Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Akşam Yıldızı - İskender Pala | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Akşam Yıldızı Kitap Bilgileri


Yazar: İskender Pala
Tahmini Okuma Süresi: 7 sa. 8 dk.
Sayfa Sayısı: 252
Basım Tarihi: Ocak 2020
İlk Yayın Tarihi: Ocak 2020
Yayınevi: Kapı Yayınları
Orijinal Dil: Türkçe
ISBN: 9786057838407
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Akşam Yıldızı Kitap Tanıtımı


“Sana Kervankıran derler



Bana dertli Kerem derler



Yare ikrar veren derler



Niye doğdun sarı yıldız, mavi yıldız







Evler yıkan, beller büken



Kanım döken, Kervankıran”







Dün ve bugün…



İyi ve kötü…



Aşk ve inanç…







Akşam Yıldızı, okurlarını bugünden alıp asırlar öncesinin



Göbeklitepe’sine götürüyor. İyi ile kötünün mücadelesinde



bir aşk yolculuğu bu… Sevginin inanca, inancın tutkuya, tutkunun hayata adım adım karıştığı noktadan



Göbeklitepe hakkında bilinen her şeye



yeni bir bakış, bir ters yüz ediş…







On iki bin yıl önce yaşayan kadim insandan günümüzün modern insanına evrilen anlam arayışı…



Duymak istediğimiz belki de ilk insanın var oluş hikâyesi…







İskender Pala’nın yetkin kalemi ve ustaca kurguya dönüşen hayal gücü, Göbeklitepe üzerine herkesi yeniden düşündürecek;



Akşam Yıldızı kendi gerçekliği ile ezber bozacak.




Akşam Yıldızı Kitaptan Alıntılar


1. ""Herkes kendi karakterinin mimarıdır.""




2. "“Herkes, kendi karakterinin mimarıdır.”"




3. "“İnsanın insanı avladığı bir dünya, bozulmaya düzelmekten daha yakındır.”"




4. "Eğitilmeyen insan israftan başka nedir ki?"




5. "“İnsan, ancak ders ile eğitilirse yeteneklerinin farkına varabilir, kendini gösterebilir.Eğitilmeyen insan, israftan başka nedir ki…?”"




6. ""ölenlere acınır da doğanlara neden acınmaz?""




7. "“Çevresi sevenlerinden ziyade, korkanlarıyla dolu birinin, fikirleriyle de gücüyle de mücadele etmek, beyhude emektir.”"




8. "İnsanın insanı avladığı bir dünya bozulmaya düzelmekten daha yakındır..."




9. "İyilik yapmak yetmez, iyi de olmak gerekir..."




10. "Ölenlere acınır da doğanlara neden acınmaz?"




11. "Eğitilmeyen insan israftan başka nedir ki?"




12. "“Kader gülümsediği zaman çok sevinmemeyi, kadar gürlediği zaman da çok üzülmemeyi bilenlerdendi.”"




13. "Ruh insanı seçti, ona aklı verdi.
Akıl obayı kurdu, insan avcı oldu."




14. ""İnsanın insanı avladığı bir dünya bozulmaya düzelmekten daha yakındır.""




15. ""Sana Kervankıran derler
Bana dertli Kerem derler
Yare ikrar veren derler
Niye doğdun sarı yıldız,mavi yıldız
Evler yıkan, bekler büken
Kanım döken, Kervankıran""





Akşam Yıldızı Kitap İncelemeleri


“AKŞAM YILDIZI…”
başka bir deyişle ‘Zühre, Mavi Yıldız, Venüs’..

Hikaye bizi tam 12.000 yıl öncesine götürüyor. Kitapta birçok ilkin nasıl gerçekleşmiş olabileceğine dair teoriler anlatılıyor:
ilk tuzun nasıl keşfedildiği, ilk yalanın söylendiği, ilk savaşın başlatıldığı, ilk buğdayın bulunduğu, insanın iyiyle kötünün mücadelesi, çoklu tanrılardan tek tanrıya geçişi, ilk ibadetlerin nasıl yapıldığını, ilk köpeğin evcilleşmesi, satrancın ilk hali, aşkın ve hakikatın keşfedildiği o yıllara yolculuk yapıyoruz..

Ulu kayının gölgesinde yaşayan ulu ruha inanan ufak bir kabileyle başlıyor hikaye. O kabilede kaşları, kirpikleri, saçları olmayan bir bebek doğuyor. Lanetli olup kabilenin sonunu getireceğine inanılan nitekim de öyle oluyor. O felaketten kurtulan 4 kişi oluyor sadece: Sarıca, Çira, bebeği Parmak ve Köpekleri Tırnak. Birbirlerine söz vermiş ama sonrasında kaybetmiş 2 insanın yıllar sonra Göbeklitepe’de nasıl birleştiğine, aşkı Akşam Yıldızı’nda aramalarına tanık oluyorsunuz..

Ve Göbeklitepe;
hayat ile ölüm arasında bir geçit, bir tür göbek bağı.
İlk insanın tapınağı, atalarımızın parmak izi.
12000 Yıl önce o zamanki insanların hem bilgi hem de kullandıkları aletler bakımından nasıl inşa edildiği hala çözülemeyen Göbeklitepe’nin oluşumunun hikayesini de anlatıyor kitap. İdris Peygamber’den Hz Nuh’a ve Göbeklitepe ile bağlantı kurarak anlatan, okurken öğreten sürükleyici bir kitap buldum. İlgi alanınıza giriyorsa okumanızı tavsiye ederim.

Göbeklitepe muazzam bir geçmişe hizmet etmiş, okurken keyif aldığım bu yeri görmekte nasip olur umarım...




Selâm ...
İskender Pala kitabı hiç okumamıştım . Okuduğum ilk kitabı bu oldu . Kalemine çok hakim olmasam da ilginç bir kurguya eşlik ettim. Göbekli tepenin hikayesini çok değişik bir kurgu ile birleştirmiş ve yazmış yazar. Bir akşam yıldızının böyle bir anlatımla bütünleşmesi de hikayeye farklı bir boyut kazandırmış.

️Geçmişten günümüze insanın ve doğanın gelişimini adım adım görüyoruz. İnsanlığın av peşinde koştuğu , yerleşik bir düzenin ve aile kavramının olmadığı , taş devrinden de önce gibi bir devirden günümüze doğru nasıl ve ne şekilde gelindiğini okuyoruz. İnsanın insanla mücadelesi , insanın hayvanlarla mücadelesinden çok daha zorlu oluyor maalesef . Bunu da tüm ayrıntılarıyla kitapta okuyoruz .

️Bir aşka yelken açan insanın kendi duygularını keşfetmesi de bir ilkti o dönem için .

️ Kitapta sevdiğim ve okurken kendime de sorduğum doğa ve insanın dengesini sorguladığı bölümler çok iyiydi .

️ Aile kavramının olmaması , şimdikiler gibi mahalle , kasaba , köy gibi bir algı olmaması ve sonradan öğrenilmesi çok iyiydi . Bir insanın kendisini ve çevresini sorgulayarak cevapları bulması da çok iyiydi. İlkel bir dönemden yerleşik ve çiftçilik yapılan döneme geçilmesi insanlar için büyük bir adım oldu.

️Vahşetin , ölümün , yalanın , imanın , bağlılığın , yalnızlığın ve en önemlisi özlemenin tüm ayrıntılarını okuyacağınız bu eserde , bir aşkın gölgesinde oluşan göbekli tepenin hikayesine yolculuk yapacaksınız .

Bana tavsiye eden arkadaşıma çok teşekkür ederim ️ onun vesilesiyle okudum kitabı .

Keyifli okumalar




Dünyanın kirlendiği için yıkanmaya değil, kirletenlerin kendilerini yıkamaya ihtiyacı var.
Ağlamakta büyük lezzet vardır, çünkü gözler yaşla dolunca acılar da akar gider.
Konusu: Sarıca ve Çıra kabilelerinde yaşanan bir felaket sonucu yurtlarından ayrılmak zorunda kalırlar. Bu ayrılış onları Göbeklitepe'ye uzanan yolculuklarında birbirlerine bağlar.. Onların birbirlerine bağlılıkları, hasretleri ve sevgileri üzerine yazılmış bir roman.
Eserin ortaya çıkış amacı çok güzel. Göbeklitepe araştımalarını genellikle pagan anlayışına sahip yazarların yaptığını ve bu sebeple burayı sadece pagan kültür geleneğine göre insanlara tanıttıklarını, kimsenin buraya islam dini anlayışını yakıştırmadığına değiniyor. Bu roman Göbeklitepe'de İslam anlayışının yaşandığı şeklinde kurgulanmış.
Dili, sade ve anlaşılırdı
İskender Pala'nın sıkı takipçisiyimdir ve şimdiye kadar okuduğum her kitabını beğendim. Akşam Yıldızı eseri beni ilk kez hayal kırıklığına uğrattı. Bölümler arası geçişlerde çok kopukluk vardı. Her bölüm başlangıcında olaylar olmuş sonradan benim haberim oluyormuş gibiydi ve bu durum benim hikayeye odaklanmama engel oldu. Bir şeyler eksikti sanki..
Üzülerek söylemek zorundayım ki kitap bana hitap etmedi. Siz belki beğenebilirsiniz.
Keyifli Okumalar..




Kitap, kapağında da yazdığı gibi "bir Göbeklitepe romanı". Bu zamana kadar bulunan bilimsel veriler ışığında İskender Pala'nın öngördüğü bir tarihi anlatıyor. Yani bir kurgu. Günümüzden başlayıp Akşam Yıldızı'nın(Venüs) önderliğinde tarihe yolculuk yapıp on iki bin yıl öncesine götürüyor. İki genç aşığın Akşam Yıldızı altında birbirlerine verdikleri sevda sözünü yıllar sonra Göbeklitepe de buluşup birbirlerine hatırlatışları üzerine kurulu konusu. İnsanlığın avcı topluluğundan nasıl tarım toplumuna dönüştüğüne de değinmiş. Mistik ve islam öncesi bir çok unsuru da içinde barındıyor. Yani şaman inancı ile semavi dinler harmanlanmış.
.
Göbeklitepe hakkında kırık dökük bilgilere sahiptim bu yüzden kitabı okumadan önce ufak bir araştırma yaptım. Kitabı okuyacaklara bu şekilde bir yol izlemelerini öneririm.
.
Akıcı bir dil ve sağlam bir kurgu. Ama diğer kitaplarından biraz farklı. Ben hep İskender Pala'nın o ilk kitaplarındaki(Şah Sultan, Babil'de ölüm İstanbul'da Aşk, Efsane vb.) anlatımını arıyorum ama son kitaplarında -Akşam Yıldızı da dahil- onu bulamıyorum. Özellikle bu kitapta bir eksik kalmışlık hissettim. Sonu oldu bittiye gelmiş gibi geldi bana. Belki önceki kitaplarını okumamış olsam böyle düşünmezdim çünkü hep o eski tarzını arıyorum. Yine de merak içinde okudum. Kendine bağlayan bir özelliği var kaleminin. Sevmek ile sevmemek arasında bir yerdeyim ama Göbeklitepe'ye bir de bu gözden bakmanız için kesinlikle okumanızı öneririm. Hele ki İskender Pala ile hiç tanışmamışsanız bu kitap başlamak için çok uygun.
.
Kitaplı ve huzurlu günler.




Kitap daha dün kargo ile geldi, benim bitirmem de bir günü bulmadı. Evde olmak en çok bu yönden yaradı bana diyebilirim. .

Gelelim kitaba, zaten kapağında da belirttiği gibi bir Göbeklitepe romanı. Şuan Urfa’da yaşadığım içinde ayrıca merak ettiğim bir kitaptı. Birde İskender Pala kalemi olunca hiç tereddütsüz okunacak bir eser oldu benim için. Adından da anlaşılacağı üzere yazar bizi on iki bin öncesine götürüyor. Avcılık ve toplayıcılıkla uğraşan ilken insanın yerleşik hayata geçiş süreci, Göbeklitepe’nin inşası, din algısı vb bir çok detay var kitapta. Yazarın sadece kurgulamayıp, bilimsel araştırmalar yaparak yazması da kitabın gerçekçi yönünü artırıyor. Pala eserlerinde zengin dil kullanmayı seven bir yazar ancak ilk defa bu eserinde bu kadar duru bir dil kullandığına şahit oldum. Okurken sevdiğim bir yönü bana zengin bir hayal dünyası sunması ve okumalarıma paralel zihnimde canlandırma imkanı sunması oldu. Keyifle okudum.

Iskender Pala ön söz kısmında özellikle okuyucularını uyarıyor. Derin araştırmalar yaptığını,şu ana kadar göbekli tepe hakkında bulunan her şeyi dikkate aldığını ancak kazı çalışmalarının hala sürdüğünü, bu kitap bittikten sonra yeni bulguların ortaya çıkabileceğini ve bu yazılanların gerçeklikten uzak kalabileceğini vurgulamış. Bu samimiyeti ve özellikle okuyucusunu uyarması ayrıca gönlümü fethetti diyebilirim. Selam ve dua ile. ⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀ ⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀ ⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀ ⠀⠀



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: