hayalini kurduğu dünyayı bir erkeğin yaratmasını istemektir."


- Venüs Üçgeni



92. "''...dün gece bir konserde kendimi Barrie'nin oyunundaki , bir ada ziyaretinde müzik sesi duyan, yürüyüp giden ve tam yirmi yıl ortadan kaybolan Mary Rose gibi hissettim. Bir uyurgezer misali evimden çıkabileceğim, şu otel odasında başıma geldiği gibi her şeyi, bütün bağlantılarımı tamamen unutabileceğim ve yeni bir yaşama başlayabileceğim duygusuna kapıldım.''"


- Henry ve June



93. "Sen neredeysen, orada olmak istiyorum. Uyuyorsan, yanında yatmak."


- Henry ve June



94. "Henry'nin son, yumuşacık öpücüğünü, son sözlerini anımsadım - utandığı ve daha derin bir şeyler söylemek istediği zaman başvurduğu soruyu: "Her şey yolunda mı?""


- Henry ve June



95. ""Dün gece uyuyamadım ve yeryüzünde düzüşmekten daha büyük, çok daha harika bir aşk bulunduğunu düşündüm," diyor. Birkaç gündür hastaydı, sevişemedik, sarmaş dolaş uyuduk."


- Henry ve June



96. "Sesinin üstünde hiçbir gücüm, denetimim yok. Doğruca senden çıkıp içime giriyor. Kulaklarımı tıkayabilirim, ama o bir yolunu bulup kanıma işler ve kanımı kaynatır."


- Henry ve June



97. "''Bazı kişiler, kendi umutsuzluklarını onaylatmak için okurlar. Başkaları ise kendilerini ondan korumak için.''"


- Yeni Duyarlılık: Kadına ve Erkeğe Dair



98. ""Bu dünyada daha fazla çocuğa değil, umuda gereksinimimiz var.""


- Yeni Duyarlılık: Kadına ve Erkeğe Dair



99. "Sözcükleri söylemeksizin biçimlendirmiş olmalıyım.."


- Venüs Üçgeni



100. "Konuşma da bir çeşit cinsel ilişkidir."


- Elena



101. ""Hayat, insanın cesaretine göre büyür veya küçülür.""


- Henry ve June



102. "Erkeklerin yazdığı erotik yazılar kadınları tatmin etmiyor. Artık kendi yazılarımızı yazmanın zamanı geldi, çünkü bizim erotik gereksinimlerimiz, fantazilerimiz ve tavırlarımız onlarınkinden farklı."


- Yeni Duyarlılık: Kadına ve Erkeğe Dair



103. ""Ben deniz kızı olmalıyım Rango. Derinliğe karşı hiç korkum yok ama sığlıklar ödümü patlatıyor.""


- Dört Odalı Kalp



104. "“İçimde kırılmış bir şey var.”"


- Albatrosun Çocukları



105. ""Ben cesarete inanıyorum...""


- Venüs Üçgeni



106. "Henry benim gerçek içgüdülerimi uyardı, dolayısıyla artık dünyamda rahatsız, aç, aykırı değilim. Uyduğum, ait olduğum yeri buldum."


- Henry ve June



107. "Erotizm ve şefkatin bir kadında birleştiği zaman güçlü bir bağ, neredeyse sabit fikir oluşturduğunu bilmiyordu"


- Venüs Üçgeni



108. "“Bir kadının yapabileceği en büyük hata, kendisi elde edebilecekken, hayalini kurduğu dünyayı bir erkeğin yaratmasını istemektir.”"


- Venüs Üçgeni



109. ""Kişiliğimizin, ebeveynimize gösteremeyeceğimiz ne çok yönü var.""


- Albatrosun Çocukları



110. "Neden, önce aşkta varolma gereksinimine köle olmuştum?"


- Venüs Üçgeni



111. "Zincirleri hiçbir şey bir kahkaha kadar kolay kıramaz"


- Albatrosun Çocukları



112. ".
.
Onu gerçekte olduğu gibi göremezsin, hiç kimseyi gerçekte olduğu gibi göremezsin, o seni devamlı hayal kırıklığına uğratacak...
.
."


- Venüs Üçgeni



113. "Gizlediğimiz benliklerin, başkalarına düşen gölgelerine aşık oluruz."


- Dört Odalı Kalp



114. "“Hayalci, sıradan olanı dışlar.”"


- Albatrosun Çocukları



115. "Her mutluluğun kendi trajedisini taşıdığını biliyorum."


- Henry ve June



116. "''Konuşma da bir çeşit cinsel bir ilişkidir. Sen ve ben, cinsel dünyanın tüm çılgın ülkelerinde beraber yaşıyoruz.''"


- Venüs Üçgeni



117. "'Mafuka' dedim, 'nesin sen? Kadın mısın erkek misin?
Neden bu iki kızla beraber yaşıyorsun? Eğer erkeksen neden
bir kız arkadaşın yok? Eğer kadınsan neden arada sıra bir er-
kekle birlikte olmuyorsun?'
"Mafuka bana gülümsedi.
'Herkes bunu öğrenmek istiyor. He.rkes benim bir erkek
çocuğu olmadığımı hissediyor. Kadınlar da hissediyor. Erkek-
ler emin olamıyor. Ben bir sanatçıyım.'
"'Ne demek istiyorsun, Mafuka?'
" 'Söylemek istediğim şu: Birçok sanatçı gibi biseksüelim!'
" 'Evet ama, sanatçıların biseksüalitesi doğalarında vardır.
Kadın doğasına sahip bir erkek olabilir, ama senin gibi iki cin-
siyeti de sergileyen bir fizikle değil.'
" 'Benim vücudum hermafrodit.'
" 'Oh, Mafuka, vücudunu göster bana.'"


- Venüs Üçgeni



118. "Onun çocukluk cenneti, kitaplardaydı."


- Dört Odalı Kalp



119. "“Kişiliğimizin, ebeveynimize gösteremeyeceğimiz ne çok yönü var.”"


- Albatrosun Çocukları



120. "“Gençliğe özgü körlükleriyle birbirlerini yaraladılar.”"


- Albatrosun Çocukları



121. "Kadınların dostluğundan hoşlanmıyorum. Küçük ve şahsidirler. Kendi gizemlerine ve sırlarına sıkı sıkı sarılıyorlar; rol kesiyorlar, numara yapıyorlar."


- Elena



122. "''Erotizm ve şefkatin bir kadında buluştuğu zaman, güçlü bir bağ oluşturduğunu bilmiyordu.''"


- Venüs Üçgeni



123. "Konuşma da bir çeşit cinsel bir ilişkidir."


- Venüs Üçgeni



124. "“Kişiliğimizin, ebeveynimize gösteremeyeceğimiz ne çok yönü var.”"


- Albatrosun Çocukları



125. "“Gençliğe özgü körlükleriyle birbirlerini yaraladılar.”"


- Albatrosun Çocukları



126. ""Bir kadının yapabileceği en büyük hata, kendisi elde edebilecekken, hayalini kurduğu dünyayı bir erkeğin yaratmasını istemektir.""


- Venüs Üçgeni



127. "İçimde kırılmış bir şey var. Ben başkaları kadar kolay dans edemem, yaşayamam, sevemem. Birlikte yolculuğa çıkarsak, bir yerlerde düşüp sakatlanacağım kesin. Çünkü bu içsel kırık görünmediği gibi, diğerleri için inandırıcı da değil. Her­kesin görebileceği, anlayabileceği bir yerimi kırmadan huzu­ra ermeyeceğim."


- Albatrosun Çocukları



128. "En iyi konuşmalarımı sarhoşken yapmışımdır."


- Venüs Üçgeni



129. ""Yaşınız sizi aşktan korumaz. Ama aşk, bir yere kadar, sizi yaşınızdan korur.""


- Delta of Venus



130. "Onu gerçekte olduğu gibi göremezsin, hiç kimseyi gerçekte olduğu gibi göremezsin, o seni devamlı hayal kırıklığına uğratacak..."


- Venüs Üçgeni



131. "En iyi konuşmalarımı sarhoşken yapmışımdır."


- Venüs Üçgeni



132. ""Benim gibi hisseden birilerini bulmak zorundaydım.""


- Venüs Üçgeni



133. "Ağzın, gözlerin; burnun biçimini keşfetmek, vücudunun nasıl bir biçimi olduğunu, derisini, dokunuşunu, saçlarının uzunluğunu ve yapısını, kulaklarının ar­kasındaki saçın biçimini anlamak isteyen bir kör gibiydi."


- Venüs Üçgeni



134. "Kadınların gücünden korkan erkeklerden nefret ederim."


- Henry ve June



135. "...En çok hatırladığım şeyler yaşamımın en büyük acıları.
Mutlu anları unuttum."..."


- Venüs Üçgeni



136. "...kendimle yaşamak istemiyorum."


- Henry ve June



137. "Kişiliğimizin, ebeveynimize gösteremeyeceğimiz ne çok yönü var.""


- Albatrosun Çocukları



138. ".
...En çok hatırladığım şeyler yaşamımın en büyük acıları.

Mutlu anları unuttum."...
."


- Venüs Üçgeni



139. "''En çok hatırladığım şeyler yaşamımın en büyük acıları. Mutlu anları unuttum.''"


- Venüs Üçgeni



140. "''Bana sunulan hiçbir dünyada yaşamadım. Ne ailemin, ne savaşın, ne de politikanın dünyasında...''"


- Yeni Duyarlılık: Kadına ve Erkeğe Dair



141. "''En çok hatırladığım şeyler yaşamımın en büyük acıları. Mutlu anları unuttum.''"


- Venüs Üçgeni



142. "“En yüce eylem biçimi, kaçıştır!”"


- Albatrosun Çocukları



143. "Küçük şeyler mutlu ediyor bizi."


- Henry ve June



144. ""İçinde bir şeyler kırılmıştı sanki. Artık acı ya da zevk hissetme duygusu yok olmuştu. Tamamen duygusuzdu.""


- Venüs Üçgeni



145. "Hiçbir erkek bir kadının yapabileceği gibi sa­dece aşk için yaşayıp bunu tüm yaşamının tek amacı haline getirip, günlerini bununla geçirmezdi."


- Venüs Üçgeni



146. "Onu gerçekte olduğu gibi göremezsin, hiç kimseyi gerçekte olduğu gibi göremezsin, o seni devamlı hayal kırıklığına uğratacak..."


- Venüs Üçgeni



147. "İçimde kırılmış bir şey var."


- Albatrosun Çocukları



148. "Bir şey soracağım. Meşhum, ölümcül olana karşı bir duyarlılığın var. Çirkin, zalim imgeler hayal gücünü kışkırtıyor."


- Henry ve June



149. "Hiçbir erkek kadınlar gibi, sadece aşk için yaşamaz, bunu hayatının amacı haline getirip günlerini bununla doldurmaz."


- Venüs Üçgeni



150. "Hiçbir erkek kadınlar gibi, sadece aşk için yaşamaz, bunu hayatının amacı haline getirip günlerini bununla doldurmaz."


- Venüs Üçgeni



151. "İncinen herkes uzun bir yolculuğa çıkar.
İncitildiği yerden olabildiğince uzağa..."


- Cam Fanusun Altında



152. "Değişmek, dönüşmek zordur. Kaçma, tüyme girişimleri sık­laşır; oysa ölü ilişkilerden, yanlış ilişkilerden, yanlış rollerden,bazen de insanın en derin özünden kaçma girişimleri yarar­sız, boş çabalardır, nedeni de asıl engelin, kişinin buna yel­tendiği an karşısına dikilmesidir."


- Ateş Merdivenleri



153. "Adamın ilk söylediği şey, "Senin geri dönme alışkanlığın var, yürüyüşe başlıyorsun ve sonra geri dönüyorsun. Bu çok kötü. Bu, yaşama
karşı işlenen suçların ilkidir. Ben cesarete inanıyorum," oldu.
"İnsanlar cesareti bir çok şekilde gösterirler," dedi Elena.
"Genelde, aynı dediğin gibi geri dönerim ve sonra eve gidip,
sansürcülerin takacağı bir kitap yazarım."
"Buna doğal güçlerin yalnış kullanımı denir," dedi adam.
"Ama sonra," dedi Elena, "kitabımı dinamit gibi kullanı-
rım, patlamanın olmasını istediğim yere koyar ve sonra patla-
tarak yolumu açarım.""


- Venüs Üçgeni



154. "Bir aşkı çürüten şey, sırlardır."


- Dört Odalı Kalp



155. "Ölüm sessizliğinin soluğu duygularını kamçılamıştı."


- Elena



156. "…İçinde bir şeyler kırılmıştı sanki."


- Elena



157. "Sen içimdeki kutsal ruhsun. Sen baharımsın."


- Albatrosun Çocukları



158. "Sen içimdeki kutsal ruhsun. Sen baharımsın."


- Albatrosun Çocukları



159. "Gerard onun alev alev yanışını kadınsı bir hazla iz­ledi - ayartıcılığıyla çıkardığı yangınları zevkle izleyen her ka­dın gibi."


- Ateş Merdivenleri



160. "Seni seviyorum ve seninle savaşıyorum."


- Henry ve June



161. "İnsanın aklından hiç çıkmayan kadın, kalabalık kafede onu aradığımızda adla bulamadığımız, izini sürmemiz, hikayelerinin kılıfı altında bulup çıkarmamız gereken kadındır."


- Venüs Üçgeni



162. "George sonunda kadına sahip oldu. O anda bile zevklerini ertelediler ve kadın sessizce George'a sarıldı.
Sonra kadın aynayı gösterdi ve gülerek, "Bak, sanki seviş-
miyorduk, ben sadece senin dizlerinde oturuyordum. Sen, sen
rezil, aslında hep içimdeydin, ve hala titriyorsun."


- Venüs Üçgeni



163. "Kent, fiziksel zindeliği yok eder. Hava ve mekan yetersiz, sınırlıdır. Ciğerler büzüşür. Kan sulanır. İştah kesik ve yozdur."


- Dört Odalı Kalp



164. "Adamın tehlikeli yaşamı , onun güvenli­ği için duyduğu endişeyle doluydu kafası; sadece vü­cuduna değil bütün varlığına da işlemiş olduğunu fark etti ."


- Elena



165. "..."Ama herkes bilinmeyenden hoşlanır."..."


- Venüs Üçgeni



166. "Neresi olursa olsun, bir yerden kop, atla!
Yeter ki atla!"


- Albatrosun Çocukları



167. "Bir kadının yapabileceği en büyük hata, kendisi elde edebilecekken, hayalini kurduğu dünyayı bir erkeğin yaratmasını istemektir."


- Venüs Üçgeni



168. "Neresi olursa olsun, bir yerden kop, atla!
Yeter ki atla!"


- Albatrosun Çocukları



169. "Çünkü'yü arama aşkta , çünkü yoktur
Mantık yoktur ,
Açıklama yoktur ,
Çözümler yoktur.."


- Henry ve June



170. "Saatli zaman, makineler, araba kornaları, düdükler, izdiham, insanı dişlilerin arasına kıstırıyor, sağırlaştırıyor, aptallaştırıyordu. Kentin ritmi kendini insana zorla dayatıyordu; zorba sağ kalma dürtüsü gerçekte, bir münzeviye dönüşmek anlamına geliyordu."


- Dört Odalı Kalp



171. "Köklü ve düzenli aşka çok az ilgi duyuyor gibi görünüyordu. Aşktan şimdi sadece tutku anını istiyordu ."


- Elena



172. "“Yalnızca...Ben...Keşke özgür olabilseydim.”"


- Albatrosun Çocukları



173. "Belli bir deneyimden geçmiş olduğumuzun bilincinde olmasak da, biliriz, bir şey bizi dışarıya sürükler.

Ben, yuvam olan bir çok yerden böyle dışarı sürüklendim. Belli bir döngü sona erdiğinde ev de ölür."


- Yeni Duyarlılık: Kadına ve Erkeğe Dair



174. "İlgili, düşünceli, nazik bir sevgili."


- Ateş Merdivenleri



175. ""Bunun insanlara, sık sık hayvanlara dönüştükleri izlenimi
verdiğini biliyor musun? Dün gece bir kadın vardı, bu dönü-
şümü tamamen gerçekleştirmişti: Ellerinin ve dizlerinin üzeri-
ne çöktü ve bir köpek gibi yürüdü. Elbiselerini çıkarttık. Süt
vermek istedi. Bizim, yeniyetmelermişiz gibi davranmamızı is-
tedi, yere uzanıp onun memelerini emecektik. Elleri ve dizleri
üzerinde duruyordu ve memelerini hepimize sundu. Köpekler
gibi yürümemizi istedi - onun ardından. Bu pozisyonda, arka-
dan içine girm'emiz için ısrar etti ve ben girdim, ardından üze-
rine çömelmiş olarak onu ısırmak beni müthiş tahrik etti.
Omuzlarını şimdiye kadar ısırdığını herhangi birisinden daha
şiddetle ısırdım. Kadın korkmadı. Ben korktum..."


- Venüs Üçgeni



176. "Mahremiyet diye bir şey kalmadı. Terbiye de öyle!"


- Dört Odalı Kalp



177. "Bir kadın için, erkeğin hayalini ger­çekleştirmekten daha kırılgan, daha çetin bir çaba olamaz."


- Albatrosun Çocukları



178. "Ağlamayı sanata dönüştürmeyi bile başarmıştı"


- Albatrosun Çocukları



179. "Bir kadın için, erkeğin hayalini ger­çekleştirmekten daha kırılgan, daha çetin bir çaba olamaz."


- Albatrosun Çocukları



180. "Beni sa­na çeken şey, senin hep metres olarak kalman. Arzuyu ve yo­ğunluğu devamlı kılıyorsun.Bütün aşk savaşından kendini eşit hissetmeyince çekiliyorsun. Ayrıca, beni sana bağlayan şey sana verebileceğim zevk değil. Duygusal olarak tatmin olma­dığın zaman bunu reddediyorsun. Oysa sen her şeye yatkın­sın, her şeye. Bunu hissediyorum. Yaşama açıksın."


- Venüs Üçgeni



181. "“Ebeveyni, öğretmenleri ona, kendilerince doğru bildikleri sahte bir benlik yüklemişlerdi.”"


- Albatrosun Çocukları



182. ""...Senin geri dönme alışkanlığın var,
yürüyüşe başlı­yorsun ve sonra geri dönüyorsun.
Bu çok kötü.
Bu, yaşama karşı işlenen suçların ilkidir.
Ben cesarete inanıyorum...""


- Venüs Üçgeni



183. "Ben bütün olmak istiyorum."


- Venüs Üçgeni



184. "“Bir kadının yapabileceği en büyük hata, kendisi elde edebilecekken, hayalini kurduğu dünyayı bir erkeğin yaratmasını istemektir.”
."


- Venüs Üçgeni



185. "Değişiyorsun... yaşlı bir bilgeden bir vahşiye dönüşüyor­sun. Hem ürkek hem de acımasızsın."


- Ateş Merdivenleri



186. ""Konuşma da bir çeşit cinsel bir ilişkidir. Sen ve ben , cinsel dünyanın tüm çılgın ülkelerinde beraber yaşıyoruz."


- Venüs Üçgeni



187. "Uykusuzluk. Geceler uzundu.
Kim gelip, 'Bu benim rüyam, ilmeğin ucunu tut ve bütün yanıtları bul,' der?"


- Albatrosun Çocukları



188. "Bir nes­neye ya da kişiye bağımlı kılınan insanlar engellendiklerini hissederken, asıl engelin insanın içinde olduğunu Djuna'dan iyi kimse bilemezdi."


- Albatrosun Çocukları



189. "Bir araştırma yapılsa, ölenlerin çoğunun, fiziksel felaketlerden çok fırlatılıp atılan hayaller, bebek kürtajından çok hayal kürtajı, fiziksel hastalıklardan çok umutsuzluk mikrobu yüzünden öldüğü ortaya çıkar."


- Albatrosun Çocukları



190. ""


- Venüs Üçgeni



191. "Bir kadın olmak, hayatın içine dalmak için duyduğum arzu dayanılmazdı. Neden her şeyden önce aşık olma ihtiyacı beni kendine esir etmişti ki? Hayatım nerede başlayacak."


- Venüs Üçgeni



192. "Uykusuzluk. Geceler uzundu.
Kim gelip, 'Bu benim rüyam, ilmeğin ucunu tut ve bütün yanıtları bul,' der?"


- Albatrosun Çocukları



193. "Hayır, yaşamın derin oluklarına inanmıyorum, sen de inanmıyorsun. Uzaktan bakınca takdir ediyor olabilirsin, ama birinin içine kendini sığdıramayacağını biliyorsun"


- Edebi Bir Tutku



194. "Ben deniz kızı olmalıyım Rango. Derinliğe karşı hiç korkum yok ama sığlıklar ödümü patlatıyor."


- Dört Odalı Kalp



195. "Seks aleni, otomatik hale geldiğinde, aşırıya kaçıldığında, mekanik bir takıntıya dönüştüğünde bütün gücünü ve sihrini kaybeder."


- Venüs Üçgeni



196. "“Bazen beni öperken beni değil bir başka kadını öptüğünü duyumsuyorum ya da tanıdığı bütün kadınları.”"


- Albatrosun Çocukları



197. "Lillian hep bir mayalanma halindeydi. Gözleri havayı yır­tar, havada fosforlu çizgiler bırakırdı."


- Ateş Merdivenleri



198. "Hayalperestin dünyasına yalnızlık egemendir: bütün coşkular, sevinçler yaşama hazırlık sürecinde tadılır."


- Albatrosun Çocukları



199. "“Bazen beni öperken beni değil bir başka kadını öptüğünü duyumsuyorum ya da tanıdığı bütün kadınları.”"


- Albatrosun Çocukları



200. ".
.Hiçbir erkek bir kadının yapabileceği gibi sa­dece aşk için yaşayıp bunu tüm yaşamının tek amacı haline getirip, günlerini bununla geçirmezdi.
.
."


- Venüs Üçgeni



201. "Nesneler insan sıcaklığına gereksinir; tıpkı çiçek açmak için insanın in­sana gereksindiği gibi."


- Albatrosun Çocukları



202. "Dost­larım seni bu kadar rahatsız ediyorsa, hepsini duvarın dibine dizip kurşunlayalım."


- Albatrosun Çocukları



203. "Aşk hiçbir zaman doğal nedenlerle ölmez. Ölür, çünkü biz onun kaynağını beslemeyi bilmeyiz; körlük, hatalar ve ihanetler yüzünden ölür. Hastalıklardan, aldığı yaralardan ölür; bıkkınlıktan, bakımsızlıktan, susuzluktan, donukluktan ölür, ama asla doğal nedenlerle değil."


- Dört Odalı Kalp



204. "Bütün endişeleri fırlatıp at ve dans et!"


- Albatrosun Çocukları



205. "Yeni bir gün demek, yeni bir yaşam demekti. Her sabah bir başlangıçtı."


- Albatrosun Çocukları



206. "Uykusuzluk, kulağı kirişte olanlar, önemli bir ziyaretçi bekleyenler içindir."


- Albatrosun Çocukları



207. "Uykusuzluk, kulağı kirişte olanlar, önemli bir ziyaretçi bekleyenler içindir."


- Albatrosun Çocukları



208. "Tüm erkekleri onu avlamaya iten şey Elena'nın şiddetli cinselliği, yaşam dolu oluşu ve ka­balığıydı."


- Venüs Üçgeni



209. "İnsanlar yalanı, yapayı sezdikleri zaman bunu teş­hir etmenin, örtüsünü kaldırmanın yollarını ararlar."


- Albatrosun Çocukları



210. ""Sen insanların beynine aşık olursun.""


- Venüs Üçgeni



211. "Bir insanı, bir yeri, bir ruh hâlini, geçmiş bir yaşamı aklımızdan silmiş gibi görünebiliriz, oysa bu arada, aynı dramın yeniden sahnelenmesi için yeni bir oyuncu kadrosu seçmekte, unutmaya çabaladığımız dostun, aşığın ya da kocanın benzerini, en yakın suretini aramaktayızdır. Sonra bir gün gözlerimizi açarız ve kendimizi aynı kalıbın içinde kıstırılmış, aynı öyküyü yinelerken buluruz."


- Minotor’u Kışkırtmak



212. "Kızıl saçları da tıpkı bütün varlığı gibi asiydi; hiçbir tarak onları yola getiremiyordu. Elbiseler üzerine oturmuyor, onu sarıp sarmalayamıyordu.."


- Ateş Merdivenleri



213. "Doğanın yeraltı dünyasında borçlar yine aynı şeyle, birebir ödenmeli: Sahte para geçmiyor. Açlık açlıkla, acı acıyla, yıkım yıkımla..."


- Ateş Merdivenleri



214. "Belki seni sen olduğun için seviyordur, olacağın kişi için değil."


- Minotor’u Kışkırtmak



215. "“Kurtarılmak istemiyordu. Tüketilmek istiyordu.”"


- Delta of Venus



216. "Aşıkları Ali Baba korur! Onlara haydut şansı verir, suçluluk duygularını yok eder, çünkü aşk kimilerinin içini tıka basa doldurur, onları bütün yasaları aşacak biçimde genişletir; artık pişmanlıklara, tereddütlere, korkaklıklara vakit de yoktur, yer de."


- Dört Odalı Kalp



217. "Sahip olunamayan her şeyde bir mükemmellik vardır."


- Venüs Üçgeni



218. "Cinsel yaşam , şairler, yazarlar, sanatçılar­ için, genelde kat kat kuşatılmıştır. Tüllü bir kadın, yarı düş.
Anais Nin"


- Venüs Üçgeni



219. "Tüm erkekleri onu avlamaya iten şey Elena'nın şiddetli cinselliği, yaşam dolu oluşu ve ka­balığıydı."


- Venüs Üçgeni



220. "İnsanlar yalanı, yapayı sezdikleri zaman bunu teş­hir etmenin, örtüsünü kaldırmanın yollarını ararlar."


- Albatrosun Çocukları



221. "“Bir kadının yapabileceği en büyük hata, kendisi elde edebilecekken, hayalini kurduğu dünyayı bir erkeğin yaratmasını istemektir.”"


- Venüs Üçgeni



222. "Kazandığı şey, asıl istediği şey değildi."


- Ateş Merdivenleri



223. "Hiçbir kadın, rahminde kıpırdayan canı yargılamamış­tır. Sana öyle yakınım ki. Kahkahaların hedefi ben olsam bi­le, seninle birlikte gülerim."


- Ateş Merdivenleri



224. "“ben deniz kızı olmalıyım rango. derinliğe karşı hiç korkum yok ama sığlıklar ödümü patlatıyor.”"


- Dört Odalı Kalp



225. "Ana-babası tarafından yaratılan, tek kişilik bir hücre."


- Albatrosun Çocukları



226. "Beni kaldırdı ve ya­tağa taşıdı. Öyle gevşemiştim ki, onu şimdiden içimde hissedi­yordum. Bana, sanki sesi beni açmış, bütün vücudumu ona aç­mış gibi geliyordu."


- Delta of Venus



227. "Çıplak uyurdu."


- Venüs Üçgeni



228. "Şu an beni terk edersen, kaybolup giderim."


- Henry ve June



229. "...
Erotik kitapların çoğu boş midelerle yazılmıştır.
Aç olmak imgelemi çok iyi harekete geçirir; cinsel gücü artırmaz. Cinsel güç de alışılmadık maceralar doğurmaz.
Açlık fazlalaştıkça, arzular da hapishanelerdeki insanlarınki gibi vahşileşir, akıldan çıkmaz olur."


- Venüs Üçgeni



230. "Ana-babası tarafından yaratılan, tek kişilik bir hücre."


- Albatrosun Çocukları



231. "Hayatımın nasıl olabileceğine dair kehanetlerde bulunuyordu."


- Venüs Üçgeni



232. "Dereler gibi cinselliğin ana hattına akan, onu besleyen öyle çok küçük his vardır ki. Ancak cinsellik ve kalp aynı ritmi tutturduğunda zevke ulaşabilir."


- Venüs Üçgeni



233. "Birlikte geçirilen gecelere son; oysa gündoğumunu birlikte karşılamak, âşıklara tanınan tek düğün törenidir."


- Albatrosun Çocukları



234. "Alıp başımı gitmek istiyorum, ama hiç param yok."


- Albatrosun Çocukları



235. "En çekici kadın, onu aradığımızda kalaba­lık bir kafede bulamayacağımız, öykülerindeki gizler aracılığıyla arayıp bulmamız, yakalamamız gereken kadındır."


- Venüs Üçgeni



236. ""Ben bir kadınım, melek değil.""


- Dört Odalı Kalp



237. "Gülüşün hipnotize edici bir akım sağlı­yor," dedi."


- Elena



238. ""Çok pasif, itaatkar ve hare­ketsiz biri olsaydın seni arzulayabilirdim. Oysa her an patlama­ya hazır, tutku dolu bir volkan olduğunu hissediyorum, bu da beni korkutuyor.""


- Venüs Üçgeni



239. "Herkes bilinmeyenden hoşlanır," dedi George, he­men yolculukları, beklenmeyen karşılaşmaları, alışılmışın dışındaki durumları düşünerek.
·"


- Venüs Üçgeni



240. "Hayatımın nasıl olabileceğine dair kehanetlerde bulunuyordu."


- Venüs Üçgeni



241. "Dereler gibi cinselliğin ana hattına akan, onu besleyen öyle çok küçük his vardır ki. Ancak cinsellik ve kalp aynı ritmi tutturduğunda zevke ulaşabilir."


- Venüs Üçgeni



242. "Birlikte geçirilen gecelere son; oysa gündoğumunu birlikte karşılamak, âşıklara tanınan tek düğün törenidir."


- Albatrosun Çocukları



243. "Alıp başımı gitmek istiyorum, ama hiç param yok."


- Albatrosun Çocukları



244. ""Hayat, sonunda tuzaklara ve ağlara dönüşen kalıplar halinde donmaya, kristalleşmeye eğilimlidir.""


- Ateş Merdivenleri



245. "Kadına kıvançla yazacaktı: Sen denizsin..."


- Albatrosun Çocukları



246. "Kendimle, fedakârlıklarım ve merhametimle, elimi kolumu bağlayan her şeyle işim bitti. Yeni bir başlangıç yapacağım. Tutku ve zevk ve gürültü ve sarhoşluk ve kötülüğün tamamını istiyorum. Ama geçmişim kendini amansızca ortaya vuruyor, tene işlenmiş bir dövme gibi. Yeni bir kabuk inşa etmeli, yeni kostümler giymeliyim."


- Henry ve June



247. "İnsanların onun yerine yaşamasını seyrediyor, sonra da yargılıyor, yorumluyordu."


- Albatrosun Çocukları



248. "Gizlediğimiz benliklerin, başkalarına düşen gölgelerine aşık oluruz."


- Dört Odalı Kalp



249. "O ilk sezgileri yok sayar, fırlatıp atarız, ta ki bir arkadaşlığın, bir aşkın sonu gelinceye kadar; işte o zaman, uzun zaman önce gömdüğümüz ilk izlenimler yeniden belirir ve aslında hayvansı içgüdülerimizin bizi tehlikelere, tuzaklara karşı basbayağı uyarmasına karşın, bizim genellikle kör bir dürtüye uyup tam aksi yöne, kendini koruma güdüsünün tam karşıt istikametine yöneldiğimizi kanıtlarlar. İşte o ilk sezgiler, hissedişler, insanlarda bir tehlike duyusu olduğunun, ancak bir başka arzunun, bir başka dürtünün cazibesine kapılıp doğruca pusulara, yıkıma, mahva yöneldiğinin kanıtlarıdır."


- Dört Odalı Kalp



250. "Hiçbir kadına aşık değilim. Hiç olmadım da. İşime aşığım ben."


- Elena

Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: