Ahmed Yesevi En Beğenilen Sözleri
1. "Cahillikle işlediğim işim hepsi hata...
Ya Allah'ım affeyle günahımı."
- Divan-ı Hikmet
2. "Yüce Rabbim, sığınıp geldim sana..."
- Divan-ı Hikmet
3. "Sana ceza, Yaradan'a yalvarmadın,
Allah deyip geceleri kalkıp inlemedin.
Gerçeklerden sözler söyledim, işitmedin,
Zâlimlerin elini uzun kıldım ben işte."
- Divan-ı Hikmet
4. "Kendine gel, Rabbin seni terk etmedi."
- Divan-ı Hikmet
5. "Allahım beni salasın öz yoluna,
Nefs elinde harab tamam oldum ben işte.
Fisk ve fücur dolup taşıp haddini aştı,
Boğularak isyan içinde kaldım ben işte."
- Divan-ı Hikmet
6. "Yaşım yedi, ömrüm gitti, göğe uçtum,
Bağrım taştı, aklım şaştı, yere düştüm,
Nefs ve şeytan ile hayli zaman çok vuruştum,
Sabr ve rıza makamlarını aştım dostlar."
- Divan-ı Hikmet
7. "Benim hikmetlerim ferman-ı Sübhan.
Okuyup anlasan manayı Kur’an.
Benim hikmetlerim âlemde sultan.
Kılar bir lahzada çölü gülistan."
- Divan-ı Hikmet
8. "Aşk belâsı başa düşse, ağlar eyler,
Aklını alıp, şaşkın kılıp, hayran eyler,
Gönül gözü açıldıktan sonra giryân eyler,
Lâ-mekânda Hakk'tan dersler aldım ben işte."
- Divan-ı Hikmet
9. "Yolsuz yola yol yürüdüm, gaflette ömrüm geçti,
Ey Kadir-i zülcelâl, yola sal seherde."
- Divan-ı Hikmet
10. "Ümit ile gelmişim dergâhına Allah'ım, Günahkarım, isyankâr elimi tut seherde."
- Divan-ı Hikmet
11. "nerde görsen gönlü kırık, merhem ol sen"
- Divan-ı Hikmet
12. "Âhir zaman ümmetleri süslerler evlerini,
Nefs hevâya sevinip bozar hep huylarını,
Şan ve şefkatler ile dik tutar boyunlarını;
Arslan Babam sözlerini işitiniz teberrük.
Âhir zaman ümmetleri, dünyâ fâni, bilmezl. Gidenleri görerek ondan ibret almazlar,
Erenlerin yaptığını görüp göze iliştirmezler, Arslan Babam sözlerini işitiniz teberrük."
- Divan-ı Hikmet
13. "Niyet eyledik Kâbe'ye, râzı olun, dostlarım;
Ya ölürüz, geliriz, razı olun, dostlarım."
- Divan-ı Hikmet
14. "Gözüm yumup da açana kadar ömrüm geçti,
."
- Dîvân-ı Hikmet
15. "Ahir zaman şeyhi düzeltir dış görünüşünü
Zühd ve takva kılmayıp bozar iç âlemini
Keramet der gaflet uykusunda gördüklerini
Riya ile halka kendini satar dostlar !"
- Divan-ı Hikmet
16. "…ölmeden önce can vermenin derdini çektim."
- Dîvân-ı Hikmet
17. "Halk içinde rüsva ol ki âlem gülsün,
Toprak gibi hor görül ki nefsin ölsün.!!"
- Divan-ı Hikmet
18. "Ölümün elinden hiç kimse kurtulmaz,
Kalender ol başına giy külâhı.
Cehennem üstüne kurulu sıratı,
Görüp kullar eyler figân-âhı."
- Divan-ı Hikmet
19. "
?"
- Dîvân-ı Hikmet
20. "Yüce Rabbim, Sığınıp geldim sana..!!
Ölmek hakdır, Ömeden önce tevbe kıl,
Çok kişiler tevbesiz olarak geçmedi mi.?"
- Divan-ı Hikmet
21. "Nazar eylese hasta gönlüm aydın olur,
Yüz bin hatâ, günâhlarım gizli olur,
Lutfeylesen yüz bin âsî sevinçli olur,
Nazarı değdiği kandîl aslâ söner mi ki?"
- Divan-ı Hikmet
22. "Kan ağla, Hakk derdine devâ olsun."
- Divan-ı Hikmet
23. "Dertsiz insan, insan değil, bunu anlayın."
- Dîvân-ı Hikmet
24. "Ey dostlar, gözyaşının riyâsı yok."
- Divan-ı Hikmet
25. "Dedin “Lâ taknetû…”
rahmetinden ümidim çok."
- Dîvân-ı Hikmet
26. "“Beline kuşak bağlar,
Sözleri yürek dağlar
Para toplarken ağlar,
Ahir zaman şeyhleri”"
- Divan-ı Hikmet
27. "Başımı verip belimi bağlayıp kılsam ihlås,
Nefs-şeytan çengelinden kurtulsam,
Can verirken yardım etse Hızır İlyas,
Gavslar gavsı "Yasin hatmi" kılar mı ki?"
- Divan-ı Hikmet
28. "Evvel-Ahir iyiler gitti, kaldım yalnız,
Cahillerden işitmedim bir güzel söz,
Kalbim yoktur, dilim yoktur, kulak hem göz,
Didar için ölmeden önce ölmeyim mi?"
- Divan-ı Hikmet
29. "Başına sarık sarar,
Kendine mürit arar,
İlmi yok neye yarar,
Ahir zaman şeyhleri"
- Divan-ı Hikmet
30. "Dert olmasa, Mevlâ’m kime şifa eylesin?"
- Divan-ı Hikmet
31. ""Başına sarık sarar,
Kendine mürit arar,
İlmi yok neye yarar,
Âhir zaman şeyhleri.""
- Divan-ı Hikmet
32. "Cândan geçmeden cânân yüzünü görmek nerede?
Zahmet ile bulduğun elden gitmez olur."
- Divan-ı Hikmet
33. ""Nerde görsen gönlü kırık, merhem ol sen.""
- Divan-ı Hikmet
34. "“Akıllı isen ganimettir sana şu dem.”"
- Dîvân-ı Hikmet
35. "Yetimi görseniz, İncitmeyiniz;
Garibi görseniz, Dağ etmeyiniz.!!"
- Divan-ı Hikmet
36. "“Zahiren gülerler, bâtınları yürek dağlar..”"
- Dîvân-ı Hikmet
37. "”Kim dost ise, dostluğuna sadık olur,
Kim hain ise, hainliğini gösterir.”"
- Divan-ı Hikmet
38. "İhlâslı kulun mahrûm olup kaldığı yok."
- Divan-ı Hikmet
39. "Sûfîyim deyip söz edersin yanma ve figanın hani?
Kanlı gözyaşın, solgun benzin ve kan dolu gözün hani?
Zâhirin sûfi gibidir, bâtının uygun değil.
Sûfî-nakş veli oldun, asla Müslüman olmadın!"
- Dîvân-ı Hikmet
40. ""Âșıkların sünnettidir, diri ölmek.""
- Yoklar Doymadığında Varlar Ağlamıyor İse Dünya Tez Yıkılır
41. "Harâmdır âşıklara başkası Hûdâ’dan,
Hatadır taleb eylese her iki cihân.
Muhabbetsiz tâatların heves rüzgârı,
Mağrûr olma dünyâ, ukbâ, rıdvân için."
- Divan-ı Hikmet
42. "Sen kudretli, ben güçsüz, geldim sana.."
- Divan-ı Hikmet
43. ""Başına sarık sarar,
Kendine mürit arar,
İlmi yok neye yarar,
Ahir zaman şeyhleri..""
- Divan-ı Hikmet
44. "“Tokkuz ay u tokkuz künde yerge tüştüm.
Tokkuz sâat turalmadım kökke uçtum.”
“
.
.”"
- Dîvân-ı Hikmet
45. "Kahhâr adlı kahrından korkup ağlar Hoca Ahmed
Rahmân adlı rahmından ümit tutar Hoca Ahmed"
- Dîvân-ı Hikmet
46. "canı cana bağlayıp, damarı damara ekleyip
gönlü kırık olmayandan kaçtım işte.."
- Dîvân-ı Hikmet
47. "Gönül hazînesine dil, muhafız değil mi?"
- Divan-ı Hikmet
48. "Yetimi görseniz, incitmeyiniz;
Garibi görseniz, dağ etmeyiniz."
- Divan-ı Hikmet
49. ""İnsan da eskir.""
- Yoklar Doymadığında Varlar Ağlamıyor İse Dünya Tez Yıkılır
50. "Yaşım yedi, ömrüm gitti, göğe uçtum,
Bağrım taştı, aklım şaştı, yere düştüm,
Nefs ve şeytan ile hayli zaman çok vuruştum,
Sabr ve rıza makamlarını aştım dostlar."
- Divan-ı Hikmet
51. "Dâd eylesem Hak dadımge yeter mukin?
Köksümdeki zengârlarım silig mukin?
Hemme nâdân bu âlemden keter mukin?
Nâdânlardın yüz min cefâ kördüm menâ.
“
?
?
?
.”"
- Dîvân-ı Hikmet
52. "“
”"
- Dîvân-ı Hikmet
53. "İnsan, insanın yurdudur."
- Yoklar Doymadığında Varlar Ağlamıyor İse Dünya Tez Yıkılır
54. "Utanma ve hayâ gitti büyük-küçüklerde,
Âhir zamân nîşânesini bilmez misin?"
- Divan-ı Hikmet
55. "ulu Rabbim, sığınıp geldim sana."
- Divan-ı Hikmet
56. "İlâhi, sen kerem ile yoluna sal kolaylıkla."
- Divan-ı Hikmet
57. "Nerde görsen gönlü kırık, merhem ol sen,
Öyle mazlum yolda kalsa, yoldaşı ol sen,
Mahşer günü dergahına yakın ol sen,
Ben-benlik güden kişilerden kaçtım ben işte."
- Divan-ı Hikmet
58. "İbadet edenler Hakk karşısında hoş mutlulukta Kızıl yüzüm ibadet eylemeyip soldu dostlar"
- Divan-ı Hikmet
59. "Duygulanıp ağlamaktansa yanman gerek,
Eğri olup yürümektense ölsen gerek.
Kul Hoca Ahmed, tevbe ile ölsen gerek,
Bal misâli o dem zehrini tatmayım mı?"
- Divan-ı Hikmet
60. "Tenim isyân, sözüm yalan, kârım hatâ,
Günâhım çok sınırsızdır, vah hasretâ.
Rahmet lutfun kamu kılsan bize lütuf,
Günâhımdan sana ağlayıp geldim ben işte."
- Divan-ı Hikmet
61. "Hikmet söyle!" dedi Rabbim, söyler oldum; Kırklar ile şarap içtim, yoldaş oldum; İç ve dışım Hakk nuru doldu dostlar"
- Divan-ı Hikmet
62. "İlahi Sen affeyle takatım yok,
Senin önünde lâyık ibadetim yok"
- Divan-ı Hikmet
63. "Ey gâfil, gözünü aç, gitmektedir bütün yâr şimdi,
Cihan köhne ribâtıdır ki bilsen yol göstericiyi şimdi.
Gözünün ışıtanı ihsan, kalbinin kuvveti iman,
Bu dünyâ vefasız, yalan, gidersin çaresiz şimdi.
Gece gündüz cedel eyleyip, bu dünyâ izzetini izleyip,
Gece gündüz boş söz söyleyip, yürürsün günahla şimdi.
Kabristanlar yönüne bak, ahâlisini temaşa eyle,
Tümü hasret kalıp ağlar, yatmaktadır hâr ve zâr şimdi."
- Dîvân-ı Hikmet
64. "Ümit ile gelmişim dergâhına Allah'ım, Günahkarım, isyankâr elimi tut seherde."
- Divan-ı Hikmet
65. "Rahmetinden damla damladı, Şeytan kaçtı"
- Divan-ı Hikmet
66. "Yalan gözyaşı Hakk’a makbûl olduğu yok."
- Divan-ı Hikmet
67. "Öldüğümde toplanıp yüz bin değnek vurun
Cenazemin arkasından taşlar atın
Ayağımdan tutup sürüyün, kabre götürün
“Hakk’a kulluk kılmadın!” deyip çekiştirin, tepin"
- Dîvân-ı Hikmet
68. "Zalim olup zulmedeni, yetim gönlünü ağrıtanı
Kara yüzlü mahşerde, kolunu arkada gördüm."
- Dîvân-ı Hikmet
69. "Kâfir bile olsa, kimsenin kalbini kırma!
Kalp kırmak, Allah’ı incitmektir çünkü."
- Yoklar Doymadığında Varlar Ağlamıyor İse Dünya Tez Yıkılır
70. "Her kimi Hak sevmiştir, onu severler."
- Divan-ı Hikmet
71. "Günâhımı beyân eylesem, yere sığmaz,
Senden özge kime gideyim, elimi almaz,
Hâdî özün, sensiz hiç kimse yola koymaz, Günâhımdan sana ağlayıp geldim ben işte."
- Divan-ı Hikmet
72. "O “elestü birabbiküm” dediğinde,
“Kalû belâ” dediğimi bilemezdim.
“Vema diniküm” diyerek yine sorduğunda,
“Dinim İslam” dediğimi bilemezdim.
Bütün ruhlara o saatte fermân ulaştı,
Fermân olunca, an geçmeden saf kuruldu.
Kâfir solda Müslüman kullar sağda durdu,
Hangi tarafta durduğumu bilemezdim.
Günahım çok, dağdan ağır, ibâdetim az,
İbâdet eylemeyip ömrüm geçti kış ve de yaz
Dergâhına gidecek olsam yoktur niyaz
Ne yüz ile gideceğimi bilemezdim.
Kul Hoca Ahmed
Gideceğin yerin yakındır var mı çâre,
Tevbe eyleyip özünü bilen aldı tedbir
Ben de tevbe eylediğimi bilemezdim."
- Dîvân-ı Hikmet
73. "...
Akıllı isen, gariplerin gönlünü avla
Mustafa gibi ili gezip yetim ara
Dünyaya tapan soysuzlardan yüzünü çevir
Yüz çevirerek derya olup taştim ben işte.
Aşk kapısını Mevlâm açınca bana değdi
Toprak eyleyip "Hazır ol!" deyip boynumu eğdi
Yağmur gibi melâmetin oku değdi
Ok saplanıp yürek, bağrımı deştim ben işte.
..."
- Divan-ı Hikmet
74. "Kul olsan, aşka kadem koymaz mısın?
Aşkdan ulu tâat yoktur, görmez misin?
Hasret kılıp, bağrın ezip yürümez misin?
Ağlayıp yürü, gözyaşının riyâsı yok."
- Divan-ı Hikmet
75. "Her gün yanar bu canım.."
- Dîvân-ı Hikmet
76. "Tevbe eyledim her iş yaptım hata eyledim Yâ İlâhım, rahmetini ulu bildim; Zâtı ulu Rabbim, sığınıp geldim sana"
- Divan-ı Hikmet
77. "Halk içinde rüsva ol ki âlem gülsün
Toprak gibi hor görül ki nefsin ölsün,"
- Divan-ı Hikmet
78. "Câhilliğim beni rezil eyler imiş."
- Divan-ı Hikmet
79. "Diri ölmeden cemâl arzû eylemeyin dostlar,"
- Divan-ı Hikmet
80. "Ölmek hakdır, ölmeden önce tevbe kıl,
Çok kişiler tevbesiz olarak geçmedi mi?"
- Divan-ı Hikmet
81. "Cehennem der: “Ben üstünüm, zâlim kullar bende var
Zâlimlere vermeğe zehir, zakkum çokça var.”
Cennet der: “Ben üstünüm, alîm kullar bende var
Âlimlerin gönlünde âyet, hadîs, Kur’ân var.”"
- Divan-ı Hikmet
82. "•
Yola giren sonunda murad bulur dostlar
•"
- Divan-ı Hikmet
83. "Hakk’ın vuslatına ereyim desen ağla,
Zikrin deyip erenlere yardım et,
Cefâ çekip erenlerden pay al,
Pay almadan cemâlini görer mi ki?"
- Divan-ı Hikmet
84. "Cihanda hiç kimse var mı benim gibi suçlu ve isyânkâr?!"
- Divan-ı Hikmet
85. "Muhabbetin pazarında sevdâ kılsam,
“Fakru fahri” melâmetini orada tartsam,
İki âlem sevdâsını gözden salsam,
Dîdâr için ölmeden önce ölmeyim mi?"
- Divan-ı Hikmet
86. "Aşktır, ruhumuzu diriltip bizi yeni bir hayatın şarkısını söylemeye davet eden. Aşk, bir melodidir yaşamın sırlarını içinde gizleyen. Yaşamayı, gönülden söylenen içli bir türküye çevirendir aşk."
- Yoklar Doymadığında Varlar Ağlamıyor İse Dünya Tez Yıkılır
87. "Kıyâmetin şiddetinden aklım şaşkın,
Gönlüm korkmuş, canım yorgun, yıkık evim,
Sırat adlı köprüsünden paramparça gönlüm,
Aklım gidip, deli olup kaldım dostlar."
- Divan-ı Hikmet
88. "Ey dostlarım, ölsem ben, bilmem ki hâlim ne olur;
Kabre girip yatsam ben, bilmem ki hâlim ne olur."
- Divan-ı Hikmet
89. "Dünyâyı bırakıp, âhirete azıklan,
Azık alan ara yolda kalmazmış."
- Divan-ı Hikmet
90. "Garip, fakir, yetimleri Rasul sordu O gece Mirac'a çıkıp Hakk cemalini gördü Geri gelip indiğinde fakirlerin halini sordu"
- Divan-ı Hikmet
91. "Gönlü kırık olmayan kişilerden kaçtım ben işte."
- Divan-ı Hikmet
92. "Otuzsekiz yaşa girdim, ömrüm geçti; Ağlamayım mı, öleceğim vaktim yakınlaştı; Ecel gelip kadehini bana tuttu; ömrüm sonu oldu dostlar"
- Divan-ı Hikmet
93. "Erenler dünyâ demedi, dünyâ gamını yemedi,
Hakk’tan özgeyi demedi, dünyâyı bırakıp giderim."
- Divan-ı Hikmet
94. "Kul Hoca Ahmed, tevbe eyle ölmeden önce,
Hak Teâlâ sorgu-suâl kılmadan önce.
Mahşer günü terâzisini kurmadan önce,
Amel kılmadan ölüp gitsem, neylerim ben işte?"
- Divan-ı Hikmet
95. "Büyüdükçe şunu anladım ki, sadece tek başına insanlar değil toplum da yetim kalabiliyor. Tek tek insanların kalbinde kümelenen acıların bütün bir toplumu sardığını, bu sarmaldan kurtulamadığını düşünün."
- Yoklar Doymadığında Varlar Ağlamıyor İse Dünya Tez Yıkılır
96. "nerde görsen gönlü kırık, merhem ol sen
öyle mazlum yolda kalsa, yoldaş ol sen
mahşer günü dergâhına yakın ol sen
ben benlik güden kişiden kaçtım işte.."
- Dîvân-ı Hikmet
97. "Nerde görsen gönlü kırık, merhem ol."
- Divan-ı Hikmet
98. "Sevdalandım, günahlarımı Hakk affetti Ondan sonra Hakk yoluna saldı dostlar"
- Divan-ı Hikmet
99. "Günâhım çok yol vermez, dostlar dermânını bulmaz,
Gözde yaşını kurutmaz yaşı akan dervîşler."
- Divan-ı Hikmet
100. "On sekiz bin âlemi Hakk yarattı,
O Muhammed Habîbullah Rasûl için.
Bil, nûrundan ay ve güneşi Hakk yarattı,
O Muhammed Habîbullah Rasûl için."
- Divan-ı Hikmet
101. "Nerde görsen gönlü kırık, merhem ol sen."
- Divan-ı Hikmet
102. "Lâ İlâhe İllallah’a tutkun olan,
Cemâl için bu âlemde rüsûva olan,
Dünyâyı bırakıp âhirete sevdâlanan,
Kevser havuzu suyundan içer dostlar."
- Divan-ı Hikmet
103. "Allah zikrini dinmeyip söyleyip yürüyün, dostlar."
- Divan-ı Hikmet
104. "Âşîk der: “Tuhfemiz yok günâhtan gayrı,
Kıldığımız dâimâ cürm ve hatâdır,
Lütfun ile af etmesen hâlim berbât,
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyâsı yok."
- Divan-ı Hikmet
105. "Gerçek gönülde namaz kıl ki Allah bilsin,
Halk içinde rüsvå ol ki ålem gülsün,
Toprak gibi hor görül ki nefsin ölsün,
Himmet versen nefsimi yenip ağlasam ben."
- Divan-ı Hikmet
106. "İki alem gözlerime haşhaş tanesi Görünmedi yalnız Hakk'ı sevdim ben"
- Divan-ı Hikmet
107. "Her sabah vakti boynumu büküp “Rabbim" desem,
Rabbim benim muradımı verir mi ki?
Kanlar döküp gözlerimden ağlayıp inlesem,
Allah'ım benim gönlümün hâlini sorar mı ki?"
- Divan-ı Hikmet
108. "Geceleri tan atana kadar yatmak işim,
Seherde kalkıp dua etmedi dumanlı başım,
Pişmanlıkta akar mı ki gözde yaşım,
Elimi tutup yola koy Ente'l-Hådi"."
- Divan-ı Hikmet
109. "İbrâhim’den şüphe eden ateş yakınca gül açılan,
İnanmazsan gelip bak görüp bilip dedi ya."
- Divan-ı Hikmet
110. "Zâlim nefsim hiç bırakmadan ateşe attı,
Vücudum kendi kendine tutuşup yandı,
Müşriklerin imanını şeytan aldı,
Euzu-bismillah deyip yürüdüm ben işte."
- Divan-ı Hikmet
111. "Aşk zerresi kime düşse, nalân kılar;
göz yaşını akıtarak umman kılar;"
- Divan-ı Hikmet'ten Seçmeler
112. "Gerçek âşıklar daim diri, ölücü değil;
ruhları da yer altına girici değil;"
- Divan-ı Hikmet'ten Seçmeler
113. "Cahil olsan cehennem ondan çekinir"
- Divan-ı Hikmet
114. ""Haya imandandır."
Resulullah"
- Divan-ı Hikmet
115. "Aşk küpünden kişi bir damla tadınca
Allah’ın vaslına bir yola batar"
- Divan-ı Hikmet
116. "Hakk’ı bulan Hakk’dan özge arayamaz,
İşitip, okuyup, hizmet eyleyin, dostlarım ey."
- Divan-ı Hikmet
117. "Bozkırın kumlarını göze sürdüm,
“Cândan geç!” diye nidâ geldi cândan geçtim.
Bu dünyada yüz bin türlü cefâ çektim,
Elhamdülillah vefâsını gördüm ben işte."
- Divan-ı Hikmet
118. "Dünyâ benim diyenler, cihân malını alanlar,
Kerkenez kuşu gibi olup o harama batmışlar.
Molla müftü olanlar, yanlış fetva verenler,
Akı kara eyleyenler o cehenneme girmişler.
Kadı imam olanlar, haksız dâvâ eyleyenler
Eşek gibi olup yük altında kalmışlar.
Haram yiyen hâkimler, rüşvet alıp yiyenler,
Kendi parmağını dişleyip korkup durup kalmışlar.
Tatlı tatlı yiyenler, türlü türlü giyenler
Altın tahta oturanlar toprak altında kalmışlar."
- Dîvân-ı Hikmet
119. "Hz. Muhammed'in ümmetinden isen, gariplerin yanında bulun."
- Divan-ı Hikmet
120. "Hakk önünde en üstün akıl bile duramaz Aşk şiddeti coşsa bir an durmaz"
- Divan-ı Hikmet
121. "Zamâna âhir olsa akıl gider,
Âdemoğlu birbirini tutup yer,
Dünyâ için İmân-İslâm dinini satar,
Akıllılara bu sözleri diyesim gelir."
- Divan-ı Hikmet
122. "Zâhid olma, âbid olma, âşık ol,
Mihnet çekip aşk yolunda sâdık ol,
Nefsi tepip dergâhına lâyık ol,
Âşksızların hem cânı yok, imânı yok."
- Divan-ı Hikmet
123. "Yaslandığın ağacın devrilmesi, hayatın sıkıntılarına karşı gölgesiz kalmak acı bir şey…"
- Yoklar Doymadığında Varlar Ağlamıyor İse Dünya Tez Yıkılır
124. "Aşkın eyledi şeydå beni cümle, âlem bildi beni,
Kaygım Sen'sin gece gündüz, bana Sen gereksin.
Taâla'llah zihi ma'ni, Sen yarattın cisim ve cani,
Kulluk eyleyim gece gündüz, bana Sen gereksin."
- Divan-ı Hikmet
125. "Elli yaşta "Erim"dedim, amelim zayıf; Kan dökmedim gözden, bağrımı ezip; Nefsim için yürür idim, it gibi gezip; Zâtı ulu Rabbim, sığınıp geldim sana"
- Divan-ı Hikmet
126. "Boyun sunmadan aşk pazarını kursa olmaz."
- Divan-ı Hikmet
127. "Muhammed işini Allah yazdırdı;
İnsanların hepsi imân getirdi."
- Divan-ı Hikmet
128. "Ey yârânlar, Mustafa’yı çok yâd edin,
Adı çıksa, salât söyleyip, feryâd edin,
Cehennemden özünüzü azâd edin,
Mevlâm sever er kulunun ağlayışını."
- Divan-ı Hikmet
129. "Nereye varsak Allah zikri bize yoldaş,
Ey yârânlar, hoşça kalın, ta görenece."
- Divan-ı Hikmet
130. "Tevbem kabûl olsun desen, seherde ağla,
Cândan geçip, mâldan geçip, belini bağla,
Muhabbetin âteşi ile yürek dağla,
Böyle olmadan Hakk’a vâsıl olduğu yok."
- Divan-ı Hikmet
131. "”Gözyaşından bana iyi armağan olmaz,
Bundan yahşi dergâhıma hediye olmaz,
Meleklerin tâatları denk gelemez…”
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyâsı yok."
- Divan-ı Hikmet
132. "Cennet cehennem çekişir, çekişmekte beyân var;
Cehennem der: “Ben üstünüm, bende Firavun, Hâmân var”
Cennet der: “Ne dersin, sözü bilmez söylersin;
Sende Firavn olsa, bende Yûsuf Kenân var.”"
- Divan-ı Hikmet
133. "İnsan, karşısındaki insana değer verdiğini en çok dinlerken belli ederdi."
- Yoklar Doymadığında Varlar Ağlamıyor İse Dünya Tez Yıkılır
134. "Başım toprak, kendim toprak, cismim toprak;
“Hakk vuslatına ererim” diye, rûhum hevesli
Tutuştum yandım, olamadım aslâ tertemiz
Şebnem olup yer altına girdim ben işte."
- Divan-ı Hikmet
135. "Kırk üçümde Hakka feryad eyledim Gözyaşımı akıtarak pınar eyledim Kırlarda gezip kendimi divane eyledim; ulu Rabbim sığınıp geldim sana"
- Divan-ı Hikmet
136. "yalnız Hakk'a gönül verdim;"
- Divan-ı Hikmet
137. "Şeriattan tarikattan beyân oldu,
Hakikattan Kur’ân sözü kelam oldu,
Bu cihâna Muhammed’in nûru doldu,
O nûr ile iki cihân aydınlanır olmalı,"
- Divan-ı Hikmet
138. "Öyle Rasûl Mustafâ dünyâ mâlını sevmedi;
Ümmet olsan Rasûl’e, dünyâ mâlını sevmesin."
- Divan-ı Hikmet
139. "Bu âlemde Hak Mustafâ ağlayıp geçmiş,
Ağlamaktan gözlerinin nûru gitmiş,
Ağlayı-ağlayı murâdını hâsıl etmiş,
Ağlayıp yürü, gözyaşının riyâsı yok."
- Divan-ı Hikmet
140. "Gerçek şeyh olsa, dünyâ mâlını sevmez, bilin,
Vücûdu girse, cehennem içre yanmaz, bilin,
“Allah” deyip geceleri uyumaz, bilin,
Yüzünü görsen, dolunay gibi olur imiş."
- Divan-ı Hikmet
141. "Her bir farklılık ilahi yaratılışın bir yansımasıdır."
- Yoklar Doymadığında Varlar Ağlamıyor İse Dünya Tez Yıkılır
142. "Kalbin ilacı ameldir, yani iyilik yapmaktır. İyilik yaptıkça, karşılıksız yardım ettikçe damla damla iyilik denizi çoğalacaktır içimizde."
- Yoklar Doymadığında Varlar Ağlamıyor İse Dünya Tez Yıkılır
143. "Allahım beni salasın öz yoluna,
Nefs elinde harâb tamam oldum ben işte.
Fisk ve fücur dolup taşıp haddini aştı,
Boğularak isyan içinde kaldım ben işte."
- Divan-ı Hikmet
144. "Garîbim ve kimsesizim, biçâreyim ve nâzırsın;
Senden başka kimim var, rahmet eyle seherde."
- Divan-ı Hikmet
145. "Hakk cemâlini göstermese perîşân olunur."
- Divan-ı Hikmet
146. "Mü‘minim diye söylerler, oruç-namaz kılarlar,
Fesâd işler yaparlar, münafıklar belgisi."
- Divan-ı Hikmet
147. "Allah için merdâne gibi cânım versem,
Ağlayıp inleyip zâkir olup “Rabbim” desem.
Eş-çocuk, ev-barkım yetîm kılsam,
Dergâhında Hocam kabûl kılar mı ki?"
- Divan-ı Hikmet
148. "İki âlem kulunumdur, Gaffârımsın,
Şeytân lanetli yoldan çevirse, derdime çaresin.
Yere sığmaz günâh kıldım, Settârımsın,
Günâhımdan sana ağlayıp geldim ben işte."
- Divan-ı Hikmet
149. "Dünyâ için gâm yeme, Hakk’tan başkasını deme,
Kişi mâlını yeme, Sırât üzerinde tutar ha."
- Divan-ı Hikmet
150. "Aşk defteri sığmaz dostlar dergâhına;
Cümle âşık yığılıp varır bargâhına,
Yedi cehennem dayanamaz bir âhına;
Her ne eylesen, aşık eyle ey Allah'ım.
Has aşkını göster bana, şükreder olayım,
"Erre" koysa, Zekeriyya gibi zikreder olayım,
Eyyüb gibi belâsına sabreder olayım,
Her ne eylesen, âşık eyle ey Allah'ım."
- Divan-ı Hikmet
151. "Gafillere dünyâ gerek, akıllılara âhiret gerek,
Vaizlere minber gerek, bana sen gereksin."
- Divan-ı Hikmet
152. "Aşk ateşinde yakılıp-yanıp tâat kıl,
Akil isen, ağlamayı âdet kıl,
Geceleri donup, mihnet çekip, rahatı bırak,
Mihnet çekmeden sana yüce lûtfu yok."
- Divan-ı Hikmet
153. "İçmizdeki yaşama sevincini canlandıracak, ona hayat verecek bir şeylere ihtiyacımız vardır. Hangi davranış, ölü hücrelerimizin dirilmesine benzer ruhumuzun yoğunluğunu giderebilir?"
- Yoklar Doymadığında Varlar Ağlamıyor İse Dünya Tez Yıkılır
154. "Muhabbetin denizine gömülüp bat,
Âşıkların sohbetine özünü kat,
Muhabbetin pâzârına özünü sat,
Özünü satmadan Hakk rahmetin alsa olmaz."
- Divan-ı Hikmet
155. "Ahâlînin mezarına varıp bir bir temâşâ eyle,
Ölülerden ibret almak gerek bağrını kebâb eylesen."
- Divan-ı Hikmet
156. "Vahdaniyet gemisinin sırrını bilmeden,
Aşk-sırlar sözlerinden haber almadan,
Tecrîd-tefrîd işlerini tamâm eylemeden,
O tevhîdin meyvesinden alsa olmaz."
- Divan-ı Hikmet
157. "Ben hem daimâ dinmeden Allah desem işte."
- Divan-ı Hikmet
158. "Hakk yâdını kime söyleyeyim, hepsi gâfil,
Benlik kılıp, bu dünyâdan geçtiği yok."
- Divan-ı Hikmet
159. "Hikmet işitip, ağlamayan Âdem değil,
Gönlü katı, gözü onun nemli değil.
Kuşkusuz bilin, dini onun sağlam değil,
Kan ağla, gözünün yaşını devâ kılsın."
- Divan-ı Hikmet
160. "Bırak dünyâ fikrini, eyle Hakk’ın zikrini,
Boz şeytânın mülkünü, zâkir ol her zamân."
- Divan-ı Hikmet
161. "Aşıklara aşkın verip âşık kıldı,
Rahmân Melikim öz yoluna sâdık kıldı,
Gerçek tâlîbi dergâhına lâyık kıldı,
Lâyık olup tarikata girdim ben işte."
- Divan-ı Hikmet
162. "Aşıkların sünnetidir diri ölmek"
- Divan-ı Hikmet
163. ""Gönlü kırık, zavallı ve garip birini görürsen yarasına merhem ol. Onun yoldaşı ve yardımcısı olmaktan çekinme!""
- Yoklar Doymadığında Varlar Ağlamıyor İse Dünya Tez Yıkılır
164. "Rivâyettir şerîat, hikmettir hakikat,
Mücevherdir tarikat, Aşıklara münâsip."
- Divan-ı Hikmet
165. "Yokluk” makamında özün özü,
“Yokluk” içeri bakıp görür dostlar,"
- Divan-ı Hikmet
166. "El-kezzâbu lâ ûmmeti” dedi, bilin Muhammed;
Yalancılar kavmini ümmet demez Muhammed."
- Divan-ı Hikmet
167. "Hak karşısında utançlıyım hiç kimse bilmez,
Yâ Mustafâ! Elim alın, yolda kaldım."
- Divan-ı Hikmet
168. "Ey Kâdir (Allah), günahımdan utançlıyım,
Elim tutup afv etmesen, dermânsızım,
Âciz kulunum, her ne eylesen emrindeyim,
Rahmân Melikim, ara yolda kaldım ben işte."
- Divan-ı Hikmet
169. "Dışını adı ile bezeyenler,
İçlerini âteşi ile düzenleyenler,
Şevk ateşini gönülün içine yerleştirenler,
Masîvâ ile ne zamân meşgûl olur?"
- Divan-ı Hikmet
170. "Cânını incitip zakkum çiğneyip âşık ol,
Yaşını döküp gözünü sulayıp sâdık ol,
Ondan sonra dergâhına lâyık ol,
Cânını versen rahmet eylese cânân olur."
- Divan-ı Hikmet
171. "Yükünü yükleyip yola giren merdan olur;
Kılavuzsız yola giren hayran olur;
Yol rehberi, yolu gören, kervan olur;
Yol görmeden kervan ayak koymaz imiş."
- Divan-ı Hikmet'ten Seçmeler
172. "Dünya ehli halkımızda cömertlik yok
Padişahlarda vezirlerde adalet yok"
- Divan-ı Hikmet
173. "İnsan, insanın yurdudur."
- Yoklar Doymadığında Varlar Ağlamıyor İse Dünya Tez Yıkılır
174. "Yükünü yükleyip yola giren merdan olur;
Kılavuzsız yola giren hayran olur;
Yol rehberi, yolu gören, kervan olur;
Yol görmeden kervan ayak koymaz imiş."
- Divan-ı Hikmet'ten Seçmeler
175. "Seherlerde feryâd edip ağlasam ben,
Cân verirken belimi sıkı bağlasam ben,
Şevki ile yürek bağrımı dâğlasam ben,
Hakk ışığı kabrim içinde yanar mı ki?"
- Divan-ı Hikmet
176. "Toprak gibi hor görül nefsin ölsün,
Halk içinde rezil ol âlem gülsün,
Gerçek gönülde ağlayıp gör Allah bilsin,
Hakk cemâlini göstermese perîşân olunur."
- Divan-ı Hikmet
177. "Hakk’a âşık olan kullar dâimâ uykusuz,
Cennet değil arzuları, verir cemâl,
Çoluk-çocuk, ev-barktan olur şikâyetçi;
İsmâil gibi azîz cânını kurbân eyler."
- Divan-ı Hikmet
178. "İşbu yolda rehbersizler sayısızdır,
Lânetli şeytân keşf gösterip çok azdırır.
İlimsiz âdem bu nisbete mağrûrdur,
Onun için ara yolda kalır, dostlar."
- Divan-ı Hikmet
179. "Güzel ahlak, insanlara iyi davranmak, onlara yardım etmek insan hayatının süsüdür."
- Yoklar Doymadığında Varlar Ağlamıyor İse Dünya Tez Yıkılır
180. "Gâfil olup Hakk cemâlini görmeyin dostlar."
- Divan-ı Hikmet
181. "Allah’ımı ararım izine düşüp giderim,
Dâimâ Sen’i söylerim “Lâ ilâhe illâllah”,
Nereden O’nu bulurum cânımı kurbân eylerim,
Kurbân olup giderim “Lâ ilâhe illâllah”."
- Divan-ı Hikmet
182. "Dünyaperest soysuzlardan boyun çevir,
Gerçek âşıklar bu dünyada kalmaz olur."
- Divan-ı Hikmet
183. "Cefâ çekmeden âşık olmaz, dinle gâfil
Cefâ çekip sabreder ol, olma câhil;
Râzı olup kulluk eyleyen olur akıllı
Câhil insân birbirinden ayrılmaz olur."
- Divan-ı Hikmet
184. "Rasul önüne bir garip gelmiştir,
"Garip ve müptelayım" deyip söylemiştir.
Rahim eyledi Rasul onun haline;
Dileğini onun verdi eline.
Rasul dedi ona: "Ben de yetimim;
Yetimlikte, gariblikte yetişmişim"
Muhammed dediler "Her kim yetimdir,
Biliniz, o benim has ümmetimdir."
Yetimi görseniz, incitmeyiniz;
Garibi görseniz, dağ etmeyiniz.
Yetimler bu cihanda ezilmiştir,
Gariblerin işi zordur...
Gariplerin işi daima riyazettir,
Diri değil, garip ölü gibidir
Allah'a garipler bellidir,
Garibi sabah akşam sormuştur."
- Divan-ı Hikmet
185. "Nerede bir yetim görsem, onun başını okşamak, kederine merhem olmak istedim."
- Yoklar Doymadığında Varlar Ağlamıyor İse Dünya Tez Yıkılır
186. "Gerçek dertliye kendim ilaç, kendim dermân;
Hem âşıkım, hem mâşukum, kendim canân;"
- Divan-ı Hikmet
187. "Yüce Rabbim, sığınıp geldim sana..."
- Divan-ı Hikmet
188. "Gör bu dünyâ için çok cefâlar eylesen,
Sonu hiç; bu dünyâ yer ile yeksân eder,"
- Divan-ı Hikmet
189. "Kim O’nun yolunda olsa Hakk onun gönlündedir,
Her nereye gitse o yârı ile kanatlanır,"
- Divan-ı Hikmet
190. "İçip Kevser suyunu, koparıp cennet gülünü,
Arayıp onun yolunu, yâ Mustafâ Muhammed.
Kul Hoca Ahmed, kıl tâat, dinmeden söyle salâvât,
Rasûlullah olur şâd, yâ Mustafâ Muhammed."
- Divan-ı Hikmet
191. "“Allah” diye sıdkım ile tevbe kılsam,
Gıybet kılan dillerimi yüz bin dilsem.
Hakk’tan korkup dünyâ işini arkaya koysam, Dergâhında Hocam kabûl kılar mı ki?"
- Divan-ı Hikmet
192. "Âhir zamân şeyhlerinden söz edeyim,
İmân-İslâm bilmeden şeyhlik kılar imiş,
İlim öğrenmez, amel eylemez, ma’nâ anlamaz,
Âhiretde kara yüzlü olur imiş."
- Divan-ı Hikmet
193. "Ârif namına erişenler lezzet buldu,
Lezzet bulup, Hak yolunda rızâ buldu.
Cisim ve cânını fedâ edip gaza buldu,
Gerçek âşıklar vursa-çekiştirse aldırmazmış."
- Divan-ı Hikmet
194. "Gönül kuşu şevk kanadını çırpıp uçsa,
Bütün varlık yâdını söyler bülbül olur."
- Divan-ı Hikmet
195. "Nerde görsen gönlü kırık, merhem ol sen."
- Divan-ı Hikmet
196. "..
Yol boyunca kül olmadan,
Yâr nezdinde kul olunmaz.
."
- Divan-ı Hikmet
197. "Eğri yola her kim girdi, çekiştirdim, vurdum; Aşıklara Hakk'tan müjde ulaştı dostlar"
- Divan-ı Hikmet
198. "Ey dostlar aşk ehlinin serveti yok
Deva sormayın aşk derdinin devası yok"
- Divan-ı Hikmet
199. "Burada ağlayıp âhirette ol tertemiz,
İmân postu şeriattir, aslı tarîkattır,
Tarikata giren Hakk’tan pay aldı dostlar."
- Divan-ı Hikmet
200. "Sözü söyledim, her kim olsa cemâle tâlib
Ca’nı ca’na bağlayıp, damarı damara ekleyip,
Garîb, Yetîm, fakirlerin gönlünü okşayıp
Gönlü kırık olmayan kişilerden kaçtım ben işte."
- Divan-ı Hikmet
201. "Kızıl yüzümü riyazetde sarartmadım,
Seherlerde garîb cânımı inletmedim,
Her gün tepip it nefsimi incitmedim,
Allah desem kâfir nefsim ölür mü ki?"
- Divan-ı Hikmet
202. "Allah der ki: Âşıklarım Burâk’a biner;
Hakk zikrini diyenlere rahmet yağar
Çok ağlayan cemâlimi şüphesiz görür
Mahşer günü cemâlimi hediye eyledim."
- Divan-ı Hikmet
203. "Geceleri yatıp uyumaz, tilâvetli Muhammed;
Garîb ile yetime mürüvvetli Muhammed."
- Divan-ı Hikmet
204. "Dem bu demdir başka demi dem deme,
Dünyadan gamsız geçersin gâm deme."
- Divan-ı Hikmet
205. "Bu dünyâyı niye sevdin? Yanlış yaptın, hatâ kıldın, Hani ukbaya ne kıldın, hazırlığını niye yapmazsın?"
- Divan-ı Hikmet
206. "Gönlümde yoktur zerre nûr, ben ağlamayayım kim ağlasın?"
- Divan-ı Hikmet
207. "Aşk bağını sıkıntı çekip yeşertmesen,
Hor görülse kötü nefsini öldürmesen,
“Allah” diyerek içe nûru doldurmasan,
Vallah, billâh sende aşkın eseri yok."
- Divan-ı Hikmet
208. "İnsan odur, fakîr olup yerde yatsa,
Toprak gibi âlem onu basıp geçse,
Yûsuf gibi kardeşi köle diye satsa;
Kulun kulu, o gün ne diye hevâ eylesin?"
- Divan-ı Hikmet
209. "Gerçek âşıkların rengi soluk,
Aynaya göz atsa ondan parlak,
Özü hayrân gönlü vîrân gözü yaşlı,
Kudretine hayrân olup kaldı ben işte."
- Divan-ı Hikmet
210. "Kudret ile Hakk'dan size fermân oldu,
Dipsiz deniz içerisine yalnız düştüm dostlar.
O denize Kâdir Rabbim fermân eyledi,
Elhamdülillah sağ-selâmet çıktım dostlar.
Yaşım yedi, ömrüm gitti, göğe uçtum,
Bağrım taştı, aklım şaştı, yere düştüm,
Nefs ve şeytan ile hayli zaman çok vuruştum,
Sabr ve rıza makâmlarını aştım dostlar."
- Divan-ı Hikmet
211. "Çıra olup sönmeyen, din yolundan dönmeyen, haksız işi eylemeyen adâletli ömer'dir."
- Divan-ı Hikmet
212. "Gurbet değse, pişkin eyler çok hamları,
Bilge eyler, hem seçkin eyler çok sıradanları"
- Divan-ı Hikmet
213. "Candan geçmeden aşk sırrını bilmek olmaz;
..."
- Divan-ı Hikmet'ten Seçmeler
214. "Çünkü söz, insanı değiştirir. Söz, insanın kaderi olur bazen. Bir rüzgâr gibi kalbimizin titremesine vesile olur. İçimizdeki fırtınaları dindirebilir de, yeni fırtınalar da çıkarabilir…
Bundan dolayı, duayı ve güzel sözlerin kıymetini bilmeliyiz."
- Yoklar Doymadığında Varlar Ağlamıyor İse Dünya Tez Yıkılır
215. "Gerçek âşıkların rengi soluk,
Aynaya göz atsa ondan parlak,
Özü hayrân gönlü vîrân gözü yaşlı,
Kudretine hayrân olup kaldı ben işte."
- Divan-ı Hikmet
216. "Kudret ile Hakk'dan size fermân oldu,
Dipsiz deniz içerisine yalnız düştüm dostlar.
O denize Kâdir Rabbim fermân eyledi,
Elhamdülillah sağ-selâmet çıktım dostlar.
Yaşım yedi, ömrüm gitti, göğe uçtum,
Bağrım taştı, aklım şaştı, yere düştüm,
Nefs ve şeytan ile hayli zaman çok vuruştum,
Sabr ve rıza makâmlarını aştım dostlar."
- Divan-ı Hikmet
217. "Sübhân Melik’im gerçek âşıkları sınar imiş."
- Divan-ı Hikmet
218. "Dalgıç denizine girdim, varlık şehirini gezdim,
İnciyi sedefte gördüm, cevheri hazîne içinde."
- Divan-ı Hikmet
219. "Ağlaya ağlaya yüz gözleri şişti görün,
Kıyâmda durup ayakları şişti görün,
Ümmet için kaygı sıkıntı çekti görün,
Kimler için geldi Rasûl bildiniz mi?"
- Divan-ı Hikmet
220. "Aslın-neslin erlik suyu damlası,
Hâsı görsen sen özünden eksik deme."
- Divan-ı Hikmet
221. "Marifetin bostânında bülbül olup,
Hak yâdında dâimâ sürekli meşgûl olup.
Kulluk kılsam Hazretine gerçek kul olup,
Bu hâletde rıhlet şafağı atar mı ki?"
- Divan-ı Hikmet
222. "Muhabbet şarâbını ele alıp Muhammed,
Zâkirlere sunarak, sâkî olur dâimâ."
- Divan-ı Hikmet
223. "Elli yedi yaşta ömrüm yel gibi geçti Ey dostlar,"
- Divan-ı Hikmet
224. "Allah'a hamd olsun, lutf eyledi, nura battım; Gönül kuşu Lâmekan'a ulaştı dostlar"
- Divan-ı Hikmet
225. "Rahmân Melik’im rahmeti ile nidâ eyler,
Hazîn nidâ işitip âşık cânı yanar;
Saf saf olup âşıkları baş kaldırır,
Aşk kendini tek eyleyip yürür olur."
- Divan-ı Hikmet
226. "Bazen yüzü sararıp, bazen yolunda Garîb,
Tesbîhleri yâ Habîb; dolaşan âşıklar."
- Divan-ı Hikmet
227. "Gelin toplanın zâkir kullar, zikr söyleyelim;
Zâkirleri Allah şüphesiz sever imiş.
Aşksızların imânı yok ey arkadaşlar;
Cehennem içinde dinmeden devamlı yanar imiş."
- Divan-ı Hikmet
228. "Dertsiz insân insân değil, bunu anlayın,
Aşksız insân hayvân cinsi, bunu dinleyin,
Gönlünüzde aşk olmasa, bana ağlayın,
Ağlayanlara gerçek Aşkımı hediye eyledim."
- Divan-ı Hikmet
229. "Bir sözünden dönmeyen, sırrını aslâ demeyen,
Gâfil olup yatmayan Ebâ Bekr-i Sıddîk’dır;"
- Divan-ı Hikmet
230. "Her kim sana sığınır cehennemden o kurtulur,
Cennet’e doğru yollanır yâ Mustafâ Muhammed."
- Divan-ı Hikmet
231. "Kul Hoca Ahmed, özün gâfil, aklın yitik,
Amelin yok, dünyâ tarafına gönlün meyilli.
Bu ayakın üstündedir Habil kuyusu,
Yıkılacağını bilen kişi korunmuş oldu."
- Divan-ı Hikmet
232. "Âdem oğlu ölesi, yer altına giresi,
Kim iyidir kim kötü, orda malûm olası."
- Divan-ı Hikmet
233. "Yaratan Bir ve Var’ımın yolunu arayıp,
.
.
Can ve gönülde Hayy zikrini deyin dostlar."
- Divan-ı Hikmet
234. "Ey arkadaşlar, aşk derdine deva olmaz;
Diri oldukça aşk defteri tamam olmaz"
- Divan-ı Hikmet
235. "Ente’l-Hâdî ente’l-Hak” zikri kalptedir."
- Divan-ı Hikmet
236. "Hayat yorulmaktır bazen. Daha yapamayacağımızı düşündüğümüzde, olmayacağına kendimizi inandırdığımızda, bütün enerjimizin tükendiğini hissettiğimizde, yaşamanın kurak bir mevsimine düştüğümüzde hangi yağmur taneleri bizi canlandırabilir? Hangi rüya bizi gördüklerimizin ötesinde başka bir gerçeğin olduğu hakikatine uyandırabilir? Hangi kitaplar, okuduklarımızın manasının sadece yazılı olanlardan ibaret olmadığını, satır aralarındaki doğruları da bize söyleyebilir? Hangi göz, hayatın severek daha güzel ve daha canlı olduğu anlamını bize gösterebilir?
Uzayıp giden, bu “hangi” sorularının bir cevabı var aslında:
AŞK…"
- Yoklar Doymadığında Varlar Ağlamıyor İse Dünya Tez Yıkılır
237. "Gönlünde Allah’ın aşkını taşıyanlar dünya ile tamamen alakalarını kesmişlerdir."
- Yoklar Doymadığında Varlar Ağlamıyor İse Dünya Tez Yıkılır
238. "Nerde görsen gönlü kırık, merhem ol!
Öyle mazlum yolda kalsa, yoldaşı ol!
Mahşer günü dergâhına yakın ol!
Ben-Benlik güden kişilerden, kaçtım ben işte!"
- Yoklar Doymadığında Varlar Ağlamıyor İse Dünya Tez Yıkılır
239. "Aşkım taştı, ruhum kaçtı nereden bulayım,
Arkasından aşk atını binip koşayım,"
- Divan-ı Hikmet
240. "İyilerin sohbetinde zâkir olsam,
Her ne cefâ değse bana şükreder olsam,
Eyyûb gibi belâsına sabreder olsam,
Dostlar Hocam bana bağlım der mi ki?"
- Divan-ı Hikmet
241. "Utanarak korkup geldim günâhımdan,
Zâtı yüce bağışlayan Allah`ımdan,
Nidâ geldi ümidsiz bırakmayıp dergâhımdan”,
Elimi tutup yola koy Ente’l-Hâdî”,"
- Divan-ı Hikmet
242. "Sen’sin Hâlık’ın sevgilisi, Hakk dergâhına lâyık,
Yaratılmışların özü yâ Mustafâ Muhammed."
- Divan-ı Hikmet
243. "Muhammed ki âleme yol göstericidir,
O günde olacaktır yardımcı."
- Divan-ı Hikmet
244. "Zâhid olup, Hüdâ kokusu alamadım,
Dünyâ âhiret arka tarafa salamadım,
Tesbih içre aşkdan lezzet alamadım,
Mescid girip, zâhid sıfat oldum işte."
- Divan-ı Hikmet
245. "Azrâil gelip azîz cânı bırakmayıp alır,
Dünyaperest soysuz âdem gâfil kalır,
Cânı gelip kabz ederken tevbe kılır,
Tevbesini Hacem kabûl kıldığı yok."
- Divan-ı Hikmet
246. "Hakk Teâlâ imân armağan eyledi bize;
O Mustafâ Hakk Rasûlu idi bize;
Salât-selâm söylesen, kuvvet verir dinimize;
Yok ise, benim yaptıklarım yalandır."
- Divan-ı Hikmet
247. "Vah ne yazık geçti ömrüm bilmeden kaldım, bu dünyânın sebeplerini ele aldım , dünyâyı arayıp din işlerini arkaya koydum, bilemem hâlim nice olur dostlar."
- Divan-ı Hikmet
248. "Hakk vuslatını arayıp bulamadım, şaşkınım,
Durmadan ağlayıp gönlü harâb divâneyim,
Hålimi sorsan ben Sevgili'nin tâlibiyim,
Sevgili arayıp yok olup geldim ben işte."
- Divan-ı Hikmet
249. "Ben âlimim” deyip kitap okur ama mana(maneviyat) okumaz,
Birçok âyetin anlamını bilmez,
Kibir ve bencilliği dine uymaz,
Âlim değil, câhildir o, ey dostlarım"
- Divan-ı Hikmet
250. "''Seher vakti uyumaz tilavetli Muhammed,
Garip ile yetime mürüvetli Muhammed,
Yoldan çıkmış olana hidayetli Muhammed,
Darda kalan ruhlara kifayetli Muhammed.''"
- Divan-ı Hikmet'ten Seçmeler