Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Alain Badiou Alıntıları & En Çok Okunan Sözleri

Alain Badiou En Beğenilen Sözleri



1. "...aşk yaşamın yeniden icat edilmesidir."


- Aşka Övgü



2. "gerçek yaşamı fethetmek için, önyargılara, basmakalıp düşüncelere, kör itaate, keyfi gelenek göreneklere ve sınırsız rekabete karşı mücadele etmek gerekir."


- Gerçek Yaşam



3. "Gerçek bir karşılaşma, derin izler bırakan bir tür kişisel çarpılma hali."


- Beckett, Tükenmeyen Arzu



4. "Yozlaştıran, doğru yoldan saptıran iktidardır"


- Gerçek Yaşam



5. "Tutucu olmamak, şimdiki zamanda devrimci bir aktivitist olmak, zorunlu olarak bölünmeyi arzulamaktır."


- Yüzyıl



6. "hiçbir şey yok ardımda, şu korkunç ağaççıktan gay­rı! .. Ruhsal kavga da insanlarınki kadar hoyrat; ama adalet kuruntusu sadece Tanrı'nın keyfidir."


- Gerçek Yaşam



7. "Süreç olarak hakikat, hem ıstırap çeken hem de soğukkanlı bir bedendir."


- Yüzyıl



8. "Bölünme savaş arzusu mudur, yoksa kaynaşma, birlik, barış arzusu mu? Çin’de o dönemde “bir ikiye bölünür” özdeyişini destekleyenler “solcu” ve “iki birde kaynaşır”ı savunanlar da “sağcı” olarak ilan edilmişti. Neden?"


- Yüzyıl



9. "Bir bedenin gerçeğe maruz kaldığına tanıklık eden şey, yaradır."


- Yüzyıl



10. "Güzel gökyüzü, sahici gökyüzü, bak nasıl da değiştim ben!"


- Gerçek Yaşam



11. "... eskiden bilmiyordum hiç olduğumu, belki de bilmeden ölüp gidecektim bu dünyadan."


- Filozof Ahmed



12. "Gerçek yaşamı fethetmek için, önyargılara, basmakalıp düşüncelere, kör itaate, keyfi gelenek göreneklere ve sınırsız rekabete karşı mücadele etmek gerekir."


- Gerçek Yaşam



13. "Yüzyılımızın, Malraux’nun da dediği gibi, politikanın trajedi halini aldığı bir yüzyıl olduğunu kabul edelim."


- Yüzyıl



14. "Politikanın (faşist) estetikleştirilmesinin karşısına sanatın (devrimci) politikleştirilmesini çıkarmak gerekir. Brecht, daha öteye giderek, teorik düşüncenin üzerine fiili bir deney, sanatsal bir icat ekler. Fakat teatrallik ile politika arasında kendine özgü bir bağ olduğu inancını da paylaşır."


- Yüzyıl



15. "Yeryüzünün son doğmuş yüzyılı
Bir çocuğun yumuşak kıkırdağı gibidir"


- Yüzyıl



16. "Çünkü yaşam, bizim toplumumuzda, belli ölçülerde, satın alma olanağıdır. Ne satın alınacak? Oyuncaklar, elbette; kocaman oyuncaklar, hoşumuza giden ve başkalarını etkileyen şeyler. Çağdaş toplum bize bu nesneleri satın almayı, mümkün olduğunca çok satın alabilme arzusu duymayı emreder. Oysa bir şeyler satın alma fikri, yeni şeylerle -yeni arabalar, marka ayakkabılar, kocaman televizyonlar, güneye bakan apartman daireleri, altın kaplama akıllı telefonlar, Hırvatistan tatilleri, imitasyon İran halıları- oynama fikri, çocukluğun, ergenlik arzularının karakteristiğidir."


- Gerçek Yaşam



17. "Kapitalist canavara teslim edilmiş çağdaş toplum ne istemektedir? İki şey ister: Eğer mümkünse pazardaki ürünleri satın almalıyız, ama bu mümkün değilse uslu durmalıyız."


- Gerçek Yaşam



18. "Gençlerin hem gençliği öven hem de ondan korkan bir toplumda yaşadıkları kesindir. Bu ikisi arasındaki dengenin sonucu olarak, toplumumuz kendi gençliğiyle olan meseleyle baş edemiyor."


- Gerçek Yaşam



19. "Sahneleme kavramını 20.yüzyıl icat etti. Temsil düşüncesini sanata o dönüştürdü. Ayrıca sahneleyen kişi de bir anlamda, temsil düşünürüdür; metin, oyun, uzam ve seyirci arasındaki ilişki üzerine çok karmaşık bir düşünme çabasını savunur."


- Yüzyıl



20. "Kötü şiddetin ardından, bunun meşrulaştırdığı iyi şiddet gelmelidir. Barış savaşla kurulacaktır, kötü savaşa iyi savaşla son verilecektir."


- Yüzyıl



21. "Brecht, komünizmi benimsemiştir; ama elbette birçok tiyatrocu gibi bu katılımı her zaman biraz dolambaçlı ya da diyagonal kılacak araçlar bulmuştur. Bu tiyatro insanları hem çok açıkça hem de çok açık olmayan şekilde partinin yoldaşıydılar. Tiyatro, bu akrobasiler için iyi bir egzersizdir."


- Yüzyıl



22. "Senin benim yaşamım için oluşturduğun kaynak bu dünyada var."


- Aşka Övgü



23. "İki yüzyıl arasındaki sınırı oluşturanın savaş ve katliam olduğu düşünülürse, “kanla yapıştırma”nın ne demek olduğu açıktır."


- Yüzyıl



24. "Yüzyıl madem böyle başladı, o halde ölüm vaktini yaşıyoruz, sonun zamanındayız. İlk Hristiyanlar böyle düşünmüştü: Madem ki Mesih öldü, kıyametin de eli kulağında…"


- Yüzyıl



25. "Atılan bir zarın yok edemeyeceği tesadüf ile sayısal zorunluluk arasında kopmaz bir bağlantı vardır. Sayı, kavramın rakamıdır. Bu nedenle “her düşüncenin yaydığı şey bir zar atımıdır.”"


- Yüzyıl



26. "Şunu görmek gerekir ki, bir kahramanlığın dirimsel sürekliliğine “süreksizlik” dayatmak, politik bakımdan, terör gerekliliğinde çözüme bağlanır. Politikanın iyi niyetini ancak terörle gerçekleştirmesini yüzyıl gözünü kırpmadan destekledi."


- Yüzyıl



27. "Sevmek demek her türlü yalnızlığın ötesinde, dünyada yaşamı hareketlendiren her şeyle mücadele etmek demektir."


- Aşka Övgü



28. "Gelenden ya da gelmeyenden bağımsız olarak, muhteşem olan beklentidir."


- Yüzyıl



29. "Gece bekçisi figürü yüzyılın önemli sanatsal figürlerinden biridir. Bu yüzden, gece bekçisi, nöbetin yoğunluğundan başka bir şeyin olmadığı kişidir; dolayısıyla gölge ile avın tek bir aydınlık içinde iç içe geçtiği kişidir. Nöbetin ya da beklentinin tezi, olana da olmayana da ilgisiz kalarak gerçeğin ancak korunabileceğidir. Bu, yüzyılın önemli bir tezidir: Beklemek temel bir erdemdir, çünkü yoğun kayıtsızlığın mevcut tek biçimidir."


- Yüzyıl



30. "Savaş, birleştirici dengeye karşı “İki”nin yatıştırıcı görünürlüğüdür. Savaş, bu sıfatla, her yerde mevcuttur. Bununla birlikte, “İki” anti-diyalektiktir. Sentezsiz, diyalektik-olmayan bir disjonksiyon taşır. Bu paradigmanın, estetikte, cinsiyetler arası ilişkide, teknik saldırganlıkta nasıl mevcut olduğunu incelemeliyiz."


- Yüzyıl



31. "Bu yüzyıla kendi dehşeti musallat olmuştur. Kanlı olduğunu bilen bir yüzyıldır. Bununla da kalmayıp soykırımcılar bile kendilerini “vaat ve başlangıç” ile sunmuşlardır. Altın çağ, bin yıllık barış vaat etmişlerdir…"


- Yüzyıl



32. "Yozlaştıran, doğru yoldan saptıran iktidardır, felsefe değil."


- Gerçek Yaşam



33. "Gençler gezgindir ve korku salmaktadır, yaşlılar de­ğersizleşmiştir ve kurumlara kapatılmıştır, "huzur içinde" ölmekten başka kaderleri yoktur."


- Gerçek Yaşam



34. "Kıskançlık yapay bir aşk asalağıdır ve aşkın tanımında kesinlikle yeri yoktur."


- Aşka Övgü



35. "Kıskançlık yapay bir aşk asalağıdır ve aşkın tanımında kesinlikle yeri yoktur."


- Aşka Övgü



36. "”‘Sevenler yalnızdır bu dünyada.’”"


- Aşka Övgü



37. "Aşkın düşmanı bencilliktir, herhangi bir rakip değil.."


- Aşka Övgü



38. "Aşk her zaman dünyanın doğuşuna tanık olma olasılığıdır."


- Aşka Övgü



39. "Sevmek demek her türlü yalnızlığın ötesinde, dünyada yaşamı hareketlendiren her şeyle mücadele etmek demektir. Bu dünyayı doğrudan, ötekiyle birlikte
olmanın bana kazandırdığı mutluğun kaynağı olarak görüyorum ben. "Seni seviyorum" sözü şuna dönüşür: Senin benim yaşamım için oluşturduğun kaynak bu dünyada var. Bu kaynağın sularında, sevincimizi, öncelikle seninkini görüyorum."


- Aşka Övgü



40. "Aşkı yeniden icat etmeli, besbelli."


- Aşka Övgü



41. "“Aşkı yeniden icat etmeli, besbelli.”

ARTHUR RIMBAUD,
Cehennemde Bir Mevsim"


- Aşka Övgü



42. "''Kıskançlık yapay bir aşk asalağıdır ve aşkın tanımında kesinlikle yeri yoktur.''"


- Aşka Övgü



43. "Söyleyişin özü eksik söylemektir."


- Başka Bir Estetik : Sanatlar İçin Küçük Bir Kılavuz



44. "Aşkın düşmanı bencilliktir, herhangi bir rakip değil."


- Aşka Övgü



45. ""Aşkı yeniden icat etmeli, besbelli.”

ARTHUR RIMBAUD"


- Aşka Övgü



46. "Ya­kında seksen iki yaşında olacaksın. Boyun altı santim, kısaldı, olsa olsa kırk beş kilosun ve hâlâ güzel, çekici, arzu uyandırıcı­sın. Elli sekiz yıldır birlikte yaşıyoruz ve ben seni her zaman­kinden çok seviyorum. Sadece benimkine değen bedeninin sıcaklığıyla dolan, kahredici bir boşluk taşıyorum göğsümün tam ortasında yeniden."


- Aşka Övgü



47. "Arkadaşlığın bedensel kanıtı yoktur, bedensel zevkte yankılanmaz. İşte
bu yüzden en entelektüel duygudur, kendilerini tutkudan sakınan felsefecilerin yeğ tuttuğu duygudur. Aşk özellikle de süre içinde arkadaşlığın tüm olumlu özelliklerini kazanır. Ama aşk ötekinin varlığının tümüyle ilgilidir, bedenin teslim edilmesi de bu bütünlüğün somut simgesidir."


- Aşka Övgü



48. "-gerçek yaşamı fethetmek için, önyargılara,basmakalıp düşüncelere, kör itaate, keyf i gelenek göreneklere ve sınırsız rekabete karşı mücadele etmek gerekir. Aslında, gençliği yoldan çıkarmak tek bir anlama gelir: Gençlerin önceden saptanmış yollara girmemesini, sitenin gelenek göre­ neklerine itaate mahkum olmamasını, yeni bir şeyler yaratabilmesini, gerçek yaşama dair fa rklı bir yöne­ lim önermesini sağlamaya çabalamak."


- Gerçek Yaşam



49. "Sevdiğim kadının omzuna yaslanıp, örneğin dağlık bir bölgede akşamın dinginliğini, sarılı yeşilli çayırı, ağaçların gölgesini, çitlerin ardında kımıldamadan duran kara somaklı koyunları ve kayalıkların arkasında yiten güneşi görüyorsam ve onun yüzü aracılığıyla değil de şu haliyle, dünyanın içinde sevdiğim kadının da aynı dünyayı gördüğünü, bu özdeşliğin dünyanın parçası olduğunu ve aşkın tam o anda özdeş bir farkın çelişkisi olduğunu biliyorsam, işte o zaman aşk vardır ve daha da var olacağına ilişkin umut verir."


- Aşka Övgü



50. "“Gerçek yaşamı fethetmek için, önyargılara, basmakalıp düşüncelere, kör itaate, keyfi gelenek göreneklere ve sınırsız rekabete karşı mücadele etmek gerekir.”"


- Gerçek Yaşam



51. "Kapitalizmin gerektirdiği şey, çalışma, ihtiyaç ve tatminlerden oluşan bir yaşamdır. Kısacası, hayvani bir yaşam."


- Gerçek Yaşam



52. "Çünkü aşk yine de dünyada meydana gelir. Önceden kestirilemeyecek, dünyanın yasalarına göre hesaplanamayacak bir olaydır."


- Aşka Övgü



53. "Şöyle diyelim: Aşk inatçı bir serüvendir. Serüven dolu tarafı gereklidir gerekli olmasına ama inat da gerekir. Karşımıza çıkan ilk engelde, ilk ciddi görüş ayrılığında, ilk sıkıntılarda vazgeçmek aşkın bozulmuş bir halini yansıtır. Gerçek aşk uzamın, dünyanın ve zamanın yarattığı engelleri kalıcı biçimde, kimi zaman acı çekerek alt
eden aşktır."


- Aşka Övgü



54. "Kıskançlık yapay bir aşk asalağıdır."


- Aşka Övgü



55. "Kendinin bilmediğin parçasından vazgeçme!"


- Etik



56. "''Aşk da özünde bir olayın gelip yaşamı deldiği andır. Çünkü aşk hiçbir yasaya uymaz. Aşk yasası diye bir şey yoktur.''"


- Aşka Övgü



57. "Aşk tam anlamıyla bir olasılık değil, daha çok olanaksız olarak görülebilecek bir şeyin aşılmasıdır. Var olmaya hakkı olmayan, size bir olasılık olarak verilmeyen, ama var olan bir şey."


- Aşka Övgü



58. "Şöyle diyelim: Aşk inatçı bir serüvendir. Serüven dolu tarafı gereklidir gerekli olmasına ama inat da gerekir. Karşımıza çıkan ilk engelde, ilk ciddi görüş ayrıldığında, ilk sıkıntılarda vazgeçmek aşkın bozulmuş bir halini yansıtır. Gerçek aşk uzamın, dünyanın ve zamanın yarattığı engelleri kalıcı biçimde, kimi zaman acı çekerek alt eden aşktır."


- Aşka Övgü



59. "Aşk yalnızca iki birey arasındaki karşılaşma ve kapalı ilişkiler değildir, o bir kurma işlemidir, artık Bir' in değil, İki' nin bakış açısından bir yaşam oluşur."


- Aşka Övgü



60. "“Aşkı rastlantıya bırakmayın!"

"Aşka düşmeden aşık olunabilir!"

“Acı çekmeden de pekala aşık olabilirsiniz!""


- Aşka Övgü



61. "Ayrıca aşk, şiddetli varoluşsal bunalımlarının kökenidir."


- Aşka Övgü



62. "Aşkı rastlantıya bırakmayın!"


- Aşka Övgü



63. "Aşkın yeniden icat edilmesi, ama aynı zamanda savunulması da gerekiyor,
çünkü dört bir yandan tehdit edilmekte."


- Aşka Övgü



64. "aşk yaşamın yeniden icat edilmesidir."


- Aşka Övgü



65. "Aşk her zaman dünyanın doğuşuna tanık olma olasılığıdır."


- Aşka Övgü



66. "... hakikat binlerce yanılgıyı, binlerce yalanı aşarak, yılları, asırları arşınlayarak varmamış mıdır bugünlere?"


- Filozof Ahmed



67. "Aşkta özne kendinden öteye, özseverliğin ötesine geçer. Cinsellikte, ötekinin aracılığıyla da olsa kendinizle ilişki içindesinizdir."


- Aşka Övgü



68. "Yakında seksen iki yaşında olacaksın. Boyun altı santim kısaldı, olsa olsa kırk beş kilosun ve hâlâ güzel, çekici, arzu uyandınıcısın. Elli sekiz yıldır birlikte yaşıyoruz ve ben seni her zamankinden çok seviyorum. Sadece benimkine değen bedeninin sıcaklığıyla dolan, kahredici bir boşluk taşıyorum göğsümün tam ortasinda yeniden."


- Aşka Övgü



69. "Bu yüzden aşk, ayrıca şiddetli varoluş bunalımlarının kökenidir. Her gerçekliği bulma yöntemi gibi."


- Aşka Övgü



70. "Vaktiyle, eğer yanlış hatırlamıyorsam, bir şölendi yaşamım;
bütün kalplerin açıldığı, bütün şarapların aktığı

Rimbaud"


- Gerçek Yaşam



71. "Geleneksel buyruk, temelde, "Baban gibi bir erkek ol, annen gibi bir kadın ol, İdea'ları asla değiştirme!"dir. Çağdaş buyruk ise daha ziyade şöy­ledir: "Sen, küçük arzularla dolu, asla herhangi bir İdea'sı olmayan bir insan hayvansın, öyle kal!""


- Gerçek Yaşam



72. "“Arzu, yani arzu denen şey, hayatın korkaklar yaratmasının hiçbir anlamı olmayacağını kanıtlamaya yeter.”
J. Lacan."


- Etik



73. "İşe aşkla başlamayan, felsefenin ne olduğunu asla bilemez."


- Aşka Övgü



74. "şeytanın çalışma odasıdır."


- Platon'un Devleti



75. ""Ah işte bizim genç âşıklarımız! Büyük Portekizli ozan Fernando Pessoa'nın söylediği gibi 'aşkın bir düşünce olduğunu' anlayamıyorlar. Size söylüyorum gençler: İşe aşkla başlamayan, felsefenin ne olduğunu asla bilemez.""


- Aşka Övgü



76. "Aşk yalnızca iki birey arasındaki karşılaşma ve kapalı ilişkiler değildir, o bir kurma işlemi­dir, artık Bir’in değil, İki’nin bakış açısından bir yaşam oluşur. Ben buna “İki’nin sahnesi” diyorum."


- Aşka Övgü



77. "Gerçek aşk uzamın, dünyanın ve zamanın yarattığı engelleri kalıcı biçimde, kimi zaman acı çekerek alt eden aşktır."


- Aşka Övgü



78. "Din, dışardan görülmeyen inanç, yasak olan şeyden bihaber olmak değildir. Yasak olan şeyi tanımayan, niçin yasaklanmış olduğunu anlayabilir mi? Tabii ki anlayamaz. Ve anlamadan itaat edenin sonu upuzun kulaklı bir eşeğe dönüşmek olur."


- Filozof Ahmed



79. ""Bana oy verenler Tanrı'ya inandıklarına göre, bende onlar bana oy versinler diye Tanrı'ya pekâlâ inanabilirim. Dolayısıyla Tanrı vardır.""


- Filozof Ahmed



80. "Jacques Lacan bize cinsellikte aslında herkesin, hani denebilirse, kendi işine baktığını anımsatır. Elbette ötekinin bedeni­nin aracılığı söz konusudur, ama sonuçta zevk yalnız si­zin zevkiniz olacaktır. Cinsellik birleştirmez, ayırır. Çıp­lak olmanız, ötekinin bedenine yapışmanız bir imgedir, düşsel bir tasarımdır. Gerçekteyse, zevk sizi ötekinden uzaklara, çok uzaklara götürür. Gerçek özseverdir, arada­ki bağ düşseldir. Dolayısıyla, cinsel ilişki yoktur, diye bir sonuca varır Lacan."


- Aşka Övgü



81. "Yozlaşma kapitalizmin özüdür."


- Biliyorum Çok Kalabalıksınız



82. "Sadece kendine özgü bir hayata sahip olma onuruna hiçbirimiz sahip olamayız."


- Biliyorum Çok Kalabalıksınız



83. "Dünya birden değil de ikiden hareketle sınandığında nasıl bir yer olur? Dünya benzerlikten değil de farktan hareketle incelendiğinde, gerçekleştirildiğinde ve yaşandığında na­sıl bir yer olur? Bence aşk budur işte."


- Aşka Övgü



84. "Evet, aşktaki mutluluk zamanın
sonsuzluğu karşılayabileceğinin kanıtıdır."


- Aşka Övgü



85. "''Sonsuzda ürkütücü olan, onun bize öyle olmadığımızı hatırlatmasıdır.''"


- Sonlu ve Sonsuz



86. "Güvenlikçi aşk, ana ilkesi güvenlik olan her şey gibi, iyi bir sigortası, iyi bir ordusu, iyi bir polisi, iyi bir kişisel zevk psikolojisi olan için risksizlik anlamını taşır, tüm risk karşısındakinin üstüne yıkılır. Kaldırımdaki çukurlardan metro koridor­larındaki polis denetim noktalarına, her şeyin “sizin raha­tınız ve güvenliğiniz için” yapıldığını söylediklerini fark etmişsinizdir. İşte karşımızda aşkın iki temel düşmanı:
sigorta sözleşmesi güvenliği ve kısıtlı zevklerin rahatlığı."


- Aşka Övgü



87. "“İşe aşkla başlamayan, felsefenin ne olduğunu asla bilemez.""


- Aşka Övgü



88. "Aşkınızın güvenliği için olasılıkları inceleyecekmişsi­niz de aralarından en iyisini seçecekmişsiniz gibi"


- Aşka Övgü



89. "Aşk her zaman dünyanın doğuşuna tanık olma olasılığıdır. Kaldı ki çocuğun doğuşu da, aşkta gerçekleştiyse, bu olasılığın örneklerinden biridir."


- Aşka Övgü



90. "Sevmek demek her türlü yalnızlığın ötesinde, dünyada yaşamı hareketlendiren her şeyle mücadele etmek demektir. Bu dünyayı doğrudan, ötekiyle birlikte olmanın bana kazandırdığı mutluluğun kaynağı olarak görüyorum ben. “Seni seviyorum.” sözü şuna dönüşür: Senin benim yaşamım için oluşturduğun kaynak bu dünyada var. Bu kaynağın sularında, sevincimizi, öncelikle seninkini görüyorum."


- Aşka Övgü



91. "“Seni seviyorum” sözü her zaman için, bir çok bakımdan geçerliyse, “Seni her zaman seveceğim” sözünün söylenmesi de aslında rastlantıyı sonsuzlukta sabitler. Bir anlamda, her aşk sonsuz olduğunu ilan eder. İlanın içinde vardır bu… Sonrasında bütün sorun o sonsuzluğu zamana katabilmektedir. Çünkü özünde aşk budur işte: zaman içinde yapabildiğince gerçekleşmesi ya da gelişmesi gereken bir sonsuzluk ilanı. Sonsuzluğun bir şekilde zamana inişi. Bu nedenle öylesine yoğun bir duygudur."


- Aşka Övgü



92. "“İşe aşkla başlamayan, felsefenin ne olduğunu asla bilemez.""


- Aşka Övgü



93. "Yaşam, bireysel tekilliğin ince farklılıklarını tutamayacak kadar geniş düğümlü bir ağdır…"


- Biliyorum Çok Kalabalıksınız



94. "Bilinçdışı düzeyde, ölüm yaşamın altını oyarak, potansiyel anlamlarından yoksun bırakarak onu ele geçirir. Gençliğin iç düşmanlarının ilki budur, çünkü gençlik kaçınılmaz olarak bu tecrübeden geçer. Genç­lik anın ölümcül gücünün bu şiddetli tecrübesini ya­şamak zorundadır. Felsefenin hedefi içsel ölümün bu canlı tecrübesini inkar etmek değil, aşmaktır."


- Gerçek Yaşam



95. "Bir tek ben insanım, geri kalan her şey tanrısal."


- Beckett, Tükenmeyen Arzu



96. "“Dünya birden değil de ikiden hareketle sınandığında nasıl bir yer olur? Dünya benzerlikten değil de farktan hareketle incelendiğinde, gerçekleştirildiğinde ve yaşandığında nasıl bir yer olur? Bence aşk budur işte.”"


- Aşka Övgü



97. "Aşk yaşamın yeniden icat edilmeaidir"


- Aşka Övgü



98. "Siyah, cinselliğin hizmetine girdiğinde ise fetişin siyahıdır. Beyaz addedilen fon üzerinde, özelleştirilen bedenin o fazla sonsuz, fazla tekil uzamında, arzunun bu fondan kesip çıkardığı nesnenin ateşini yakar. Siyah burada herhangi bir kadının Kadına dönüştürülmesi görevini üstlenir; tüm kadınlar buna muktedirdir elbet. Cinsellik karşısında kara bir tekrar."


- Siyah



99. "Kıskançlık yapay bir aşk asalağıdır ve aşkın tanımında kesinlikle yeri yoktur."


- Aşka Övgü



100. "Jacques Lacan bize cinsellikte aslında herkesin, hani denebilirse, kendi işine baktığını anımsatır. Elbette ötekinin bedeninin aracılığı söz konusudur, ama sonuçta zevk yalnız sizin zevkiniz olacaktır. Cinsellik birleştirmez, ayırır.Çıplak olmanız, ötekinin bedenine yapışmanız bir imgedir, düşsel bir tasarımdır. Gerçekteyse, zevk sizi ötekinden uzaklara, çok uzaklara götürür."


- Aşka Övgü



101. "“Sevmek demek her türlü yalnızlığın ötesinde, dünyada yaşamı hareketlendiren her şeyle mücadele etmek demektir.”"


- Aşka Övgü



102. "… tamamen sıradan ve bayağı şeyler, hep var olmaktan dolayı unutulmuştur, unutmak ise sofistike ya da temel önemdeki düşüncelerde tahribata yol açar."


- Biliyorum Çok Kalabalıksınız



103. "Kapitalizmin gerektirdiği şey, çalışma, ihtiyaç ve tatminlerden oluşan bir yaşamdır. Kısacası, hayvanî bir yaşam. Hayvani bir yaşamın esasen dişilere ihtiyaç duyduğu, erkeklerin sadece üreme için var olduğu kanıtlanmıştır."


- Gerçek Yaşam



104. "Kapitalist canavara teslim edilmiş çağdaş toplum ne istemektedir? İki şey ister: Eğer mümkünse pazardaki ürünleri satın almalıyız, ama bu mümkün değilse uslu durmalıyız."


- Gerçek Yaşam



105. "Oysa ben aşkın ortaklaşa bir zevk olduğuna, neredeyse herkes için yaşama yoğunluk ve anlam kazandıran bir şey olduğuna inanıyorum."


- Aşka Övgü



106. "Aşk inatçı bir serüvendir. Serüven dolu tarafı gereklidir gerekli olmasına ama inat da gerekli. Karşımıza çıkan ilk engelde, ilk ciddi görüş ayrılığında, ilk sıkıntılarda vazgeçmek aşkın bozulmuş bir halini yansıtır. Gerçek aşk uzamın, dünyanın ve zamanın yarattığı engelleri kalıcı biçimde, kimi zaman acı çekerek alt eden aşktır."


- Aşka Övgü



107. ""Sevenler yalnızdır bu dünyada.""


- Aşka Övgü



108. "Birçok gerçekliği bulma yöntemi gibi, aşk yönteminin de her zaman barışçıl olmadığını anımsamak gerekir. Aşk şiddetli kavgalar, gerçek acılar, aşılabilen ve aşılamayan ayrılıklar içerir. Öznel yaşamın en acılı deneyimlerinden biridir, bunu kabul etmek gerek!"


- Aşka Övgü



109. "... memleket işsiz kaynıyor, iş de kalmadı yapacak, çöpçü olayım desen o bile yok. Öcü gibi bir tanrıya inanıyorsunuz ne akla hizmetse.
...
Alayınız aynı bok! Alayınız aynı bokun soyu! Artık anlayana!"


- Filozof Ahmed



110. "Gerçek bir karşılaşma, derin izler bırakan bir tür kişisel çarpılma hali."


- Beckett, Tükenmeyen Arzu



111. "Arkadaşlığın bedensel kanıtı yoktur, bedensel zevkte yankılanmaz. İşte bu yüzden en entelektüel duygudur, kendilerini tutkudan sakınan felsefecilerin yeğ tuttuğu duygudur."


- Aşka Övgü



112. "Dünya ne kadar nefret edilesi bir yer olursa olsun, ki şüphesiz öyledir, herkesin içinde, mutlaka, derinlerde, karanlıkta kalmış, eşine başkasında rastlanmayan, şaşkınlık verici bir nokta vardır ve işte o nokta, var olan şeyi düşünmeye başlama noktasıdır. Tutunun o noktaya! Onu bulun ve ona tutunun! Felsefenin bundan başka amacı yoktur! Herkesin kendi noktasını bulması ve ona tutunmasıdır felsefenin amacı! Düşüncenin pınarı, düşünmenin neşesi o noktadır. İnsana bakış açısı kazandıran, insanı tekrara düşmekten kurtarıp, ona yaratma gücü verendir. Çünkü tekrar etmek, sahtekârlığa ve ıstıraba giden yolun başlangıcıdır. Tekrar etmeyin, yerinizde saymayın. Yerinizi bir başkası dolduramasın, ama sırf siz, siz olduğunuz için değil, sizi bitkinliğinizden ve tekdüzeliğinizden sıyıracak olan Faal noktayı içinizde bulduğunuz için."


- Filozof Ahmed



113. "Aşkla ölüm arasında sıkı ve derin bir ilişki vardır."


- Aşka Övgü



114. ""Sıradan hayata yerleşmeye razı olmak ile, yaşamda en azından bir kere, titreyerek de olsa sonsuzla karşılaşmak arasında bir dengedeyiz.""


- Sonlu ve Sonsuz



115. "Bir kural ifade edildiğinde karşılaşılan sorun, Kant’ın dediği gibi, onun genelleştirilmesinin sonuçlarını her zaman dikkate alma gereğidir."


- Gerçek Yaşam



116. "Aşk yalnızca cinsel arzuya tutunmuş düşsel bir oluşumdur."


- Aşka Övgü



117. "Devrimci bir harekete katıldığımızda hissettiğimiz siyasal coşkunluk, sanat yapıtlarının verdiği haz ve en sonunda bir bilimsel kuramı derinlemesine anladığımızda içimizde uyanan neredeyse doğaüstü sevinç de aşktaki mutluluğa benzeyen kanıtlardır."


- Aşka Övgü



118. "Aşkımın en amansız düşmanı, yenmem gereken düşman, öteki değil benim, farka karşı özdeşliği isteyen, farkın prizmasında süzülmüş ve yeniden oluşturulmuş dünyaya karşı kendi dünyasını dayatmak isteyen "ben"."


- Aşka Övgü



119. "Bir kural ifade edildiğinde karşılaşılan sorun, Kant’ın dediği gibi, onun genelleştirilmesinin sonuçlarını her zaman dikkate alma gereğidir."


- Gerçek Yaşam



120. "Aşk yalnızca cinsel arzuya tutunmuş düşsel bir oluşumdur."


- Aşka Övgü



121. "Devrimci bir harekete katıldığımızda hissettiğimiz siyasal coşkunluk, sanat yapıtlarının verdiği haz ve en sonunda bir bilimsel kuramı derinlemesine anladığımızda içimizde uyanan neredeyse doğaüstü sevinç de aşktaki mutluluğa benzeyen kanıtlardır."


- Aşka Övgü



122. "Şöyle diyorsunuz mesela: "Ağzına sıçtığımın herifi kaç zamandır başka bir hatunla takılıyormuş!"
Ben kadın olsaydım derdim ki: "Heyhat! Yüreğimin seçtiği adam alevini uzak diyarlara taşımış.""


- Filozof Ahmed



123. "Sevmek demek her türlü yalnızlığın ötesinde, dünyada yaşamı hareketlendiren her şeyle mücadele etmek demektir."


- Aşka Övgü



124. "Aşkta sadakat o uzun zafere işaret eder:
karşılaşmanın bir sürenin icadında, bir dünyanın doğuşunda günden güne alt edilen rastlantısı."


- Aşka Övgü



125. "Aşk beni “göklere çıkarmaz”, “aşağı” da çekmez."


- Aşka Övgü



126. "Adaletsiz insan da eğer sahiden adaletsiz olmak istiyorsa, devamlı işlediği adaletsizlikleri büyük bir sır perdesiyle örtmelidir. Adaletsizlerin en fenası yakalanandır! Zira adaletsizliğin en üst mertebesi, adil olmadığımız zaman bile adil görünmektir."


- Platon'un Devleti



127. ""Aşkı yeniden icat etmeli, besbelli.”"


- Aşka Övgü



128. "Kıskançlık yapay bir aşk asalağıdır ve aşkın tanımında kesinlikle yeri yoktur. Her aşk ilan edilebilmek, başlayabilmek için, dışarıdan bir rakip mi saptamak durumundadır? Haydi canım siz de!"


- Aşka Övgü



129. "Aşkta sadakat o uzun zafere işaret eder:
karşılaşmanın bir sürenin icadında, bir dünyanın doğuşunda günden güne alt edilen rastlantısı."


- Aşka Övgü



130. "Bizim dünyamız mantık boyutuna da güçlü bir baskı uyguluyor; bunun nedeni de esasen dünyanın son derece mantıkdışı bir iletişim rejimine teslim olmuş olması. İletişim, kopuk kopuk imgelerden, sözlerden, beyanlardan ve yorumlardan oluşan, kabul edilmiş ilkesi de tutarsızlık olan bir evren iletiyor. İletişim her ilişkiyi, kendi akışıyla önüne katıp sürüklediği unsurlar arasında çözündüren kararsız bir yan yana koyma işlemi içinde her türlü ilişkiyi ve her türlü ilkeyi gün be gün bozuyor."


- Sonsuz Düşünce



131. "İnsanlar bu evren içinde küçücük karıncalardır, kocaman ve sonsuz evrenin sonlu karıncaları."


- Sonlu ve Sonsuz



132. "Dolayısıyla aşk bir karşı-deneydir.
Sadece karşılıklı olarak yarar sağlayacak bir değiş tokuş olarak düşünülmezse ya da kâr getiren bir yatırım gibi önceden uzun uzadıya hesaplanmazsa, aşk gerçek anlamda rastlantıya duyulan güven halini alır."


- Aşka Övgü



133. "Aşk her zaman dünyanın doğuşuna tanık olma olasılığıdır."


- Aşka Övgü



134. "Aziz Augustinus’un dediği gibi, aşkı seviyoruz, sevmeyi seviyoruz, ama aynı zamanda başkalarının da sevmesini seviyoruz. Bunun nedeni de sadece gerçeklikleri sevmemiz."


- Aşka Övgü



135. "Barbarlığın içindeyiz ve yakında ona son hızla gömüleceğiz."


- Tarihin Uyanışı



136. "“İşe aşkla başlamayan, felsefenin ne olduğunu asla bilemez”
Platon"


- Aşka Övgü



137. "Dolayısıyla aşk bir karşı-deneydir.
Sadece karşılıklı olarak yarar sağlayacak bir değiş tokuş olarak düşünülmezse ya da kâr getiren bir yatırım gibi önceden uzun uzadıya hesaplanmazsa, aşk gerçek anlamda rastlantıya duyulan güven halini alır."


- Aşka Övgü



138. "Aşk her zaman dünyanın doğuşuna tanık olma olasılığıdır."


- Aşka Övgü



139. "Aziz Augustinus’un dediği gibi, aşkı seviyoruz, sevmeyi seviyoruz, ama aynı zamanda başkalarının da sevmesini seviyoruz. Bunun nedeni de sadece gerçeklikleri sevmemiz."


- Aşka Övgü



140. "“İşe aşkla başlamayan, felsefenin ne olduğunu asla bilemez”
Platon"


- Aşka Övgü



141. "Sonuçta mutluluktan söz ediyorum!
Evet, aşktaki mutluluk
zamanın sonsuzluğu karşılayabileceğinin kanıtıdır."


- Aşka Övgü



142. "... güzellikleri kapılar ardına hapsederek, kara çarşaflarla örterek sahip olunabileceğini zannetmenin çocukça düşünce olduğunu söylemedi. Bir kadının, içinde alev alev yanan arzuları, yeri geldi mi tek bir bakışıyla, üç tel saçıyla canının istediği erkeğe gayet güzel gösterebileceğini, hattâ bunun çırılçıplak soyunmaktan bile daha tesirli olacağını da söylemedi...."


- Filozof Ahmed



143. "Anlam hep oradaydı fakat insanoğlu onu kaybetti.."


- Beckett, Tükenmeyen Arzu



144. "Neden aşk öykülerine adanmış onca film, onca roman, onca şarkı var? O öyküler toplumun büyük bölümünü ilgilendirdiğine göre, aşkta evrensel bir şeyler olmalı."


- Aşka Övgü



145. "Çocukluğumun ilkokulunda bana bahşedilen en derin bilgi, mürekkebin , Edebiyata evrilen düşünceyle lekeye dönüşen itki arasındaki katı paylaşımının bilgisi değil mi?"


- Siyah



146. "Öyleyse, doğa, insani ölümün siyahı karşısına, rüzgarda salınan bir çiçeğin tek başına anlatıyor olduğu şeyi koyuverir."


- Siyah



147. "Çok gençken, Simone de Beauvoir’ın, “İkinci Cins”te yazdığı bir bölümden çok etkilenmiş, handiyse iğrenmiştim: Kitapta cinsel birleşmeden sonra erkeğin içinde yükselen, kadının bedeninin yavan ve gevşek olduğu duygusuyla, buna karşılık kadında uyanan, dik cinsellik organı dışında erkek bedeninin çirkin, hatta biraz gü­lünç olduğu duygusunu anlatıyordu. Tiyatroda, güldürü ya da vodvilde sürekli kullanılan bu üzücü düşüncelere güleriz. Erkeğin arzusu koca göbekli ve cinsel bakımdan yetersiz, gülünç Fallus’un arzusudur; göğüsleri sarkık, dişleri dökülmüş yaşlı kadının görüntüsü de her güzelli­ğin gerçekteki geleceğidir. Birbirimize sarılıp uyuduğu­muzda kendini gösteren aşktaki sevecenlik bu sevimsiz düşüncelerin üstüne perde çeker. Ama Lacan bunun tam tersini de düşünür, ona göre aşkın varlıkbilimsel olarak nitelenebilecek bir düzeyi vardır. Arzu ötekinde, her zaman biraz fetişist biçimde, göğüsler, kalçalar, er­keklik organı gibi seçili nesnelere yönelirken, aşk doğru­dan ötekinin varlığına; benim yaşamımda dağılıp yeni­den birleşen varlığıyla donanarak ortaya çıktığı haliyle ötekine yönelir."


- Aşka Övgü



148. "Aşk şiddetli kavgalar, gerçek acılar, aşılabilen ya da aşılama­yan ayrılıklar içerir. Öznel yaşamın en acılı deneyimle­rinden biridir, bunu kabul etmek gerek! İşte bu nedenle kimileri çıkıp "bütün riskleri kapsayan sigorta” propa­ gandası yapıyor. Bunu daha önce de söyledim, aşk ölüme bile yol açabilir. Aşk cinayetleri, aşk yüzünden intihar edenler vardır. Doğrusunu isterseniz, aşk kendi ölçeğin­de devrimci siyasetten çok da barışçı değildir. Bir gerçek­lik güllük gülistanlık ortamda oluşmaz. Asla! Aşkın ayrı­ca kendisine özgü bir uyuşmazlık ve şiddet düzeni var­dır."


- Aşka Övgü



149. "Bir tek ben insanım, geri kalan her şey tanrısal."


- Beckett, Tükenmeyen Arzu



150. "''Zaman zaman da filozofları ve matematikçileri dinlemek ve düşüncemizi sonsuza ulaşmak için bir yay gibi germek gerekir.''"


- Sonlu ve Sonsuz



151. "Öyleyse, doğa, insani ölümün siyahı karşısına, rüzgarda salınan bir çiçeğin tek başına anlatıyor olduğu şeyi koyuverir."


- Siyah



152. ""Aşkı bilinçli olarak yaratabilir ve paylaşacağımız ki­şiyi seçebiliriz"
-Epstein"


- Komünizm Fikri (Berlin Konferansı, 2010)



153. "Oğlanlar sonsuza dek olgunlaşmamış kalırken, kızlar ezelden beri olgundur."


- Gerçek Yaşam



154. "Aşkı seviyoruz, sevmeyi seviyoruz ama aynı zamanda başkalarının da sevmesini seviyoruz. Bunun nedeni de sadece gerçeklikleri sevmemiz. Felsefeye anlam kazandıran da bu: İnsanlar gerçeklikleri seviyorlar, sevdiklerini bilmedikleri zaman bile."


- Aşka Övgü



155. "Aşkta, söz konusu olan iki kişinin farklılığı özümseyip yaratıcı kılmayı başarıp başaramamasıdır."


- Aşka Övgü



156. ""Sevenler yalnızdır bu dünyada.""


- Aşka Övgü



157. ""...aşk hiçbir yasaya uymaz.""


- Aşka Övgü



158. "...benim gibi bir aşkın gerçek konusunun bireylerin tatmin olması değil, çiftin oluşması olduğunu kabul ederseniz, bu anlamda aşk komünisttir"


- Aşka Övgü



159. ""Güzel bir ruha aşık olan ona hayatı boyunca sadık kalır çünkü sevdiği şey ebedidir, diyor Platon. Ruhlar hiçbir zaman eskimez, yaşlanmaz. Eskiyen düşünceler ve bedendir.""


- Platon'un Devleti



160. "Oğlanlar sonsuza dek olgunlaşmamış kalırken, kızlar ezelden beri olgundur."


- Gerçek Yaşam



161. "Kıskançlık yapay bir aşk asalağıdır ve aşkın tanımında kesinlikle yeri yoktur."


- Aşka Övgü



162. "Kaynağı bilinmeyen alacakaranlık. En azını bilmek. Hayır, hiçbir şey bilmemek güzel olurdu. En fazla azın da azını."


- Beckett, Tükenmeyen Arzu



163. "aşkı seviyoruz, sevmeyi seviyoruz, ama aynı zamanda başkalarının sevmesini de seviyoruz. Bunun nedeni de gerçeklikleri sevmemiz. Felsefeye anlam kazandiran da bu: İnsanlar gerçeklikleri seviyorlar, sevdiklerini bilmedikleri zaman bile."


- Aşka Övgü



164. "Aşk tam anlamıyla bir olasılık değil, daha çok olanaksız olarak görülebilecek bir şeyin aşılmasıdır."


- Aşka Övgü



165. "Aşk yine de dünyada meydana gelir. Önceden kestirilemeyecek, dünyanın yasalarına göre hesaplanamayacak bir olaydır o."


- Aşka Övgü



166. "Aşk her zaman dünyanın doğuşuna tanık olma olasılığıdır."


- Aşka Övgü



167. "" Yıkma sevincini yıkım gücümle uyumlu bir derecede yaşarım. ""


- Nietzsche Anti-Felsefe Seminerleri



168. ""Ne satın alınacak? Oyuncaklar, elbette; kocaman oyuncaklar, hoşumuza giden ve başkalarını etkileyen şeyler. Çağdaş toplum bize bu nesneleri satın almayı, mümkün olduğunca çok satın alabilme arzusu duymayı emreder. Oysa bir şeyler satın alma fikri, yeni şeylerle - yeni arabalar, marka ayakkabılar, kocaman televizyonlar, güneye bakan apartman daireleri, altın kaplama akıllı telefonlar, Hırvatistan tatilleri, imitasyon İran halıları- oynama fikri, çocukluğun, ergenlik arzularının karakteristiğidir. Bu durum yetişkinler arasında kısmen de olsa geçerli bir şey halini aldığında, genç olmakla yetişkin olmak arasında artık sembolik bir engel kalmamış demektir; bu, yumuşak bir sürekliliktir. Yetişkin, kocaman oyuncaklar satın alma imkânına gençlerden biraz daha fazla sahip olandır. Fark niteliksel olmaktan ziyade nicelikseldir. Dolayısıyla, dünya pazarındaki metaların ışıltısı karşısında gözleri kamaşmış öznelerin satın alma yasasına genel ve çocuksu itaat ile gençlerin ergen hali arasında ortaya çıkan sonuç, gençliğin bir tür ipsiz sapsız gezginliğidir. İnisiyasyon varken gençlik sabitti, fakat şimdi akıntıya kapılmış gezgindir; ne hudut tanır, ne engel; yetişkinlikten hem ayrıdır hem de ayırt edilemez; ve bu gezgin varoluş aynı zamanda benim yönelimsizlik diye adlandırdığım şeydir.""


- Gerçek Yaşam



169. ""Güzel bir ruha aşık olan ona hayatı boyunca sadık kalır çünkü sevdiği şey ebedidir, diyor Platon. Ruhlar hiçbir zaman eskimez, yaşlanmaz. Eskiyen düşünceler ve bedendir.""


- Platon'un Devleti



170. "Kıskançlık yapay bir aşk asalağıdır ve aşkın tanımında kesinlikle yeri yoktur."


- Aşka Övgü



171. "Freud'un bilinçdışının ta­nımı tam olarak budur: Lacan'ın deyişiyle "bilinmeyen bilgi”"


- Komünizm Fikri (Berlin Konferansı, 2010)



172. ""Aşk her zaman
dünyanın doğuşuna tanık olma olasılığıdır.""


- Aşka Övgü



173. "Dünya birden değil de ikiden hareketle sınandığında nasıl bir yer olur? Dünya benzerlikten değil de farktan hareketle incelendiğinde, gerçekleştirildiğinde ve yaşandığında na­sıl bir yer olur? Bence aşk budur işte.."


- Aşka Övgü



174. "Diz çökmüş bir aşk benim için aşk değildir, her ne kadar bazen aşkta sevdiğimiz kişiye kendimizi bütünüyle bırakmak istesek de."


- Aşka Övgü



175. "Aşk tam anlamıyla bir olasılık değil, daha çok olanaksız olarak görülebilecek bir şeyin aşılmasıdır. Var olmaya hakkı olmayan, size bir olasılık olarak verilmeyen, ama var olan bir şey."


- Aşka Övgü



176. ""Elli sekiz yıldır birlikte yaşıyoruz ve ben seni her zamankinden çok seviyorum.""


- Aşka Övgü



177. "Neden aşk öykülerine adanmış onca film, onca roman, onca şarkı var? O öyküler toplumun büyük bölümünü ilgilendirdi­ğine göre, aşkta evrensel bir şeyler olmalı."


- Aşka Övgü



178. ""Aşk her zaman
dünyanın doğuşuna tanık olma olasılığıdır.""


- Aşka Övgü



179. "Dünya birden değil de ikiden hareketle sınandığında nasıl bir yer olur? Dünya benzerlikten değil de farktan hareketle incelendiğinde, gerçekleştirildiğinde ve yaşandığında na­sıl bir yer olur? Bence aşk budur işte.."


- Aşka Övgü



180. "Diz çökmüş bir aşk benim için aşk değildir, her ne kadar bazen aşkta sevdiğimiz kişiye kendimizi bütünüyle bırakmak istesek de."


- Aşka Övgü



181. ""İnsanın sandı­ğından çok daha fazlasını yapabilir olduğunun farkı­na varışı, yeni bir kolektif yaşam fikrine yönelik bir harekete katıldığında, okunan bir kitap, dinlenen bir müzik ya da seyredilen bir tabloyla altüst olup kendi içinde sanatsal bir eğilim ortaya çıktığında ya da yep­yeni bir bilimsel sorunun cazibesine kapıldığınızda da vuku bulur. Bütün bu durumlarda insan kendinde bilmediği bir kapasiteyi keşfeder.""


- Gerçek Yaşam



182. "Şimdi çiçekler dışında her şeyi silmeye gidiyorum. Yağmur yok. Tepe yok. Yalnızca çiçekler ara­sında güçlükle yürümeye çalışan bizler.."


- Beckett, Tükenmeyen Arzu



183. ".
.
Bir bedenin gerçeğe maruz kalındığına tanıklık eden tek şey, yaradır.
.
."


- Yüzyıl



184. "Masallardaki gibi talipler sıra sıra dizilmez önünüze!"


- Aşka Övgü



185. ""Aşkı yeniden icat etmeli, besbelli.""


- Aşka Övgü



186. "Sadece kendine özgü bir hayata sahip olma onuruna hiçbirimiz sahip olamayız. Benim hayatım sizinkidir, sizin hayatınız benimkidir, ben ne yaşıyorsam siz de ne onu yaşıyorsunuz; alınyazısı tektir."


- Biliyorum Çok Kalabalıksınız



187. "Aşkın düşmanı bencil­liktir, herhangi bir rakip değil. Şöyle de denebilir: Aşkı­mın en amansız düşmanı, yenmem gereken düşman, öteki değil benim, farka karşı özdeşliği isteyen, farkın prizmasında süzülmüş ve yeniden oluşturulmuş dünya­ya karşı kendi dünyasını dayatmak isteyen “ben”."


- Aşka Övgü



188. ""Aşkı rastlantıya bırakmayın!""


- Aşka Övgü



189. "Masallardaki gibi talipler sıra sıra dizilmez önünüze!"


- Aşka Övgü



190. "Seni seviyorum” sözü şuna dönüşür: Senin benim yaşamım için oluşturduğun kaynak bu dünyada var. Bu kaynağın sularında, sevincimizi, öncelikle şeninkini görüyorum. Mallarmé’nin şu şiirindeki gibi görüyorum onu: Döndün dalga içinde
Çıplak sevincine"


- Aşka Övgü



191. "Diz çökmüş bir aşk benim için aşk değildir, her ne kadar bazen aşkta sevdiğimiz kişiye kendimizi bütünüyle bırakmak istesek de."


- Aşka Övgü



192. ""Aşkın yeniden icat edilmesi, ama aynı zamanda savunulması gerekiyor, çünkü dört bir yandan tehdit edilmekte.""


- Aşka Övgü



193. "Günün birinde sağır olacağız. Günün birinde doğduk, günün birinde öleceğiz. Aynı gün, aynı an; size yetmiyor mu bu kadarını bilmek? Bir ayağımız mezarda dünyaya getirirler bizi, güneş bir an parıldar, sonra yeniden gecedir."


- Beckett, Tükenmeyen Arzu



194. ""Güzel bir ruha aşık olan ona hayatı boyunca sadık kalır, çünkü sevdiği şey ebedidir.""


- Platon'un Devleti



195. "Geleneksel buyruk, temelde, "Baban gibi bir erkek ol, annen gibi bir kadın ol, İdea'ları asla değiştirme!"dir. Çağdaş buyruk ise daha ziyade şöy­ledir: "Sen, küçük arzularla dolu, asla herhangi bir İdea'sı olmayan bir insan hayvansın, öyle kal!""


- Gerçek Yaşam



196. "''Aşk, cinsel arzunun basit bir süsü, türün üremesi için var olan karmaşık ve düşsel bir oyun olamaz.''"


- Aşka Övgü



197. "Aşk cinsel arzunun basit bir süsü, türün üremesi için var olan karmaşık ve düşsel bir oyun olamaz."


- Aşka Övgü



198. "Aşk her zaman dünyanın doğuşuna tanık olma olasılığıdır."


- Aşka Övgü



199. "Aşkımın en amansız düşmanı, yenmem gereken düşman, öteki değil benim, farka karşı özdeşliği isteyen, farkın prizmasında süzülmüş ve yeniden oluşturulmuş dünyaya karşı kendi dünyasını dayatmak isteyen “ben”.
Aşk aynı zamanda savaş da olabilir…"


- Aşka Övgü



200. "aşk yaşamın yeniden icat edilmesidir."


- Aşka Övgü



201. "aşk cinsel arzunun basit bir süsü, türün üremesi için var olan karmaşık ve düşsel bir oyun olamaz, sanırım onun yok olmasına çalışan ideologlar dışında da kimse onu öyle görmez."


- Aşka Övgü



202. "Schopenhauer aşk tutkusunu yaşayan kadınları asla bağışlamayaca­ğını söylüyor, çünkü aslında hiçbir değeri olmayan insan türünün sürüp gitmesini kadınlar o tutkuyla sağlıyorlar!"


- Aşka Övgü



203. "Gerçek aşk uzamın, dünyanın ve zama­nın yarattığı engelleri kalıcı biçimde, kimi zaman acı çe­kerek alt eden aşktır."


- Aşka Övgü



204. "Aşk inatçı bir serüvendir. Serüven dolu tarafı gereklidir gerekli olmasına ama inat da gerekir. Karşımıza çıkan ilk engelde, ilk ciddi görüş ayrılığında, ilk sıkıntılarda vazgeçmek aşkın bozulmuş bir halini yansıtır. Gerçek aşk uzamın, dünyanın ve zamanın yarattığı engelleri kalıcı biçimde, kimi zaman acı çekerek alt eden aşktır."


- Aşka Övgü



205. "“Gür bir ağaç gibi dal salıp, göklere yükseldikçe, gizemli bir inzivaya dalmak zorunda mıdır insan?”"


- Filozof Ahmed



206. "Aşkta, söz konusu olan iki kişinin farklılığı özümseyip yaratıcı kılmayı başarıp başaramamasıdır."


- Aşka Övgü



207. "Kadın erkeğe bağlı olmadan var olabilir ve olmalıdır."


- Gerçek Yaşam



208. "Seni seviyorum” sözü şuna dönüşür: Senin benim yaşamım için oluşturduğun kaynak bu dünyada var. Bu kaynağın sularında, sevincimizi, öncelikle şeninkini görüyorum. Mallarmé’nin şu şiirindeki gibi görüyorum onu: Döndün dalga içinde
Çıplak sevincine"


- Aşka Övgü



209. "Geleneksel buyruk, temelde, "Baban gibi bir erkek ol, annen gibi bir kadın ol, İdea'ları asla değiştirme!"dir. Çağdaş buyruk ise daha ziyade şöy­ledir: "Sen, küçük arzularla dolu, asla herhangi bir İdea'sı olmayan bir insan hayvansın, öyle kal!""


- Gerçek Yaşam



210. "''Aşk, cinsel arzunun basit bir süsü, türün üremesi için var olan karmaşık ve düşsel bir oyun olamaz.''"


- Aşka Övgü



211. "Aşk cinsel arzunun basit bir süsü, türün üremesi için var olan karmaşık ve düşsel bir oyun olamaz."


- Aşka Övgü



212. "Aşk her zaman dünyanın doğuşuna tanık olma olasılığıdır."


- Aşka Övgü



213. "Durmadan ağır ağır ilerler, ama hiç uzaklaşmazlar."


- Başka Bir Estetik : Sanatlar İçin Küçük Bir Kılavuz



214. "Aşk anlayışınızda sırtınızı birçok ozana ya da yazara dayıyorsunuz. Ama oraya gelmeden önce, belki de felsefecileri sorgulamak gerekiyor."


- Aşka Övgü



215. "Aşkı­mın en amansız düşmanı, yenmem gereken düşman, öteki değil benim, farka karşı özdeşliği isteyen, farkın prizmasında süzülmüş ve yeniden oluşturulmuş dünyaya karşı kendi dünyasını dayatmak isteyen “ben”."


- Aşka Övgü



216. "Arzu dolaysız bir güçtür, ama aşk ayrıca özen, yineleme ister. Aşk prova düzenini bilir."


- Aşka Övgü



217. "“Lacan etik düsturunu ileri sürerken şunu der; [nepas céder sur son désir] “Arzundan vazgeçme!” Bu şu anlama gelir:

— “Kendinin bilmediğin parçasından vazgeçme!”"


- Etik



218. "Sanat eseri denen şey, o şeyi yapan kişi(ressam) ve şeye bakan kişi (izleyici)’den oluşan bir üçgen. Şey, sanatçının görece kör arayışı ile seyircilerin görece farkında arayışı arasında bir dolayımlamadır."


- Siyah



219. "Aşk anlayışınızda sırtınızı birçok ozana ya da yazara dayıyorsunuz. Ama oraya gelmeden önce, belki de felsefecileri sorgulamak gerekiyor."


- Aşka Övgü



220. "Aşkı­mın en amansız düşmanı, yenmem gereken düşman, öteki değil benim, farka karşı özdeşliği isteyen, farkın prizmasında süzülmüş ve yeniden oluşturulmuş dünyaya karşı kendi dünyasını dayatmak isteyen “ben”."


- Aşka Övgü



221. "Arzu dolaysız bir güçtür, ama aşk ayrıca özen, yineleme ister. Aşk prova düzenini bilir."


- Aşka Övgü



222. "Umut edelim, eyleme geçelim."


- Biliyorum Çok Kalabalıksınız



223. "Kadın için çoğu zaman cinsel aidiyet duygusu ruhsal yakınlıktan daha geri planda kalır. Fakat bu iki durum arasında kalan gri alanda kadın seksüel seçilim kuralları içinde davranır."


- Gerçek Mutluluğun Metafiziği



224. "Schopenhauer aşk tutkusunu yaşayan kadınları asla bağışlamayacağını söylüyor, çünkü aslında hiçbir değeri olmayan insan türünün sürüp gitmesini kadınlar o tutkuyla sağlıyorlar!"


- Aşka Övgü



225. "Aşk yalnızca iki birey arasındaki karşılaşma ve kapalı ilişkiler değildir, o bir kurma işlemidir, artık Bir'in değil, İki'nin bakış açısından bir yaşam oluşur."


- Aşka Övgü



226. "Sevmek demek her türlü yalnızlığın ötesinde, dünyada yaşamı hareketlendiren her şeyle mücadele etmek demektir."


- Aşka Övgü



227. "Oysa ben aşkın ortaklaşa bir zevk olduğuna, neredeyse herkes için yaşama yoğunluk ve an­lam kazandıran bir şey olduğuna inanıyorum, bence aşk bütünüyle risksiz bir düzende yaşamın zenginliği olmak­tan çıkar."


- Aşka Övgü



228. "Aziz Augustinus'un dediği gibi, aşkı seviyoruz, sevmeyi seviyoruz, ama aynı zamanda başkalarının da sevmesini seviyoruz. Bunun nedeni de sadece gerçekleri sevmemiz. Felsefeye anlam kazandıran da bu: İnsanlar gerçeklikleri seviyorlar, sevdiklerini bilmedikleri zaman bile."


- Aşka Övgü



229. "Kendimizi tutkudan bağışık tutup hoş ve zevkli cinsel düzenlemeleri yaşayabiliyoruz. Bu açıdan baktığımızda, dünyanın şu halinde, aşkın gerçekten bu çembere, bu sınırların içine hapsedildiğini düşünüyo­rum, bu yüzden de tehdit altında. Kanımca, felsefecinin görevlerinden biri de onu savunmaktır. Büyük olasılıkla, bu da ozan Rimbaud’nun söylediği gibi, aşkı aynı za­manda yeniden icat etmek demeye gelir. Şeylerin basitçe korunmasıyla savunma yapılamaz. Dünya gerçek anlam­da yeniliklerle dolu, aşk da bu yenilenmenin içinde yeri­ni almalı. Güvenliğe ve rahatlığa karşı riski ve serüveni yeniden icat etmeli."


- Aşka Övgü



230. "Oysa bugünün dünyasında herkesin kendi çı­karına göre hareket etmesi kanısı büyük ölçüde yaygın­ dır. Dolayısıyla aşk bir karşı-deneydir. Sadece karşılıklı olarak yarar sağlayacak bir değiş tokuş olarak düşünülmezse ya da kâr getiren bir yatırım gibi önceden uzun uzadıya hesaplanmazsa, aşk gerçek anlamda rastlantıya duyulan güven halini alır."


- Aşka Övgü



231. "Bütün filozofların babası olan Sokrates 'gençleri yoldan çıkarma' temel suçlamasıyla ölüme mahkum edildi. Felsefenin bilinen ilk alımlanışı çok ciddi bir suçlama biçimindedir: Felsefe gençleri doğru yoldan saptırır. Dolayısıyla, bu bakış açısını benimsersem, basitçe şunu söyleyebilirim: Benim amacım gençleri yoldan çıkarmaktır."


- Gerçek Yaşam



232. "İşe aşkla başlamayan, felsefenin ne olduğunu asla bilemez."


- Aşka Övgü



233. "Schopenhauer aşk tutkusunu yaşayan kadınları asla bağışlamayacağını söylüyor, çünkü aslında hiçbir değeri olmayan insan türünün sürüp gitmesini kadınlar o tutkuyla sağlıyorlar!"


- Aşka Övgü



234. "Aşk yalnızca iki birey arasındaki karşılaşma ve kapalı ilişkiler değildir, o bir kurma işlemidir, artık Bir'in değil, İki'nin bakış açısından bir yaşam oluşur."


- Aşka Övgü



235. "Sevmek demek her türlü yalnızlığın ötesinde, dünyada yaşamı hareketlendiren her şeyle mücadele etmek demektir."


- Aşka Övgü



236. "İnsanın gerçekleri kendi arzusuna uydurmaktan ziyade, arzularını gerçekliklere uydurması gerekir."


- Gerçek Mutluluğun Metafiziği



237. ""Bütünün yaratıcı gücüne yerleştirilmesi mümkün olan zaman - imgeler, "hareketin ötesinde hacim - imgeler" dir. Bu tam olarak, zamanın derin varlığının, onun hakikatinin hareketsiz olduğu anlamına gelir.""


- Deleuze: Varlığın Uğultusu



238. "Kültür Devrimi sırasında Çinli devrimcilerin söylediği gibi “burjuva hukukunu parçalamak” gerekir."


- Biliyorum Çok Kalabalıksınız



239. "İnsanlar gerçeklikleri seviyorlar, sevdiklerini bilmedikleri zaman bile."


- Aşka Övgü



240. "Bense hüzünden çok uzak dururum, adına aşk denen o öznel renkteki hüzün için de geçerlidir bu."


- Aşka Övgü



241. "Döndün dalga içinde
Çıplak sevincine"


- Aşka Övgü



242. "Aşk inatçı bir serüvendir. Serü­ven dolu tarafı gereklidir gerekli olmasına ama inat da gerekir"


- Aşka Övgü



243. "Portekizli ozan Pessoa bir yerde şöyle diyor: “Aşk bir düşüncedir.""


- Aşka Övgü



244. ""Aşkı yeniden icat etmeli, besbelli."

ARTHUR RIMBAUD, Cehennemde Bir Mevsim"


- Aşka Övgü



245. "Zamanımız, onca övündüğü demokrasiden çok daha iyisine layık aslında."


- Başka Bir Estetik : Sanatlar İçin Küçük Bir Kılavuz



246. "Sevmek demek her türlü yalnızlığın ötesinde, dünyada yaşamı hareketlendiren her şeyle mücadele etmek demektir. Bu dünyayı doğrudan, ötekiyle birlikte olmanın bana kazandırdığı mutluluğun kaynağı olarak görüyorum ben.
"Seni seviyorum" sözü şuna dönüşür: Senin benim yaşamım için oluşturduğun kaynak bu dünyada var. Bu kaynağın sularında, sevincimizi, öncelikle seninkini görüyorum."


- Aşka Övgü



247. "Lacan paranoyaya büyük ilgi duyuyordu, oysa bana göre, büyük "felsefi delilik" -iki çehresi (coşku ve bunalım) olan delilik-, bana en büyüleyici, en edebi ve en yaratıcı görünen delilik melankolidir."


- Dün Bugün Jacques Lacan



248. "Aşkı yeniden icat etmeli, besbelli."


- Aşka Övgü



249. "Felsefenin arzusunun dört boyutu vardır: isyan, mantık, evrensellik ve risk."


- Sonsuz Düşünce



250. "Tanrıların bile yumuşadığı bir saat var
Gün olur yanılır, suç işler insanlar,
Güzel adaklar, sunularla yalvarırlar
KURBAN yağlarıyla yumuşatırlar tanrıları."


- Platon'un Devleti

Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: