Ahşap Konak Kitap Bilgileri
Yazar: Necip Fazıl Kısakürek
Tahmini Okuma Süresi: 3 sa. 29 dk.
Sayfa Sayısı: 123
Basım Tarihi: Ekim 2020
İlk Yayın Tarihi: 1964
Yayınevi: Büyük Doğu Yayınları
ISBN: 9789758180899
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Ahşap Konak Kitap Tanıtımı
Necip Fazıl’ın 1960 İhtilalinden sonra girdiği hapishanede yazdığı ikinci piyes olan Ahşap Konak, giderek yozlaşan ve ahlakî değerlerinden uzaklaşan bir toplumu, çekirdeğinden gösteren bir temsildir. Ahşap Konak, her katında üç neslin ayrı ayrı fakat birarada ve aralarındaki korkunç anlayış ve yaşayış uçurumu içinde yaşadığı bir mekânı temsil ederken, zaman boyutunda, 1950 sonrası Türk cemiyetinin tezatlar içindeki içler acısı halini sembolize etmektedir.
(Tamamlandığı tarih: Eylül 1960, Balmumcu Garnizonu)
Ahşap Konak Kitaptan Alıntılar
1. ""Bir insan, geleceği kucaklamak cehdini yaşadığı kadar gençtir.""
2. "- Daha ne bulmak istiyorsun?
- Yolumu bulmak istiyorum!"
3. "Allahı tanı! Gerçek müslüman ol! Kurtul!"
4. "Allah'ı tanı, gerçek müslüman ol, kurtul!"
5. ""Soğutulmaz ateştik, eritilmez buz olduk...""
6. "Öyle bir düğüm atacaksın ki bağımıza, ölümden başka hiçbir şey çözemeyecek..."
7. "Bizden sonra kavga olmayacak. Mana kalmayacak ki, kavgası olsun... Kafalar rahat, lûgatlar rahat!..."
8. "Paranız biter! Denizleri dolduracak kadar altununuz olsa hepsi biter, gözyaşınız bitmez."
9. "Karanlığı ne kadar kazsan altı karanlıktır."
10. ""Karanlığı ne kadar kazsan altı karanlıktır...""
11. ""Kıvılcımlı, tılsımlı gözlerinizde her şey var, kalp yok!""
12. "Yahu, sizde hayâ, utanma diye bir şey yok mu? İnsaf duygusunun artık lüzumsuzluğunu ispat etmek için mi geldiniz bu dünyaya?"
13. "Hissetmeye başlamak kolay değil..."
14. "Bu haline döğün ki, sonunda döğünmiyesin!.."
15. "— Yolumu bulmak istiyorum!"
Ahşap Konak Kitap İncelemeleri
AHŞAP KONAK
.....
NECİP FAZIL KISAKÜREK
.....
*Siz asıl konağın mânâsına bakın!
Üçüncü katta, elleri titreyen illetli büyükbabam ve ve kalp hastası büyükannem... Bu kat namaz ve niyaz katı...İkinci katta annem ve eksilmeyen misafirleri bu katta kumar ,morfin vesaire katı...
Bizim katta benim ve kız kardeşimin çerçevesi...Dans,içki,başıboşluk rezalet katı... Düşünün siz ,zaman boyunca değişen nesiller ahşap konakta nasıl yuvarlanmış?
*Hepsi yarım asra sığan üç nesil ,yeni deyimle üç kuşak... Alt katta yirmibeşlikler, orta katta ellikler, üst katta da yetmişbeşlikler... Katlar alçaldıkça yükselenin inişe bakın siz!
*Bildiğim şu sen enjeksiyonu yaptıktan bir an sonra annenin kalbi duruverecek... Ne zehir, ne yara, ne iz ,ne alamet...
* Öz vatanımda, yalnız plastik görünüşe, dış bağlı bir turist miyim ben?
*Toprağın altı ,bana gelinlik bir oda görünüyor. uykumuz gelse artık ;çekilesek yatak odamıza.
*Durdurmaya çalıştığınız hayat akarken, vaaz vermeye kalkmanız dan belli.
Zaman edebiyatla durdurulamaz.
.....
"Ahşap Konak"kuşak çatışması, ahlaksızlık ile mücadeleyi anlatan fevkalâde bir tiyatro eseri
Eserde batı'ya karşı duyulan hayranlık ve onu taklit etme isteğinin manasız olduğunu ve bizleri edeben çökerttiğini sahip olmamız gerekenin aslında İslamiyet ve milli şuur,ahlak olduğunu belirtmekte.
Ahşap Konak çok beğendim.
Zaten Üstad'in kaleminden olup da güzel olmaması imkansız.
Necip Fazıl'ın ana konusu kuşak farklılıkları olan tiyatro eseri; Ahşap Konak. Ben kitabı okumadan önce kitabın bu konu üzerine yazılmış olduğunu biliyordum ama karakterler arasında bu kadar derin farklılıklar beklemiyordum. Açıkçası okurken en çok düşündüğüm şey şu oldu; Bu kadar farklılık ve çirkinlik gerçekte varolabilir mi? Yazar farklılıklara değinirken aynı zamanda ahlaki problemleri de ele almış.
Kuşaklar arasındaki farklılıklar bana ilerleyen zamanın doğal bir sonucu olarak geliyor. Yani bu farklılıkları engellemek veya durdurmak çok mümkün olmasa gerek. Kendimden ve çevremden biliyorum; "gençken biz böyle miydik" söylemlerini çok duyuyoruz, evet muhtemelen değildiler. Ben bile yaşım ilerledikçe benden yaşça küçük olanlara bakıp, bir çok farklılık görüyorum. Biz çocukken böyle miydik ya diye sitem edip, küçük kardeşime sen çok şimarıksın diye kızdığım zamanlar oluyor. Aslında bu noktada farklıları karşı tarafın suçuymuş, hatasıymış gibi görmemek gerek yani karşılıklı ilişkileri saygı ve sevgi üzerine kurabildiğimiz zaman o farklılar sanırım gözümüze daha tatlı gözükecek. Kendi ahlaki ve kültürel değerlerimizi doğru şekilde bizden sonrakilere aktarabilirsek muhtemelen bu konuda daha az problem yaşarız, diye düşünüyorum.
Son olarak; yazarın ele aldığı konuyu, birbirinden farklı üç kuşağı üç katlı konak üzerinden anlatmasını ben beğendim. Kitabı da genel olarak beğendim.
İyi okumalar herkese.