Akra'da Bulunan Elyazması Kitap Bilgileri
Yazar: Paulo Coelho
Tahmini Okuma Süresi: 4 sa. 18 dk.
Sayfa Sayısı: 152
Basım Tarihi: Eylül 2012
İlk Yayın Tarihi: 2012
Yayınevi: Can Yayınları
Orijinal Dil: İspanyolca
ISBN: 9789750715396
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Akra'da Bulunan Elyazması Kitap Tanıtımı
Düşman onlardan çok daha üstün, ertesi sabah saldırıya geçecekti.
Halkın çoğunluğu, yenileceklerini bildiği halde, şehirde kalmayı seçti.
O akşam, her yaştan kadınlı erkekli bir grup, Kıpti dedikleri Yunanlı'yı dinlemek için meydanda toplandı. Kıpti, hiçbir dine mensup değildi; sadece bütün duyduklarını, yarına aktarabilmek için aklında tutmuştu. Kıpti, yalnızca içinde bulunduğu âna ve Moira denen varlığa inanırdı.
Yarından itibaren şu anda ahenk olarak gördüğümüz şey ahenksizliğe dönüşecek. Mutluluğun yerini matem alacak," dedi Kıpti.
"Şehrimizi talan edebilirler, ama burada öğrendiklerimizi silemezler. İşte bu yüzden ilmimizin surlarımız, evlerimiz ve sokaklarımızla aynı kaderi paylaşmasına izin veremeyiz... Peki ilim derken neyi kastediyorum?
İlimle, gündelik yaşamın karşımıza çıkardığı zorlukların üstesinden gelerek hayatta kalmamızı sağlayan şeyi kastediyorum.
Yarın bize neler olacağını kimse bilemez... Çünkü her günün iyisi ve kötüsü aynı gün içinde olup biter. Öyleyse dışarıdaki askerleri ve içinizdeki korkuyu unutun...
Bizler şimdi, gündelik yaşamımızdan, yüzleşmek zorunda kaldığımız güçlüklerden bahsedeceğiz," dedi Kıpti.
Ve sevgiyi, kaybı, yenilgiyi, yalnızlığı sordular ona. Korkuyu, sadakati, cinselliği, geleceği ve kaderi; ona kendilerini nasıl bulacaklarını sordular. Hayatın içinden gelen, cevapları binyıllar boyu değişmeden kalan soruları sordular ona.
Düşmanları beklerken, halk bir meydanda toplandı ve sordu.
Ve Kıpti, onlara cevap verdi.
Akra'da Bulunan Elyazması Kitaptan Alıntılar
1. "“Doğanın döngüsünde Yenilgi ve Zafer diye bir şey yoktur, yalnızca ‘Devinim’ (hareket) vardır.
Kışın dalından kopan yaprak, kendini soğuğa mağlup düşmüş gibi görür mü? Aksine, çünkü ağaç yaprağa şöyle der: ‘Yaşamın döngüsü bu. Sen öldüğünü sansan da, aslında hâlâ bende yaşıyorsun. Senin sayende ben hayattayım. Çünkü solumamı sağladın. Yine senin sayende sevildiğimi hissettim, çünkü yorgun bir yolcuya gölge ettim. Özlerimiz aynı, biz tek bir varlığız.’
Kış, bütün yıla egemen olmak için mücadele etse de, sonunda ağaçlar da çiçekler açan ve neşe saçan ilkbaharın Zaferini kabullenmeye mecburdur…”"
2. "peki neden kimi insanlar , ötekilerden daha başarılıdır ?
başarı , senin sevgi ile filizlendirdiğin tohumun sonucudur .
hasat zamanı geldiğinde kendi kendine " başarıya ulaştım " diyebilirsin .
işini saygın hale getirmeyi başarmışsın , çünkü onu yalnız hayatta kalabilmek için değil , aynı zamanda başka insanlara olan sevgini göstermek için kullanıyorsun .
zorluklar şevkini kırdığında bile disiplini elden bırakmamaşsın .
başarısızlıkların , seni felç etmesine izin vermemişsin .
en sevinçli anlarında bile dur durak bilmemiş , hedefine ulaşıncaya dek çalışmaya devam etmişsin .
yardım istemen gerektiğinde hiç gocunmadan istemişsin .."
3. "“Kendini nasıl hissedersen hisset, her sabah kalkıp ışığını dünyaya saçmaya hazırlan. Kör olmayanlar parıltını görecek ve ışığının büyüsüne kapılacaklardır…”"
4. "Asıl fena olan düşmek değil, yerden kalkamamaktır. Sadece pes edenler mağlup olur, diğer herkes galiptir."
5. "“Zarafet dış görünüme özgü bir nitelik değildir,ruhun dışarıdan görülebilen parçasıdır.”"
6. "“Sevilmek için herhangi bedel ödemekten kaçın, çünkü sevginin bedeli olmaz.”"
7. "“ Yara izi; yarayı açan kılıçtan daha etkilidir. “"
8. "“Başarı nedir?
Her gece başımızı yastığımıza koyduğumuzda huzurla uyuyabilmektir.”"
9. "Kışın dalından kopan bir yaprak, kendini soğuğa mağlup düşmüş gibi görür mü?
Ağaç, yaprağa şöyle der: "Yaşamın döngüsü bu. Sen öldüğünü sansan da aslında hala benim içimde yaşıyorsun"(...)Doğanın döngüsünde, zafer veya yenilgi diye bir şey yoktur; yalnızca devinim vardır."
10. "Yarın bize neler olacağını kimse bilemez, çünkü her günün iyisi ve kötüsü aynı gün içinde olup biter."
11. "“Hayat, önemli sözleri gönlümüzde gizlemek için fazlasıyla kısadır. Örneğin, seni seviyorum."
12. "“Sevgi, birisi gelip anlam katıncaya dek, bir sözcükten ibarettir.
Pes etme! Kapıyı açan anahtar, ekseri son anahtardır.”"
13. "İnsanın kendi haysiyetinin farkına varmasının tek yolu, yaşamı boyunca attığı her adımın hakkını vermektir."
14. "Kendini nasıl hissedersen hisset, her sabah kalkıp ışığını dünyaya saçmaya hazırlan. Kör olmayanlar parıltını görecek ve ışığının büyüsüne kapılacaklardır…"
15. "“Zenginlik,ömrün her saniyesinde sevginin gücüyle temas halinde olmaktır.”"
Akra'da Bulunan Elyazması Kitap İncelemeleri
Paulo Coelho’nun Akra’da Bulunan El Yazması eseri, zamanın ötesinden gelen bir bilgelik manifestosu gibi. Kitap, 1099 yılında Haçlı ordularının Kudüs’e (Akra) saldırmasından bir gün önce, “Koptoslu Yunan” adıyla bilinen gizemli bir bilge tarafından şehrin halkına yapılan konuşmaların derlenmesinden oluşuyor. Coelho bu eserde, tarihsel bir çerçevede evrensel öğretiler sunarken, okurunu hem bireysel hem kolektif bir içsel yolculuğa çıkarıyor.
Coelho’nun metni, Halil Cibran’ın ölümsüz eseri Ermiş’i andırıyor. Her iki kitap da, toplumun farklı bireyleri tarafından yöneltilen sorularla şekillenen, kısa ama yoğun pasajlardan oluşuyor. Aşk, yalnızlık, başarı, korku, güzellik, bilgi gibi konular; hem basit hem derin bir dille işleniyor. Tıpkı Cibran’ın Ermiş’i El Mustafa gibi, Coelho’nun bilgesi de konuşurken kutsal bir dinginliğe sahip. Bu yönüyle Akra’da Bulunan El Yazması, bir anlamda Ermiş’in çağlar ötesine uzanan bir yankısı gibi.
Kitabın özünü oluşturan temel mesaj ise savaşın ve yıkımın eşiğinde bile insanın en büyük gücünün içsel barışı ve bilgeliği olduğunu hatırlatması. Coelho, bu kriz anını seçerek aslında şunu fısıldıyor: Gerçek bilgeliği, en çok ihtiyaç duyduğumuz anlarda buluruz. Ve bu bilgelik, kitaplarda ya da geçmişte değil, içimizde saklıdır.
Akra’da Bulunan El Yazması, sadece okunacak değil; üzerine düşünülecek, hissedilecek ve zaman zaman dönüp tekrar okunacak bir kitap. Halil Cibran’ı sevenler için adeta ruh ikizi niteliğinde. Paulo Coelho bu eserinde, insan ruhunun özünü incelikle işleyerek, kalplere dokunan bir mesaj bırakıyor: Bilgelik, korkunun gölgesinde bile parlamayı bilir.
D&R indirimlerinden almıştım. Okumak bu aya nasip oldu Her zaman kitabın okunma zamanında kendine çağırdığına inanırım Kudüs️ Herkesin içinde hem bir çiçek, hem yara , hemde sessiz çığlık Yıl 1099 yada 4859. Takvimlerde inanca göre değişiyor. Yarın ülkesini teslim etmeyi kabullenmiş bir halk ve her ne olursa olsun vazgeçilmemesi gerektiğini halka anlatan Kıpti adında Yunanlı bir adam. Kitap;halk ve Kıpti arasındaki kısa soru uzun cevap şeklinde ilerliyor. Güzeldi benim için Yenilgi;kaybetmek değil, vazgeçmektir.
Mağluplar başarısız olmayanlardır.
Mağlubiyet,bize mücadeleyi savaşarak kaybettirir. Başarısızlık ise mucadele etmemize bile izin vermez.
Yalnızlık sevginin yokluğu değil tamamlayıcısıdır.
Yalnızlık birlikteliğin yokluğu değil, ruhumuzun bizimle.sohbet edecek kadar özgür olduğu ve yaşamamız konusunda karar vermemize yardım ettiği bir andır.
Doğru yol, doğanın yoludur; çöldeki kum tepeleri gibi sürekli değişim halinde bir yoldur.
Güzellik, yaratılan her şeyde mevcuttur. Ama bir tehlike söz konusudur; insanların büyük kısmı İlahi Güç' ten uzaklaşmış olduğundan başkasının yargısını kolayca kabul eder.
Yalnızca Tanrı'nın akıl ermez tasarısını tevazu ve yüreklilikle karşılayan kişiler doğru yolda olduklarını bilir.
Yaşamın en büyük amacı sevmektir. Gerisi sessizlikten ibarettir.
.
Sevgi ,birisi gelip anlam katıncaya dek ,bir sözcükten ibarettir.
Brezilyalı Yazar ve Söz Yazarı
Yazarla ilk tanışmamız, ilk bukuşmamız aradabuluşma dözü vetip kıtabın kapağını kapattım
Kıtap bana
'ın gezgin kıtabını hatırlattı, dılı felsefe olunca, faha dikjatlı okuma gayreti istiyor...
Yarın bize neler olacağını kimse bilemez... Çünkü her günün iyisi ve kötüsü aynı gün içinde olup biter. Öyleyse dışarıdaki askerleri ve içinizdeki korkuyu unutun...
Bizler şimdi, gündelik yaşamımızdan, yüzleşmek zorunda kaldığımız güçlüklerden bahsedeceğiz," dedi Kıpti.
Şehrimizi talan edebilirler, ama burada öğrendiklerimizi silemezler. İşte bu yüzden ilmimizin surlarımız, evlerimiz ve sokaklarımızla aynı kaderi paylaşmasına izin veremeyiz... Peki ilim derken neyi kastediyorum?
İlimle, gündelik yaşamın karşımıza çıkardığı zorlukların üstesinden gelerek hayatta kalmamızı sağlayan şeyi kastediyorum.
Ve sevgiyi, kaybı, yenilgiyi, yalnızlığı sordular ona. Korkuyu, sadakati, cinselliği, geleceği ve kaderi; ona kendilerini nasıl bulacaklarını sordular. Hayatın içinden gelen, cevapları binyıllar boyu değişmeden kalan soruları sordular ona.
Düşmanları beklerken, halk bir meydanda toplandı ve sordu.
Ve Kıpti, onlara cevap verdi.
"Öyleyse ne mutlu, yalnızlıktan korkmayanlara.
Sayfa 35 /
Paulo Coelho Akra'da Bulunan El Yazmasi
Yıl 1099...Kudüs’e düzenlenen Haçlı Seferi'nden bir gün önce meydanda toplanan halkın, Yunanlı Kıpti’ye sorduğu sorular ve sorulara karşılık aldıkları derin yanıtlar. Kıpti hiçbir dine mensup olmaya çalışmamış yalnızca içinde bulunduğu âna ve Moira denen varlığa inanan birisidir. "Şehrimizi talan edebilir ama burada öğrendiklerimizi silemezler. Bu yüzden ilmimizin surlarimiz, evlerimiz ve sokaklarimizla aynı kaderi paylaşmasını izin vermemeliyiz." diyerek suskunluğunu bozan ve yanılgı, başarı, mucize, zarafet, gelecek konulu sorulara bilgece verdiği cevaplardan oluşmuş bir kitap.
.
Kitabı okurken Halil Cibran'in Ermiş kitabını anımsadım. Ardından kitap yorumlarına bakarken benim gibi hisseden pek çok okuyucu olduğunu gördüm.
Kitapta altıni çizdiğim çokça cümle oldu. Bu tarz kitaplari seviyorsanız tavsiyemdir. Daha önce boyle bir kitap okumadıysanız da başlangıç olur, okuyun derim.
#alinti
"Başarı, insanın kasasını tıka basa altınla doldurmadan yaşamını zenginleştirebilmesidir."
.
"Kuşlardan dağlara, çiçeklerden ırmaklara, güneşin altında yaratılmış her varlık, yaradılışin mucizesini yansıtır."
.
"Ve yara izleriyle gurur duymak."
.
"Yara izi, yarayı açan kılıçtan daha etkilidir."
.
"Daha dün savaş varken düşman olarak gördüğümuz adamsa bugün dostumuz
Kudüs şehrinin işgal edileceği vakit halkın bazısı şehri terk etmeye hazırlanırken sehri terket etmek istemeyen Müslümanlar, Yahudiler ve Hristiyanlar kendi kutsal ibadethanelerinde toplanırlar. Halkın her kesiminden oluşan bir grupta Kıpti isimli Yunanlı bir adamı dinlemek icin toplanır. Kudüs'teki üç dinin temsilcisi de Kıpti'nin yanındadırlar. Kıpti okumuş, antik kalıntıları toplayan, nesneleri tasnif edip,tarihleri araştıran biridir. O insanlari oraya toplamasının amacı da budur; İşgalden önce halkın sorulan sorularına cevap vererek bunların tarihe geçmesini sağlamaktır.
Her kesiminden birçok soru alır ve cevaplar. Insanlarin evlerine gidip bunları yazıya geçirmelerini ister okuma yazması olmayanlarında bunları akıllarında tutup anlatmalarını ister.
Kıpti'nin cevapları harikaydı, kitabı çok kısa sürede okudum ve gercekten beğendim. Halil cibran'ın Ermiş kitabı tarzında yazılmıştı Ermişi okuyup beğendiyseniz bu kitabı da kesinlikle beğeneceksiniz. Sevdiğim alıntılardan birkaçını yazacağım. "Başarı nedir? Her gece başımızı yastığa koyduğumuzda huzurla uyuyabilmektir." "Yalnızlık Sevgi'nin yokluğu değil, tamamlayıcısıdır." "Düşman, elinde kılıcıyla karşında duran değil. Arkasında hançeri saklayıp yanında durandır." "Asıl fena olan düşmek değil, yerden kalkmamaktır."
Asla herkesin birden gönlünü hoş tutmaya çalışma, yoksa herkesin saygısını kaybedersin"