Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Alphonse de Lamartine Alıntıları & En Çok Okunan Sözleri

Alphonse de Lamartine En Beğenilen Sözleri



1. "Köleleşip de yıpranmayan tek yürek yoktur.

____"


- Graziella



2. ""İnsan hatırladıkça tekrar yaşar. Bu da yaşamak demektir."
______"


- Graziella



3. ""..bir ruh ve hayal ağrısıydı benimki.."
_____"


- Graziella



4. "Zaman, ilk aşkın izlerini yeryüzünden çabuk siliyordu, ama yürekten hiç silemiyordu."


- Graziella



5. "Ve çabuk unutulmak ikinci tabutudur ölülerin.."


- Graziella



6. "“Emek ve cesaretle yeniden satın alabileceği şeylerin uğruna gözyaşı dökmemeli insan.."
____"


- Graziella



7. "İnsan, meyvesini düşürmek için sallanan bir ağaç gibidir: Gözyaşını dökmeden sarsamazsınız insanı...

."


- Graziella



8. ".. fakat aşk kısa­dır ve hayat ağır geçer.

."


- Rafael



9. "Yüksek ruhlar affedicidirler. Onun ruhu da beni affetti.
Siz de beni affedin! Ağladım."


- Graziella



10. "".. Annesini kaybetmiş, bütün yuvaların etrafında bağrışarak dolanan kuş gibisiniz.."
_____"


- Graziella



11. "".. , bu neşeli ve şen şakrak haliyle zamanın ve ölümün kalıntıları arasında gençlik abidesi gibiydi.""


- Graziella



12. "« Yediği ani darbeyle sersemleyen, acıyan yerini fark edemeyen ama her yeri sızlayan biri gibiydim.»"


- Graziella



13. "Onu nasıl sevdiğimi bilmiyordum; temiz bir içtenlik mi, arkadaşlık mı, aşk mı, alışkanlık mı, ya da bütün bunların birleştiği bir duygu mu?"


- Graziella



14. "Sayfaları karıştırmayı bilenler için her aile bir hikâye hatta bir şiirdir.
______"


- Graziella



15. "Sana ‘Beni seviyor musun’ diye asla sormayacağım. Ama ben, seni seviyorum, seni seviyorum, seni seviyorum!”"


- Graziella



16. "“Zaman, ilk aşkın izlerini yeryüzünden çabuk siliyordu, ama yürekten hiç silemiyordu.”"


- Graziella



17. "Yüreğim kumdandı gerçi o zaman ama, Ischia Adası’nın kumsalında açan harikulade zambaklar gibi o da benim gönlüme kök salan bir deniz çiçeğiydi.

.

.. o da benim gönlüme kök salan bir deniz çiçeğiydi.

Onu bu kadar sevmiyor olsaydım, ruhuma bıraktığı ve hayat boyunca taşıyacağım iz böyle derin ve böyle acılı olmaz; hatırası böyle zevkle ve böyle acıyla içime işlemez; yüzü aklımda böyle canlı, böyle parlak kalmazdı. Yüreğim kumdandı gerçi o zaman ama, Ischia Adası’nın kumsalında açan harikulade zambaklar gibi o da benim gönlüme kök salan bir deniz çiçeğiydi."


- Graziella



18. "Zaman, ilk aşkın izlerini yeryüzünden çabuk siliyordu, ama yürekten hiç silemiyordu."


- Graziella



19. "Konuşmak istedim. Konuşamadım. Hıçkırıklarım konuştu, gözyaşlarım yemin etti."


- Raphael



20. "İnsan her yerde insandır. Hassas yaradılışı hep aynı içgüdüleri barındırır; ..

ister Roma’nın Parthenon’unda, Saint-Pierre’inde olsun, ister Procida’nın kayaları üzerindeki fakir bir balıkçının kayığında."


- Graziella



21. "Ölü bedenin nerede uyuyor, arkandan hâlâ ağlayanlar var mı bilmiyorum, ama senin gerçek mezarın benim ruhumda. Bütünüyle oraya gömüldün sen.

Sevdim, sevildim. Başka güzellik ve sevgi ışıkları karanlık yolumu aydınlattı. Cenneti anlamamız, hissetmemiz ve arzulamamız için ilahi kudretin halkettiği ruhlar, sanki içlerindeki en gizli güzellik, temizlik, kutsallık hazinelerini göstermek için bana açıldılar. Ama hiçbir şey senin gönlümdeki ilk görünümünü solduramadı. Yaşadıkça düşüncemdeki sana daha da yakınlaştım. Hatıran, babanın kayığındaki, dumanı rüzgarla dağılan ve bizden uzaklaştıkça daha da parlayan, ateşler gibi. Ölü bedenin nerede uyuyor, arkandan hâlâ ağlayanlar var mı bilmiyorum, ama senin gerçek mezarın benim ruhumda. Bütünüyle oraya gömüldün sen. Adın boş yere aklıma gelmiyor. İsminin telaffuz edildiği dili seviyorum. Kalbimin derinliklerine damla damla sızan, hatıranın üzerine gizlice düşen ve onu mis gibi kokutan bir damla daima vardır."


- Graziella



22. "Gerçek aşk hayatın olgun meyvesidir. On sekiz yaşında onu tanıyamazsınız, hayal edersiniz."


- Graziella



23. "Sana 'Beni seviyor musun' diye asla sormayacağım. Ama ben, seni seviyorum, seni seviyorum, seni seviyorum!"


- Graziella



24. "Fakat nedir bu eski sahnelere döndüren beni?
Bırakalım da inlesin rüzgar, fısıldaşsın dalgalar;
Gelin, ey hazin düşüncelerim, dönün geri!
İstediğim hayal etmek, istemem ağlamalar!"


- Graziella



25. "Dünyanın bütün altınları hassas bir insanın bir kalp atışını, bakışındaki bir sevgi ışığını satın almaya az gelir.
_____"


- Graziella



26. "Söylenerek ama onu severek itaat ediyordum.
___"


- Graziella



27. "Herkes kendi bakış açısını taşır yanında."


- Graziella



28. "Her gün görülen, tatlılığını ise ancak kaybedince anladığımız bir şey gibiydi."


- Graziella



29. "Daha uzun vedalar daha korkunç etkiler yapacaktır yalnızca."


- Graziella



30. "Peki, her gece yazıp sabah denize, rüzgara savurduğunuz uzun mektuplar kime?"


- Graziella



31. "Ruhun üzerindeki bir bulut yer yüzünü ufuktaki bir buluttan daha fazla kaplar ve soldurur.
_____"


- Graziella



32. "Tam aşk sabırlıdır, çünkü mutlaktır ve kendisini ebedi hisseder. Onu benden sökmek için kalbimden sökmek lazımdı!
."


- Rafael



33. "Yakında ve bundan böyle daima ötelerden konuşacağım seninle. Ruhumu sev! Hayatın boyunca seninle olacak. Bir gece senin için kestiğim saçlarımı sana bırakıyorum. Benden bir şeyin sana yakın bulunması için…”"


- Graziella



34. "Onu nasıl sevdiğimi bilmiyordum; temiz bir içtenlik mi, arkadaşlık mı, aşk mı, alışkanlık mı, ya da bütün bunların birleştiği bir duygu mu?

o olmazsa her şeyin yok olacağını anlamamı sağlamıştı. Hayatımdan eksildiğinde hiçbir şey kalmıyordu geride. Bunu hissetim: o ana kadar karışık olan ve hiç kabul edemediğim bu duygu, bana öyle ani bir darbe indirdi ki ruhum sarsıldı, üzüntüm gönlümün derinliklerine gömüldü"


- Graziella



35. "Sizi seven kalbi hayatınızdan çıkarın; geriye ne kalır?

İnsan boşluğa ne kadar bakarsa baksın, onu ne kadar kucaklarsa kucaklasın, doğa onun için ruhunu içine kattığı iki üç noktadan ibarettir. Sizi seven kalbi hayatınızdan çıkarın; geriye ne kalır? Doğada da durum aynıdır. Düşüncenizdeki, hayalinizdeki kenti, evi silin doğadan, bakışınızın ne huzur bulabileceği ne de dibini görebileceği parlak bir boşluk kalır yalnızca."


- Graziella



36. "Sevmenin ne olduğunu sezdim ve bu sezgiyi aşk olarak kabul ettim!"


- Graziella



37. "Tanrı beni, beni sevenlerden utanacağım günden korusun!"


- Graziella



38. "Senin gerçek mezarın benim ruhumda. Bütünüyle oraya gömüldün sen."


- Graziella



39. "Annesini kaybetmiş, bütün yuvaların etrafında bağrışarak dolanan kuş gibisiniz."


- Graziella



40. "Zira ölüm, ölüm değildir; unutuştur ölüm!

Son"


- Rafael



41. "Dünyanın bütün altınları hassas bir insanın kalp atışını, bakışındaki sevgi ışığını satın almaya az gelir."


- Graziella



42. "…sanatın ebedi gerçeğini tek bir seste toplayan o duyarlı, o evrensel nota: doğa ve ilahi aşk."


- Graziella



43. "''İnsan, meyvesini düşürmek için sallanan bir ağaç gibidir: Gözyaşını dökmeden sarsamazsınız insanı...''"


- Graziella



44. ""Boş gurur, insanların kusurlarını en
aptalcası ve en acımasızıdır. Çünkü
insanı mutluluktan utandırır.""


- Graziella



45. "“Tanrı beni, beni sevenlerden utanacağım günden korusun!”
____"


- Graziella



46. "Ah! Toy bir adam sevme yeteneğinden nasıl da yoksundur! Hiçbir şeyin değerini bilmez! Gerçek mutluluğu ancak kaybettikten sonra tanır! Ormanlardaki genç bitkilerde bolca usare ve kararsız gölgeler vardır; ama yaşlı bir meşenin kalbinde çok daha fazla ateş bulunur."


- Graziella



47. "İnsan her yerde insandır. Hassas yaradılışı hep aynı içgüdüleri barındırır;"


- Graziella



48. "Eğer hayatımız yararsız, basit ve karanlık geçecek olursa, talih bizi ıskalamış olacaktı, biz onu kaçırmış olmayacaktık!"


- Graziella



49. "Bir gün seversen sen de göreceksin ki hepsinin söndüğünü sandığımızda bile ruhumuzun derinliklerinde bir kıvılcım yanmaya devam eder."


- Graziella



50. "Zira ölüm, ölüm değildir; unutuştur ölüm!"


- Raphael



51. "İnsan her yerde insandır. Hassas yaratılışı hep aynı içgüdüleri barındırır; ister Roma'nın Parthenon'unda, Saint-Pierre'inde olsun, ister Procida'nın kayaları üzerindeki fakir bir balıkçının kayığında."


- Graziella



52. "".. Bir gün seversen sen de göreceksin ki hepsinin söndüğünü sandığımızda bile ruhumuzun derinliklerinde bir kıvılcım yanmaya devam eder.”"


- Graziella



53. "Ailem beni, kocasının işleri gereği Toskana'ya gitmek zorunda olan bir akrabamıza emanet ettiğinde on sekiz yaşındaydım. Bu yolculuğum baba ocağından ve sosyal etkinlik olmamasından dolayı ruhumun gençlik tutkularını körelten bu taşra kentlerinin aylaklığından kendimi sıyırmam için bir fırsattı. Doğanın ve hayatın göz kamaştırıcı sahne perdelerinin açılışını görecek olan bir çocuğun tutkusuyla yola çıktım."


- Graziella



54. "Sevilmek için sevmek, insana mahsustur; ama sevmek için sevmek, yalnızca melekler bunu yapabilir.
_____"


- Graziella



55. "Şiir, bütün tutkuların önsezisi gibidir. Daha sonra, hatıralarına ve matemine dönüşür. Böylece hayatın iki uç döneminde ağlatır şiir; gençleri ümitle, yaşlıları pişmanlıkla."


- Graziella



56. "Her şeyin uğruna ağlayamayız. Her insanın kendi acıları, her asrın kendi acımaları olur; bu da yeter zaten."


- Graziella



57. "Rast gele yürüyordum, ayaklarım beni nereye götürürse oraya."


- Graziella



58. "Şiir, bütün tutkuların önsezisi gibidir. Daha sonra, hatıralarına ve matemine dönüşür. Böylece hayatın iki uç döneminde ağlatır şiir; gençleri ümitle, yaşlıları pişmanlıkla."


- Graziella



59. "« Sizi seven kalbi hayatınızdan çıkarın; geriye ne kalır? »"


- Graziella



60. "« Zaman, aynı diğer deniz gibi, kalıntılarımızla taşan bir denizdir. Her şeyin uğruna ağlayamayız. Her insanın kendi acıları, her asrın kendi acımaları olur; bu da yeter zaten.»"


- Graziella



61. "Hey gidi zaman! Sen böyle bir dakikada ruhun ne meserret* ebediyetlerini gömüyorsun! Yahut daha doğrusu, gömmek için, unutturmak için ne kadar kudretsizsin!
.
meserret/ sevinç"


- Rafael



62. "Şiir, aşkın doğacağı genç bir kalpten başka bir yerde böyle anlamlı, böyle ahenkli olamaz."


- Graziella



63. "Kalbimin derinliklerine damla damla sızan, hatıranın üzerine gizlice düşen ve onu mis gibi kokutan bir damla daima vardır."


- Graziella



64. "İnsan, meyvesini düşürmek için sallanan bir ağaç gibidir: Gözyaşını dökmeden sarsamazsınız insanı."


- Graziella



65. "Boş yere başımı yastığımın üstünde sağa sola çevirip durdum, bir türlü uyuyamadım."


- Rafael



66. "“Bir ev çöktüğü zaman, en son taş parçasına kadar temizlenir enkazı”"


- Graziella



67. "Yediği ani darbeyle sersemleyen, acıyan yerini fark edemeyen ama her yeri sızlayan biri gibiydim."


- Graziella



68. "Sizi seven kalbi hayatınızdan çıkarın; geriye ne kalır?"


- Graziella



69. "Emek ve cesaretle yeniden satın alabileceği şeylerin uğruna gözyaşı dökmemeli insan. Yalnızca üzüntüyle harcanan insan hayatı geri gelmez. Bir günlük gözyaşı, bir yıllık çalışmadan daha çok güç tükettirir."


- Graziella



70. "« İnsan, meyvesini düşürmek için sallanan bir ağaç gibidir: Gözyaşını dökmeden sarsamazsınız insanı...»"


- Graziella



71. "İnsan boşluğa ne kadar bakarsa baksın, onu ne kadar kucaklarsa kucaklasın, doğa onun için ruhunu içine kattığı iki üç noktadan ibarettir. Sizi seven kalbi hayatınızdan çıkarın; geriye ne kalır? Doğada da durum aynıdır."


- Graziella



72. "Bu büyük durumları, devrim zamanının tesadüflerini tasarlamak bize keyif veriyordu ki, zaten adı sanı duyulmamış insanlar böyle zamanlarda ortaya çıkar, isimleriyle olduğu gibi dehalarıyla da kitleleri uyandırır, zorbalıkla mücadele eder, ulusları kurtarırlar; ardından da istikrarsız ve nankör halklar yüzünden değerini bilmeyen zamanın ve öçlerini alacak gelecek kuşaklar karşısında idam sephasının kurbanı oluverirler."


- Graziella



73. "« İnsan, meyvesini düşürmek için sallanan bir ağaç gibidir: Gözyaşını dökmeden sarsamazsınız insanı...»"


- Graziella



74. "Bütün liberal İtalyanlar için olduğu gibi, onun için de Bonaparte, özgürlüğün Sezar'ıydı."


- Graziella



75. "Gönlümü mutlu eden bu aşk, saygınlığımı utandırıyordu."


- Graziella



76. "Sayfaları karıştırmayı bilenler için her aile bir hikaye hatta bir şiirdir."


- Graziella



77. "« Zavallı Graziella” diye cevapladım, “Tanrı beni, beni sevenlerden utanacağım günden korusun!»"


- Graziella



78. "Sayfaları karıştırmayı bilenler için her aile bir hikâye hatta bir şiirdir."


- Graziella



79. "…gerçeğin, sadeliğin ve duyguların her yaştan, her ülkeden insanı etkileyen gücüyle aklımız karışmıştı."


- Graziella



80. "İnsan, meyvesini düşürmek için sallanan bir ağaç gibidir: Gözyaşını dökmeden sarsamazsınız insanı."


- Graziella



81. "Sayfaları karıştırmayı bilenler için her aile bir hikâye hatta bir şiirdir."


- Graziella



82. "İnsan kendi içini kemiren şeyi dışa vurmadıkça rahatlayamaz. İnsanın düşüncesini yazıyla ifade etmesi; kendini tanıması ve varlığının farkında olması için gerek duyduğu bir aynadır."


- Graziella



83. "Sanki bir cinayet işliyormuşum gibi..
Evet, yaktım onları, çünkü külleri bile toprağa çok sıcak gelecekti... Yaktım ve külle­rini göğün rüzgarlarına savurdum.
."


- Rafael



84. "Zaman, aynı diğer deniz gibi, kalıntılarımızla taşan bir denizdir. Her şeyin uğruna ağlayamayız. Her insanın kendi acıları, her asrın kendi acımaları olur; bu da yeter zaten."


- Graziella



85. "Emek ve cesaretle yeniden satın alabileceği şeylerin uğruna gözyaşı dökmemeli insan. Ormanlarda tahtalar, kenevirlerde de yelkenler dolu. Yalnızca üzüntüyle harcanan insan hayatı geri gelmez. Bir günlük gözyaşı, bir yıllık çalışmadan daha çok güç tükettirir."


- Graziella



86. "Bu kitap bunca zaman ne söylüyor gözlerinize."


- Graziella



87. "Hayatımdan eksildiğinde hiç bir şey kalmıyordu geride. Bunu hissettim: o ana kadar karışık olan ve hiç kabul edemediğim bu duygu, bana öyle ani bir darbe indirdi ki ruhum sarsıldı, üzüntüm ruhumun derinliklerine gömüldü."


- Graziella



88. "Şiir, bütün tutkuların önsezisi gibidir. Daha sonra, hatıralarına ve matemine dönüşür. Böylece hayatın iki uç döneminde ağlatır şiir; gençleri ümitle, yaşlıları pişmanlıkla."


- Graziella



89. "Değil mi ki onu görmüştüm, bu ka­darı yeterdi ; seyre dalışta, sadece görmek zevk duymaktır.

İhtişamı beni sarmıştı ; ışık­lariyle kaplanıp kalmıştım. Nasıl ki güneş tabiatı bir kere ışıklariyle boğduktan sonra o ışıkları geri alamazsa, o da kendi ışıklarını artık benden geri a­lamazdı. Hissediyordum ki, binlerce yıl yaşasam, kalbimde artık ne gece ne soğuk olacaktı, zira onun ziyası orada şimdi parladığı gibi daima parlıyacak­tı.
."


- Rafael



90. "Bu sahnelerin özgürlüğünü, tutkusunu ve zaferini yok edin, ne kalır ki geriye?"


- Graziella



91. "Ormanlardaki genç bitkilerde bolca usare ve kararsız gölgeler vardır; ama yaşlı bir meşenin kalbinde çok daha fazla ateş bulunur."


- Graziella



92. "Daima çiçek, daima koku, daima sarhoşluk ! Çünkü meyvası hiçbir zaman devşirilmiye­cekti onun..."


- Rafael



93. "Sürekli çıkarlarının zor­luklarla karşılaştığını veya tehlikeye düştüğünü görüp de susanlar, sadece gerçeğe değil kendi vatanlarına da ihanet ediyorlar demektir."


- Aşiretten Devlete - Osmanlı Tarihi 1



94. "Eğer yaşantımız yararsız, alelade, sıradan ve silik kalırsa, talih bize yetişememiş demektir. Talihi kaçıran, ona erişemeyen biz değildik!"


- Graziella



95. "Ve çabuk unutulmak ikinci tabutudur ölülerin..."


- Graziella



96. "Onunla konuşurken dağılıp giden bütün düşüncelerim, duygularım, sözlerim ruhumun içinde kalıyor, ruhumu yakıyor, üzüyor ve altından kalkamadığım bir yük olarak kalbime düşüyordu."


- Graziella



97. "Kainatı unuttum ve ona cevap verdim:
Ölelim !
.. Şu yeryüzünde kendisine ait olduğumuz hiç kimse yok mudur ?

."


- Rafael



98. ""Ey zalim deniz! Sağır deniz! Cehennemdeki iblislerden beter deniz! Vicdansız, şerefsiz deniz" diye hakaretler yağdırıyor, bir yandan da yumruğunu sallıyordu.
"Bizleri neden almadın sanki? Hepimizi alsaydın! Nasılsa ekmek kapımızı aldın elimizden! Al, al, al! Madem ki beni tamamen almadın parça parça al bari!""


- Graziella



99. "…halkın vatanı içgüdülerinde, kahramanlığı duygularında ve dramı bakışlarındadır."


- Graziella



100. "“Kendimden kaçmak istemem boştu, senden kaçmak istemem de boştu. Bana bir nişanlı bulmak istediler, halbuki ruhum sana nişanlanmıştı...""


- Graziella



101. "Zaman, aynı diğer deniz gibi, kalıntılarımızla taşan bir denizdir. Her şeyin uğruna ağlayamayız. Her insanın kendi acıları, her asrın kendi acımaları olur; bu da yeter zaten."


- Graziella



102. "Tam aşk sabırlıdır, çünkü mutlaktır ve kendisini ebedi hisseder. Onu benden sökmek için kalbimden sökmek lazımdı."


- Raphael



103. ""Manzara izleyenin gözündedir.""


- Graziella



104. "Zamanınn gücü yalnız saatlere yeter, ruhlara ise hiçbir şey yapamaz.
."


- Rafael



105. "Kelimeler; hikâyenin sonunda, uzaktan geliyormuş da hüzünle, hatıralarla ve din ile yaşarken dünya işlerini bir kenara bırakmış, içinde yüreğin dahi atamadığı bir göğsün anlamsız sesiyle ruha düşüyor gibiydiler."


- Graziella



106. "…yabancı yuvaların etrafında bağrışan kuş değildim; daha uzaklara uçmayı deneyen ama döneceği yolu iyi bilen bir kuştum."


- Graziella



107. "« Haydi Andrea, emek ve cesaretle yeniden satın alabileceği şeylerin uğruna gözyaşı dökmemeli insan. Yalnızca üzüntüyle harcanan insan hayatı geri gelmez. Bir günlük gözyaşı, bir yıllık çalışmadan daha çok güç tükettirir.»"


- Graziella



108. "" Kulağıma eğilip : ' Benimle dua et!' , derdi sessiz,
'Zira, anlamıyorum duayı bile, sensiz!'""


- Graziella



109. ".. sev­diğinin bir saçını, bir kirpiğini, bir titreyişini, bir kızarışını, bir solgunluğunu, bir iççekişini bile el­den kaçırmak istemiyen aşkın ta kendisisin.
."


- Rafael



110. "Haydi, çabuk olun, kalblerinizde şim­diye kadar biribirinize söylememiş olduğunuz ve erkekle kadının ölmeden evvel söylemeleri lazım gelen ne varsa hepsini söyleyin, hepsini konuşun ; çünkü ben, yaklaşan ve sizi biribirinizden ayıracak olan fena günlerin sesiyim.
."


- Rafael



111. "Sanatçıya iki göz yetmez."


- Graziella



112. "Toplumun üst sınıflarında samimi bir arkadaşlığın kurulması için gerekli görülen zaman, alt sınıflarda söz konusu bile değildir. Duygular menfaatlerle kirletilmediği için, kalpler güvenle açılır ve çabucak kaynaşır."


- Graziella



113. "Ne zamanki müzik kulak oyunu olmak yerine ruhun tutkularının ahenkli iniltilerinin sesi olur, hep bu manzara ortaya çıkar. Tüm vurgular bir iç çekiş, tüm notalar bir hıçkırıktır sese eşlik eden. Doğa öylesine bir hüzün barındırır ki aslında, onu hareketlendiren şey dudaklarımıza öylesine acı bir tortu, gözlerimize öylesine yakıcı bulutlar yükseltir ki, gözyaşları boşalmadan insan oğlunun yüreğine azıcık kuvvetli vurması yeterlidir!"


- Graziella



114. "Şair sadece, dalgın yahut kör olan başka insan­ların gözlerinden kaçanı daha iyi görmektedir."


- Rafael



115. "Artık nasıl denebilir ki insan ru­hu sonsuz değildir ! Acaba kim, tabiatın ve zama­nın karşısında ve Allahın gözü altında, taparcasına sevdiği bir kadının yanında bulunmuştur da hay­atının, mevcudiyetinin hudutlarını hissetmiştir ? Hey aşk ! isterse korkaklar senden ürksünler ve fenalar seni tardetsinler ! Sen bu dünyanın büyük rahibi, ebediyetin habercisi, mihrabın ateşisin. Zaten senin aydınlığın olmasa idi, insan sonsuzluğu aklına bile getirmezdi.
."


- Rafael



116. "« İçimizdeki güçlü ruhların tesellisi vardı: Eğer hayatımız yararsız, basit ve karanlık geçecek olursa, talih bizi ıskalamış olacaktı, biz onu kaçırmış olmayacaktık!»"


- Graziella



117. "Hele sevme­ği aklıma bile getirdiğim yoktu, ..
Saadete gelince, ona inanmıyor­dum bile.
."


- Rafael



118. "Ne mektuplar! ne alev! ne yarı ışıklar! ne renkler! ne makamlar! ne ateş ve elmasın içinde hem alev, hem berraklık, seven genç kızın alnı üstünde hem hararet, hem utanç gibi birbirine karışmış ne saflık! ne şiddetli masumluk! ne bitip tükenmez içini döküş! rehavet içinde ne anî uyanışlar! ne şarkılar ve ne çığlıklar! sonra, bir havanın sonunda beklenmiyen nağmeler gibi ne hazin dönüşler! sonra annenin çocuğunun alnına oynıyarak üflediği o nefesler gibi insanın alnından geçtiğini hissettiği ne kelime okşayışları! ve sesleri yarı duyulur cümlelerle hulyalı ve kekeliyen sözlerin ne şehvetli ninni söyleyişleri!
.. sessizce kabul edilen vedaa, sessizce alınan buseye kadar..."


- Rafael



119. "
! Sen Allahın bir lütfu musun, yoksa cehennemin bir işkencesi mi ?

."


- Rafael



120. ".. aynada çeh­reme bakınca kendi gözlerim bile eskisi gibi gençli­ğime aldansa da, hiçbir şey bana kalbimde solmuş olan o gençliği iade edemedi.

."


- Rafael



121. "Kalbinizi yaşı­yacak olanlara saklayınız ve ölüme yalnız ölmek üzere olanlara verileni veriniz : Hayatın son adı­mında onları tutmak için yumuşak bir el ve onlara ağlamak için bir damla gözyaşı...

."


- Rafael



122. "« Çiçekler takıp giderdi mabedine,
Beni de mabedin merdivenlerine sürüklerdi,
Uslu bir çocuk gibi itaat ettirirdi,
Kulağıma eğilip : "Benimle dua et!", derdi sessiz,
"Zira, anlamıyorum duayı bile, sensiz!"»"


- Graziella



123. ".. ; menfaatsiz, saf, sakin, gayri maddi bir duygu ; daima arandığı halde asla raslanmıyan şeyi, en sonunda bulup sükûne kavuş­mak !"


- Rafael



124. "Bunca uzun zaman okuduğunuzda ya da yazdığınızda nasıl da solduğunuzu, kendinize kötülük yaptığınızı görmüyor musunuz?"


- Graziella



125. ""Senin gerçek mezarın benim ruhumda. Bütünüyle oraya gömüldün sen.""


- Graziella



126. "« Goethe’nin Werther’inin edebî fakat ışıklı ve renkli bir kopyası olan bu kitap, yüreklerinde bu çift hayali beslemeye layık olan bütün gençlerin elindeydi: Aşk ve özgürlük.»"


- Graziella



127. "“Kalbimiz kıyafetle değişmez”"


- Graziella



128. "“Kalbimiz kıyafetle değişmez”"


- Graziella



129. "Bir gün seversen sen de göreceksin ki hepsinin söndüğünü sandığımızda bile ruhumuzun derinliklerinde bir kıvılcım yanmaya devam eder."


- Graziella



130. "Fakat nedir bu eski sahnelere döndüren beni?
Bırakalım da inlesin rüzgar, fısıldaşsın dalgalar;
Gelin, ey hazin düşüncelerim, dönün geri!
İstediğim hayal etmek, istemem ağlamalar!"


- Graziella



131. "Kendimden kaçmak istemem boştu, senden kaçmak istemem de boştu. Bana bir nişanlı bulmak istediler, halbuki ruhum sana nişanlanmıştı! Kendimi bir başkasına veremem yeryüzünde, çünkü gizlice sana verdim ben kendimi! Yüreğimin sana hasta olduğunu anladığım ilk gün bunu diledim. Ancak hayalinde ayağına gelebilecek zavallı bir kız olduğumu biliyorum. Bunun için asla beni sevmeni beklemedim. Sana ‘ Beni seviyor musun ‘ diye asla sormayacağım. "𝐀𝐦𝐚 𝐛𝐞𝐧, 𝐬𝐞𝐧𝐢 𝐬𝐞𝐯𝐢𝐲𝐨𝐫𝐮𝐦, 𝐬𝐞𝐧𝐢 𝐬𝐞𝐯𝐢𝐲𝐨𝐫𝐮𝐦, 𝐬𝐞𝐧𝐢 𝐬𝐞𝐯𝐢𝐲𝐨𝐫𝐮𝐦.""


- Graziella



132. "Adın hiçbir zaman boş yere aklıma gelmiyor. Onun söylendiği dili seviyorum. Gönlümün ta derinlerinde damla damla sızan ve içimde onu serinletmek, güzel kokularla doldurmak için gizlice senin anının üzerine düşen bir gözyaşı var, her zaman."


- Graziella



133. "Şiir, bütün tutkuların önsezisi gibidir. Daha sonra, hatıralarına ve matemine dönüşür. Böylece hayatın iki uç döneminde ağlatır şiir; gençleri ümitle, yaşlıları pişmanlıkla..."


- Graziella



134. "Zaman, ilk aşkın izlerini yeryüzünden çabuk siliyordu, ama yürekten hiç silemiyordu."


- Graziella



135. "« Ruh, sevdiğine içini dökmeye yetmeyen dudakların mırıltısı ve uykuya dalan bir çocuğun belirsiz seslerle kekelemesiyle, yalnızca bir defa tamamen bir başka ruha akar.»"


- Graziella



136. ".. kokusunu saçacak saat gelme­den sâkından düşen bir çiçekti o!

Sâk/ dal"


- Rafael



137. "Bir aydınlık, bir hayranlık, baş dönmesi vermiyen bir sarhoşluk, bitkinliği ve hareketsizliği olmıyan bir sükûn!
."


- Rafael



138. "Kendimi, başkaları için değil, fa­kat onun için mükemmelleştirmek istiyordum."


- Rafael



139. "Büyük asker demek, hareket etmeden iyice dü­şünen işi fiiliyata döküldüğü zaman da yıldırım hızıy­la hareket eden demektir."


- Aşiretten Devlete - Osmanlı Tarihi 1



140. "Zavallı insan kalbi! Bir kere sevmiş olduğu her şey ona lüzumludur ve bir imparatorluğun kayboluşu ile bir hayvanın kayboluşuna ayni damlalardan göz­ yaşları akıtır.
."


- Rafael



141. "Özgürlüğün insanoğlunun kutsal ülküsü olduğunun en belirgin kanıtı, gençliğin ilk düşü olduğu ve ancak yüreğin yıpranıp kuruduğu ,zihnin gücünü yitirdiği ya da insanın cesaretinin kırıldığı zaman ruhumuzdan silinip gittiğidir."


- Graziella



142. "Hafifliğin ve öykünmenin insanı en güzel duygularından utandırdığı o nankör yaştaydım; Allah’ın bahşettiklerinin, temiz aşkın, masum sevgilerin kumun üzerine düştüğü ve rüzgarla dünyanın dört bir yanına savrulduğu o acımasız yaş."


- Graziella



143. "Pek çok genç erkek sevme yeteneğinden yoksundur ! Hiçbir şeyin değerini bilmez ! Gerçek mutluluğu ancak onu yitirdikten sonra öğrenir !"


- Graziella



144. "İstemem ki beni boş bir görünüşe, bir haya­le, bir rüyaya bağlıyasınız ; isterim ki ancak alda­tarak tutabileceğim bir ruhu bu kadar cesaretle kime bahşettiğinizi bilesiniz. Yalan her zaman bana o kadar iğrenç ve imkansız gelmiştir ki, içerisine girmek için semayı aldatmak lazım gelseydi o se­manın yüce ikbalini bile istemezdim ! Çalınan saa­det benim için saadet olmazdı, vicdan azabı olurdu.
."


- Rafael



145. "Işıkları olmı­yan gök, yankılan sönmüş sesler, ruhsuz manzara­lardır.

İnsan yalnız insanı değil, bütün tabiatı da canlandırır. Bir ölmezliği kendisiyle beraber göğe götürür, bir başka ölmezliği de takdis etmiş oldu­ğu mevkilere bırakır. İzi aranırken kendisi bulu­nur ve onunla sahiden konuşulur."


- Rafael



146. "« Söz, sanki insanın tek talihiymiş, ağacın meyvesini doğurması gibi insanın da düşüncelerini doğurabilmesi için varolmuş gibi geliyordu bana. İnsan kendi içini kemiren şeyi dışa vuramadıkça rahatlayamaz. İnsanın düşüncesini yazıyla ifade etmesi; kendini tanıması ve varlığının farkında olması için gerek duyduğu bir aynadır. Kendini eserlerinde görmedikçe, yaşadığını hissedemez insan.»"


- Graziella



147. "“Dünyanın bütün altınları hassas bir insanın bir kalp atışını, bakışındaki bir sevgi ışığını satın almaya az gelir.”"


- Graziella



148. "Bu boş gurur, insanların kusurlarının en aptalcası ve en acımasızıdır. Çünkü insanı mutluluktan utandırır!..."


- Graziella



149. ""Ve çabuk unutulmak ikinci tabutudur ölülerin..""


- Graziella



150. "İnsan o kadar aşk için yaratılmıştır ki, ancak kalbi tamamiyle dolu ola­rak sevdiğine kanaat getirdiği gün kendisini insan addeder. O zamana kadar düşünceleri içinde arar, endişeye kapılır, çırpınır, dolaşır. O zaman gelince durur, dinlenir: ..
."


- Rafael



151. "« Graziella unutulmamıştı, ama hayatımda perdelenmişti.(...) Ah! Toy bir adam sevme yeteneğinden nasıl da yoksundur! Hiçbir şeyin değerini bilmez! Gerçek mutluluğu ancak kaybettikten sonra tanır.»"


- Graziella



152. "Yaşamdan sizi seven yüreği çıkarın: Geriye ne kalır?"


- Graziella



153. "Emek ve cesaretle yeniden satın alabileceği şeylerin uğruna gözyaşı dökmemeli insan.
Yalnızca üzüntüyle harcanan insan hayatı geri gelmez. Bir günlük gözyaşı, bir yıllık çalışmadan daha çok güç tükettirir."


- Graziella



154. ""Sevilmek için sevmek, insana mahsustur; ama sevmek için sevmek, yalnızca melekler bunu yapabilir.""


- Graziella



155. ""Kendini eserlerinde görmedikçe, yaşadığını hissedemez insan. Ruhun da beden gibi olgunluk, ergenlik dönemi geçirmesi gerekir.""


- Graziella



156. "Kahra­manlık mucize yaratır. Ancak bir mille­ti yaratan tek şey erdemdir."


- Osmanlı Tarihi



157. "".. Bir gün seversen sen de göreceksin ki hepsinin söndüğünü sandığımızda bile ruhumuzun derinliklerinde bir kıvılcım yanmaya devam eder.”

Graziella, Alphonse de Lamartine"


- Graziella



158. "Adaletsiz taraf­sızlığı, sessiz saldırı olarak kabul edecek olan ilâhî adalet bu ülkelerin sessizlik ve hareketsizlerini ağır bir suç olarak yargılayacaktır!"


- Aşiretten Devlete - Osmanlı Tarihi 1



159. "Hayatımdan eksildiğinde hiçbir şey kalmıyordu geride."


- Graziella



160. "Senin gerçek mezarın benim ruhumda. Bütünüyle oraya gömüldün sen."


- Graziella



161. "Coğrafyanın ortaya koyduğu durum, her çağda benzer düşüncelerin doğmasına neden olmuştur."


- Osmanlı Tarihi



162. "Bursa'da olduğu gibi aşağı yukarı her yerde, mağlup­ların mimarları, galiplerin eserlerini yaratmakta kul­ lanılmıştır. Böylece her yerde, mağlup olmuş dinin ta­ pınakları ile yenen dininkiler arasında bir geçiş hâli farkedilmektedir."


- Aşiretten Devlete - Osmanlı Tarihi 1



163. "İnsanoğlu meyvesini düşürmek için silkelenen ağaç gibidir; ondan gözyaşı dökülmeden insanoğlu hiçbir zaman silkelenmez."


- Graziella



164. "Okuyanın alnında çizdiği ürperme, yalnız de­rinin dehşete uğraması değil, ruhun ürpermesidir."


- Rafael



165. "Aşkın aldı benden beni
Bana seni gerek seni
Ben yanarım dünü günü"


- Osmanlı Tarihi



166. "Hırsla istenilen hedeflerin büyüklü­ğü değil, ihtirasın büyüklüğü suçlara ne­den olur."


- Osmanlı Tarihi



167. "Saadete gelince, ona inanmıyor­dum bile."


- Rafael



168. "“Beyaz elleriniz tahta değil kalem tutmak için yaratılmış; onları denizde sertleştirmek yazık olur.”"


- Graziella



169. "Kalbimiz kıyafetle değişmez."


- Graziella



170. "Mutluluğun lüksten bu kadar bağımsız olduğunu, bir bakır metelikle, bir kese altının satın alamayacağı mutluluğa kavuşulduğunu başka yerde bu kadar iyi öğrenemezdim."


- Graziella



171. ""Sevilmek için sevmek,insana özgüdür ama sevmek için sevmek, neredeyse meleklere yaraşır bir niteliktir ""


- Graziella



172. "« Bir idam, bir isyandan daha hayırlı­dır! »"


- Aşiretten Devlete - Osmanlı Tarihi 1



173. "Işıkları olmayan gök, yankıları sönmüş sesler, ruhsuz manzaralardır. İnsan yalnız insanı değil, bütün tabiatı da canlandırır. Bir ölmezliği kendisiyle beraber göğe götürür, bir başka ölmezliği de takdis etmiş olduğu mevkilere bırakır. İzi aranırken kendisi bulunur ve onunla sahiden konuşulur."


- Raphael



174. "İnsan, çok sevdiği bir vücudun tamamıyla kaybolup gidişine hemen inanamıyor. Tabiatımızdaki bu bir nevi inanmak imkânsızlığı ne garip ve ne mesut bir şey! Onun ölümünü bildiren deliller etrafımı çevirmiş olduğu halde hâlâ ondan ebedi surette ayrılmış olduğuma inanamıyordum."


- Raphael



175. "Sevişiyorlar; fakat aralarında bir ölüm hayaleti var ve böylece birbirlerinin bakışlarıyla mest oldukları halde birbirlerini asla kollarının arasında sıkmayacaklar!"


- Raphael



176. "Kişinin gönlü genç olduğunda ve her şeyden zevk alabildiğinde azıcık bir şeyin bile nasıl yeterli geldiğini bundan daha iyi hiçbir şey kanıtlayamazdı."


- Graziella



177. ".. rebapsız şiirdi ; gönül gibi çıplak, ilk kelime gibi sade, gece gibi hulyalı, gündüz gibi aydınlık, şimşek gibi süratli, mesafe gibi geniş, ruhu, hiçbir nazım usulünün not etmeğe kafi gelmiyeceği hudutsuz bir nağme ..
."


- Rafael



178. "İnsan yüzü gözlerin dilidir; gençlikte çehre öyle bir klaviyedir ki, ihtiras, bir nazarda onun üzerine dolaşır. O çehre, ruhtan ruha, bu dünyada hiçbir lisanın tercü­man olamadığı dilsiz bir mahremiyet esrarı nakle­der.
."


- Rafael



179. "Işıktan yeterince yoksun kalmış hangi göz, doğuştan sönmüş hangi yürek onu sevmezdi ki?"


- Graziella



180. "Şiirin, aşka gebe gençliğin yüreğinden daha ses veren, daha uzun süreli yankı bulduğu bir yer yoktur. Şiir bütün tutkuların önsezisi gibidir. Geç yaşlarda da onların anısı ve yası gibidir. Böylece şiir yaşamın iki döneminde insanı ağlatır: gençleri umuttan, yaşlıları pişmanlıktan."


- Graziella



181. "Aynı içgüdüler insanlar arasında akrabalık yaratır."


- Graziella



182. "İkimiz de bir saat içinde bir asırlık saa­detle mesut olmuştuk."


- Rafael



183. "Günler belli belirsiz bir tekdüzelilikle akıp gidiyordu."


- Graziella



184. "Zavallı insan kalbi! Bir kere sevmiş olduğu her şey ona lüzumludur ve bir imparatorluğun kayboluşu ile bir hayvanın kayboluşuna aynı damlalardan gözyaşları akıtır."


- Raphael



185. "İnsan, meyvesini düşürmek için sallanan bir ağaç gibidir: Gözyaşını dökmeden sarsamazsınız insanı."


- Graziella



186. "Ne emniyeti, ne de atisi olan böyle saadetleri hayatın­ da hiç tanımıyan kimse var mıdır? Böyle anlarda hayatımız sanki bir tek saatin içine sıkışmış gibidir ve saniyeyi vuran asma saatin rakkasını dinliyerek, kadranın üstünde saati kemiren akrebe bakarak, her dönüşü mesafeyi azaltan arabanın tekerleğini hissederek, yahut, dalgaları arkada bırakan ve sizi, hulyalarınızın semasından çakıllı, sert ve soğuk kumsalında inmeğe mecbur kalacağınız hakikat kı­yısına yaklaştıran bir geminin baş tarafındaki gürültüyü dinliyerek, bu hayatın dakikadan dakikaya kendinizden uzaklaştığını duyarsınız.
."


- Rafael



187. "Kur'an, bü­tün müminlere Tanrı’nın kelâmını okumalarını ve yaz­malarını emreder. Müminlerin liderinin yazmasını bil­memesi demek en azından bir ihmâl, hattâ bir dinsiz­lik ifadesi sayılırdı."


- Aşiretten Devlete - Osmanlı Tarihi 1



188. "…vatan halkın içgüdülerine işlemiştir, kahramanlık duygularına sinmiştir, dram da göz açmasıdır."


- Graziella



189. "Sayfalarını karıştırmasını bilenler için her aile bir öyküdür, hatta bir destandır."


- Graziella



190. "Boş gurur, kendini beğenmişlik kusurların en acımasızıdır, çünkü insanı mutluluktan utandırır !"


- Graziella



191. "Ne başka türlü sevmeyi ne de daha fazla sevilmeyi düşünmüyordum. Benim için arkadaş mı, dost mu kız kardeş mi ya da başka bir şey mi olduğunu bilmiyordum; yalnızca onunla mutlu olduğumu, onun da benimle mutlu olduğunu biliyordum. Ne başka türlüsüne, ne fazlasına ihtiyacım vardı. Mutluluğuna gereksiz bir isim koymak için hissettiklerimi inceleyecek yaşta değildim. Neden ve niçin olduğunu bilmeden, sakin, bağlı ve mutlu olmak bana yetiyordu. Ortak bir hayat, ikili düşünce, aramızdaki masum ve tatlı samimiyeti pekiştiriyordu; ben aldırmazlığımda ne kadar huzurluysam, Graziella da teslimiyetinde o kadar saftı.

Edebiyat

Graziella, Alphonse de Lamartine"


- Graziella



192. "« Şimdi, hor gör beni, alay et, ayaklarınla ez! Paçavralarının içinde kraliçe olduğunu sanan bir deliymişim gibi dalga geç benimle istersen. Beni herkesin ağzına sakız et! Evet onlara da şunu söyleyeceğim ‘Evet, onu seviyorum! Siz de benim yerimde olsanız, aynı şeyi yapar, ya ölürdünüz ya onu severdiniz’… »"


- Graziella



193. "".. güzelim gökyüzünün altında sıcağın etkisiyle vızıldayan bir böceğin mırıltılarına benzer. Bu zavallı böcek ise, elbette insandır! Kimi zaman gençliğine ve aşklarına besteler yapan, kimi zaman da ölüm sessizliğine gömülen insan!..""


- Graziella



194. "İnsanın düşüncesini yazıyla ifade etmesi;kendını tanıması ve varlıgının farkında olması için gerek duydugu bir aynadır."


- Graziella



195. "Hiç bir milletin tarihi, Türklerinki gibi bu kadar önemli şartlar altında kaleme alınmamıştır."


- Aşiretten Devlete - Osmanlı Tarihi 1



196. "“Bu kitap bunca zaman ne söylüyor gözlerinize”"


- Graziella



197. ""Sizi seven kalbi hayatınızdan çıkarın; geriye ne kalır? Doğada da durum aynıdır. Düşüncenizdeki, hayalinizdeki kenti, evi silin doğadan, bakışınızın ne huzur bulabileceği ne de dibini görebileceği parlak bir boşluk kalır yalnızca.""


- Graziella



198. ""Ormanlardaki genç bitkilerde bolca usare ve kararsız gölgeler vardır; ama yaşlı bir meşenin kalbinde çok daha fazla ateş bulunur.""


- Graziella



199. "Boş gurur, insanların kusurlarının en aptalcası ve en acımasızıdır. Çünkü insanı mutluluktan utandırır!.."


- Graziella



200. "Bu gözlerin bakışı, o zamandan beri hiçbir insan gözünde ölçemediğim bir mesafeden geliyor gibiydi.
Bu gözler, aynen, geceleri sanki yüzünüze dokun­mak istiyorlarmış gibi sizi arıyan ve göklerin mil­yonlarca ötesinden gelen yıldızların ateşlerine ben­ziyordu!
."


- Rafael



201. "Kalbin bazı duygularına o kadar uygun manza­lalar, iklimler, mevsimler saatler, harici tesa­düfler vardır ki tabiat sanki ruhun ve ruh tabiatin bir parçası haline gelmiş zannolunur ve eğer sahneyi dramdan ve dramı sahneden ayırırsanız sahnenin rengi uçar ve duyulan his sönüp gider."


- Rafael



202. "Geleneklerin bozulma­ya yüz tuttuğu devirlerde, halk toplulukları fâzilete de­ğil cürete bağlılık gösterirler."


- Aşiretten Devlete - Osmanlı Tarihi 1



203. "…bir adakta bulundum; son bir adak, umutsuzluğun içinde bir umut adağı yaptım. Çünkü bir gün sen de seversen, her şeyin bittiği sanıldığı zaman bile, ruhun ta derinlerinde her zaman son bir ateş ışığı kaldığını öğrenirsin."


- Graziella



204. ""Ah! Pek çok genç erkek sevme yeteneğinden yoksundur! Hiçbir şeyin değerini bilmez! Gerçek mutluluğu ancak onu yitirdikten sonra öğrenir!""


- Graziella



205. "Zaman, ilk aşkın izlerini yeryüzünden çabuk siliyordu, ama yürekten hiç silemiyordu."


- Graziella



206. "Boş gurur, insanların kusurlarının en aptalcası ve en acımasızıdır. Çünkü insanı mutluluktan utandırır!.."


- Graziella



207. ""Ah! Pek çok genç erkek sevme yeteneğinden yoksundur! Hiçbir şeyin değerini bilmez! Gerçek mutluluğu ancak onu yitirdikten sonra öğrenir!""


- Graziella



208. "Şimdiye kadar kendimi, sadece, varlığımı yıpratan ve meşhur kalan tetkik ve incelerim içine gömerek yalnız başıma yaşadım. Artık hayatın sonuna varıyorum ve ıstırapla şunu fark ediyorum ki ben yaşamaya başlamamışım, çünkü sevmeyi düşünmemişim."


- Raphael



209. "Ah, insanın tabiatında bu ne anlaşılmaz kudrettir ki bin âlemin mesafelerini doldurmaya muktedir olduğu halde sığmak için yine onları kendisine pek dar bulabilmektedir yahut insan, böyle, çok büyük bir şehrin ateş okyanusu içinde bir nehrin sisi arasında parlayan bir tek aydınlık noktada saplanıp kalabilmekte ve bir yaz gecesinin ateşböceği ile ancak güçlükle rekabete girişebilecek olan bu bir tek kıvılcımda arzularının, hislerinin, zekâsının ve aşkının bütün sonsuzluğunu bulabilmektedir."


- Raphael



210. "Bu aşk, kendi saflığı ile ruhta aynı ışıklarla, gözlerde aynı çiğlerle, ilk açılışın aynı bakir tatlarıyla hiç durmadan yenileşiyordu. Bütün günler ilk gün gibi idi, insanın, kendisinde açıldığını ve bir başka kendisinin kalbinde ve nazarında tekrarlandığını hissettiği o silinmez ana benziyordu.
Daima çiçek, daima koku, daima sarhoşluk! Çünkü meyvesi hiçbir zaman devşirilmeyecekti onun..."


- Raphael



211. "Gerçek aşk hayatın olgun meyvesidir. On sekiz yaşında onu tanıyamazsınız, hayal edersiniz. Bitkiler aleminde, meyve oluşurken, yapraklar dökülür; belki insanlar aleminde de aynıdır."


- Graziella



212. "Eğer hayatımız yararsız, basit ve karanlık geçecek olursa, talih bizi ıskalamış olacaktı, biz onu kaçırmış olmayacaktık!"


- Graziella



213. "Oh! söyle, ey hayatın pek çabuk soldurduğu
Çiçek; söyle, yok mudur
Bir toprak ki orada her şey yeniden yaşar?
Dönün, dönün yeniden bu geçmiş saatlere!
Yardım eden, sizsiniz bana hasret çekmeye
Hazin hatıralarla!
Ah ey düşüncelerim, siz de gidin oraya,
Oraya, o ruhumun uçup gittiği yere!
Kalbim dolu, ağlamak, ağlamak istiyorum."


- Graziella



214. "Her an gözü önünde uzanan deniz, nihayet onu da bağrına basmıştı."


- Osmanlı Tarihi



215. "Güzele aşık olduğu kadar iyiye de aşıktı."


- Rafael



216. "“İnsan her yerde insandır. Hassas yaradılışı hep aynı içgüdüleri barındırır…”"


- Graziella



217. ""Tek bir kişiyi özlersiniz ve her yer ıssız gelir""


- Graziella



218. "Hatta yalnızlığımdan zevk bile alıyordum. Roma ve ruhum bana bol bol yetiyordu."


- Graziella



219. ".... ama senin gerçek mezarın benim ruhumda. Bütünüyle oraya gömüldün sen."


- Graziella



220. "« Şiir, bütün tutkuların önsezisi gibidir. Daha sonra, hatıralarına ve matemine dönüşür. Böylece hayatın iki uç döneminde ağlatır şiir; gençleri ümitle, yaşlıları pişmanlıkla..»"


- Graziella



221. "Herkes kendi bakış açısını taşır
yanında."


- Graziella



222. "Şairler dehayı uzaklarda ararlar; oysa o yürektedir..."


- Graziella



223. "Söz, sanki insanın tek talihiymiş, ağacın meyvesini doğurması gibi insanın da düşüncelerini doğurabilmesi için varolmuş gibi geliyordu bana. İnsan kendi içini kemiren şeyi dışa vuramadıkça rahatlayamaz. İnsanın düşüncesini yazıyla ifade etmesi; kendini tanıması ve varlığının farkında olması için gerek duyduğu bir aynadır. Kendini eserlerinde görmedikçe, yaşadığını hissedemez insan. Ruhun da beden gibi olgunluk, ergenlik dönemi geçirmesi gerekir."


- Graziella



224. "..haklılığın nerede olduğuna değil, paranın nerede olduğuna bakarlar. Bu tabiatta olan milletler, her ne kadar kendi işlerinde hür de olsalar, daima başka milletlerin ezilmesinde vasıta olmuşlardır."


- Cihan Hakimiyeti - Osmanlı Tarihi 2



225. "«Ebedili­k ve bir duygudaki sonsuzluk !

Bilmem ki benim size karşı hissettiğim ve sizin bana karşı hisseder gibi göründüğünüz duygu, halkın fakir ve müphem dilinde aşk denilen şey midir ? Bu dilde, hep ayni kelimeler, yalnız erkeğin dudaklarından çıkan sesin tonuna göre biribirine hiç benzemez şeyleri ifade ederler. Ben öyle aşkı tanımak istemem! ve dile­rim ki, oh... siz de onu asla tanımıyasınız! Fakat biliyorum ki bu, canlı bir mevcudun, kendisine ben­ziyen ve eksikliğini duyduğu için tesadüf edince kendisini tamamlıyan diğer bir mevcudun ruhun­dan, gözlerinden, sesinden çekip alabileceği en yük­sek ve en tam bir saadettir ! Bu hudutsuz saadetin, bu, bir tek ve taksim edilemez mevcudiyet içinde fikirleri fikirlerle, duyguları duygularla, ruhu ruh­la karıştıran ve onları, şu ayni esirin içinde karşı­laşarak tekrar yükselmek için birbirine karışan şu batan günün huzmeleri ve şu doğan ayın ışıkları kadar biribirinden ayrılmaz bir hale getiren karşı­lıklı cazibenin yanında acaba başka bir saadet var mıdır ? Öyle bir saadet bunun yanında kaba bir ha­yal ve toz nasıl şu yıldızlardan ve dakika nasıl ebediyetten uzaksa o zevk de ruhlarımızın gayri mad­di ve ebedi birleşmesinden o kadar uzak değil midir ? ...Heyhat ! ben o şeyi bilmiyorum, ona dair hiçbir şey bilmek istemiyorum, ..Hiçbir vakit ona dair bir şey öğrenemiyeceğim, ..
."


- Rafael



226. "Kendine has mimarîsi ile İslâmiyet yerden fışkırı­ yordu. Mimarîler dinlerin kızıdır."


- Aşiretten Devlete - Osmanlı Tarihi 1



227. "Bütün kuv­vetlerinin tükendiğini hisseden ve esrarlı, meçhul bir kuvvetin arzularının mecalsiz gerinişine eklen­mesi ihtiyacını duyan her ruh gibi benim gönlü­me de dua etmek fikri geldi."


- Rafael



228. "Artık hayatın sonuna varıyorum ve ıstırapla şunu farkediyorum ki ben yaşamaya başlamamışım, çün­kü sevmeyi düşünmemişim."


- Rafael



229. "“Gerçek aşk hayatın olgun meyvesidir. On sekiz yaşında onu tanıyamazsınız, hayal edersiniz. Bitkiler aleminde, meyve oluşurken, yapraklar dökülür; belki insanlar aleminde de aynıdır.”"


- Graziella



230. "İnsan boşluğa ne kadar bakarsa baksın, onu ne kadar kucaklarsa kucaklasın, doğa onun için ruhunu içine kattığı iki üç noktadan ibarettir. Sizi seven kalbi hayatınızdan çıkarın; geriye ne kalır? Doğada da durum aynıdır. Düşüncenizdeki, hayalinizdeki kenti, evi silin doğadan, bakışınızın ne huzur bulabileceği ne de dibini görebileceği parlak bir boşluk kalır yalnızca."


- Graziella



231. ""Bir gün seversen sen de göreceksin ki hepsinin söndüğünü sandığımızda bile ruhumuzun derinliklerinde bir kıvılcım yanmaya devam eder.""


- Graziella



232. "“Sevilmek için sevmek, insana mahsustur; ama sevmek için sevmek, yalnızca melekler bunu yapabilir.”"


- Graziella



233. "“ Bir sultanın talihsizliği onun sonu olur. Halbuki kumandanının ve ordusunun talihsizliği kumandanı için utanç, ordusu için felaket olur. “"


- İmparatorluk Yolu



234. "Ticaret; milletleri zenginleştirirken, insanların ihtiras kaynaklarını söndürür."


- İmparatorluk Yolu



235. "...hakir, nankör ve karanlık talihi onu, arzusuna rağmen, zamanını boş geçirip hayallere dalmaya mahkûm etmişti. Açacak kanatları varsa da bunları taşıyabilmek için etrafında hiç hava yoktu. Genç çağında ve yiyecek gibi gözlerini fezaya dikerek fakat bu fezayı asla aşamayarak öldü. Kendi kâinatı hülyası oldu, bari semasında kavuşabilse!"


- Raphael



236. "Aynı içgüdüler insanlar arasında bir akrabalık yaratır."


- Graziella



237. "Os­manlı Türkleri ölümde cenneti ve kanda vatanı arıyor­lardı."


- Aşiretten Devlete - Osmanlı Tarihi 1



238. "Osmanlılarda yazgıya inanmak en büyük erdemdir."


- Osmanlı Tarihi



239. "Devlet adamlarının aşırı zenginleşti­ğinde, devletin fakir düştüğü her zaman görülmüştür."


- Osmanlı Tarihi



240. "“Tanrı beni, beni sevenlerden utanacağım günden korusun!”"


- Graziella



241. "Bilmem ki benim size karşı hissettiğim ve sizin bana karşı hisseder gibi göründüğünüz duygu, halkın fakir ve müphem dilinde aşk denilen şey midir?"


- Rafael



242. "Annesini kaybetmiş, bütün yuvaların etrafında bağrışarak dolanan kuş gibisiniz."


- Graziella



243. ""Sana beni seviyor musun?
diye asla sormayacağım
ama ben, seni seviyorum,
seni seviyorum, seni seviyorum!""


- Graziella



244. "" Sevilmek için sevmek, insana mahsustur; ama sevmek için sevmek, yalnızca melekler bunu yapabilir. ""


- Graziella



245. "İnsan, meyvesini düşürmek için sallanan bir ağaç gibidir: Gözyaşını dökmeden sarsamazsınız insanı."


- Graziella



246. "«Ne düşünerek bu kadar servete sahip oldun? Hâ­zineni Hükümdarın için harcayarak, benim hiddetimden topraklarınızı koruyabilirdiniz. Servet sahibi olan kumandanlar ve vezirler imparatorlukların çökmesine sebep olurlar.»"


- Aşiretten Devlete - Osmanlı Tarihi 1



247. "Aynı içgüdüler insanlar arasında bir akrabalık yaratır."


- Graziella



248. "Hayatımın bu kurulukları, bu tiksintileri ve bu yeisleri üzerinde ısrar ederek içimden neşe duyuyordum, çünkü onları artık hissetmiyordum bile. Bir tek bakış beni tamamıyla yenileştirmişti. Kendimden, ölü bir kimseden gibi bahsediyordum; bende yeni bir adam doğmuştu."


- Raphael



249. "Güzelliğini saklamak ya da süslemek gibi bir çabası yoktu."


- Graziella



250. ""Şiir, bütün tutkuların önsezisi gibidir. Daha sonra, hatıralarına ve matemine dönüşür. Böylece hayatın iki uç döneminde ağlatır şiir; gençleri ümitle, yaşlıları pişmanlıkla.""


- Graziella

Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: