Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Alamut'a Dönüş - Ernst W. Heine | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Alamut'a Dönüş Kitap Bilgileri


Yazar: Ernst W. Heine
Tahmini Okuma Süresi: 11 sa. 3 dk.
Sayfa Sayısı: 390
Basım Tarihi: 15 Ekim 2002
İlk Yayın Tarihi: 15 Ekim 2002
Yayınevi: Yurt Kitap Yayın
ISBN: 9789757076490
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Alamut'a Dönüş Kitap Tanıtımı


O gece bir rüya gördü: Bir kalenin tepesinde duruyor ve aşağıda uzanan çöle bakıyordu. Uzaklarda, bir sinek kadar ufak bir nokta, kendisine doğru yaklaşıyordu. Orlando bunun elbiseleri rüzgârda uçuşan bir süvari olduğunu fark etti. Atın nalları yerdeki kum zerrelerini tıpkı bol sulu bir çeşme gibi göğe fışkırtıyordu. Bu, Adrian'ın ta kendisiydi. Orlando var gücüyle haykırmasına rağmen, diğeri onu duymuyordu. Adrian bir kulaç mesafeden yıldırım hızıyla uzaklaşıp gitti. Adrian'ın yüzü solgundu, hatta, bir ölü kadar beyazdı. "Bekle!" diye bağırdı Orlando. "Dur! Nereye gidiyorsun?" Ve uzaklardan Adrian'ın sesini duydu. Sadece tek bir kelime haykırmıştı: "Alamut..." Orlando ansızın uyandı ve bir daha uyuyamadı. O gizemli kelime kafasının içinde çınlayıp duruyordu: ALAMUT. (Arka Kapak)




Alamut'a Dönüş Kitaptan Alıntılar


1. ""Dünya okumayı bilenler için açık bir kitaptır.""




2. "İnanın bana, aptallık da bir hastalıktır. Üstelik kişinin kendisinin değil de yakın çevresinin mağdur olduğu tek hastalık!"




3. "Dışardan gelen her şey kötüdür. Buna sen de dahilsin."




4. ""




5. ""




6. ""




7. ""




8. ""Herkesin biz söz söylemeye hakkı vardır.""




9. "Akıllıların aklını çeleceğim. :)"




10. ""




11. "İnanın bana aptallıkta da bir hastalıktır. Üstelik kişinin kendisinin değil de, yakın çevresinin mağdur olduğu tek hastalıktır."




12. ""




13. ""




14. "Ölmek ne kadar soğukmuş böyle! Cehennem ateşi nerde kaldı!"




15. "Kendine ait bir ışıltın yoksa bir başkasınınki seni aydınlatamaz."





Alamut'a Dönüş Kitap İncelemeleri


Şimdiye kadar üç farklı kitapta Hasan Sabbah karakteri karşıma çıktı. Birincisi Amin Maalouf'un tarihi romanı Semerkant. Burada Nizamülmülk, Ömer Hayyam ve Hasan Sabbah'ın ortak hikayesi anlatılıyor. İkincisi, Vladimir Bartol tarafından kaleme alınan Fedailerin Kalesi Alamut. Bu kitap ile ise Hasan Sabbah ve Alamut konusunda geniş çaplı bir roman okumak mümkün. Hayatımda okuduğum en iyi romanlardan birisi olan bu kitapta Alamut Kalesinin hikayesi üç aşamalı olarak anlatılıyor. Üçüncü olarak okuduğum roman ise Alamuta Dönüş. Bu kitapta ise Paris'li bir tarikat üyesi olan Orlando, kendisi gibi tarikat üyesi olan ikiz kardeşinin bir fedai yani hashashi olarak suikast düzenlediğini, suikast sonrasında ise öldürüldüğünü öğreniyor. İlk başta buna pek inanamasa da daha sonra kardeşinin yerine Alamuta giderek hem bu kalenin hem de Hasan Sabbah'ın sırrının ne olduğunu öğrenmek için bağlı olduğu tarikat tarafından görevlendiriliyor. Hikayenin yolculuk kısmında dişe dokunur pek bir gelişme olmasa da kardeşinin bir kaç izine rastlıyor ve sonra asıl Alamut'a ulaşmasıyla birlikte hikayenin sürükleyici kısmı kendini gösteriyor. Tabi ki yine bu kitaptada diğerlerinde olduğu gibi Hasan Sabbah büyüleyici bir insan olarak betimlenmiş. Fikirleriyle, konuşmalarıyla hemen herkesi etkisi altına alabiliyor. Günümüzde olsa terörist bir grubun elebaşından ileri gidemeyecek olan Hasan Sabbah dönemi içerisinde çok büyüleyici bir insan. Özellikle kitaplarda yansıtılan düşünceleriyle ve zekasıyla hayran olmamak elde değil.

Özellikle Alamut hikayelerini seviyorsanız meraklısına tavsiye edeceğim bir roman.




"Doğru yerde başlar ve doğru yerde son bulur her şey."

Bitmesini istemediğim, kitabın son sayfasında üzülerek ayrıldığım ender kitaplardan oldu Alamut'a Dönüş. Bitirdikten sonra bile şöyle bir gezindim kenarını kıvırdığım sayfalarda.

Baş kahraman olarak Hasan Sabbah'ı beklerken Adrian ve Orlando adında, vücutları ayrı ruhları bir, saray efradından bir ikizle başladım Alamut yolculuğuma. Okyanusları, nehirleri aştım, Dağın Yaşlısının- Hasan Sabbah'ın yıllarca içinden çıkmadığı Alamut kalesine kartal sesleri eşliğinde vardım. Kalenin fedailerini duymuşsunuzdur. Her koşulda gözlerini bile kırpmadan kendilerini komutanlarının korunmasına adayan fedailer... Kimisi bu fedailerin esrarla burada tutulduğunu (fedailere Assain /Haşhaşiler denmesinin sebebini esrar kullanmalarına bağlarlar); kimisi de kalede temsili bir Cennetin olduğunu ve içerisindeki hurilerin fedailere her türlü tutkuyu yaşattığını, bu sebeple buraya bu kadar bağlı olduklarını söyler. Sayfalarca cinselliğin İslam'daki yerinden, cennetteki , beklediğimiz bilinmeyen güzelliklerden, zinadan ve hadımlaştırılmış harem ağalarından bahsetmesi de bundan sebepti.

Hadislerle, ayet ve surelerle zenginleştirilmiş öğretiler ve farklı dinlerdeki farklı görüş açıları bakımından çok yönlüydü ayrıca. Çok fazla spoiler vermemek adına detaya girmiyorum ama en sevdiğim kitaplar arasında yerini aldı.

Keyifli okumalar:)




Yılın soğuk mevsiminin uzun gecelerini Orlando genellikle kütüphanenin okuma salonunda, Usman el-Muşrifan'la sohbet ederek geçiriyordu. Bir gün, öğleden sonrasının geç bir saatinde, elinde yıpranmış bir kitapla geri geldi. "Bunu okumalısın" dedi Orlando'ya. "Kütüphanenin en fazla ilgi gören kitabıdır"
"Belli oluyor. Konusu nedir?"
"Cennet. İmam Celaleddin as-Suyuti tarafından yazılmış.
Cennet bahçelerindeki cinsel zevkleri başka hiçbir kaynakta bu kadar ayrıntılı olarak bulamazsın."
"Sen bu kitabı okudun mu?"
"Elbette! Bunu nasıl sorabilirsin?"
Orlando kitabı elinde tarttı: "Oldukça büyük bir lokma. İçinde neler yazdığını bana anlat. Seni dinlemekten zevk duyarım." Usman el-Muşrifan, çay fincanlarını doldurdu.
"Kuran, en az üç yüz kere cenneti sonu gelmez cinsel zevklerin bulunduğu bir yer olarak tasvir eder. Onu destekleyen başka sayısız kaynak daha var."
"İmam bu konuda ne yazıyor?"
"Cennete kabul edilen erkeklerin sürekli ereksiyon hâlinde olduklarını. Ceylan gözlü genç kadınlar, onların her arzusunu yerine getiriyor. Huri adi verilen genç kadınların tasviri, kitabın önemli bir bölümünü oluşturuyor."
"Nasılmış bu huriler?" diye sordu Orlando.
"Ayak uçlarından dizlerine kadar safran kokarlar; dizlerinden göğüslerine kadar misk kokarlar; göğüslerinden boyunlarına kadar amber kokarlar; boyunlarından başlarının tepelerine kadar
kâfur kokarlar."
s. 271



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: