Alexis de Tocqueville En Beğenilen Sözleri
1. "Toplum sakindir; kesinlikle kuvvetinin ve esenliğin bilincinde olduğu için değil, tersine kendisini zayıf ve hastalıklı sandığı için; bir çaba gösterirse ölmekten korkar: herkes sıkıntıyı hisseder fakat hiçbirinin daha iyisinin peşine düşmek için gerekli cesareti ve enerjisi yoktur; arzuları, pişmanlıkları, kederleri ve sevinçleri, ihtiyarların acizlikten başka bir şeyle sonuçlanmayan tutkuları gibidir, görünür veya kalıcı bir şey üretemez."
- Çoğunluğun Zorbalığı
2. "Tüm insanlar birbirine benzediğinde tekçi ve tüm gücü kendinde toplayan bir hükümet kurmak kolaydır; sadece güdüleri izlemek yeterlidir."
- Demokratik Zorbalık
3. "Merkezi iktidarın yetkileri arttıkça onu temsil eden memurların sayısı da artıyor. Memurlar her bir ulus içinde ayrı bir ulus haline geliyorlar ve hükümet de istikrarını onlara emanet ettiğinden giderek aristokrasinin yerini alıyorlar. Avrupa’nın hemen her noktasında egemen iki yolla tahakküm kuruyor: Yurttaşların bir kısmını kendi memurlarından duyulan kaygıyla, diğer bir kısmını da memur olabilme umuduyla yönlendiriyor."
- Demokratik Zorbalık
4. "***
Özü itibarıyla demokratik olduğu halde demokrasinin bu tehlikeli güdülerini düzeltmeyi başaran bazı yasalar vardır.
***"
- Çoğunluğun Zorbalığı
5. "Devlet zenginlerin parasını borçlanma yoluyla kendine çekerken, yoksulların üç kuruşunu da tasarruf sandıkları vasıtasıyla keyfince kullanır."
- Demokratik Zorbalık
6. "Tüm koşullar eşit olduğunda hiçbir eşitsizlik kimsenin gözüne batacak kadar büyük görünmez."
- Demokratik Zorbalık
7. "Yani bana öyle geliyor ki, despotizimden bilhassa demokratik çağlarda korkmalı."
- Demokratik Zorbalık
8. "Liyakatin yönetilenlerde ne kadar yaygın, yönetenlerdeyse ne kadar az rastlanır olduğunu keşfedince şaşkına döndüm."
- Çoğunluğun Zorbalığı
9. "Eşitleri arasında ve özel yaşamlarında daima bu tam bağımsızlıktan yararlanmaları, onları her türlü otoriteye olumsuz bakmaya yöneltir,"
- Demokratik Zorbalık
10. "...hükümetler birbirine hiç benzemeyen toplumlara aynı yasaları aynı teamülleri dayatmak için debeleniyor."
- Demokratik Zorbalık
11. "Eski monarşi döneminde Fransızların, kralın hiçbir zaman yanılmayacağı konusundaki fikirleri sabitti, olur da kötü bir şey yaparsa hatanın danışmanlarında olduğunu düşünüyorlardı."
- Çoğunluğun Zorbalığı
12. "***
Günümüzde toplumu yönetenlere düşen en önemli görev demokrasiyi öğretmek.
***"
- Çoğunluğun Zorbalığı
13. "Siyasal iktidarın aşırı merkezileşmesi sonuçta toplumu kuvvetten düşürür ve böylece uzun vadede iktidarın kendisini zayıflatır."
- Demokratik Zorbalık
14. "Aslında eşitlik iki eğilim Üretir: biri insanları doğrudan bağımsızlığa yöneltir ve bir anda anarşiye dek sürükleyebilirken diğeri daha uzun, daha gizli ama daha kesin bir yoldan köleliğe taşır."
- Demokratik Zorbalık
15. "Öyle insanlar var ki, bir halkın sadece kendisini ilgilendiren konularda adaletin ve aklın sınırlarından bütünüyle çıkamayacağını, bu nedenle de tüm iktidarı onu temsil eden çoğunluğa vermekten korkmamamız gerektiğini söylemekten çekinmiyorlar. Ne var ki bu bir kölenin dilidir."
- Çoğunluğun Zorbalığı
16. "11. yüzyılda soyluluk paha biçilmezdi, 13. yüzyılda satın alınır oldu, 1270’te ilk kez soyluluk ünvanı verildi ve sonunda eşitlik bizzat aristokrasi tarafından hükümet işlerine dahil edildi… Kralların aristokrasiyi baskılamak için alt sınıflra yönetimde yer verdikleri ise daha sıklıkla görüldü."
- Çoğunluğun Zorbalığı
17. "Tüm koşullar eşitsiz olduğunda hiçbir eşitsizlik kimsenin gözüne batacak kadar büyük görünmez."
- Demokratik Zorbalık
18. "Özgürlük gibi, farklılıklar da günden güne yok oluyor."
- Demokratik Zorbalık
19. "Avrupa'nın anayasal devletlerinde, özgürce savunulamayacak ve diğer devletlere de nüfuz etmeyecek hiçbir dinsel ya da siyasal kuram yoktur zira Avrupa' da tek bir iktidara bu denli boyun eğmiş ve hakikati söylemek isteyen birinin, bağımsızlığının sonuçlarına karşı kendisini güvenceye alabilecek bir destek bulamayacağı bir ülke yoktur.
O kişi mutlaki bir rejimde yaşama talihsizliğine uğramışsa bile yanında genelde halk vardır, özgür bir ülkede yaşıyorsa da gerektiğinde kraliyet otoritesinin arkasına sığınabilir. Demokratik memleketlerde onu toplumun aristokratik kesimi, diğer ülkelerde de demokrasi destekler.
Fakat Birleşik Devletler gibi örgütlenmiş bir demokraside karşımıza tek bir iktidar, tek bir güç ve başarı öğesi çıkıyor; onun dışında hiçbir şey yok."
- Çoğunluğun Zorbalığı
20. "''Özgürlük gibi, farklılıklar da günden güne yok oluyor.''"
- Demokratik Zorbalık
21. "Bu durum özellikle Amerikan cumhuriyetleri gibi örgütlenmiş demokratik devletlerde geçerlidir; çoğunluk öylesine mutlak ve karşı konulmaz bir erke sahiptir ki onun çizdiği yoldan sapmak istendiğinde bir şekilde yurttaşlık haklarından ve deyiş yerindeyse insan olma niteliğinden vazgeçmek gerekir."
- Çoğunluğun Zorbalığı
22. "Hükümet kendi iradesini ve haklarını başka bir kuvvetin yaptırımına tabi kılma zorunluluğundan her gün biraz daha sıyrılıyor. Yargıçlardan tamamen de vazgeçemediği için en azından kendi yargıçlarını kendi seçmek ve daima elinin altında tutmak istiyor, yani kendisiyle özel kişilerin arasına adaletin kendisinden ziyade bir imgesini yerleştiriyor."
- Demokratik Zorbalık
23. "Büyük tehlikeler devleti tehdit ettiğinde genellikle halkın devleti kurtarmaya en uygun yurttaşları seçmeyi başardığı görülür."
- Çoğunluğun Zorbalığı
24. "Tek bir kişinin mutlak yönetimi altındayken despotizm ruha dokunabilmek için kabaca vücuda vuruyordu, ruh da bu darbelerden kaçarak zaferle onun üzerinde yükseliyordu fakat demokratik cumhuriyetlerde zorbalık hiç de böyle işlemiyor, vücudu bırakıp doğrudan ruha yöneliyor. Artık efendi, ya benim gibi düşüneceksiniz ya da öleceksiniz, demez; şöyle der: Benim gibi düşünmek zorunda değilsiniz, hayatınız, malınız mülkünüz, hepsi sizde kalır ancak bu günden itibaren aramızda bir yabancısınız. Medeni haklarınızı korursunuz ama bunlar hiçbir işinize yaramaz olur zira hemşerilerinizden sizi seçmelerini istediğinizde size oy vermeyecekler, onların sadece saygısını istediğinizde bile bunu esirger görünecekler. İnsanların arasında kalacaksınız ama insan olma hakkınızı yitireceksiniz. Benzerlerinize yaklaştığınızda pis bir varlıkmışçasına sizden kaçacaklar, sizin masum olduğunuza inananlar bile sizi terk edecekler zira icabında onlardan da kaçılacak. Güle güle gidin, canınızı bağışlıyorum ama size bıraktığım hayat, ölümden de beter."
- Çoğunluğun Zorbalığı
25. "Tanrı'nın insanı, çevremizi saran düşünsel sefaletin ortasında amaçsızca çırpınmaya bırakmak için yarattığını mı düşünmeliyim? Buna inanamam... niyetini bilmiyorum fakat niyetini kavrayamadığım için buna inanmaktan vazgeçmeyeceğim, onun adaletindense kendi bilgimden şüphe etmeyi tercih ederim."
- Çoğunluğun Zorbalığı
26. ""Adalet her hükümetin yönelmesi gereken hedef olmalıdır.""
- Çoğunluğun Zorbalığı
27. ""Eski zamanlarda da toplumda eşitsizlik ve sefalet vardı fakat ruhlar bundan henüz zarar görmemişti.""
- Çoğunluğun Zorbalığı
28. "Geçmiş geleceği aydınlatmadığından zihin alacakaranlıkta ilerliyor."
- Demokratik Zorbalık
29. "Düşünce, tüm zorbalıkların üstesinden gelen, görünmez ve neredeyse ele geçirilemez bir güçtür."
- Çoğunluğun Zorbalığı
30. "Ve onlar ertesi günle meşgulken ben geleceğin hayalini kurmak istedim."
- Çoğunluğun Zorbalığı
31. "Tüm insanlar birbirine benzediğinde tekçi ve tüm gücü kendinde toplayan bir hükümet kurmak kolaydır; sadece güdüleri izlemek yeterlidir."
- Demokratik Zorbalık
32. "Tüm koşullar eşitsiz olduğunda hiçbir eşitsizlik kimsenin gözüne batacak kadar büyük görünmez."
- Demokratik Zorbalık
33. "Sanayi genellikle çok sayıda insana aynı mekanda toplar, aralarında yeni ve karmaşık bağlar kurar. Onları büyük ve ani dönüşümlerle bolluğu ve sefalete maruz bırakırken bu süreçler kamusal huzuru tehdit eder. Üstelik bu çalışmaların, bu işlerden fayda sağlayanların ya da bu işleri yapanların sağlığını hatta yaşamını bile tehlikeye sokması mümkündür. Dolayısıyla sanayi sınıfının daha çok düzenlenmeye, denetlenmeye ve sınırlanmaya gereksinimi vardır ve hükümetin yetkilerinin de bu sınıfla birlikte yükselmesi olağandır."
- Demokratik Zorbalık
34. "Herhangi bir güce her şeyi yapma hakkı ve yetkisi verildiğini gördüğüm anda, işte orada tiranlığın tohumlan atılır ve ben de gidip başka yasalar altında yaşamaya çalışırım."
- Çoğunluğun Zorbalığı
35. "Nitekim onaylamadığını yapmakla yaptığını onaylıyormuş gibi görünmek arasında büyük bir fark, vardır: Birini zayıf insan yapar ama diğeri ancak bir uşaklık alışkanlığı olabilir."
- Çoğunluğun Zorbalığı
36. "Amerika'da en hoşlanmadığım şey, orada hüküm süren aşırı özgürlük değil, zorbalığa karşı çok az güvence bulunmasıdır."
- Çoğunluğun Zorbalığı
37. "İnsanları çileden çıkaran hiç de iktidarın kullanımı ya da itaat alışkanlığı değildir; gayrimeşru olarak değerlendirdikleri bir gücün kullanımı ve gasp edilmiş, ayrıca zalim gördükleri bir iktidara itaattir."
- Çoğunluğun Zorbalığı
38. "Düşünce, tüm zorbaların üstesinden gelen, görünmez ve neredeyse ele geçirilemez bir güçtür."
- Çoğunluğun Zorbalığı
39. "Düşünce, tüm zorbalıkların üstesinden gelen, görünmez ve neredeyse ele geçirilemez bir güçtür."
- Çoğunluğun Zorbalığı
40. "“Ben tüm çağlarda özgürlük aşığı olurdum diye düşünüyorum ama içinde bulunduğumuz çağda ona bilhassa hayranlık beslemek eğilimindeyim.”"
- Demokratik Zorbalık
41. "Güle güle gidin, canınızı bağışlıyorum ama size bıraktığım hayat, ölümden de beter."
- Çoğunluğun Zorbalığı
42. "Tüm koşullar eşitsiz olduğunda hiçbir eşitsizlik kimsenin gözüne batacak kadar görünmez."
- Demokratik Zorbalık
43. "Sınırsız güç bana göre bizatihi kötü ve tehlikeli bir şeydir."
- Çoğunluğun Zorbalığı
44. "Eşitlik çağlarında kimse benzerine kendi gücünden katkıda bulunmak zorunda olmadığından ve kimsenin de benzerinden büyük bir destek beklemeye hakkı olmadığından, herkes aynı zamanda hem bağımsız hem de güçsüzdür."
- Demokratik Zorbalık
45. "Din adamları özgürlükle mücadele ediyor, özgürlük yanlılarıysa dinlere saldırıyorlar; soylu ve yüce gönüllü zihinler köleliği överken bayağı ve alçak ruhlar bağımsızlığı savunuyorlar; onurlu ve aydın yurttaşlar tüm ilerlemelere düşmanken yurtseverlikten ve ahlaktan uzak insanlar uygarlığın ve aydınlanmanın havarileri oluyorlar!"
- Çoğunluğun Zorbalığı
46. "***
Bizim hükümetimizde yürütme kuvveti benim için tek endişe kaynağı değil,belki başlıcası da değil. Yasa koyucuların zorbalığı şu anda en korkutucu tehlike ve daha uzun yıllar da böyle kalacak. Yürütme kuvvetinin zorbalığının da sırası gelecek
ama daha ileriki bir dönemde.
***"
- Çoğunluğun Zorbalığı
47. "***
Öyle insanlar var ki, bir halkın sadece kendisini ilgilendiren konularda adaletin ve aklın sınırlarından bütünüyle çıkamayacağını, bu nedenle de tüm iktidarı onu temsil eden çoğunluğa vermekten korkmamamız gerektiğini söylemekten çekinmiyorlar. Ne var ki bu bir kölenin dilidir.
***"
- Çoğunluğun Zorbalığı
48. "***
Bir ulus birden fazla büyük ve uzlaşmaz çıkar arasında bölündüğünde genellikle çoğunluğa ayrıcalık tanınmaz olur çünkü ona boyun eğmek fazlasıyla katlanılmaz bir hal alır.
***"
- Çoğunluğun Zorbalığı
49. ""Herhangi bir güce her şeyi yapma hakkı ve yetkisi verildiğini gördüğüm anda, işte orada tiranlığın tohumları atılır ve ben de gidip başka yasalar altında yaşamaya çalışırım.""
- Çoğunluğun Zorbalığı
50. "Eşitlik çağlarında kimse benzerine kendi gücünden katkıda bulunmak zorunda olmadığından ve kimsenin de benzerinden büyük bir destek beklemeye hakkı olmadığından, herkes aynı zamanda hem bağımsız hem de güçsüzdür."
- Demokratik Zorbalık
51. "Geçmiş yüzyıllarda alçak ve satılık ruhların köleliği öğütlediği görülürken bir yandan da bağımsız zihinler ve cesur yürekler insan özgürlüğünü kurtarmak için umutsuzca mücadele ediyordu. Ne var ki günümüzde yaratılıştan soylu ve mağrur olduğu halde fikirleri istekleriyle tam bir zıtlık içinde olan ve kendilerinin hiç bilmediği köle ruhluluğa ve onursuzluğa övgüler düzen insanlara sıklıkla rastlanıyor."
- Çoğunluğun Zorbalığı
52. "***
Herhangi bir güce her şeyi yapma hakkı ve yetkisi verildiğini gördüğüm anda, işte orada tiranlığın tohumları atılır ve ben de gidip başka yasalar altında yaşamaya çalışırım.
***"
- Çoğunluğun Zorbalığı
53. "***
Yönetimler genelde ya iktidarsızlıktan ya da zorbalıktan yok olup giderler. İlk durumda iktidar ellerinden kaçar, ikincisindeyse ellerinden alınır.
***"
- Çoğunluğun Zorbalığı
54. "Her insanın çevresine içinden çıkamayacağı bir kader ağı ördüğü doğrudur ancak insan geniş sınırları içinde güçlü ve özgürdür; halklar da öyle."
- Demokratik Zorbalık
55. "Bu sistemde yurttaşlar bir an için bağımlılıktan sıyrılıp efendilerini belirliyor, sonra tekrar tutsaklıklarına geri dönüyorlar."
- Demokratik Zorbalık
56. "Anılarımda boşuna arayıp duruyorum, gözlerimizin önünde olan bitenden daha acı, daha acınası başka bir şey bulamıyorum; bana öyle geliyor ki günümüzde kanıları beğenilerle, edimleri inanışlarla birleştiren doğal bağ koparıldı; insanların hisleriyle fikirleri arasında kendisini her zaman gösteren anlayış yok olmuş ve tüm ahlaksal benzeşim yasaları yürürlükten kalkmış gibi görünüyor."
- Çoğunluğun Zorbalığı
57. "Demokrasinin doğal güdüleri halkı seçkin insanları iktidardan uzak tutmaya yöneltirken daha az güçlü olmayan bir diğer içgüdü de bu seçkin insanları, tamamen oldukları gibi kalmanın ve itibarlarını yitirmeden ilerlemenin bu denli güç olduğu siyaset kariyerinden uzaklaşmaya iter"
- Çoğunluğun Zorbalığı
58. "Adalet her hükümetin yönelmesi gereken hedef olmalıdır, insanların bir araya gelerek belirledikleri hedef budur."
- Çoğunluğun Zorbalığı
59. "...toplum, sefalete batmış olmasına rağmen günümüzde tahayyül etmenin ve değerlendirmenin güç olduğu birçok türden mutluluğun tadını çıkarıyordu."
- Çoğunluğun Zorbalığı
60. "O zamanlar da toplumda eşitsizlik ve sefalet vardı fakat ruhlar henüz bundan zarar görmemişti."
- Çoğunluğun Zorbalığı
61. "O zamanlar da toplumda eşitsizlik ve sefalet vardı fakat ruhlar bundan henüz zarar görmemişti."
- Çoğunluğun Zorbalığı
62. "“Adalet her hükümetin yönelmesi gereken hedef olmalıdır.”"
- Çoğunluğun Zorbalığı
63. "Özetle, tüm işleri kendine bağlamak devlete asla yetmiyor, artık giderek bu işler hakkındaki kararları da hiçbir denetime tabi olmaksızın ve hiçbir yardım almaksızın kendisi veriyor."
- Demokratik Zorbalık
64. "Kendimizi babalarımıza benzetmeye çalışmamalı, bize mahsus olan o yücelik ve mutluluk türüne erişmeliyiz."
- Demokratik Zorbalık
65. "Bu evrensel tek tiplik manzarası karşısında üzülüyor ve donakaliyorum, yitip gitmiş olan topluma yanmadan edemiyorum."
- Demokratik Zorbalık
66. "Bana kalırsa, hangisi olursa olsun tüm yönetimlerde alçaklık kuvvete ve dalkavukluk da iktidara bağlanacaktır. Ve insanların alçalmasını önlemenin tek bir yolunu biliyorum: O da sınırsız güçle birlikte, kendilerini küçük düşürmeye egemen iktidarı kimseye vermemektir."
- Çoğunluğun Zorbalığı
67. "Egemenliğin hangi ellere teslim edileceği hakkında sürekli çatışıyorlar ancak bu egemenliğin hakları ve ödevleri üzerinde kolayca anlaşabiliyorlar."
- Demokratik Zorbalık
68. "***
Adalet her hükümetin yönelmesi gereken
hedef olmalıdır, insanların bir araya gelerek belirledikleri hedef budur. Halklar, hep bu hedefe doğru çaba sarf etmiştir ve edecektir ta ki hedefe ulaşmayı başarıncaya ya da özgürlüklerini yitirinceye kadar.
***"
- Çoğunluğun Zorbalığı
69. "Çağdaşlarımız daima iki zıt tutkunun etkisinde ; Hem yönlendirilme ihtiyacı hissediyor hem de özgür kalmayı arzuluyorlar."
- Demokratik Zorbalık
70. ""Yönetimler genelde ya iktidarsızlıktan ya da zorbalıktan yok olup giderler. İlk durumda iktidar ellerinden kaçar, ikincisindeyse ellerinden alınır.""
- Çoğunluğun Zorbalığı
71. "Yönetimler genelde ya iktidarsızlıktan ya da zorbalıktan yok olup giderler. İlk durumda iktidar ellerinden kaçar, ikincisindeyse ellerinden alınır."
- Çoğunluğun Zorbalığı
72. "“Halkın desteği olmadan yükselen herhangi birinin halka yaranmasının güç olduğu görülür.”"
- Çoğunluğun Zorbalığı
73. "Öte yanda, ilerleme adına insanı maddi unsurlarına ingirgemeye çalışarak adil olanla ilgilenmeden yararlı olanı, inançlardan uzaklaşmış bir bilimi ve erdemle bağını kesmiş bir refahı arayan diğerlerini görüyorum: Bu insanlar kendilerine modern uygarlığın şampiyonu diyorlar ve onlara terk edilen, hiç de layık olmadıkları bir makamı işgal ederek küstahça başa geçiyorlar."
- Çoğunluğun Zorbalığı
74. "Siyaset dünyası değişiyor; artık yeni dertlere yeni dermanlar aramak gerekiyor."
- Demokratik Zorbalık
75. "Tüm insanların çok aydın olduğu bir toplum düşünmek, tüm yurttaşların zengin olduğu bir devlet düşünmek kadar güçtür."
- Çoğunluğun Zorbalığı
76. "Her nesle duygular ilham etme ve fikirler aşılama görevi devletin memurunda. Diğer tüm alanlarda olduğu gibi eğitime de tek tiplik hâkim. Özgürlük gibi, farklılıklar da günden güne yok oluyor."
- Demokratik Zorbalık
77. "“Halkın desteği olmadan yükselen herhangi birinin halka yaranmasının güç olduğu görülür.”"
- Çoğunluğun Zorbalığı
78. "Onlar ertesi günle meşgulken ben geleceğin hayalini kurmak istedim."
- Çoğunluğun Zorbalığı
79. "Yasa koyucuların zorbalığı şu an da en korkutucu tehlike ve daha uzun yıllar da böyle kalacak. Yürütme kuvvetinin zorbalığının da sırası gelecek ama daha ileriki bir dönemde."
- Çoğunluğun Zorbalığı
80. ""Zincirler ve cellatlar: Eskiden zorbalığın kullandığı kaba araçlar bunlardı...""
- Çoğunluğun Zorbalığı
81. "“Ben de yasaların hemen hiçbir zaman mutlak mükemmeliyete eremeyeceğine inananlardanım.”"
- Çoğunluğun Zorbalığı
82. "Büyük bir demokratik devrim başlangıç aşamasında ve sınıflar arasındaki savaş henüz kızışırken halk, yerel işlerin yönetimini aristokrasiden söküp almak maksadıyla kamu yönetimini hükumette merkezileştirmek gayretinde olur. Aynı devrimin sonlarına doğruysa aksine, tüm işlerin yönetimine devlete teslim etmeye çabalayan genellikle yenik durumdaki aristokrasi olmuş, çünkü kendi eşitliği ve çoğunlukla efendisi konumuna yükselmiş olan halkın avam tiranlığından çekinir."
- Demokratik Zorbalık
83. "İnsanların arasında kalacaksınız ama insan olma hakkınızı yitireceksiniz."
- Çoğunluğun Zorbalığı
84. "“Ben de yasaların hemen hiçbir zaman mutlak mükemmeliyete eremeyeceğine inananlardanım.”"
- Çoğunluğun Zorbalığı
85. "İnsanların arasında kalacaksınız ama insan olma hakkınızı yitireceksiniz."
- Çoğunluğun Zorbalığı
86. "Yükselmekte olan dünya halen yarı yarıya yıkılan dünyanın enkazı altında ve insani meselelerin sergilediği engin karışıklığın ortasında eski kurumlardan ve eski teamüllerden hangilerinin ayakta kalacağını, yok olup gideceğini kimse söyleyemez."
- Demokratik Zorbalık
87. "Kendi iradelerini prensin iradesine feda etmekten bir tür zevk ve gurur duyan ve böylece bizzat itaatin ortasında bir tür ruhsal bağımsızlık inşa eden halklar gördük. Bu halklarda yozlaşmadan çok sefalete rastlanır. Nitekim onaylamadığını yapmakla yaptığını onaylıyormuş gibi görünmek arasında büyük bir fark vardır: Birini zayıf insan yapar ama diğeri ancak bir uşaklık alışkanlığı olabilir."
- Çoğunluğun Zorbalığı
88. "“Adına halk da dense kral da, demokrasi de dense aristokrasi de, bir monarşide de uygulansa bir cumhuriyette de diyeceğim aynıdır: Herhangi bir güce her şeyi yapma hakkı ve yetkisi verildiğini gördüğüm anda, işte orada tiranlığın tohumları atılır ve ben de gidip başka yasalar altında yaşamaya çalışırım.”"
- Çoğunluğun Zorbalığı
89. "Hükümetler birbirlerine hiç benzemeyen topluluklara aynı yasaları ve aynı teamülleri dayatmak için debeleniyor."
- Demokratik Zorbalık
90. "Aslında eşitlik iki eğilim üretir: Biri insanları doğrudan bağımsızlığa yöneltir ve bir anda anarşiye dek sürükleyebilirken diğeri daha uzun, daha gizli ama daha keskin bir yoldan köleliğe taşır.
Halklar bu eğilimlerden ilkini kolayca tespit eder ve ona direnirler; ikincisine ise fark etmeden kapılırlar."
- Demokratik Zorbalık
91. "Demokratik cumhuriyetlerde toplumu yöneten iktidar istikrarlı değildir zira sık sık el ve amaç değiştirir."
- Çoğunluğun Zorbalığı
92. "Despotizme boyun eğen, onu dayatandan çok daha fazla çürümeye uğrar. Mutlak monarşilerde kralın çoğu zaman büyük erdemleri vardır ama dalkavukları her zaman aşağılıktır."
- Çoğunluğun Zorbalığı
93. "Tüm askeri dehalar kendi güçlerini artıran merkezileşmeye meraklı ve tüm merkezileşmeci dehalarda Ulusları tüm kuvvetleri devletin elinde toplamak zorunda bırakan savaşa meraklıdır."
- Demokratik Zorbalık
94. "Tüm koşullar eşitsiz olduğunda hiçbir eşitsizlik kimsenin gözüne batacak kadar büyük görünmez."
- Demokratik Zorbalık
95. "Hizmetkarlardan oluşan bir halkın yapacağı seçimlerden özgürlükçü, enerjik ve bilge bir hükümetin çıkabileceğine inanmak mümkün değil."
- Demokratik Zorbalık
96. "Tüm koşullar eşitsiz olduğunda hiçbir eşitsizlik kimsenin gözüne batacak kadar büyük görünmez."
- Demokratik Zorbalık
97. "...din bir anda kendini demokrasinin altüst ettiği güçlerin yanında bulmuştur ve sıklıkla aslında sevdiği eşitliği itelediği ve özgürlüğü bir düşman gibi lanetlediği görülmektedir, oysa özgürlüğe el vererek onun çabalarını kutsayabilirdi."
- Çoğunluğun Zorbalığı
98. "Sınırsız güç bana göre bizatihi kötü ve tehlikeli bir şeydir. Bence bu gücün kullanımı nasıl olursa olsun insani kuvvetlerin üzerindedir ve bir tek Tanrı tehlikesiz bir şekilde kadiri mutlak olabilir çünkü onun bilgeliği ve adaleti her zaman gücüne eşittir. Dolayısıyla yeryüzünde denetimsizce etkin olmasına ve hiçbir engelle karşılaşmadan hakim olmasına rıza gösterebileceğim, bizatihi bu kadar saygın ya da bu kadar kutsal bir hakla donanmış bir otorite yoktur."
- Çoğunluğun Zorbalığı
99. "Eşitlik iki eğilim üretir: Biri insanları doğrudan bağımsızlığa yöneltir ve bir anda anarşiye dek sürükleyebilirken diğeri daha uzun, daha gizli ama daha kesin bir yoldan köleliğe taşır."
- Demokratik Zorbalık
100. "Demokratik bir ülkenin barındırdığı iddialı ve dirayetli yurttaşların neredeyse tamamının toplumsal iktidarın yetkilerini durmaksızın genişletmeye çalışacaklarını kolayca öngörebiliriz çünkü hepsi de günün birinde onun başına geçmek umudu taşır. Bu kişilere aşırı merkezileşmenin devlete zararlı olabileceğini kanıtlamaya çalışmak zaman kaybıdır, zira onu bizzat kendileri için merkezileştirirler."
- Demokratik Zorbalık
101. "Kendi kendini yönetme alışkanlığını tamamen terk etmiş insanların, kendilerini kimin yöneteceğini doğru seçmeyi nasıl başarabileceğini anlamakta güçlük çekiyorum. Kölelerden oluşan bir halkın yapacağı seçimlerden özgürlükçü, enerjik ve akılcı bir hükümetin çıkabileceğine inanmak mümkün değil."
- Demokratik Zorbalık
102. "Tüm koşullar eşitsiz olduğunda hiçbir eşitsizlik kimsenin gözüne batacak kadar görünmez."
- Demokratik Zorbalık
103. "İçinde bulunduğundan farklı bir toplumsal durumu hiç aklına getirmeyen, başlarındakilerle eşitlenebileceğini asla tahayyül etmeyen halk, onların iyiliklerini kabul ediyor ve haklarını hiç tartışma konusu etmiyordu."
- Çoğunluğun Zorbalığı
104. "Eşitlik iki eğilim üretir: Biri insanları doğrudan bağımsızlığa yöneltir ve bir anda anarşiye dek sürükleyebilirken diğeri daha uzun, daha gizli ama daha kesin bir yoldan köleliğe taşır."
- Demokratik Zorbalık
105. "Demokratik bir ülkenin barındırdığı iddialı ve dirayetli yurttaşların neredeyse tamamının toplumsal iktidarın yetkilerini durmaksızın genişletmeye çalışacaklarını kolayca öngörebiliriz çünkü hepsi de günün birinde onun başına geçmek umudu taşır. Bu kişilere aşırı merkezileşmenin devlete zararlı olabileceğini kanıtlamaya çalışmak zaman kaybıdır, zira onu bizzat kendileri için merkezileştirirler."
- Demokratik Zorbalık
106. "Kendi kendini yönetme alışkanlığını tamamen terk etmiş insanların, kendilerini kimin yöneteceğini doğru seçmeyi nasıl başarabileceğini anlamakta güçlük çekiyorum. Kölelerden oluşan bir halkın yapacağı seçimlerden özgürlükçü, enerjik ve akılcı bir hükümetin çıkabileceğine inanmak mümkün değil."
- Demokratik Zorbalık
107. "İçinde bulunduğundan farklı bir toplumsal durumu hiç aklına getirmeyen, başlarındakilerle eşitlenebileceğini asla tahayyül etmeyen halk, onların iyiliklerini kabul ediyor ve haklarını hiç tartışma konusu etmiyordu."
- Çoğunluğun Zorbalığı
108. "Herhangi bir güce her şeyi yapma hakkı ve yetkisi verildiğini gördüğüm anda, işte orada tiranlığın tohumları atılır."
- Çoğunluğun Zorbalığı
109. "Birleşik devletlerde, halk toplumun üst sınıflarından hiç nefret duymaz ama onlara karşı pek de iyi niyetli değildir ve onları iktidarın dışında tutmaya özen gösterir; büyük yeteneklerden korkmaz ama onlardan pek de hoşlanmaz. Genel olarak halkın desteği olmadan yükselen herhangi birinin halkta yaranmasının güç olduğu görülür."
- Çoğunluğun Zorbalığı
110. "“Zorbalığa karşı savaşabilecek bireysel varoluşları tek tek yok ettiğimizi fark ediyorum.”"
- Çoğunluğun Zorbalığı
111. "“Yeryüzünde henüz hiç kimse toplumların yeni durumunun eski durumundan üstün olduğunu genel ve mutlak surette öne süremez.Ama bunun yeni bir durum olduğu daha şimdiden kolayca görülebilir.”"
- Demokratik Zorbalık
112. "“Düşünce özgürlüğü olmadan edebi deha olmaz.”"
- Çoğunluğun Zorbalığı
113. "Anılarımda boşuna arayıp duruyorum, gözlerimizin önünde olan bitenden daha acı, daha acınası başka bir şey bulamıyorum."
- Çoğunluğun Zorbalığı
114. "Tek bir insanın karakterine ilişkin kesin bir fikir edinmek için bile ne uzun bir inceleme, ne çok farklı mefhum gerekir! En büyük dahiler bile yolunu şaşırırken kitleler bunu başaracak ha! Halk kendini bu işe adayacak zamanı ve imkanı asla bulamaz. Hep aceleyle yargıya varması ve en öne çıkan hedefe bağlanması gerekir. Her türlü şarlatanın halkın beğenisini kazanmanın sırrını bu kadar iyi bilmesinin nedeni budur, oysa gerçek dostları bunu çoğu zaman başaramayacaktır."
- Çoğunluğun Zorbalığı
115. "Geçmiş geleceği aydınlatmadığından zihin alacakaranlıkta ilerliyor..."
- Demokratik Zorbalık
116. "Özgürlüğün ve insanın yüceliğinin gerçek yandaşlarının, bilhassa içinde bulunduğumuz demokratik çağlarda, toplumsal iktidarın kendi genel niyetlerini yaşama geçirirken herhangi bir bireyin özel haklarına en ufak bir halel getirmemesi için daima tetikte ve uyanık olmaları gerekir."
- Demokratik Zorbalık
117. "İnsanların arasında kalacaksınız ama insan olma hakkınızı yitireceksiniz."
- Çoğunluğun Zorbalığı
118. ""Despotizme boyun eğen, onu dayatandan çok daha fazla çürümeye uğrar.""
- Çoğunluğun Zorbalığı
119. ""Demokratik ülkelerde yaşayan insanların ne üstleri ne astları ne de alışıldık ya da gerekli görülen paydaşları olduğundan, kendi içlerine kapanmaya çok daha meyilli olurlar ve kendilerini başkalarından yalıtılmış halde değerlendirirler.
Dolayısıyla bu insanların kendi özel meselelerinden sıyrılıp müşterek meselelerle ilgilenmesi için özel bir çaba sarf etmesi gerekir; doğal eğilimleri, bu zahmeti toplu çıkarların tek görünür ve daimi temsilcisi olan devlete bırakmak yönündedir.""
- Demokratik Zorbalık
120. ""Zaten demokratik halkların zihni, felsefede ve dinde olduğu gibi siyasette de basit ve genel fikirleri severek benimser. Karmaşık sistemler onu iter ve tüm yurttaşlarının tek bir tipe benzediği ve tek bir iktidarca yönetildiği büyük bir ulus hayalinden hoşlanır.""
- Demokratik Zorbalık
121. "Toplum sakindir; kesinlikle kuvvetinin ve esenliğinin bilincinde olduğu için değil, tersine kendisini zayıf ve hastalıklı sandığı için; bir çaba gösterirse ölmekten korkar, herkes sıkıntıyı hisseder; fakat hiçbirinin daha iyinin peşine düşmek için gerekli cesareti ve enerjisi yoktur; arzuları, pişmanlıkları, kederleri ve sevinçleri, ihtiyarların acizlikten başka bir şeyle sonuçlanmayan tutkuları gibidir, görünür veya kalıcı bir şey üretemez."
- Çoğunluğun Zorbalığı
122. "Okumak kendilerini ahmaklaştırır. Çünkü her boş vakitte okumak ve sürekli olarak sadece okumak zihni, mütemadiyen elle çalışmaktan daha fazla felç edici bir etkiye sahiptir, zira bu ikinci durumda uğraş kişiye kendi düşüncelerini takip edebilme imkânı sunar."
- Çoğunluğun Zorbalığı
123. ""Zaten demokratik halkların zihni, felsefede ve dinde olduğu gibi siyasette de basit ve genel fikirleri severek benimser. Karmaşık sistemler onu iter ve tüm yurttaşlarının tek bir tipe benzediği ve tek bir iktidarca yönetildiği büyük bir ulus hayalinden hoşlanır.""
- Demokratik Zorbalık
124. "Toplum sakindir; kesinlikle kuvvetinin ve esenliğinin bilincinde olduğu için değil, tersine kendisini zayıf ve hastalıklı sandığı için; bir çaba gösterirse ölmekten korkar, herkes sıkıntıyı hisseder; fakat hiçbirinin daha iyinin peşine düşmek için gerekli cesareti ve enerjisi yoktur; arzuları, pişmanlıkları, kederleri ve sevinçleri, ihtiyarların acizlikten başka bir şeyle sonuçlanmayan tutkuları gibidir, görünür veya kalıcı bir şey üretemez."
- Çoğunluğun Zorbalığı
125. "İnsanlığın aklı tüm insanların küçük çabalarının toplamıyla gelişiyor, içlerinden birkaçının güçlü itkileriyle değil."
- Demokratik Zorbalık
126. "Geçmiş geleceği aydınlatmadığından zihin alacakaranlıkta ilerliyor."
- Demokratik Zorbalık
127. "“Seçim,memurun merkezi iktidardan bağımsızlığını,en az aristokratik halklardaki soy bağı kadar sağlam güvenceye alan bir demokratik yöntemdir.”"
- Demokratik Zorbalık
128. "Günümüzde insanlar hiç de sanıldığı kadar bölünmüş değiller: egemenliğin hangi ellere teslim edileceği hakkında sürekli çatışıyorlar ancak bu egemenliğin hakları ve ödevleri üzerinde kolayca anlaşabiliyorlar. Hepsi de hükümeti tek, basit, ulvi ve yaratıcı bir iktidar imgesiyle tasavvur ediyor."
- Demokratik Zorbalık
129. "Tüm koşullar eşitsiz olduğunda hiçbir eşitsizlik kimsenin gözüne batacak kadar büyük görünmez."
- Demokratik Zorbalık
130. "Sınırsız güç bana göre bizatihi kötü ve tehlikeli bir şeydir. Bence bu gücün kullanımı nasıl olursa olsun insani kuvvetlerin üzerindedir ve bir tek Tanrı tehlikesiz bir şekilde kadiri mutlak olabilir çünkü onun bilgeliği ve adaleti her zaman gücüne eşittir. Dolayısıyla yeryüzünde denetimsizce etkin olmasına ve hiçbir engelle karşılaşmadan hakim olmasına rıza gösterebileceğim, bizatihi bu kadar saygın ya da bu kadar kutsal bir hakla donanmış bir otorite yoktur."
- Çoğunluğun Zorbalığı
131. "...bana öyle geliyor ki günümüzde kanıları beğenilerle, edimleri inanışlarla birleştiren doğal bağ koparıldı; insanların hisleriyle fikirleri arasında kendisini her zaman gösteren anlayış yok olmuş ve tüm ahlaksal benzeşim yasaları yürürlükten kalkmış gibi görünüyor."
- Çoğunluğun Zorbalığı
132. "17. yüzyılın başında gelip Amerika'ya yerleşen göçmenler demokrasi ilkesini, Avrupa'nın eski toplumlarında çatışma halinde olduğu diğer tüm unsurlardan bir şekilde sıyırdılar ve onu tek başına Yeni Dünya'nın kıyılarına taşıdılar. Demokrasi orada özgürce serpilebildi, teamüllerle birlikte yol alarak yasalarda rahatça gelişebildi."
- Çoğunluğun Zorbalığı
133. ""Sınırsız güç bana göre bizatihi kötü ve tehlikeli bir şeydir. Bence bu gücün kullanımı nasıl olursa olsun insani kuvvetlerin üzerindedir ve bir tek Tanrı tehlikesiz bir şekilde kadiri mutlak olabilir çünkü onun bilgeliği ve adaleti her zaman gücüne eşittir.""
- Çoğunluğun Zorbalığı
134. "“Seçim,memurun merkezi iktidardan bağımsızlığını,en az aristokratik halklardaki soy bağı kadar sağlam güvenceye alan bir demokratik yöntemdir.”"
- Demokratik Zorbalık
135. "Günümüzde insanlar hiç de sanıldığı kadar bölünmüş değiller: egemenliğin hangi ellere teslim edileceği hakkında sürekli çatışıyorlar ancak bu egemenliğin hakları ve ödevleri üzerinde kolayca anlaşabiliyorlar. Hepsi de hükümeti tek, basit, ulvi ve yaratıcı bir iktidar imgesiyle tasavvur ediyor."
- Demokratik Zorbalık
136. "Tüm koşullar eşitsiz olduğunda hiçbir eşitsizlik kimsenin gözüne batacak kadar büyük görünmez."
- Demokratik Zorbalık
137. "" yitip gitmiş olan topluma yanmadan edemiyorum. ""
- Demokratik Zorbalık
138. "Bana öyle geliyor ki günümüzde kanıları beğenilerle, edimleri inanışlarla birleştiren doğal bağ koparıldı; insanların hisleriyle fikirleri arasında kendisini her zaman gösteren anlayış yok olmuş ve tüm ahlaksal benzeşim yasaları yürürlükten kalkmış gibi görünüyor."
- Çoğunluğun Zorbalığı
139. "Geçmiş geleceği aydınlatmadığından zihin alacakaranlıkta ilerliyor."
- Demokratik Zorbalık
140. "“Bu karşı konulmaz iktidar sürekli bir olgudur, iyi yönde kullanımıysa bir rastlantıdan ibarettir.”"
- Çoğunluğun Zorbalığı
141. "Öyleyse, demokratik uluslarda kuvvetler temerküzu ve bireysel kulluk sadece eşitlikle orantılı olarak değil, cehalete bağlı olarak da artacaktır."
- Demokratik Zorbalık
142. ""Geçmiş geleceği aydınlatmadığından zihin alacakaranlıkta ilerliyor.""
- Demokratik Zorbalık
143. "Cumhuriyetlerde sadece toplumu yönetenlerin baskısına karşı savunmak değil, toplumun bir kısmının diğerinin adaletsizliğine karşı güvence altına almak da büyük önem taşır."
- Çoğunluğun Zorbalığı
144. "İnsanları çileden çıkaran hiç de iktidarın kullanımı ya da itaat alışkanlığı değildir; gayrimeşru olarak değerlendirdikleri bir gücün kullanımı ve gasp edilmiş, ayrıca zalim gördükleri bir iktidara itaattir."
- Çoğunluğun Zorbalığı
145. "İçinde bulunduğundan farklı bir toplumsal durumu hiç aklına getirmeyen, başlarındakilerle eşitlenebileceğini asla tahayyül etmeyen halk, onların iyiliklerini kabul ediyor ve haklarını hiç tartışma konusu etmiyordu."
- Çoğunluğun Zorbalığı
146. "Geçmiş geleceği aydınlatmadığından zihin alacakaranlıkta ilerliyor."
- Demokratik Zorbalık
147. "“Bu karşı konulmaz iktidar sürekli bir olgudur, iyi yönde kullanımıysa bir rastlantıdan ibarettir.”"
- Çoğunluğun Zorbalığı
148. "Öyleyse, demokratik uluslarda kuvvetler temerküzu ve bireysel kulluk sadece eşitlikle orantılı olarak değil, cehalete bağlı olarak da artacaktır."
- Demokratik Zorbalık
149. ""Geçmiş geleceği aydınlatmadığından zihin alacakaranlıkta ilerliyor.""
- Demokratik Zorbalık
150. "...liyakatin yönetilenlerde ne kadar yaygın, yönetenlerdeyse ne kadar az rastlanır olduğunu keşfedince şaşkına döndüm."
- Çoğunluğun Zorbalığı
151. "Demokratik halkların zihni, felsefe ve dinde olduğu gibi siyasette de basit ve genel fikirleri severek benimser. Karmaşık sistemler onu iter ve tüm yurttaşlarının tek bir tipe benzediği ve tek bir iktidarca yönetildiği büyük bir ulus hayalinden hoşlanır."
- Demokratik Zorbalık
152. "Anarşinin demokratik çağlarda en çok değil, bilakis en az çekinilecek bela olduğu kanısındayım."
- Demokratik Zorbalık
153. "Özgürlük gibi, farklılıklar da günden güne yok oluyor."
- Demokratik Zorbalık
154. "Samimi bir vatan aşkıyla dolu olan bu insanlar vatanları için büyük fedakarlıklarda bulunmaya hazırdırlar: Bununla birlikte sıklıkla uygarlığa muhalif oldukları da görülür, uygarlığın suiistimalleriyle yararlarını birbirine karıştırırlar, onların zihninde kötülük fikri yenilik fikriyle ayrılmaz şekilde kaynaşmıştır."
- Çoğunluğun Zorbalığı
155. "Tüm koşullar eşitsiz olduğunda hiçbir eşitsizlik kimsenin gözüne batacak kadar büyük görünmez."
- Demokratik Zorbalık
156. "Öyle insanlar var ki, bir halkın sadece kendisini ilgilendiren konularda adaletin ve aklın sınırlarından bütünüyle çıkamayacağını, bu nedenle de tüm iktidarı onu temsil eden çoğunluğa vermekten korkmamamız gerektiğini söylemekten çekinmiyorlar. Ne var ki bu bir kölenin dilidir."
- Çoğunluğun Zorbalığı
157. "DÜŞÜNCE--ZORBALIK
"Düşünce, tüm zorbalıkların üstesinden gelen, görünmez ve neredeyse ele geçirilemez bir güçtür.""
- Çoğunluğun Zorbalığı
158. "“İnsanları çileden çıkaran hiç de iktidarın kullanımı ya da itaat alışkanlığı değildir; gayrimeşru olarak değerlendirdikleri bir gücün kullanımı ve gasp edilmiş, ayrıca zalim gördükleri bir iktidara itaattir.”"
- Çoğunluğun Zorbalığı
159. "YASALAR--MÜKEMMELLİK
"Ben de yasaların hemen hiçbir zaman mutlak mükemmeliyete eremeyeceğine inananlardanım.""
- Çoğunluğun Zorbalığı
160. "***
İki dereceli seçim sistemi bence siyasal özgürlüğü halkın tüm sınıflarının erişimine açmanın tek yoludur. Bu aracı tek bir partinin
silahı haline getirmeyi ümit edenler ile ondan çekinenler bana göre Eşit ölçüde yanılmaktadır.
***"
- Çoğunluğun Zorbalığı
161. "Kraliyet iktidarının itibarı yok oldu ama yerini kanunların üstünlüğü alamadı; günümüzde halk yetkeyi hor görüyor ama ondan korkuyor da ve bu korku, eskiden saygı ile sevginin yetkeye kazandırdığından fazlasını şimdi ondan eksiltiyor.
Zorbalığa karşı savaşabilecek tek tek bireysel varoluşları yok ettiğimizi fark ediyorum, fakat ailelerden, loncalardan ya da insanlardan koparılıp alınan tüm imtiyazların tek mirasçısının da hükümet olduğunu görüyorum: Demek ki az sayıda yurttaşın kimi zaman baskıcı ama çoğunlukla muhafazakar zor gücünün yerini herkesin zayıflığı aldı."
- Çoğunluğun Zorbalığı
162. "''Tüm koşullar eşitsiz olduğunda hiçbir eşitsizlik kimsenin gözüne batacak kadar büyük görünmez.''"
- Demokratik Zorbalık
163. "Anarşinin demokratik çağlarda en çok değil, bilakis en az çekinilecek bela olduğu kanısındayım."
- Demokratik Zorbalık
164. "Öyle insanlar var ki, bir halkın sadece kendisini ilgilendiren konularda adaletin ve aklın sınırlarından bütünüyle çıkamayacağını, bu nedenle de tüm iktidarı onu temsil eden çoğunluğa vermekten korkmamamız gerektiğini söylemekten çekinmiyorlar. Ne var ki bu bir kölenin dilidir."
- Çoğunluğun Zorbalığı
165. "DÜŞÜNCE--ZORBALIK
"Düşünce, tüm zorbalıkların üstesinden gelen, görünmez ve neredeyse ele geçirilemez bir güçtür.""
- Çoğunluğun Zorbalığı
166. "“İnsanları çileden çıkaran hiç de iktidarın kullanımı ya da itaat alışkanlığı değildir; gayrimeşru olarak değerlendirdikleri bir gücün kullanımı ve gasp edilmiş, ayrıca zalim gördükleri bir iktidara itaattir.”"
- Çoğunluğun Zorbalığı
167. "YASALAR--MÜKEMMELLİK
"Ben de yasaların hemen hiçbir zaman mutlak mükemmeliyete eremeyeceğine inananlardanım.""
- Çoğunluğun Zorbalığı
168. "Devlet zenginlerin parasını borçlanma yoluyla kendine çekerken, yoksulların üç kuruşunu da tasarruf sandıkları vasıtasıyla keyfince kullanır."
- Demokratik Zorbalık
169. "Toplumu temsil eden iktidarın, o toplumu oluşturan insanların hepsinden daha çok bilgi ve bilgelik sahibi olduğunu ve her bir yurttaşı elinden tutarak yönlendirmenin de iktidarın hem hakkı hem de ödevi olduğunu seve seve kabullenir."
- Demokratik Zorbalık
170. "Hükümetin genel eğilimleri hatırına yanlışları hor görülür, kamu ancak aşırılıkları ya da hataları ayyuka çıkınca ve o zaman da zar zor ondan güvenini çeker."
- Demokratik Zorbalık
171. "Tüm koşullar eşitsiz olduğunda hiçbir eşitsizlik kimsenin gözüne batacak kadar büyük gözükmez. Halbuki genel bir tek tiplik içinde ufak bir benzemez bile dehşet verir. Tek tiplik bütünü kapsadığı ölçüde farklılık görmek dayanılmaz olur."
- Demokratik Zorbalık
172. "Bu zamanın egemenleri sanki insanlarla sadece büyük işler yapmayı hedefliyor. İsterdim ki, daha ziyade büyük insanlar yaratmayı düşlesinler…"
- Demokratik Zorbalık
173. "DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜ
"Düşünce özgürlüğü olmadan edebi deha olmaz.""
- Çoğunluğun Zorbalığı
174. "Her insan eşit derecede zayıf olduğundan benzerlerine eşit derecede ihtiyaç duyacaktır ve onların desteğini ancak onlarla birlikte hareket ederek elde edebileceğini bildiğinden kendi özel çıkarlarıyla genel çıkarın ayrılmaz olduğunu zorlanmadan keşfedecektir."
- Çoğunluğun Zorbalığı
175. "Demokratik bir toplumda kamusal gücü merkezileştirmeyi başarmanın ilk ve bir şekilde tek koşulu, eşitliği sevmek ya da insanları buna inandırmaktır."
- Demokratik Zorbalık
176. "O halde adına halk da dense kral da, demokrasi de dense aristokrasi de, bir monarşide de uygulansa bir cumhuriyette de diyeceğim aynıdır: Herhangi bir güce her şeyi yapma hakkı ve yetkisi verildiğini gördüğüm anda, işte orada tiranlığın tohumları atılır ve ben de gidip başka yasalar altında yaşamaya çalışırım."
- Çoğunluğun Zorbalığı
177. "Bu dindar insanların yanı sıra yüzünü ahiretten ziyade bu dünyaya çevirmiş başka insanlar keşfettim; özgürlüğü, sadece en soylu erdemlerin kökeni olarak gördükleri için değil, özellikle en büyük iyiliklerin kaynağı olarak gördükleri için savunur, özgürlüğün egemenliğini sağlamayı ve insanlara onun nimetlerini tattırmayı içtenlikle arzu ederler."
- Çoğunluğun Zorbalığı
178. "Basın mükemmel bir demokratik özgürlük aracıdır."
- Demokratik Zorbalık
179. "... İçin aslı kendi kendini yönetme alışkanlığını tamamen terk etmiş insanların, kendilerini kimin yöneteceğini doğru seçmeyi nasıl başarabileceğini anlamakta güçlük çekiyorum. Hizmetkârlardan oluşan bir halkın yapacağı seçimlerden özgürlükçü, enerjik ve bilge bir hükümetin çıkabileceğine inanmak mümkün değil."
- Demokratik Zorbalık
180. "Çoğunluk sürekli bir kendine hayranlık halinde yaşar."
- Çoğunluğun Zorbalığı
181. "“Düşünce, tüm zorbalıkların üstesinden gelen, görünmez ve neredeyse ele geçirilemez yegâne güçtür.”"
- Çoğunluğun Zorbalığı
182. "Her insan eşit derecede zayıf olduğundan benzerlerine eşit derecede ihtiyaç duyacaktır ve onların desteğini ancak onlarla birlikte hareket ederek elde edebileceğini bildiğinden kendi özel çıkarlarıyla genel çıkarın ayrılmaz olduğunu zorlanmadan keşfedecektir."
- Çoğunluğun Zorbalığı
183. "Tüm insanlar birbirine benzediğinde tekçi ve tüm gücü kendinde toplayan bir hükümet kurmak kolaydır; sadece güdüleri izlemek yeterlidir."
- Demokratik Zorbalık
184. ""Herhangi bir güce her şeyi yapma hakkı ve yetkisi verildiğini gördüğüm anda, işte orada tiranlığın tohumları atılır ve ben de gidip başka yasalar altında yaşamaya çalışırım.""
- Çoğunluğun Zorbalığı
185. "“Krallar büyük yatırımlara girişip varını yoğunu kaybeder, soylular kendi aralarında savaşarak bitip tükenir, avam ise ticaretle zenginleşir.”"
- Çoğunluğun Zorbalığı
186. "“Tüm koşullar eşitsiz olduğunda hiçbir eşitsizlik kimsenin gözüne batacak kadar büyük görünmez.”"
- Demokratik Zorbalık
187. "Demokratik bir ulusta sadece devlet kişilere güven verir çünkü sadece devlet belli bir güce ve sürekliliğe sahip görünür."
- Demokratik Zorbalık
188. "Tüm koşullar eşitsiz olduğunda hiçbir eşitsizlik kimsenin gözüne batacak kadar büyük görünmez."
- Demokratik Zorbalık
189. "İşin aslı, kendi kendini yönetme alışkanlığını tamamen terk etmiş insanların, kendilerini kimin yöneteceğini doğru seçmeyi nasıl başarabileceğini anlamakta güçlük çekiyorum."
- Demokratik Zorbalık
190. "Tepe yapılanması cumhuriyetçi ama geri kalan tüm alanlarda ultra-monarşik olacak bir anayasal düzen, bana daima kısa ömürlü bir canavar olarak görünmüştür. Yönetenlerin kusurları ve yönetilenlerin ahmaklıkları böyle bir yapıyı yıkıma sürüklemekte gecikmeyecektir. Ve hem temsilcilerinden hem de kendinden bezmiş olan halk da ya daha özgür kurumlar yaratacak ya da çok geçmeden tek bir efendinin önünde diz çökecektir."
- Demokratik Zorbalık
191. "Tüm koşullar eşitsiz oldugunda hiçbir eşitsizlik kimsenin gözüne batacak kadar büyük görünmez."
- Demokratik Zorbalık
192. "Zaten demokratik hakların zihni, felsefede ve dinde olduğu gibi siyasette de basit ve genel fikirleri severek benimser."
- Demokratik Zorbalık
193. ""Çoğunluk dediğimiz şey, azınlık adı verilen bir başka bireye zıt görüşleri ve sıklıkla da zıt çıkarları olan birey değilse nedir?""
- Çoğunluğun Zorbalığı
194. "Çoğunluğun sınırsız gücü aynı zamanda hem yasa koyucunun yasal zorbalığını hem de yüksek kamu görevlilerinin keyfiliğini kolaylaştırır."
- Çoğunluğun Zorbalığı
195. "Toplum sakindir; kesinlikle kuvvetinin ve esenliğinin bilincinde olduğu için değil, tersine kendisini zayıf ve hastalıklı sandığı için; bir çaba gösterirse ölmekten korkar: Herkes sıkıntıyı hisseder fakat hiçbirinin daha iyinin peşine düşmek için gerekli cesareti ve enerjisi yoktur."
- Çoğunluğun Zorbalığı
196. ""Amerika'nın hâlâ büyük yazarları yoksa bunun nedenlerini başka yerde aramamalıyız: Düşünce özgürlüğü olmadan edebî deha olmaz ve Amerika'da da düşünce özgürlüğü yok.""
- Çoğunluğun Zorbalığı
197. "Düşünce özgürlüğü olmadan edebî deha olmaz..."
- Çoğunluğun Zorbalığı
198. "Ne yapılırsa yapılsın halkın aydınlanmasını belli bir düzeyin üzerine çıkarmak imkansızdır."
- Çoğunluğun Zorbalığı
199. "Toplum zaman içine daha Uygar ve daha istikrarlı bir hale gelirken insanlar arasındaki farkı ilişkilerde sayıca artar ve karmaşıklaşır."
- Çoğunluğun Zorbalığı
200. "Zaten demokratik hakların zihni, felsefede ve dinde olduğu gibi siyasette de basit ve genel fikirleri severek benimser."
- Demokratik Zorbalık
201. ""Çoğunluk dediğimiz şey, azınlık adı verilen bir başka bireye zıt görüşleri ve sıklıkla da zıt çıkarları olan birey değilse nedir?""
- Çoğunluğun Zorbalığı
202. "Çoğunluğun sınırsız gücü aynı zamanda hem yasa koyucunun yasal zorbalığını hem de yüksek kamu görevlilerinin keyfiliğini kolaylaştırır."
- Çoğunluğun Zorbalığı
203. "Toplum sakindir; kesinlikle kuvvetinin ve esenliğinin bilincinde olduğu için değil, tersine kendisini zayıf ve hastalıklı sandığı için; bir çaba gösterirse ölmekten korkar: Herkes sıkıntıyı hisseder fakat hiçbirinin daha iyinin peşine düşmek için gerekli cesareti ve enerjisi yoktur."
- Çoğunluğun Zorbalığı
204. ""Amerika'nın hâlâ büyük yazarları yoksa bunun nedenlerini başka yerde aramamalıyız: Düşünce özgürlüğü olmadan edebî deha olmaz ve Amerika'da da düşünce özgürlüğü yok.""
- Çoğunluğun Zorbalığı
205. "Düşünce özgürlüğü olmadan edebî deha olmaz..."
- Çoğunluğun Zorbalığı
206. "Ne yapılırsa yapılsın halkın aydınlanmasını belli bir düzeyin üzerine çıkarmak imkansızdır."
- Çoğunluğun Zorbalığı
207. "Hükümet imtiyazlarını artırırken işleyişini de merkezileştiriyor: işte gücüne güç katan iki dinamik."
- Demokratik Zorbalık
208. "Yetkiyi tek bir sınıfın bünyesinde toplamaya ve tutmaya niyetlenenlerin hepsi başarısızlığa uğrayacak..."
- Demokratik Zorbalık
209. "Eşitlik insanları birbirinden yalıtır ve güçsüzleştirir ama basın da her birini, en güçsüzün ve en yalıtılmış olanın bile kullanabileceği çok güçlü bir silahla donatır."
- Demokratik Zorbalık
210. "Demokratik bir toplumda kamusal gücü merkezileştirmeyi başarmanın ilk ve bir şekilde tek koşulu, eşitliği sevmek ya da insanları buna inandırmaktır."
- Demokratik Zorbalık
211. "Tüm koşullar eşitsiz olduğunda hiçbir eşitsizlik kimsenin gözüne batacak kadar büyük görünmez."
- Demokratik Zorbalık
212. "Eşitlik insanlarda özgürlük açısından hayli tehlikeli olabilecek çok sayıda eğilim uyandırır ve yasa koyucu da bunlara karşı daima uyanık olmalıdır."
- Demokratik Zorbalık
213. "Washington’daki Temsilciler Meclisi’ne girdiğinizde, bu meclisin avam görünüşünün karşısında şaşkına uğrarsınız. Gözler çoğu zaman içeride boşuna ünlü bir insan arar. Neredeyse tüm üyeleri, adları akıllara hiçbir şey getirmeyen, tanınmamış kişilerdir. Bunlar çoğunlukla kasaba Avukatları, tüccarlar ve hatta en alt sınıftan insanlardır. Eğitimin neredeyse tam bir yaygınlık kazandığı ülkede halkın temsilcilerinin hepsinin doğru düzgün yazmayı bilmediği bile söylenir."
- Çoğunluğun Zorbalığı
214. "Çağdaşlarımız daima iki zıt tutkunun etkisinde: Hem yönlendirilme ihtiyacı hissediyor hem de özgür kalmayı arzuluyorlar."
- Demokratik Zorbalık
215. ""
- Çoğunluğun Zorbalığı
216. "Acil bir tehlike halinde insanın nadiren alışıldık düzeyinde kaldığı görülmüştür: ya çok üstüne çıkmakta ya da altına düşmektedir. Aynısı halklar için de geçerlidir."
- Çoğunluğun Zorbalığı
217. "Geçmiş geleceği aydınlatmadığından zihin alacakaranlıkta ilerliyor."
- Demokratik Zorbalık
218. "Tepe yapılanması cumhuriyetçi ama geri kalan tüm alanlarda ultra-monarşik olacak bir anayasal düzen, bana daima kısa ömürlü bir canavar olarak görünmüştür. Yönetenlerin kusurları ve yönetilenlerin ahmaklıkları böyle bir yapıyı yıkıma sürüklemekte gecikmeyecektir. Ve hem temsilcilerinden hem de kendinden bezmiş olan halk da ya daha özgür kurumlar yaratacak ya da çok geçmeden tek bir efendinin önünde diz çökecektir."
- Demokratik Zorbalık
219. "Eşitlik iki eğilim üretir: Biri insanları doğrudan bağımsızlığa yöneltir ve bir anda anarşiye dek sürükleyebilirken diğeri daha uzun, daha gizli ama daha kesin bir yoldan köleliğe taşır."
- Demokratik Zorbalık
220. "Eğitim günümüzde halkların çoğunluğunda ulusal bir meseleye dönüştü. Anne çocuğunu elleriyle devlete teslim ediyor ya da devlet onu annenin kollarından alıp kendi memurlarına emanet ediyor. Her nesle duygular ilham etme ve fikirler aşılama görevi devletin memurunda. Diğer tüm alanlarda olduğu gibi eğitime de tek tiplik halim. Özgürlük gibi farklılıklar da günden güne yok oluyor."
- Demokratik Zorbalık
221. "Eserlerde kusursuzluk azalırken üretkenlik artıyor..."
- Demokratik Zorbalık
222. "Yurttaşların her anı kamu yönetiminin denetimi altında; sanki farkına varmadan ve bilmeden her gün ona, kendi bireysel özgürlüklerinin yeni bir parçasını feda etmeye sürükleniyorlar ve yine de an gelip tahtlar deviren, kralları ayakları altına alan bu aynı insanlar, en basit bir memurun iradesine gitgide daha dirençsizce boyun eğiyorlar."
- Demokratik Zorbalık
223. "Diğer tüm alanlarda olduğu gibi eğitime de tek tiplik hâkim. Özgürlük gibi, farklılıklar da günden güne yok oluyor."
- Demokratik Zorbalık
224. "Demokratik devirlerde özel hayat öyle faal, öyle hareketli, arzularla ve iş güçle öylesine doludur ki kimsede siyasi hayata ayıracak ne enerji ne de keyif kalır."
- Demokratik Zorbalık
225. "“Düşünce, tüm zorbalıkların üstesinden gelen, görünmez ve neredeyse ele geçirilemez bir güçtür.”"
- Çoğunluğun Zorbalığı
226. "Tanrı'nın insanı, çevremizi saran düşünsel sefaletin ortasında amaçsızca çırpınmaya bırakmak için yarattığını mı düşünmeliyim?"
- Çoğunluğun Zorbalığı
227. "***
Demokrasinin feodaliteyi yıkıp krallara
üstün geldikten sonra burjuvaların ve zenginlerin
önünde geri adım atacağını mı düşünüyoruz?
***"
- Çoğunluğun Zorbalığı
228. "Günümüzde, hükümetler birbirine hiç benzemeyen topluluklara aynı görenekleri ve aynı kanunları zorla benimsetmek için didiniyorlar."
- Demokratik Despotizm
229. "Ne var ki bunu hiç düşünmeyiz: Hızla akan bir nehrin ortasındayken gözlerimizi inatla nehir kıyısında hâlâ görülebilen birkaç kalıntıya dikeriz oysa akıntı o sırada bizi kapıp götürmekte ve geri geri uçuruma doğru sürüklemektedir."
- Çoğunluğun Zorbalığı
230. "“Düşünce, tüm zorbalıkların üstesinden gelen, görünmez ve neredeyse ele geçirilemez bir güçtür.”"
- Çoğunluğun Zorbalığı
231. "Tanrı'nın insanı, çevremizi saran düşünsel sefaletin ortasında amaçsızca çırpınmaya bırakmak için yarattığını mı düşünmeliyim?"
- Çoğunluğun Zorbalığı
232. "Sanayi genellikle çok sayıda insana aynı mekanda toplar, aralarında yeni ve karmaşık bağlar kurar. Onları büyük ve ani dönüşümlerle bolluğu ve sefalete maruz bırakırken bu süreçler kamusal huzuru tehdit eder. Üstelik bu çalışmaların, bu işlerden fayda sağlayanların ya da bu işleri yapanların sağlığını hatta yaşamını bile tehlikeye sokması mümkündür."
- Demokratik Zorbalık
233. "Tüm koşullar eşitsiz olduğunda hiçbir eşitsizlik kimsenin gözüne batacak kadar büyük görünmez."
- Demokratik Zorbalık
234. "Anılarımda boşuna arayıp duruyorum, gözlerimizin önünde olan bitenden daha acı, daha acınası başka bir şey bulamıyorum..."
- Çoğunluğun Zorbalığı
235. "Demokratik halklarda yurttaşlar ancak birlikler vasıtasıyla merkezi iktidara bir direnç oluşturabilirler ve merkezi iktidar da kendi elinde olmayan birliklerin daima aleyhinde olur. Demokratik halklarla yurttaşlar aslında çok ihtiyaçları olan bu birliklere çoğunlukla çekinme ve kıskançlık duygularıyla yaklaşırlar, bu da bu yapıları savunmalarına engel oluşturur."
- Demokratik Zorbalık
236. "Bu devirde hiçbir insan kendini yanındakilerden çok farklı görmediğinden, bir kişi için geçerli olacak kuralın neden tüm diğerlerine de aynı şekilde uygulanamayacağını anlamakta zorlanır."
- Demokratik Zorbalık
237. "Tüm koşullar eşitsiz olduğunda hiçbir eşitsizlik kimsenin gözüne batacak kadar büyük görünmez."
- Demokratik Zorbalık
238. "Amerikalılarda önce özgürlük gelir, eşitlik nispeten yeni tarihlidir. Avrupa da ise tersi geçerlidir."
- Demokratik Zorbalık
239. "Yeryüzünde henüz hiç kimse toplumların yeni durumunun eski durumundan üstün olduğunu genel ve mutlak suretle öne süremez..."
- Demokratik Zorbalık
240. "Basın özgürlüğü demokratik oluslarda diğer hiçbireyle kıyaslanmayacak ölçüde değerli; eşitliğin açabileceği dertlere bir tek o derman olabilir. Eşitlik insanları birbirinden yalıtır ve güçsüzleştirir ama basın da her birini, en güçsüzsün ve en yalıtılmış olanın bile kullanabileceği çok güçlü bir silahla donatır."
- Demokratik Zorbalık
241. "Yoksul, atalarının önyargılarının büyük bir kısmını korumuştur ama inançlarını değil, cehaletini korumuştur ama erdemlerini değil; edimlerinin kuralı olarak çıkar öğretisini kabul etmiştir ama bunun ilmine vakıf değildir ve eskiden kendini adamışlığı bilgiden ne kadar yoksunsa şimdi de bencilliği bilgiden o denli yoksundur."
- Çoğunluğun Zorbalığı
242. "Tüm insanların çok aydın olduğu bir toplum düşünmek, tüm yurttaşların zengin olduğu bir devlet düşünmek kadar güçtür; bunlar birbiriyle bağlantılı iki güçlüktür."
- Çoğunluğun Zorbalığı
243. "Herkes aynı zamanda hem bağımsız hem güçsüzdür"
- Demokratik Zorbalık
244. "Tüm koşullar eşitsiz olduğunda hiçbir eşitsizlik kimsenin gözüne batacak kadar büyük görünmez.Halbuki genel bir tek tiplik içinde en ufak bir benzemezlik bile dehşet verir."
- Demokratik Zorbalık
245. ""Tüm koşullar eşitsiz olduğunda, hiçbir eşitsizlik kimsenin gözüne batacak kadar büyük görünmez..""
- Demokratik Zorbalık
246. "Bu evrensel tek tiplik manzarası karşısında üzülüyor ve donakalıyorum, yitip gitmiş olan topluma yanmadan edemiyorum."
- Demokratik Zorbalık
247. "Deha artık kendiliğinden ortaya atılmaktan çekinmez ve başındaki belalar nedeniyle telaşa kapılan halk da kıskanç tutkularını bir süreliğine unutur. O zaman seçim sandığından ünlü isimlerin çıktığı da görülür. Amerika'da bugünün devlet adamlarının, elli yıl önce işlerin başında olanlardan çok daha düşük nitelikli göründüğünü daha önce söylemiştim."
- Çoğunluğun Zorbalığı
248. "Kimileri dine saldırırken diğerleri onu savunmaya cesaret edememektedir."
- Çoğunluğun Zorbalığı
249. "Coşkulu ve ateşli inançların yokluğunda yurttaşlar bilgi ve deneyim için kimi zaman büyük fedakarlıklarda bulunacaktır, her insan eşit derecede zayıf olduğundan benzerlerine eşit derecede ihtiyaç duyacaktır ve onların desteğini ancak onlarla birlikte hareket ederek elde edebileceğini bildiğinden kendi özel çıkarıyla genel çıkarın ayrılmaz olduğunu zorlanmadan keşfedecektir."
- Çoğunluğun Zorbalığı
250. "Toplum zaman içinde daha uygar ve daha istikrarlı bir hale gelirken insanlar arasındaki farklı ilişkiler de sayıca artar ve karmaşıklaşır."
- Çoğunluğun Zorbalığı