Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Amerika - Franz Kafka | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Amerika Kitap Bilgileri


Yazar: Franz Kafka
Tahmini Okuma Süresi: 8 sa. 16 dk.
Sayfa Sayısı: 292
Basım Tarihi: Haziran 2017
İlk Yayın Tarihi: 1927
Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Orijinal Dil: Almanca
ISBN: 9786053328230
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Amerika Kitap Tanıtımı


Kafka’nın arkadaşı Max Brod tarafından yayıma hazırlanan ve ölümünden üç yıl sonra, 1927’de yayımlanan ilk romanı Amerika, sonraki yapıtlarına nazaran daha akıcı anlatısıyla, daha fazla umut ve mizahi unsur barındırmasıyla dikkat çeker. Yeniyetme bir göçmenin, henüz on altı yaşındaki Karl Rossmann’ın şaşkın bakışından yansıyan Amerika, rastlantıların da önemli rol oynadığı ultramodern bir medeniyet olarak dehşetengiz bir büyülenmeyle gözlerimizin önüne serilir. Gökdelenleriyle, makineleriyle, büyük servet ve aşırı yoksulluk arasındaki tezatla, dev binaların karşısında cüceleşen insanın ister istemez müthiş bir verimlilik talebine maruz kaldığı bir Amerika’dır bu aynı zamanda.



Yazarın hayatı boyunca hiç gitmediği, bütünüyle hayal ürünü olan bu Amerika, kültürel mitlerle tanımlanan bir düş ülkesidir. New York limanına girerken Karl’ı karşılayan Özgürlük Heykeli’nin elinde meşale yerine kılıç tutması, bu ülkede disiplin ve şiddetin hüküm sürdüğüne dair bir uyarıdır. Karl’ın zamanında beş parasız bu ülkeye göç eden, ancak milyoner bir senatör olarak karşısına çıkan dayısı da, sıfırdan başlayıp servete kavuşma mitinin cisimleşmiş halidir adeta.




Amerika Kitaptan Alıntılar


1. ""İnanmak insanı mutlu eder.""




2. ""İyi niyet yoksa insanın kendini savunması olanaksız,""




3. "Aldığı bütün eğitim ne işe yaramıştı ki! Her şeyi unutmuştu zaten."




4. "" İnanmak mutlu eder," dedi adam."




5. "Öğrenim hayatımı tamamladıktan sonra uyuyacağım. Şimdilik sadece kahve içiyorum."




6. ""İyi niyet yoksa insanın kendini savunması olanaksız," dedi Karl içinden."




7. ""Ne var ki insan her şeye hemen alışamıyor.""




8. ""Evet, dünyada hâlâ sadakat diye bir şey var.""




9. "“Mehtabın parlak ışığında insan yolunu şaşıramazdı.”"




10. "".... adalet yerini bulmalı.""




11. ""Kendini savunmalısın. Ya evet, ya hayır, bir şey demelisin. Yoksa hiç kimse gerçeği öğrenemez...""




12. ""İyi niyet yoksa insanın kendini savunması olanaksız.""




13. ""... ama her şey insanın arzuladığı gibi olmuyor, bunun pek mümkün olamayacağını size söylemiştim zaten.""




14. ""Bazen hiçbir şey bilmediğim duygusuna kapılıyorum, ayrıca ne bilirsem bileyim hâlâ yetersiz olacaktır.""




15. "... insan koşar ama ilerleyemezdi, çaresiz bir durumdu bu."





Amerika Kitap İncelemeleri



'nın hayatı boyunca hiç gitmediği, bütünüyle hayal ederek yazdığı

, tamamen düşler ülkesidir.
Romanın ana karakteri Karl Rossmann, on altı yaşında şaşkın bir göçmen olarak Amerika'ya ilk adımını atar. Gökdelenler, iş makineleri, büyük servetler ama aynı zamanda aşırı yoksulluk karşısında şaşkınlığını gizleyemez ve anlayamaz.

New York limanında onu karşılayan Özgürlük Heykeli elinde meşale yerine kılıç tutmaktadır. Bu, ülkede disiplin ve şiddetin sembolü hükmündedir.
Kitap bizlere kapitalizmin temellerinin nasıl atıldığını çok güzel anlatıyor. Karl ne yaparsa yapsın ne işe başlarsa başlasın hep sıfırdan başlamak zorundadır. Ne kadar çok çalışırsa o kadar yükseleceği telkin edilse de, yaptığı tek yanlışta yanında kimseyi bulamaması durumunu sıklıkla yaşıyor.

Karl'ın yaşadıklarını için ona yardımcı olması için hep bir kurtarıcı bekliyoruz ancak o kurtarıcı asla gelmiyor. Karl ne kadar dürüst, çalışkan olsa da kitap sonunda istediğimiz gibi mutlu sona ulaşmaz. O yüzden kitap baştan sonra aşırı gerçekçi bir hikaye. Elbette bu son tam Kafka'dan beklenen son benim için, aksi olsa daha çok şaşırırdım. Bu kitap Kafka'nın "en ışıklı" kitabı olarak geçiyor ki bence de haklılar. Farklı bir Kafka okumak isteyenlere tavsiyemdir.




Kafka'dan çok farklı bir kitap. Amerika (Kayıp) romanı şu cümleyle başlıyor:
"Hizmetçi bir kız tarafından baştan çıkarılıp kendisinden bir çocuk peydahladığı için yoksul ailesi tarafından Amerika'ya gönderilen on altı yaşındaki Karl Rossmann, hızını kesmiş gemiyle New York limanına girdiği bir sırada, uzun süredir izlediği Özgürlük Anıtı'nı aniden güçlenen bir güneş ışığı altında gördü. Anıtın kılıcı tutan kolu daha bir yükselir gibi oldu şimdi; bedeninin çevresinde ise rüzgarlar özgürce esiyordu."
Güzel ve ilgi çekici bir giriş dimi? Hem öncesini hem sonrasını merak ettiren bir cümle. Roman ABD’de tutunma çabaları sonuç vermeyen on altı yaşındaki Karl’ın başından geçenleri anlatıyor. Kafka hiçbir zaman gitmediği Amerika’yı hayal ederek yazmış. Karl naif, insanlar hakkında kötü düşüncelere sahip olmak istemeyen ve bu nedenle de her şeye ‘evet’ diyerek sonunda kazık yiyen bir çocuk. Amerika'da dayısı karşılıyor Karl'ı bir tesadüf sonucu, sonra baazı nedenlerden ötürü onun yanından ayrılmak zorunda kalıyor. İki tane odun herife rast geliyor, otel macerası vs. derken kitap Cengiz Aytmatov romanları gibi yarım kalıyor, Karl'a ne olduğunu bilemiyoruz. Akıbeti pek hayır değil gibi ama. Amerika çok hırpalıyor Karl'ı, özgürlükler ülkesi mahvediyor adamımızı. Köyden İstanbul'a gelip "Seni yenicem İstanbul!" deyip yenemeyen türk sineması başrolleri gibi bizim Karl. Ah Karl ahh.




Uzun zamandır okumak istediğim fakat bir türlü elime alamadığım bir kitaptı Amerika. Şans eseri gördüğüm etkinlikle beraber okuma fırsatı bulduğum için mutluyum. :) Öncelikle bu etkinliği düzenleyen ve Amerika'yı okumama vesile olan @okusalih e çok teşekkür ederim.

Amerika, Franz Kafka'nın okuduğum diğer kitaplarından biraz daha farklıydı. Akıcı anlatımıyla muhteşem bir yapıt! Zaten Franz Kafka'nın anlatımı beni her zaman etkilemiştir.

Her şey Karl'ın hizmetçi bir kız tarafından baştan çıkarılması ve ailesi tarafından Amerika'ya gönderilmesi ile başlıyor ve biz Karl'ın maceralarını okuyoruz. Kitabı okurken baya gülümsedim ve bu beni şaşırttı. Çünkü genelde Kafka okurken ciddi bir yüz ifadesine sahip olduğuma eminim. :)

Ana karakterimiz Karl'ı saf buldum çünkü kolayca kandırılabilen biri. O meşhur(!) arkadaşları beni sinir etti. Hele o Brunelda yok mu... Her ne kadar ona sinir olsam da kitaba renk kattığını söyleyebilirim.

Franz Kafka'nın hiç Amerika'ya gitmemesi ve Amerika'yı ele alan bir kitap yazması benim dikkatimi çeken bir diğer nokta. Kafka'yı her zamanki gibi ayakta alkışlıyorum. :)

Yine kitapta kapitalizmin temellerinin atılması da anlatılmaktadır. Aynı zamanda o dönemde Amerika'da yapılan seçimlere de atıfta bulunulmuş. Kitap bana göre her yönden incelenebilir.

Kısacası kitabı çok beğendim. Mizah ve umut unsurlarını içermesi benim için çok iyi oldu, sıkıntılı bir dönemde okuduğum için. :)

Benim için farklı bir Kafka deneyimi oldu ve kütüphaneme yeni bir Kafka kitabı eklendi.:)




Kitabın daha giriş bölümünden itibaren bir Kafka romanına girdiğinizi hissediyorsunuz. Okuduğum diğer kitapları kadar ağır ve nispeten yorucu bir dili olmasa da, o karışıklık ve yoğun karmaşa hissiyatı yine kendini hissettiriyordu.

Çoğu noktada şu an ben neyi okuyorum diye düşündüm. Kafamı gerçekten çok karıştıran bölümler oldu. Bu noktayla Şato ve Dava kitaplarını fazlasıyla anımsattı, hatta o kitaplardan bile zor bir okuma yapıyorum gibi geldi. Fakat o sayfalar haricinde baktığım zaman diğer Kafka eserlerine göre dilin çok daha yumuşak, kolay ve akıcı olduğunu görüyordum. Sadece bahsettiğim o bazı bölümlerde yazar kendisi için bile aşırıya kaçmıştı bence. Olaylar, karakterler ve diyaloglar fazlasıyla saçmaladı. Yani vermek istediği mesajları anlamak da zorlaşmış ve kitaptan en ufak zevk alamaz hale gelmiştim. Kitabın sonunda ise nasıl bittiği belli değildi, çünkü bitmemişti. Kitabın bir sonu yok ve bu da ayrı bir sıkıntı.

Sonuç olarak baktığımda okuduğuma pişman değilim. Beğenmedim diyebilirim rahatça ama okuduğum için pişman da değilim. Sadece nacizane şu öneriyi yapabilirim, Kafka’ya alışık değilseniz sakın bu kitabı elinize almayın çok çok zorlanırsınız. Hatta alışık bile olsanız zorlanmayı göze alın çünkü okunması pek kolay bir kitap değildi. Kafka’nın ilk kitabıymış ama beni diğer kitaplarından çok daha fazla zorladı nispeten kolay diline rağmen. Dolayısıyla karar sizin ama ben kendi adıma pek öneremiyorum maalesef.




İncelememe Kafka'nın bu kitabının diğer kitaplarından daha akıcı olduğunu söyleyerek başlamak istiyorum. En azından bana öyle geldi.

Kitabımız ana karakter Karl'ın ailesi tarafından Amerika'ya gönderildikten sonrasını anlatıyor. Karl 16 yaşında olmasına rağmen bir hizmetçi kızdan çocuk sahibi olunca ailesi onu Avrupa'dan Amerika'ya gönderiyor. Bu uzun gemi yolculuğu Karl'ı çok yoruyor fakat asıl hikaye Amerika'ya vardığında başlıyor. Karl gemiden inmek üzereyken dayısı gemiye geliyor. Karl dayısının varlıklı bir senatör olduğunu öğreniyor. Varlıklı senatör Edward Jakob yeğenini alıp kendi yaşadığı yere götürüyor ardından da İngilizce öğrenmesi için ona yardımcı oluyor. Kitabın buralarına kadar ana karakterimiz Karl'ın çok şanslı olduğunu düşünebiliriz fakat her şey dayısının yanında yaşamaya başlamasından sonra gerçekleşiyor. Karl'ı karmaşık bir Amerika hayatı bekliyor ve Karl bunu çok geç fark ediyor.

Bu roman Kafka'nın yazdığı ilk kitapmış. Bu yüzden de aslında bir Kafka romanı okuyormuş gibi hissettirmiyor. Ama yine de okunmasının keyifli olduğunu söylemek isterim.

Sayfalar boyunca heyecanın dinmediği, gerilimli olayların art arda devam ettiği bu güzel romanın okunmasını tavsiye ediyorum. Umarım beğenirsiniz.

Herkese sevgiler!



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: