Sadece Allah'a Bırak -3

Modern hayatın getirdiği hız, karmaşa ve gürültü içinde ruhu sıkışan, kaygılarıyla boğuşan, kendinden uzaklaşan günümüz insanına bir nefes alma molası sunan "Sadece Allah'a Bırak-3", kalbin pusulasını yeniden Yaradan'a çevirmeyi vadediyor. Yazar Cuma Bozkurt, okuyucuyu teslimiyetin ve tevekkülün eşsiz limanına sığınmaya davet ederken, bu üç kelimenin sadece bir felsefe değil, ruhun özgürlüğe kanat çırpması ve kâinatın ritmiyle yeniden uyumlanması olduğunu vurguluyor. Kitap, "Sadece Allah'a Bırak" felsefesinin, endişelerin yükünü omuzlardan atıp, her şeyin O'nun sonsuz ilmi, hikmeti ve rahmeti dahilinde gerçekleştiğine tam bir imanla inanmak olduğunu derinlemesine işliyor.

Bu eser, sınırlı aklıyla her şeyi kontrol edemeyeceğini kabul eden insanın, sonsuz kudret sahibi Allah'a dayanarak içsel bir sükûnete erişebileceğini anlatıyor. Teslimiyetin acizlik değil, en büyük güç olduğunu hatırlatan Bozkurt, fırtınalar kopsa dahi kalbin sakin kalacağını, zira geminin kaptanının Allah olduğunu ve O'nun asla gemisini batırmayacağını ilahi ayetler ve hikmetli kıssalarla destekliyor. Kitap, tevekkülün aktif bir çaba ve sorumluluk bilinciyle birlikte Allah'a güvenmek olduğunu, sebeplere sarıldıktan sonra sonucu O'na bırakmanın önemini Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.) ve İslam büyüklerinin örnekleriyle açıklıyor.

"Sadece Allah'a Bırak-3", okuyucuyu içsel bir yolculuğa çıkararak sabrın, duanın, rızanın, şükrün, tevekkülün, zikrin, tefekkürün ve affetmenin hayatın farklı alanlarındaki yansımalarını tefekkür etmeye çağırıyor. Her bölüm, hayatın içinden örnekler, kalbe işleyen kıssalar, Kur'an'ın nuru ve Peygamber Efendimiz'in rehberliğiyle zenginleştirilmiş samimi bir sohbet niteliği taşıyor. Kitap, fırtınalı denizlerde dahi ayakta kalmayı sağlayacak sağlam çıpayı, yani Allah'a olan iman, teslimiyet ve tevekkülü göstermeyi amaçlıyor; kalbi arındırmaya, ruhu beslemeye ve Allah ile olan bağı derinleştirmeye yardımcı olmayı hedefliyor.