Ahmed Cevdet Paşa En Beğenilen Sözleri
1. "Kişi ne kadar yaşasa sonu ölümdür; baki ancak Allah'tır."
- Kısas-ı Enbiya ve Tevarih-i Hulefa
2. ""Allâhü Teâlâ, Kur'ân-ı Kerîm'de İslâm dinini diğer dinler üzerine gâlib kılacağını vaad etmekle dinini yayan ve dine yardım edenleri bahtiyar edecektir.""
- Hazret-i Ömeru'l Faruk (r.a.)
3. "Allahü teâlâ hepimizi beğendiği işleri yapmağa kavuşdursun! Sevgili Peygamberi Muhammed aleyhisselâmın ve Onun kıymetli Âli ve Eshâbı hurmeti için düâmızı kabûl buyursun! Ehl-i sünnet âlimlerinin yolundan ayırmasın!"
- Faideli Bilgiler
4. "Kulak veriniz, dikkat ediniz, gökte haber var, yerde ibret alacak şeyler var. Yeryüzü bir sarayın döşemesi, gökyüzü yüksek bir tavan, yıldızlar yürür, denizler durur, gelen kalmaz, giden gelmez."
- Peygamber Efendimiz
5. "Hazret-i Ebûbekir, Mescid-i Şerîf'e gelip minbere çıktı ve Cenâb-ı Hakk'a hamd ve şükrettikten sonra:
" Ey insanlar! Ben sizin üzerinize vâlî ve emir oldum. Hâlbuki sizin en hayırlınız değilim. Eğer iyilik edersem bana yardım ediniz ve eğer fenâ işlersem bana doğru yolu gösteriniz. Doğruluk emânettir. Yalancılık hıyânettir. Sizin zayıfınız benim yanımda kuvvetlidir ki hakkını alıveririm ve kuvvetliniz benim yanımda zayıftır ki ondan başkasının hakkını alırım. İnşâallâhü Teâlâ hiç biriniz cihâdı terk etmesin. Cihâdı terk eden kavim zelîl olur. Ben Allâh'a ve Resûlüne âsî olursam, sizin de bana itâatiniz lâzım gelmez. Kalkınız namaza. Allâh hepinize rahmetiyle muâmele buyursun. " dedi."
- Dört Büyük Halife Devri
6. ""Bir kaç günlük ömre aldanıp da yarın Allah'ın huzurunda mahcûb olmayınız."
[ Hazret-i Ebûbekir Radıyallahu anh ]"
- Hazret-i Ömeru'l Faruk (r.a.)
7. "Kişi ne kadar yaşasa sonu ölümdür; baki ancak Allah'tır."
- Kısas-ı Enbiya
8. "Ne garip şeydir ki, Yahudiler, Hz. Âdem'in anasız ve babasız olarak yaratıldığına inanırken Hz. İsa'nın yalnız babasız olarak yaratıldığına inanmadılar."
- Kısas-ı Enbiya ve Tevarih-i Hulefa
9. "Kur'ân-ı Kerîm okunan evden, Arş'a kadar nûr yükselir.'"
- Hz. Muhammed (S.A.V.)'in Hayatı
10. "Bu üstün güzelliğini gören hayran kalır ve başka bir soydan olduğu yüzünden belli olurdu."
- Kısas-ı Enbiya ve Tevarih-i Hulefa
11. "İslâm nuru onların kalbini aydınlatmış."
- Kısas-ı Enbiya ve Tevarih-i Hulefa
12. "“Sizin en hayırlınız ahlâkı en güzel olanınızdır.”"
- Peygamber Efendimiz
13. "“Ey insanlar!
Geliniz, dinleyiniz, belleyiniz, ibret alınız!"
- Peygamberler ve Halifeler Tarihi
14. "Gam çekme, Allah bizimle beraberdir
Resûl-i Ekrem"
- Peygamberler ve Halifeler Tarihi
15. "Önceleri Arap edebiyatçıları, Kur'an'ın âyetlerini bazı şiirlerle kıyaslamak istediler. Sonunda hiçbirine ve hatta insan sözüne benzemediğini anladılar."
- Kısas-ı Enbiya ve Tevarih-i Hulefa
16. "Bugün Allah’ın acımasından başka sığınacak yer yoktur.
Hz. Nuh"
- Peygamberler ve Halifeler Tarihi
17. "Bir kaç günlük ömre aldanıp da yarın Allah'ın huzurunda mahcûb olmayınız."
- Dört Büyük Halife Devri
18. "Kendini beğenen sonra utanır ve kendi gücüne güvenen daima aldanır."
- Kısas-ı Enbiya ve Tevarih-i Hulefa
19. "“Allah her kimin iyiliğini dilerse, ona, din hususunda büyük bir anlayış verir. İlim ancak öğrenmekle elde edilir.”"
- Peygamber Efendimiz
20. "Bizim borcumuz ancak nasihat ve dini meseleleri telkin etmektir. Hidayet ancak Allahü Teâlâ hazretlerinin işidir."
- Ahmed Cevdet Paşa’dan İslam’la Şereflenenlere Mektuplar
21. "Yazıklar olsun ömürleri gafletle geçen kavimlere!"
- Kısas-ı Enbiya ve Tevarih-i Hulefa
22. "Aslında Müslümanlara nispetle Kureyş ordusunun maddî gücü kat kat üstündü. Fakat İslâm ordusunun manevî gücü fevkalâde idi."
- Kısas-ı Enbiya ve Tevarih-i Hulefa
23. ""Ey benden sonra gelecek Müslümanlar! Sakın Ashâb'ım hakkında ileri geri konuşmayınız. Onların dereceleri yüksektir.""
- Peygamber Efendimiz
24. "1859 Mart'ında saray binaları hizmetlileri Saray'ı kuşatarak, para için nümayiş yapmak gibi çirkin bir olaya katıldılar. Bunun üzerine Padişah saray hizmetlilerin işlerine son verdi ve onlar için ayrılmış olan dörtbin keselik parayı, binaların mevcut borçlarının karşılanmasına tahsis etti..."
- Sultan Abdülhamid'e Arzlar
25. "Abdulmuttalib'in alnında Hz. Muhammed'in nûru parlardı."
- Kısas-ı Enbiya ve Tevarih-i Hulefa
26. "Hz. Peygamber'in yüzü herkesten güzel ve karakteri mükemmel idi."
- Kısas-ı Enbiya ve Tevarih-i Hulefa
27. "Ölüm ırmağının girecek yerleri var, fakat çıkacak yeri yoktur. Büyük, küçük hep göçüp gidiyor. Geri gelmiyor. Kesinlikle inandım ki, herkese olan bana da olacaktır."
- Kısas-ı Enbiya ve Tevarih-i Hulefa
28. "Diğerleri imana gelmeyip küfür ve dalalette kaldılar. Sonunda gökten bir sayha (şiddetli bir ses) geldi, hepsi öldü."
- Kısas-ı Enbiya ve Tevarih-i Hulefa
29. "
- Kısas-ı Enbiya ve Tevarih-i Hulefa
30. ""Yemin ederim, Allah’ın bir dini vardır ki, şimdi bulunduğumuz dinden daha sevgilidir ve Allah'ın bir gelecek peygamberi vardır ki, gelmesi pek yakındır..""
- Kısas-ı Enbiya ve Tevarih-i Hulefa
31. "Ey Muhammed! Yaratan, insanı pıhtılaşmış kandan yaratan Rabbinin adıyla oku!
Oku! Kalemle öğreten, insana bilmediğini bildiren Rabbin, en büyük Kerem sahibidir.
Alak Sûresi 4. Ayet"
- Peygamberler ve Halifeler Tarihi
32. "Gerçekten Kur'ân-ı Kerîm ne nazımdır ne de nesirdir. İkisinden de başka tatlı bir kelâmdır ve baştan sona fasîh ve belîğdir, hepsi mucizedir. Yâni benzerini vücûda getirmekten insanlar âcizdir."
- Peygamber Efendimiz'in Muhtasar Hayatı
33. "ve İslam dini günden güne kuvvet ve şeref buldu."
- Kısas-ı Enbiya ve Tevarih-i Hulefa
34. "Hz. Peygamber (s.a.v), bir yerde otursa sağında Ebu Bekir ve solunda Ömer otururlardı. Osman ise karşısında oturup başkâtiplik görevini yapardı. Ali de Resûlullah'ın sır kâtibi ve sırlarının mahremi idi."
- Kısas-ı Enbiya ve Tevarih-i Hulefa
35. "Resûl-ü Ekrem ise, kendisinin kanı yeryüzüne damlayıp da bundan dolayı kavmine azap inmesin diye yüzünden akan kanları silip, "Ya Rabbi! Kavmim cahildir, sen onlara doğru yolu göster!" diye dua etti."
- Hz. Muhammed'in Hayatı
36. "Abbas Paşa'nın valiliği dönemimde Mısır'dan İstanbul'a pek çok paşalar, beyler ve hanımlar geldiler. Yüksek fiyattan konaklar ve yalılar aldılar. Alafranga ev eşyaları ile evlerini döşediler. Bol bol para harcadılar, israfta bulundular. Safahat kapısını açtılar. Vekiller ve İstanbul eşrafı, bu Mısır döküntüleriyle yarışmaya ve vekil hanımları da Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa'nın kızı Zeynep Hanım'ı taklit ederek israf ve safahata kalkıştılar..."
- Sultan Abdülhamid'e Arzlar
37. ""Kur'an'ı Kerim okunan evden, arşa kadar nur yükselir."
***"
- Peygamberimiz Hz. Muhammed'in Hayatı
38. "Hz. Ömer ise Müslümanların, iyi binek ve güzel elbisenin izzet ve şeref vesilesi olması fikrine kapılmalarından son derece korktuğundan
"Biz zelil bjr kavim idik. Allah bizi İslam ile aziz kıldı. Başka şeylerle izzet ve şeref ararsak Allah bizi zelil kılar." demiştir."
- Ahmed Cevdet Paşa’dan İslam’la Şereflenenlere Mektuplar
39. "Dört zâtın sevgisi bir münafığın kalbinde toplanmaz. Bu dört zâtı ancak mü'minler sever, onlar:Ebûbekir, Ömer, Osman ve Ali'dir."
- Dört Büyük Halife Devri
40. ""Din ile dünya birleşirse ne âlâ, küfür ile iflas birleşirse ne fena.""
- Hazret-i Ömeru'l Faruk (r.a.)
41. "İşte böylece Hz. Peygamber devrinden sonra Hilâfet adıyla bir İslâm idaresi kuruldu ki, dünyada hiçbir zaman öyle yüksek bir hükümet kurulmamıştır."
- Kısas-ı Enbiya ve Tevarih-i Hulefa
42. "biz Musâ'nın tanrısına iman ettik. Biz ancak onun bağışlamasını ve bize acımasını isteriz.'"
- Kısas-ı Enbiya ve Tevarih-i Hulefa
43. "Fahr-i Âlem Hazretleri; "Ben birtakım itikâdı zayıf olan yeni Müslümanları çekmek ve kalplerini ısındırmak için ganimet mallarından onlara fazlaca hisse verdim. Onlar malı alıp memleketlerine gidecekler. Sizde Resulullah'ı alıp kendi diyarınıza götürmeye razı değil misiniz?"buyurdu.
Cümlesi razı ve hoşnuduz dediler ve peygamberimizin bu iltifatından memnun ve müteessir olup ağlaştılar."
- Peygamber Efendimiz'in Hayatı
44. "Bilmem bu iki şeyin hangisiyle ferahlanayım, Hayber'in fethiyle mi yoksa Ca'fer'in gelişiyle mi?"
- Peygamber Efendimiz'in Hayatı
45. "11 Şubat 1857'de inşası tamamlanan Fethiye kalyonunun denize indirilmesi kararlaştırılır. Tüm davetliler Tersane-i Amire'de padişahın gelmesini beklerken Fethiye kalyonu kendi kendisine hareket ederek (desteklerden bazıları kırılmıştır) denize iner ve bu sırada birkaç kişi yaralanır birkaç kişi de hayatını kaybeder. Dönemin İstanbul Kadısı Tekirdağlı Müftisi-zade Efendi bu olaya kendince açıklık getirir: "Kalyonu melekler denize indirmiştir". Üst düzey davetlilerden birisi de "Evet bu kalyonu meleklerin indirmiş olması muhtemeldir. Lakin işin içine şeytan da karışmış olmalı ki birkaç kişinin ölümüne sebep oldu" demiş."
- Sultan Abdülhamid'e Arzlar
46. "... Kadın sevgili edinenler çoğalıp erkeklere olan ilgi azaldı. Kavm-i Lut sanki yere battı. İstanbul'da öteden beri delikanlılara yönelik aşk ve ilgi, tabii hali olan kızlara döndü... Devlet adamları içinde oğlancılıkla meşhur olan Kamil ve Ali paşalar ile onlara mensup olanlar kalmadı. Halbuki Ali Paşa da ecnebilerin tepkisinden korkarak oğlancılığını gizlemeye çalışırdı."
- Sultan Abdülhamid'e Arzlar
47. "Elhamdülillâhi alâ dîni’l-İslâm
(Bize İslâm dinini nasip ettiği için Allah’a hamdolsun)."
- Ahmed Cevdet Paşa’dan İslam’la Şereflenenlere Mektuplar
48. "“Hz. Muhammet (s.a.s) evlattan evlada kalacak bir devlet ve saltanat kurmak için gelmedi ki, erkek çocuğu kalmadı diye endişe edilsin.”"
- Son Peygamber Hz. Muhammed (s.a.v)
49. "zaferi Cenâbı Hak'tan bilmelidir."
- Kısas-ı Enbiya ve Tevarih-i Hulefa
50. "" Zülfündedir benim baht-ı siyahım
Seni sevdim budur ancak günahım ""
- Kısas-ı Enbiya VI
51. ""Kişiye müslüman karındaşını tahkir etmek, kötülük olarak yeter.""
- Hazret-i Ömeru'l Faruk (r.a.)
52. ""Allahu Teâlâ kötülük ile kötülüğü mahvetmez, ancak iyilik ile kötülüğü mahveder.""
- Hazret-i Ömeru'l Faruk (r.a.)
53. "Ona Esedullâh ( Allah'ın Aslanı) denir."
- Hazret-i Aliyyü’l Murteza (k.v.)
54. ""Sultan Abdülaziz Han hazretlerinin çok üzüntü veren ölümü halkı öyle derinden etkiledi ki, aleyhinde bulunanların bile yüreğini dağladı. Kamuoyu hemen tersine dönerek, bu duruma sebep olanlara küfretmeye başladılar.""
- Sultan Abdülhamid'e Arzlar
55. "İşte dünyanın hali budur. Kişi ne kadar yaşarsa sonu ölümdür, baki ancak Allah'dır.
Vesselam"
- Peygamber Efendimiz
56. "Kulak veriniz, dikkat ediniz, gökte haber var, yerde ibret alacak şeyler var. Yeryüzü bir sarayın döşemesi, gökyüzü bir yüksek tavan, yıldızlar yürür, denizler durur, gelen kalmaz , giden gelmez."
- Peygamber Efendimiz
57. ""Ben İlmin Medinesiyim ve Ali kapısıdır. İlim isteyen kapısına gelsin." Diye buyurmuştur."
- Hazret-i Aliyyü’l Murteza (k.v.)
58. "Peygamberlerin sonuncusu, evlâddan evlâda kalacak bir devlet ve saltanat kurmak için gelmedi ki, erkek evladı kalmadı diye endişe edilsin."
- Peygamber Efendimiz
59. "Gayet mütevazi, alçak gönüllü, çok cömert kıymeti yüksek adalet ve takva sahibi bir zattı."
- Hazret-i Aliyyü’l Murteza (k.v.)
60. "Hazreti Osman, Peygamber Efendimiz'in iki defa damadı olmuştur. Onun için lakabı "Zinnûreyn" iki nur sahibi idi."
- Hazret-i Osman-ı Zinnureyn (r.a.)
61. "Gayet mütevazi, alçak gönüllü, çok cömert kıymeti yüksek adalet ve takva sahibi bir zattı."
- Hazret-i Aliyyü’l Murteza (k.v.)
62. "Ölüm ırmağının girecek yeri var ama , çıkacak yeri yoktur. büyük küçük hep geçip gitmekte. giden ise geri gelmemekte. İnandım ki, herkese olan bana da olacaktır."
- Hz. Muhammed (s.a.v.)in Hayatı
63. ""Ya Rab, amcam Ubeyde Bedir'de ve amcam Hamza Uhud'da şehîd oldular. Yanında bir birâderzâdem Ali kaldı. Sen onu muhâfaza eyle, beni yalnız bırakma." diye dua etti."
- Peygamber Efendimiz'in Hayatı
64. "Onların temiz ve aydın kalpleri reislik sevgisinden ve siyasetten uzaktı."
- Kısas-ı Enbiya ve Tevarih-i Hulefa
65. "Allah'ın tarafında hile yapmak isteyenler aldanır, hüsrana uğrar."
- Kısas-ı Enbiya ve Tevarih-i Hulefa
66. "Allah korkusunu kalbinden çıkarma. Zira o senin dışını nasıl görürse iç yüzünü de öyle görür. Allah'a en yakın olan, ona ameliyle en çok yaklaşandır."
- İslam'ın İlk Halifesi Hazret-i Ebubekir-i Sıddık (r.a)
67. "Azat edildikten sonra köle, geçinmeyi başaramazsa nafakası azat edene vacip olur. Bundan anlaşılır ki köleler nice fakir efendilerden/hürlerden daha fazla rahat ve selamet bulur-lar. "Bir fakirin oğlu olmaktansa bir zengine köle olmak evlâdir" sözü Türklerin lisanında atasözü olmustur."
- Ahmed Cevdet Paşa’dan İslam’la Şereflenenlere Mektuplar
68. "" Ya Ömer! Senin İslam'a geldiğin zamandan beri böyle bir zayıf tercihini görmedim. İçinizde Sıddîk ve mağarada ikinin ikincisi var iken bana nasıl bîat eylersin? " diye Hazret-i Ömer'i ikaz etmişti."
- Dört Büyük Halife Devri
69. "Hz. Ebubekir (r.a) geceleri, ibadetle ve teheccüd namazıyla ihya ederdi. Bundan dolayı kendisine Ebubekir denildi. Ebubekir, seher vakti teheccüd kılanların babası demektir."
- İslam'ın İlk Halifesi Hazret-i Ebubekir-i Sıddık (r.a)
70. "Yüzü nûrlu ve sözü ruhlu idi."
- Peygamber Efendimiz
71. "Halk zengin oldu, dünya sevgisine daldı. Şahsi maksadlar çoğaldı."
- Hazret-i Aliyyü’l Murteza (k.v.)
72. "Allah sabreden kullarını mahrum bırakmaz."
- Peygamberler ve Halifeler Tarihi
73. "Sabır güzel şeydir."
- Peygamberler ve Halifeler Tarihi
74. "Kur'ân sözlerin en güzeli ve en beliğidir."
- Hz. Muhammed'in Hayatı
75. "Sabret. Umulur ki Cenab-ı Hakk sana bir refik ve yoldaş ihsan eyleyecektir."
- Peygamber Efendimiz'in Hayatı
76. "Bir kimseyi seviyorsanız, Allah için sevdiğinizi söyleyin ki o da sizi sevsin."
- Hz. Muhammed (S.A.V.)'in Hayatı
77. "Ölüm ırmağının girecek yerleri var, ama çıkacak yerleri yoktur."
- Peygamber Efendimiz
78. "İnsanoğlu, sebebi hazırlayacak, fakat yardımı Allah'tan bilecektir; yoksa kendini beğenen, sonra utanır. Kendi kuvvetine güvenen daima aldanır."
- Peygamber Efendimiz
79. "Ey cemaat, kim kiminle savaşacak? Birbirlerinin kardeşini, yahut amca oğlunu veyahut dayı oğlunu öldürecekler, sonra bunlar nasıl yüzyüze bakacaklar?"
- Kısas-ı Enbiya ve Tevarih-i Hulefa
80. "Allah’ın lûtfundan ümid kesmeyiniz."
- Peygamberler ve Halifeler Tarihi
81. "Rasülallah Efendimiz ( Sallallahü Aleyhi ve Sellem) " Dört zatın sevgisi bir münafığın kalbinde toplanmaz. Bu dört zatı ancak müminler sever : Onlar :Ebubekir, Ömer, Osman ve Ali'dir." (Kenzül Umman) buyurdular."
- Dört Büyük Halife Devri
82. "Sultan Abdülmecid Han hazretleri hep borç almaktan çekinir ve mali dengeye hep dikkat ederdi. Lakin o da bu akıntının önünde sürüklenip gitmeye mecbur olmuştur. 20 Haziran 1855 günü Padişah maiyyeti ile ilgili bir törende, vekillere hitaben yaptığı konuşmada: "Beşiktaş Sarayı da pek külfetli ve gösterişli oldu, daha sade olabilirdi" dediğinde, Fethi Paşa ve Kaptanı Derya Halil Paşa: "Efendimize göre bu birşey değil" demeleri üzerine: "Yok yok. Fazla olduğuna benim kalbim şahadet etti" cevabını verdi..."
- Sultan Abdülhamid'e Arzlar
83. "Şimdi sana bugün hayırlı ve yarın faydalı olana gel."
- İslam'ın İlk Halifesi Hazret-i Ebubekir-i Sıddık (r.a)
84. "Kur'ân-ı Kerîm'i tekrar tekrar okumak ile insan lezzet bulur ve okudukça okuyacağı gelir."
- Peygamber Efendimiz'in Muhtasar Hayatı
85. "Çünkü bir asırda muteber ve meşhur olan her ne ise; o asırda gönderilen peygamberin mucizeleri ona göre olurdu. Mesela Hazreti Musa (a.s) asrında sihirbazlık pek şöhret bulduğundan, Cenab-ı Hakk ona asasının ejder olarak sihirbazlara üstün geleceği mucizeler verdi. Hazreti İsa (a.s.) asrında da Hikmet pek ileri olduğundan Cenab-ı Hakk onu âmâların gözlerini açmak ve ölüleri diriltmek gibi tabiblerin yapamayacağı mucizelerle gönderdi. Hatemül Enbiya Muhammed Mustafa hazretlerinin asrında ise, şiir ve inşâ pek ziyade ilerlemişti. Arapların gerek medenileri ve gerek bedevileri arasında fesahat ve belâgat, insanın kıymet ve üstünlüğünü belirleyen bir ölçü olmuştu... Bu sebepten Fahr-i Alem hazretlerine belâgatın en üst mertebesinde olan bir kitab-ı Kerim nazil oldu. Onun mislini getirmekten ve hiç olmazsa bir suresine nazire (benzer söz) söylemekten bütün fasih ve beliğ bilinen kimseler aciz kaldı. Halbuki sure sure ve ayet ayet nazil oldukça Resul-i Ekrem onu ümmetine okurdu ve buna nazire söyleyemezsiniz diye bütün füsaha ve büleğaya (fasih ve beliğ zatlara) meydan okurdu. Nitekim ayeti celilede mealen: “Bu Kuran’ın mislini vücuda getirmek üzere ins ü cin bir yere gelseler, birbirlerine yardımcı olsalar dahi onun mislini vücuda getiremezler.(İsra,88)” diye buyruldu. İnkar eden ve düşman olan bunca fesahat ve belagat sahipleri içinde bir şahıs yahud bir topluluk çıkıp da onun bir kısa suresinin bile benzerini söyleyemedi."
- Peygamber Efendimiz'in Hayatı
86. ""Eğer benden sonra peygamber gönderilseydi, muhakkak Ömer bin Hattâb olurdu" ( Kenzü'l-ummal )."
- Hazret-i Ömeru'l Faruk (r.a.)
87. "güzel huy, iki kötü huyun arasında orta bir keyfiyettir. Mesela tevazu güzel bir huydur ki bir tarafı kibir, bir tarafı zillet olup ikisi de kötü huylardandır."
- Ahmed Cevdet Paşa’dan İslam’la Şereflenenlere Mektuplar
88. "Hazreti Osman, Hazreti Ömer'den sonra on iki yıl halifelik yaptı. Kur'ân-ı Kerim okurken evinde şehid edildi."
- Hazret-i Osman-ı Zinnureyn (r.a.)
89. "Hemen biat eylediler. Yâni can verip cennet aldılar, pek hayırlı bir alışveriş ettiler..."
- Peygamber Efendimiz'in Hayatı
90. "Son nefeste de imâna gelmeyen, küfür ve dalâlette ısrar eden Ebû Cehil, böylece ye's içinde ölüp gitti."
- Peygamber Efendimiz
91. "Ben kalbimde tutamadığım gam ve kederimi, ancak yüce Allah’a sunarım. Ondan başkasına, halimi bildirmem."
- Peygamberler ve Halifeler Tarihi
92. "“Çünkü bir asırda her ne ki halkın gözünde itibar bulmuş ve meşhur olmuşsa, o asırda gönderilen Peygamberin mucizeleri de ona göre olurdu.”"
- Son Peygamber Hz. Muhammed (s.a.v)
93. "Görücü usulünün isabetli oluşunun sıhhatini bir sayfa boyunca o kadar vecizane anlatılıyor ki aradan seçme cümlelerle maksatın hasılı kasır kalacağından, öyle kalakaldım bende."
- Ahmed Cevdet Paşa’dan İslam’la Şereflenenlere Mektuplar
94. ""Ya sen onun kalbini yardın mı ki doğru mu yalan mı bilesin?""
- Peygamber Efendimiz'in Hayatı
95. ""Allah'ın sevdiğini seviniz. Allah'ı cân u gönülden seviniz. Allah'ın kelamından ve zikrinden usanmayınız. ""
- Peygamber Efendimiz'in Hayatı
96. "Kişi sebepleri hazırlamalıdır. Lâkin yardımı Cenâb-ı Hakk'dan bilmelidir. Yoksa kendini beğenen sonra utanır ve kendi kuvvetine güvenen daima aldanır."
- Peygamber Efendimiz'in Hayatı
97. "Kuss bin Sâide'nin Hutbesinden
... Ne mutlu o kimseye ki ona iman edip de o da ona hidayet eyleye. Vay o bedbahta ki ona isyan ve muhalefet eyleye. Yazıklar olsun ömürleri gaflet ile geçen ümmetlere..."
- Peygamber Efendimiz'in Hayatı
98. "Insanların sırlarını meydana çıkarma. Dıştan gördüğün halleri ile iktifa et."
- İslam'ın İlk Halifesi Hazret-i Ebubekir-i Sıddık (r.a)
99. "Size takva ile vasiyet eylerim.Dünyaya rağbet etmeyiniz, kaybettiğiniz için ağlamayınız, daima doğru söyleyiniz, Kitabullah ile amel ediniz. Zalimin karşısında, mazlumun yanında olunuz, şeri hükümlere göre kötü bir adamı kötülemekten sakınmayınız."
- Hazret-i Aliyyü’l Murteza (k.v.)
100. "Fitne her şeyden fenadır."
- Hazret-i Osman-ı Zinnureyn (r.a.)
101. "Beytülmaldan ( devlet hazinesinden ) takdir olunan nafaka ile orta halde bulunan bir Kureyşli Muhacir gibi geçinirdi.
Vefatında asla nakid mevcudu bulunmadı."
- Dört Büyük Halife Devri
102. "Fitne her şeyden fenadır. Fitne bir bela selidir. Bir kere yol olursa yoluna gelenleri götürür. Lakin ona yol verenleri dahi bırakmayıp nihayet bir derin batağa batırır. Fitne bir uyumuş yılandır, uyandırmağa gelmez. Uyanırsa ne karşı duranlar kurtulur, ne de onu uyandıranlar selamet bulur..."
- Dört Büyük Halife Devri
103. "Resûl-i Ekrem de "Kim ki Ebû Süfyân'ın evine girerse emındir. Kim ki Mescid-i Şerife girerse emîndir. Kim ki evine kapanırsa emîndir. Kim ki silahını terk ederse emîndir. Kim ki Hâkim bin Hızâm'ın evine girerse emîndir." buyurdu."
- Peygamber Efendimiz'in Hayatı
104. "İslam, bir direk ile dört kazık üzerine bina edilmiş çadıra benzer. Direği kelime-i şehadet, dört kazığı da namaz, zekat, oruç ve hacdır. Siz bu çadırın direğini dikmiş olduğunuzdan, altında arzu edilen şekilde gölgelenmek üzere artık dört kazığı da çakmalısınız."
- Ahmed Cevdet Paşa’dan İslam’la Şereflenenlere Mektuplar
105. "Fitne her şeyden fenadır."
- Hazret-i Osman-ı Zinnureyn (r.a.)
106. "Amelde "Kimin mezhebindensin?" diye sorulsa "İmâm-ı Azam Ebu Hanefi rahmetlullâhi aleyhi hazretlerinin mezhebindenim" denilmelidir. Ancak Hanefi mezhebi haktır ve diğer mezhepler bâtıldır denilemez"
- İlmihal
107. "Ashâb-ı Kirâm Mekke'den Medine'ye gizli hicret ederken Hazret-i Ömer kılıcını kuşandı, yanına oklarını ve mızrağını alıp Kâbe'yi açıkça 7 defa tavaf etti. Orada bulunan müşriklere yüksek sesle şunları söyledi:
"İşte ben de dinimi korumak için Allah yolunda hicret ediyorum. Karısını dul, çocuklarını yetim bırakmak, anasını ağlatmak isteyen varsa karşıma çıksın.""
- Hazret-i Ömeru'l Faruk (r.a.)
108. ""Kelâmın en güzeli Allah'ın kitabıdır. Cenab-ı Hakk her kimin kalbinde Kur'ân-'ı süslerse ve onu kafir iken İslam'a girdirirse o da Kur'an'ı sâir sözlere tercih eylerse; İşte o kimse felâh bulur. ""
- Peygamber Efendimiz'in Hayatı
109. "Kur'an-ı Kerîm'i tekrar tekrar okudukça insan bir tatlılık ve ferahlık hisseder. Okudukça okuyacağı gelir. Halbuki bir şiir ve ya edebî bir parça ne kadar kaliteli olursa olsun, bir kaç kere okunduktan sonra ruh ondan usanır."
- Peygamberimiz Hz. Muhammed'in Hayatı
110. "“Evvel gelip geçenlerde bize ibret alacak şey çoktur. Ölüm ırmağının girecek yerleri var, ama çıkacak yeri yoktur. Büyük küçük hep göçüp gidiyor, giden geri gelmiyor. Artık katî olarak anladım ki, herkese olan bana da olacaktır.""
- Peygamber Efendimiz'in Hayatı
111. "Ey insanlar! Ben sizin üzerinize vali ve idareci oldum. Halbuki sizin en hayırlınız değilim. Eğer iyilik yaparsam bana yardım ediniz ve eğer kötülük yaparsam bana doğru yolu gösteriniz. Doğruluk emanettir, yalancılık hıyanettir....
Hz.Ebubekir (r.a)"
- Peygamberimiz Hz. Muhammed'in Hayatı
112. ""Bir iş yapmak istediğin zaman, Allah'ın, sana o işte bir çıkış yolu göstermesine, bir kapı açmasına kadar, yavaş ve temkinli ol.""
- Peygamber Efendimiz
113. ""Dünya merası kurudu, ağaçları çalı çırpı oldu.
Yenisi eskidi, tadı kaçtı. Ben bu dünyadan usandım...""
- Dört Büyük Halife Devri
114. "Resûl-ü Ekrem ise, kendisinin kanı yeryüzüne damlayıp da bundan dolayı kavmine azap inmesin diye yüzünden akan kanları silip, "Ya Rabbi! Kavmim cahildir, sen onlara doğru yolu göster!" diye dua etti."
- Peygamber Efendimiz'in Hayatı
115. "“Tarih, her şeyden önce bir merak konusudur!”
Ahmet Cevdet Paşa"
- Osmanlı İmparatorluğu Tarihi (2 Cilt)
116. "Mekke civarında Suk-ı Ukaz denilen yerde her yıl Zilkade ayında büyük panayır kurulup, oraya her taraftan şairler ve edipler toplanırdı. Güzel şiirler ve seçkin hutbeler okunur, söz meydanında yarışlar olur, birinci gelenler herkesin takdirini kazanır ve şiiri Kabe duvarına asılırdı.
Kabe duvarına böyle asılmış yedi kaside vardı ki onlara “Muallakat-ı Seb’a” denilirdi. Onların birincisi İmri’ül Kays’ın kasidesi idi ve en yukarı asılmıştı. Muhammed Mustafa’nın (s.a.v.) peygamberliğine kadar öylece kalmıştı."
- Peygamber Efendimiz'in Hayatı
117. "Hamd âlemlerin rabbi Allah'a aittir. Salat ve selâm ise O'nun kulu ve rasûlü olan Muhammed (s.a.v)'e aittir."
- Son Peygamber Hz. Muhammed (s.a.v)
118. "Ve pek ucuz paha ile Yusuf'u sattılar."
- Kısas-ı Enbiya
119. "Çalışmayı bırakıp Allah Teâlâ rızık verir demeyiniz, zira gökten rızık yağmaz.
Hz.Ömer"
- Dört Büyük Halife Devri
120. "Ahmet Cevdet Paşa'nın kızı Fatma Aliye Hanım, ilk kadın romancımız olarak bilinir de onun Hıristiyanların itirazlarına karşı İslamiyet'i kalemiyle müdafaa ettiğini kaç kişi bilir?"
- Ahmed Cevdet Paşa’dan İslam’la Şereflenenlere Mektuplar
121. "Ameli noksan olanı nesebi ileri götürmez"
- Dört Büyük Halife Devri
122. "İslâm çağlarının en hayırlısı sahabe zamanıdır. Onların hepsi hidayet yıldızlarıdır. Kur'ân-ı Kerîm'in tefsiri onlardan öğrenildi. Bunca hâdis-i şerifler onlardan işitildi. Dînin hükümleri onlardan alındı. Onlardan öğrendiğimiz din kaidelerini ele alıp da onların hareketlerini muhakeme etmek bizim haddimiz mi?"
- Hazret-i Ebubekir-i Sıddık (r.a)
123. "Her iyilik, bir sadakadır. Tatlı ve güler bir yüzle kardeşini karşılaman, bir sadakadır. İnsanların yolundan, taş ve diken gibi engelleri gidermen bir sadakadır. Yolu belirsiz bir yerde, insanlara yok göstermen bir sadakadır. Maddî ve mânevî varlığından kardeşine bir şeyler aktarman da bir sadakadır."
- Peygamber Efendimiz
124. "Birkaç günlük ömre aldanıp da yarın Allah'ın huzurunda mahcub olmayınız.."
- Hazret-i Ebubekir-i Sıddık (r.a)
125. "Bende yok sabr ü sükun, sende vefadan zerre
İki yoktan ne çıkar, fikr edelim bir kerre
| Nabi Divanı"
- Belagat-ı Osmaniyye
126. "Mü'minler dâr-ı bekâ saâdetine nâil olmak için bu dâr-ı fenâyı hiçe sayıp..."
- Peygamber Efendimiz'in Hayatı
127. "Yüzü nûrânî, sözü ruhânî, hitâbı ve cevabı güzel, rüşd ve kemâlde benzersiz, sözünde dosdoğru, hilm ve mürüvetçe başkalarından üstün idi."
- Peygamber Efendimiz'in Hayatı
128. "İşte dünyanın hâli budur. Kişi ne kadar yaşasa sonu fenadır. Ebedî ancak Allah'tır. Bu dünya konağına her gün gelip giden çok. Ama dönüp gelen yok. Vefasız dünya kimseye kalmaz. Dünya varlığı kimseye mal olmaz. Insan dünyaya gelir, genç olur, ihtiyar olur, şöyle olur, böyle olur;nihayet ölür. Ölenler sanki dünyaya gelmemiş gibi olur. Fakat hayır işleyenlerin güzel adı kalır. İyilik edenler mükafatını görür. Kötülük edenler de cezasını bulur. Bunlara bakıp ibret almalı. Gaflet uykusundan uyanıp agâh olmalı."
- Peygamber Efendimiz'in Hayatı
129. "Kulak veriniz, dikkat ediniz! Gökte haber var. Yerde olacak şeyler var. Yeryüzü bir döşeme, gökyüzü bir yüksek tavan. Yıldızlar yürür, denizler durur. Gelen kalmaz, giden gelmez. Acaba gittikleri yerden hoşnud olup da mı kalıyorlar? Yoksa orada bırakılıp da uykuya mı dalıyorlar?"
- Peygamberimiz Hz. Muhammed'in Hayatı
130. "“Hirâ’da idim. Bana seslenildiğini duydum. Sağıma soluma baktım,bir şey göremedim. Yukarıya baktım,bir de ne göreyim,bana seslenen melek, yerle gök arasında bir tahta oturmuş! Korktum,Hadîce’ye vardım: Beni örtün,dedim. Cibril indi ve : Yâ Eyyühe’l - Müddesir.. dedi.”
Müzzemmil sûresi de bu vak’a üzerine inmiştir.
Müddessir: Elbisesine bürünen,
Müzzemmil: Örtüsüne bürünen, demektir. Kur’ân-ı Kerîm’in 73. ve 74. sûreleridir."
- Peygamber Efendimiz
131. "İsra gece yürüyüşü, Miraç ise yukarı çıkma vasıtası, merdiven anlamına gelmektedir."
- Hz. Muhammed (S.A.V.)'in Hayatı
132. "Ahmed Cevdet Paşa’nın kızı Fatma Aliye Hanım, ilk kadin romancımız olarak bilinir ve Hırıstiyanların itirazlarına karşı Islâmiyet'i kalemiyle müdafaa etmiştir.
Bilindiği gibi bugün kullandığımız 50 Liralık banknotların üzerinde Fatma Aliye Hanım'ın resmi bulunmaktadır. İslâm'a derinden bağlı, dindar, üstelik tesettür konusunda son derece hassas bir Müslüman hanımın, bir islâm kadınının, aileye özel hususi çekilmiş başı açık fotografını umumi hale getirerek paranın üstüne basmak da hakikaten başka bir gafletin ürünüdür."
- Ahmed Cevdet Paşa’dan İslam’la Şereflenenlere Mektuplar
133. "Hak ehaktan evladır.hakta ittifak ehakta ihtilaf vardır. Doğru ve güzel olan sey en doğru ve en güzel olandan daha önemlidir."
- Mecellenin Özü
134. ""Mala, mülke olma mağrur, deme var mı ben gibi. Bir muhalif yel eser, savurur harman gibi!""
- Faideli Bilgiler
135. "Ey insanlar! Alemde cereyan eden işler kaza ve kadere bağlıdır. Zamanla olacak bir işin çabuklaştırılmasında fayda yoktur. Allah'ın kaza ve kaderine karşı gelenler mağlup olur ve gazabına uğrarlar.
Hadis-i Şerif"
- Hz. Muhammed'in Hayatı
136. ""Yaşarken nasıl temizsen, ölünce de öyle temizsin""
- Peygamberimiz Hz. Muhammed'in Hayatı
137. "İhtilalciler toplanıp Hazret-i Osman'ın hanesini sıkı bir muhasara altına aldılar, hatta su girmesini bile yasakladılar. Hazret-i Ali bundan haberdar olunca hemen üç kırba su gönderdi. Lâkin bu kırbalar Hazret-i Osman'ın hanesine sokuluncaya kadar Beni Hâşim ve Beni Ümeyye azadlılarından birkaç nefer yaralandı."
- Dört Büyük Halife Devri
138. "Velhasıl o asırlarda dünya pek karanlık ve karışık bir hale gelmiş ve düzelmesi ancak ahir zaman peygamberinin gelmesine muhtaç kalmıştı."
- Peygamberimiz ve Peygamberler
139. "Bir gün ağlarken sebebi sorulunca:
" Nasıl ağlamayayım ki, Fırat kenarında bir oğlak zayi olsa korkarım ki Ömer'den sorulur" diye cevap verdi."
- Dört Büyük Halife Devri
140. "Ya Rabbi! Müslim olduğum halde ruhumu kabzet ve beni sâlihlere ilhak eyle."
- İslam'ın İlk Halifesi Hazret-i Ebubekir-i Sıddık (r.a)
141. "...hani babalarınız ve dedeleriniz; hani süslü köşkler ve taştan evler yapan Ad ve Semad kavmi; hani dünya varlığına aldanıp da başında bulundugu kavmine 'Ben sizin en büyük Rabbinizim' diyen Firavun ile Nemrut?
"Onlar size bakılınca daha zengin ve kuvvetçe sizden fazla değil miydiler? Bu toprak onları değirmeninde öğütüp toz etti, yok etti. Kemikleri bile çürüyüp dağıldı. Evleri yıkılıp ıssız kaldı. Yerlerini, yurtlarını şimdi köpekler şenlendiriyor."
- Peygamber Efendimiz
142. ""Reşid Paşa eskiden olduğu gibi İngiliz politikasında devam etti; Âli ve Fuad Paşalar da Fransız politikası tarafında yer aldılar. Rıza Paşa ise Fransız elçiliğinin adeta hizmetçisi idi.""
- Sultan Abdülhamid'e Arzlar
143. "Kötülük edenler cezasını bulur ."
- Son Peygamber Hz. Muhammed (s.a.v)
144. "Peygamberimiz'in vefatından sonra hilâfet adıyla bir Emâret-i İslâmiyye ( İslâmî idâre şekli ) oldu ki âlemde hiç bir vakit böyle bir faziletli hükümet olmamıştır."
- Dört Büyük Halife Devri
145. "Öyle! Gençlik her şeyin sonunu düşündürmeye fırsat vermez."
- Ahmed Cevdet Paşa’dan İslam’la Şereflenenlere Mektuplar
146. "(FATMA ALİYE HANIM'IN KIZI)
İsmet'in rahibe olmasında dedesi, annesi ve amcası İslam'a büyük hizmetler etmiş bir çocuğun Hıristiyanlarca özellikle hedef seçilerek kandırılmış olabileceği imkan dahilindedir. Bununla beraber ailenin de malesef kızlarını, İkinci Meşrutiyet dönemi gibi kötü bir devrin çirkin bir adeti olarak Notre Dame de Sion Fransız Kız Lisesi'nde okutup kuzuyu kurda teslim etmiş olmalarının etkisi büyüktür."
- Ahmed Cevdet Paşa’dan İslam’la Şereflenenlere Mektuplar
147. "Hz Hasan Kufe'den çıkarken bütün halk ağladı. Hz. Hasan'a, "Niçin böyle yaptın?" denilince, "Dünyadan tiksindim ve gördüm ki, her kim Kufelilere güvenirse yenilir. Çünkü bir fikir çevresinde birbiriyle anlaşamıyorlar!....
Babam onların yüzünden büyük zorluklara uğradı. Acaba benden sonra kimlerle uyuşacaklar? İlk önce harap olacak şehir Kûfe'dir! "dedi."
- Peygamberler ve Halifeler Tarihi 1
148. "O vakit Ka'b da Resul-i Ekrem'e medhiye olmak üzere nazm ettigi "Banet Suad." kasidesini okumaya başladı. Bu medhiyeye Kaside-i Bürde denilir. Bürde ise Arapça hırka demektir. Bürde denmesine sebep budur ki Ka'b onu okurken Resul-i Ekrem gayet memnun olarak sırtından Hırka-ı Şerifesini çıkarıp Ka'b'a giydirdi. Ka'b da onu alıp ömrü oldukça o Hırka-ı Saadet ile iftihar eyledi. Hatta sonra Muaviye bin Ebu Sufyan, on bin dirham verip onu almak isteyince Hazret-i Ka'b "Ben Resulullah'in hırkasını giymek icin kimseyi nefsime tercih edemem." diye reddetmisti. Lakin Ka'b'in vefatında Muaviye onun varislerine yirmi bin dirhem gönderip o hırka-i saadeti almıştır. İşte ondan sonra sultanlar arasında haleften selefe intikal eden hırka-ı Şerif’e budur."
- Peygamber Efendimiz'in Hayatı
149. "Mekke'de Ebu Mahzûre adlı on altı yaşında gayet güzel sesli bir cocuk vardi. Mekke'nin fethinde Resul-i Ekrem ona ezan öğretip Mekke'de bıraktı. O da hicretin elli dokuz senesine kadar Mekke'de müezzenlik etti. Sonra vefat etti. İşte peygamberimizin müezzinleri içinde Hazret-i Bilal'den sonra en meşhur olanı budur. (Radiyallahü teala anhüma)."
- Peygamber Efendimiz'in Hayatı
150. "Nasihat edecek olduğunda sözü kısa söyle. Zira söz, uzun olursa bazısı bazısını unutturur."
- Hazret-i Ebubekir-i Sıddık (r.a)
151. "Beşeriyet, dünyada ancak onun getirdiği nizâma uymakla mutluluğa erebilir. Bu uyum ne kadar çok, doğru ve samimi olursa; mutluluk da o kadar büyük, devamlı ve tatmin edici olur."
- Peygamber Efendimiz
152. "Ey insanlar!
Sağlığınızda ahiretiniz için tedarik görünüz (hazırlanınız)..."
- Peygamber Efendimiz'in Hayatı
153. "(FATMA ALİYE HANIM'IN KIZI)
"Zalimden âlim, âlimden zalim doğar" sözü gereğince en küçük kızı Zübeyde İsmet Hanım'ın tanassur edip (Hristiyan olup) rahibe olması, Fatma Aliye Hanım'ı derinden sarsmış, kızını bu hatasından döndürmek için gösterdiği çabalarından bir netice alamaması, onu dafa fazla üzmüştür."
- Ahmed Cevdet Paşa’dan İslam’la Şereflenenlere Mektuplar
154. "Allah’ın sevdiğini seviniz. Allah’ı içten ve gönülden seviniz. Allah’ın kelâmından ve O’nu zikretmekten usanmayınız ve Allah’ın kelâmından kalbinize bir karartı gelmesin. (İkinci hutbe)"
- Peygamber Efendimiz
155. "Birkaç günlük ömre aldanıp da yarın Allah'ın huzurunda mahcub olmayınız.."
- İslam'ın İlk Halifesi Hazret-i Ebubekir-i Sıddık (r.a)
156. ""Her kim Havz-ı Kevserde benimle buluşmak isterse elini ve dilini faydasız şeylerden sakınsın.""
- Peygamber Efendimiz'in Muhtasar Hayatı
157. ""Sultan Abdülmecid Han hazretleri halk arasında çok sevilmesine rağmen, bir müddetten beri sultan hanımların ve saray kadınlarının aşırı derecede harcamaları, bazı kimselerin Abdülaziz Efendi'nin tahta geçmesini arzu etmeye başlamasına yol açtı.""
- Sultan Abdülhamid'e Arzlar
158. "Senelik yedi bin altın cizye vermek üzere sulh yapmaya mecbur oldular."
- Hazret-i Osman-ı Zinnureyn (r.a.)
159. "Peygamberin, Arapların arasından çıkması Allah'ın bir hikmetiydi. Çünkü Araplar, o vakit dünyaya yayılmış olan fenalıklara bulaşmamış ve Romalıların çirkin adetlerine alışmamışlardı. Arap yarımadasındaki bedeviyet, yani Köylülük sayesinde asıl yaradılışları üzere kalmışlardı."
- Kısas-ı Enbiya I
160. ""Ölüm ırmağının girecek yerleri var,ama çıkacak yerleri yoktur. Büyük, küçük hep göçüp gidiyor. Giden geri dönmüyor. İyice inandım ki,herkese olan bana da olacaktır...""
- Peygamber Efendimiz
161. "Bir hocamız , mason olmuş , dîne çatdı hiç durmadan ,
ingiliz diploması var , lâkin , kafası bomboş nâdân ."
- Faideli Bilgiler
162. "Muaviye'nin emareti ise kan bağı ile devam eden mülk ve saltanat tarzında bir hükümet reisliği idi."
- Dört Büyük Halife Devri
163. ""Size iki şey bıraktım. Onlara sarıldıkça hiçbir zaman sapıklıkta kalmazsınız. Onların biri Allah'ın Kitab'ı ve diğeri Peygamberin Sünnetidir"
Hz. Muhammed (s.a.v)"
- Son Peygamber Hz. Muhammed (s.a.v)
164. "'Eğer bir dine inansam Müslüman olurdum. Zira Müslümanlıkta ruhbanlık yoktur.'
| Napolyon Bonapart"
- Ahmed Cevdet Paşa’dan İslam’la Şereflenenlere Mektuplar
165. "Ve pek ucuz paha ile Yusuf'u sattılar."
- Kısas-ı Enbiya
166. "Senelik yedi bin altın cizye vermek üzere sulh yapmaya mecbur oldular."
- Hazret-i Osman-ı Zinnureyn (r.a.)
167. "Mezhebim Hanifi mezhebidir demenin anlamı, ibâdet ve uygulamalarda Ebû Hanîfe hazretlerini imâm kabul edip amele ait onun Kur'an ve hadisten çıkardığı hükümleri kabul ettim ve onun içtihadına göre amel etmeyi kabul ettim demektir."
- İlmihal
168. "Allâh Te'la hazretlerinin birliğine ve Muhammed Mustafâ sallallahu aleyhi vesellem hazretlerinin peygamberliğine inanan kimse Müslüman olup ona mü'min ve müslim denilir.
İman: Hazreti Peygamberin Allâh tarafından getirdiği şeylerin tümüne inanmak, yani onları kalben onaylamaktır ki, içten kavrayış ve bağlılık demektir.
Ancak mü'min bunu diliyle de söylemeli; kelimeyi tevhidi ya da kelimeyi şehadeti söylemelidir ki îmânı geçerli olsun.
İslam: Bunu, kalben kavrayıb bağlandığını diliyle söylemesi ya da bir şekilde açık etmesidir; namaz kılmak gibi. Bu yönüyle îmân ve İslâm birbirinden ayrılmaz.
Ancak diliyle ifade edip de kalbinden inkâr eden kimse ikiyüzlü münafıktır. Yani görünürde Müslümân ama gizlide kâfirdir, hatta kâfirden daha kötüdür."
- İlmihal
169. "Köse Musa Paşa, iki tarafı iyice kızıştırdıktan sonra, sureti haktan görünerek yamaklara hemen Nizam-ı Cedid elbisesi giydirmesi için İngiliz Mahmut Efendi’ye kesin emir gönderdi. Öte yandan Karaman Valiliği’ne tayin edilen Şamlı Ragıp Paşa o sırada Üsküdar’a geçmiş ve kavaslarını Nizam-ı Cedid usulü giydirerek giderayak padişaha yaranmak istemişti."
- Osmanlı İmparatorluğu Tarihi (2 Cilt)
170. "Lâ ilahe illallah Muhammedün Resûlullah."
- Hazret-i Ebubekir-i Sıddık (r.a)
171. ""Ya Resulallah! Senin uğrunda ölürsek bize ne var?"dediler. Resul-i Ekrem; "Cennet var."
Can verip, cennet aldılar, pek hayırlı bir alışveriş ettiler..."
- Peygamber Efendimiz'in Hayatı
172. "❝Hasbünallahü ve nime'l-vekil❞"
- Son Peygamber Hz. Muhammed (s.a.v)
173. "Azat edildikten sonra köle, geçirmeyi başaramazsa nafakası azat edene vacip olur. Bundan anlaşılır ki köleler nice fakir/hürlerden daha fazla rahat ve selamet bulurlar.
"Bir fakirin oğlu olmaktansa zengine köle olmak evladır" sözü atasözü olmuştur."
- Ahmed Cevdet Paşa’dan İslam’la Şereflenenlere Mektuplar
174. "Allah korkusunu kalbinden çıkarma. Zira o senin dışını nasıl görürse iç yüzünü de öyle görür. Allah'a en yakın olan ona ameliyle en çok yaklaşandır."
- İslam'ın İlk Halifesi Hazret-i Ebubekir-i Sıddık (r.a)
175. "İslam çağlarının en hayırlısı sahabe zamanıdır. Onların hepsi hidayet yıldızlarıdır."
- Hazret-i Ebubekir-i Sıddık (r.a)
176. "Ne garip şeydir ki Yahudiler,Hz.Ademin anasız ve babasız yaratıldığına inanırlarken Hz.Isa'nın yalnız babasız olarak yaratıldığına inanamadılar."
- Peygamberler Tarihi ve Hz. Muhammed'in Hayatı
177. "Ben develerin sahibiyim. Onları isterim. Kâbe'nin ise sahibi vardır. O onu korur."
- Peygamberimiz Hz. Muhammed'in Hayatı
178. "Senin bu yaptığın iyiliklerin yüzündendir ki Allah sana İslâm'ı nasip etmiş."
- Peygamberimiz Hz. Muhammed'in Hayatı
179. "Çünkü mal gelip geçici bir şeydir, gölge gibidir."
- Peygamber Efendimiz
180. "Siyasi işler tecrübeye dayalı olup fazla oy ise fazla tecrübe demek olduğundan çoğunluğa müracaat makuldür. Kelam ilimine dair meseleler ise zeka kuvvetiyle çözülen ince işlerden olup zekiler de aklı çalışmayanlara nisbetle az olduğundan bunlarda ekseriyete müracaat hataya sebep olur."
- Ahmed Cevdet Paşa’dan İslam’la Şereflenenlere Mektuplar
181. "Her ne vakit bir iş tamam oldu denirse, bir eksikliği beklemek lazımdır."
- Peygamber Efendimiz
182. "Hazret-i Osman'ın kanı Mushaf üzerine dökülmekle fitne kapısı açılmış değil, ondan sonra kapanmayacak surette kırılmıştır. Ondan sonra İslam milletinde fitneler eksik olmadı. O kan dinmedi. Mushaf-ı Osman üzerine dökülen kan lekesi silinmedi."
- Dört Büyük Halife Devri
183. "Fakat böyle mühim bir vakitte gerek Hazret-i Ali'nin, gerek arkadaşlarının bir köşeye çekilmeleri yanlış anlaşılmıştı.
Hz. Ali ise ancak inzivaya çekilerek Resûl-i Ekrem'in ayrılık ateşiyle yanıp yakılmakta idi."
- Dört Büyük Halife Devri
184. "Münâfık olan Ali'yi sevmez, mü'min olan Ali'ye buğzetmez"
- Dört Büyük Halife Devri
185. "Sözün -fasih olmak şartıyla- mukteza-yı hale mutabık olmasıdır."
- Belagat-ı Osmaniyye
186. "( Ümmetim arasına fesâd yayıldığı zemân , sünnetime yapışan için yüz şehîd sevâbı vardır ! )"
- Faideli Bilgiler
187. "Öyleyse kim kendini bir hurma ile de olsa ateşten kurtarabilecek ise, hemen o hayrı işlesin. Onu da bulamaz ise bari "Kelime-i Tayyibe: La ilahe illallah" sözcüğü ile kendini kurtarsın."
- Peygamberimiz Hz. Muhammed'in Hayatı
188. "“Tarihçi doğru söylemekle mükelleftir.”"
- Osmanlı İmparatorluğu Tarihi (2 Cilt)
189. "(Bir şeyi vaktinden önce elde etmek isteyen kimse, o şeyden mahrum olur.)"
- Mecellenin Özü
190. ""Osmanlı memleketleri başka bir ülkeye benzemez. Bir eyalet diğer eyalete, belki bir sancak diğer sancağa uymaz. Bu sebeple devletçe konulmuş olan usul ve kaideler her yerde düzgün olarak uygulanamıyor.""
- Sultan Abdülhamid'e Arzlar
191. "Hani Dârâ ve İskender ; hani Roma , hani Yunan ?
Hani Nemrud , hani Fir'avn ; hani Kârun , hani Hâmân ?
Hani Cengiz , hani Hitler ! nesi kaldı zikre şâyân ?
Edison , Markoni , Pastör , âhıretde bulmaz ihsân !"
- Faideli Bilgiler
192. ""Ah! Ölün de hayâtın gibi güzel.""
- Peygamber Efendimiz'in Hayatı
193. "Verimsiz bir toprak üzerinde çürük bir tohum hiçbir şey bitiremez."
- Ahmed Cevdet Paşa’dan İslam’la Şereflenenlere Mektuplar
194. "Resûl-i Ekrem sallallahü aleyhi ve sellem hazretleri bir şeye üzüldüğünde derhal namaza durur ve onunla gam ve kederini giderirdi."
- Ahmed Cevdet Paşa’dan İslam’la Şereflenenlere Mektuplar
195. "Resuli Ekrem (s.a.v) hazretleri :"Ben ilmin Medinesiyim ve Ali kapısıdır."
- Dört Büyük Halife Devri
196. "Kalp kırmak pek çirkin bir huydur. Hele komşuları üzmek çokça kınanmıştır ve büyük günâhtır.
"Ne senden kimse incinsin, ne sen kimseden incin.""
- İlmihal
197. "İnsanlardan görülen yardım ve iyiliklere teşekkür insanlığın ve onurlu olmanın gereğidir. Yaradan'a şükretmeyen yaratılana da teşekkür etmez. Her durumda şükür etmek övülmüş ve nankörlük ise yerilmiştir."
- İlmihal
198. "Tevekkül, kanaat, sabır ve şükür hep övülen davranışlardandır. Her şeyi yoktan var eden Yaradan'a teşekkür ve O'nun emrini yüceltmek kulluğun gereğidir."
- İlmihal
199. "Cihad ve gaza farz-ı kifayedir. Müslümanlar topluluğunun bir kısmı bu farzı yerine getirirse diğerlerinin üzerinden düşer.
Cihad, din düşmanları veya İslam Padişahı hazretlerinin itaatından çıkmış asiler ile savaşmaya çaba sarfetmektir. Gaza ise, din düşmanlarıyla savaşmaya gitmektir. Düşman karşısında savaşa tutuşan veya sınır boylarında nöbette bekleyen ve orduda karakol bekleyen kimseye murabıt denilir ki, gazaya kendisini adayan mücâhid demektir.
Cihadın erdemleri hakkında pek çok ayeti kerime indirilmiş ve pek çok hadis-i şerîf rivayet edilmiştir."
- İlmihal
200. "Islam ülkelerin sınırları çok genişledi. Işler çoğaldı. Her yerde adaletin temin edilmesi zorlaşmaya başladı. Hazret-i Ömer bu halden sıkılıp:
"Ya Rabbi! Ruhumu kabzet"demeğe başladı. Bir gün ağlarken sebebi sorulunca:
"Nasıl ağlamayayım ki, Fırat kenarında bir oğlak zayi olsa korkarım ki Ömer'den sorulur"diye cevap verdi."
- Dört Büyük Halife Devri
201. "Ölüler hakkında ister mü'min, ister müşrik olsunlar, kötü söz söylemeyin. Bu söz onlara erişmez. Fakat dirileri incitir."
- Hz. Muhammed'in Hayatı
202. "Yer yüzü döşenmiş bir köşk, gökyüzü bir yüksek tavan, yıldızlar yürür, denizler durur. Gelen kalmaz, giden gelmez."
- Peygamber Efendimizin Muhtasar Hayatı
203. "Abdü'l Muttalib dedi ki:"Ben develerin sahibiyim, onları isterim.Kabe'nin sahibi vardır,onu O saklar.""
- Kısas-ı Enbiya ve Tevarih-i Hulefa
204. "Hazret-i Ebûbekir (r.a.) Mü'minlerin annesi Âişe (r.a.) Hazretlerini çağırmış ve:
"Biz halife olduğumuzdan beri Müslümanların dirhem ve dinarını yemedik. Onların orta hallilerinin yedikleri gibi yedik ve giydikleri güzel bu elbiseler giyindik. Bu köle, deve ve kaftan devlet malıdır. Biz Müslümanların ihtiyaçları ile meşgul iken onlarla faydalanırdık. Vefatımdan sonra üçünü de Ömer'e gönder" diye buyurmuştur."
- Hazret-i Ömeru'l Faruk (r.a.)
205. "( Ümmetimin felâketi , fâcir [ sapık ] olan din adamlarından olacakdır . )"
- Faideli Bilgiler
206. ""Ah ölümün de hayatın gibi güzel""
- Peygamberimiz Hz. Muhammed'in Hayatı
207. "Kaldı ki şeriat nazarında Müslümanlar, fakir ve zengin, zayıf ve kuvvetli hep bir seviyede idi. Kureyş'in uluları ise halktan biri ile aynı seviyede olmaktan âr ederlerdi."
- Peygamber Efendimiz'in Hayatı
208. ""Ben size iki şey bıraktım ki onlara sıkıca sarıldıkça hiçbir vakit sapıklıkta kalmazsınız. Onlardan biri Allah'ın kitâbı ve diğeri Peygamberin sünnetidir.""
- Peygamber Efendimiz'in Muhtasar Hayatı
209. ""Ey Müslüman cemaati! Muhammed öldürüldü ise Allah bâkîdir. İslam dini uğruna cenk edip de şehit olarak ona kavuşmak istemez misiniz?""
- Peygamber Efendimiz'in Hayatı
210. "Kur'ân-ı Kerîm okunan evden, Arş'a kadar nûr yükselir.'"
- Peygamber Efendimiz'in Hayatı
211. "Kâbe'nin hizmetini aslında Hz. İsmail'in evlatları ve torunları yapardı. Sonra bu şerefli hizmet,Cürhüm kabilesine geçmişti."
- Peygamber Efendimiz'in Hayatı
212. "İslâm'ın ne derece fıtrî ve nezih bir din olduğunu, bu namaza davet şeklinin tespitinden de anlamak mümkündür.
Ruhsuz, manasız, heyecansız ve tatsız çan çalmak, boru öttürmek veya ateş yakmak nerede?
Yeryüzünde ulvi tevhit gerçeğini ilan eden Resul-i Ekrem'in Peygamberliğini haykıran ve dolayısıyla iman esaslarının tamamını halka duyuran mana ve kudsiyet dolu "Ezan" şekli nerede?"
- Peygamberimiz Hz. Muhammed'in Hayatı
213. "Size pek çok rızık kapıları açılacak. Birkaç günlük ömre aldanıp da yarın Allah'ın huzurunda mahcûb olmayınız."
- İslam'ın İlk Halifesi Hazret-i Ebubekir-i Sıddık (r.a)
214. "Kureyş’in imana gelmemiş ulularından Velid bin Mugîre, birgün Resûl-i Ekrem’in huzuruna gelerek,
“Bana biraz Kur’ân oku da dinleyeyim” dedi. Hazret-i Peygamber de “İnnallahe ye’muru bi’l-adli..” diye başlayan âyet-i kerimeyi okudu.
Bunu can kulağı ile dinleyen Velid,
“Allah’a yemin ederim ki bunda büyük bir tad ve pek çok güzellik vardır,çok derin ve faydalı bir söz,bu sözü insanoğlu söyleyemez”diye hayranlığını bildirdi ve oradakilere dönüp,
“Sizin aranızda şiiri benden daha iyi bilen kimse yoktur,şiirin her nev’ini ve cinsini hepinizden iyi bilirim. Muhammed’in okuduğu kelâm,onların hiç birine benzemez. O söz, her sözden üstündür. Onun üstünde hiç bir söz söylenemez” dedi."
- Peygamber Efendimiz
215. "“Tarih ilminden maksat, olayların gerçek sebeplerini inceleyip uyanıklık ve ibret verecek bilgiler kazanmaktır.”"
- Osmanlı İmparatorluğu Tarihi (2 Cilt)
216. "Hz. Ömer sabah namazı kıldırmak üzere Mescid'i Şerif'e geldi. Saflar düzeltilirken Ebu Lü'lü iki başlı bir hançerle Hazreti Ömer'i altı yerinden yaraladı ve kaçtı."
- Hazret-i Ömeru'l Faruk (r.a.)
217. "Hz. Ebubekir hiçbir delil aramadan Müslüman olduğu ve Mirac mucizesini tereddüt etmeden tasdik ettiği için "Sıddık" tır."
- Hazret-i Ebubekir-i Sıddık (r.a)
218. ""Siz Beyoğlu'nda oturdunuz. Değil Osmanlı memleketlerinin, nefs-i İstanbul'un bile durumunu layıkıyla öğrenemediniz. Beyoğlu, Avrupa ile islam memleketleri arasında bir geçittir. Buradan İstanbul'u siz dürbünle görürsünüz. Lakin kullandığınız dürbünler hep çarptıktır.""
- Ahmed Cevdet Paşa’dan İslam’la Şereflenenlere Mektuplar
219. ""....Ehl-i İslâm hep kardeştir. Kanları ve malları birbirine haramdır." buyurdu."
- Hazret-i Aliyyü’l Murteza (k.v.)
220. "En evvel Müslüman olanlardan ve Resûl-i Ekrem'in hastalığında cemaate imam olan mağara arkadaşı Hz. Ebûbekir varken onun üzerine başkasını geçirmek mümkün değildi."
- Dört Büyük Halife Devri
221. "Resûlullah Efendimiz ( s.a.v ) " Dört zâtın sevgisi bir münafığın kalbinde toplanmaz. Bu dört zâtı ancak mü'minler sever: Onlar; Ebûbekir, Ömer, Osmân ve Ali'dir. " buyurmuşlardır."
- Dört Büyük Halife Devri
222. ""Mısır Hidivi İsmail Paşa, İstanbul'da altınlatı su gibi akıtıp, bazı ayrıcalıkları âdeta satın alarak Mısır'ın imtiyazını genişletmekteydi.""
- Sultan Abdülhamid'e Arzlar
223. "Akka, Mehran'a hitaben: " Arab, Arab'ın hâlini daha iyi bilir. Sen Hâlid'i bize bırak" dedi. O da memnuniyetle kalede ( Aynü't Temr ) kaldı. Akka, Arab askeri ile Hazret-i Hâlid'e karşı çıktı.
Akka, harb meydanına gelip saflarını düzeltirken, Hazret-i Hâlid yetişti ve onu yakalayıp esir etti. Arab askeri, henüz safları düzelmeden bozuldu ve çoğu esir edildi."
- Dört Büyük Halife Devri
224. "Hazreti Osman, minbere çıktı. Hutbe okudu ve dedi ki : " Her şeyin bir afeti vardır. Bu ümmetin afeti de kusur arayanlar ve ayıplayanlardır...""
- Dört Büyük Halife Devri
225. ""Sultan Abdülaziz Han hazretlerinin, silah ve savaş mühimmatını tamamlamak ve Osmanlı Devleti donanmasını Fransa donanması düzeyine çıkarmak gibi büyük hedefi vardı.""
- Sultan Abdülhamid'e Arzlar
226. "Rahmân ve Rahîm Allâh Adıyla
Her âkil bâliğ olan Müslümâna, ister erkek isterse kadın olsun öncelikle ilmihalini yani kendisine farz olan bilgileri öğrenmesi lâzımdır.
Bu bilgiler ikiye ayrılır. Birincisi, İslam inancıyla alakalıdır. Allâh'a ve peygambere inanmak gibi. İkincisi, yapılacak işlere, yani Allâh Te'ala hazretlerinin kullarına yapmalarını zorunlu kıldığı ibâdetlerle ilgilidir. Beş vakit namaz kılmayı öğrenmek gibi."
- İlmihal
227. "İnsan, daima ifrat ve tefritten; aşırılığın iki ucundan uzak durmalıdır. İşlerin en hayırlısı ikisinin ortasıdır. Yemekte tuz fazla olursa zarar verir, ancak tuzsuz yemek de yenmez; ölçülü olmalıdır. İşte insanın ahlak ve davranışları da böyle dengede olmalıdır."
- İlmihal
228. "Ebu Hureyre radiyAllâhu Teâlâ anhu diyor ki: "Bir adam peygamberin huzuruna geldi; Ya rasulullâh cihadın eş değeri bir ameli bana öğretir misin? Resuli Ekrem: 'Bulamam' dedikten sonra 'bir mücâhidin evinden çıkıp da cihadla meşgul olduğu sürece senin camiye kapanıp her gece aralıksız namaz kılmaya ve her gün aralıksız oruç tutmaya gücün yeter mi?' buyurdu. O kimse de: Buna kim güç yetirebilir ki?" dedi. Ebu Hureyre der ki: "Mücahidin atının oynaması bile onun iyilik defterine sevap olarak yazılır.""
- İlmihal
229. ""Doğrusu sen sevdiğine hidayet veremezsin ve lakin Allah, kimi dilerse hidayet verir ve hidayete erecekleri o daha iyi bilir.""
- Peygamber Efendimiz'in Hayatı
230. ""Vakti gelince olacak işin acele edilmesinde fayda yoktur."
Hz. Muhammed (s.a.v.)"
- Peygamber Efendimiz'in Muhtasar Hayatı
231. ""Çoğu kere zıt şeyler ve ön yargılar aklın önüne geçer.""
- Miyar-ı Sedat
232. "Düşündüler taşındılar. "Ya Rasulullah (asm)! Senin uğrunda ölürsek bize ne var?" dediler. Resul-i Ekrem(asm); "Cennet var." deyince, "Öyle ise elini ver." dediler. Resul-i Ekrem (asm) mübarek elini uzattı. Hemen biat eylediler. Yani can verip cennet aldılar, pek hayırlı bir alışveriş ettiler ve hemen dönüp Medine'ye gittiler."
- Peygamber Efendimiz'in Hayatı
233. "Müslümanın gayesi; Allah'ı inkar eden, ona ortak koşan insanları öldürerek yeryüzünden yok etmek değildir. O insanların batıl inançlarını düzeltmek yoluna çalışmaktır. Kendilerini inkarcılıktan vazgeçmeseler bile, onların çocuklarını kazanıp imanlı yeni bir nesil yetiştirmektir."
- Peygamberimiz Hz. Muhammed'in Hayatı
234. "Korkaklıkla utanç ve ileri gitmekte şeref var, kişi korkaklık ile kaderden kurtulamaz."
- Peygamber Efendimiz
235. ""İslam nuru onların kalbini nurlandırmış. Bu da Allah'ın bir fazlı ve inâyetidir.""
- Peygamber Efendimiz'in Hayatı
236. ""İnsan kocadıkca iki haslet tazelenir. Onun biri hırs; diğeri tul-i emeldir.""
- Belagat-ı Osmaniyye
237. "Şakk-ı Sadr Hâdisesi
Bu hâdise, Peygamberimiz dört beş yaşlarında iken vuku bulmuştur.
Peygamberimizin sahabîlerinden bazıları,
“Ya Resûlullah! Bize, kendinden biraz bahs et!” dediler.
Peygamberimiz “Olur!
“Ben Atam İbrahim’ in Duâsı’ yım!
“İsâ’ nın, geleceğini müjdelediği Peygamberim!
“Annem de, bana hâmile kaldığı zaman, rü’yasında, kendisine Şam köşklerini aydınlatıp gösteren bir Nûr’un kendisinden çıktığını görmüştü.
“Ben, Sa’d bin Bekrler’ de emdirilip büyütüldüm.
“O sıralarda, süt kardeşim ile birlikte evlerimiz arkasında kendimize âid küçük kuzuları yayıyorduk.
“Üzerlerinde ak elbise bulunan iki adam, içi, kar dolu altından bir leğen ile yanıma geldi.
“Beni, tutup karnımı yardılar, kalbimi, çıkardılar. Onu da, yardılar. Kalbimin içinden kara ve pıhtılaşmış bir kan parçası çıkarıp attılar.
“Sonra, kalbimi ve karnımı, o, karla iyice yıkayıp temizlediler…”!"
- Peygamber Efendimiz
238. "Kur'ân-ı Kerîm'i tekrar tekrar okumak ile insan lezzet bulur ve okudukça okuyacağı gelir."
- Peygamber Efendimiz'in Hayatı
239. "( Mala , mülke , olma mağrür , deme var mı ben gibi . Bir muhâlif yel eser , savurur harman gibi ! )"
- Faideli Bilgiler
240. "Hâtemü'l- Enbiyâ Muhammed Mustafâ hazretleri evlattan evlâda kalacak bir devlet ve saltanat kurmak için gelmedi ki erkek evlâdı kalmadı diye endişe olunsun. O ancak âlemi şirk ve sapıklıktan kurtarmak için geldi."
- Peygamber Efendimiz'in Hayatı
241. "Ölüm ırmağının girecek yerleri vardır ama çıkacak yeri yoktur."
- Peygamber Efendimiz'in Hayatı
242. "Gözler ağlar, gözyaşları çağlar, ateş-i hasret herkesin ciğerini dağlardı."
- Peygamber Efendimiz
243. "Resül-i Ekrem Sallallahü Aleyhi ve Sellem hazretleri, Hazreti Ali'ye hitaben : " Yahudiler İsa'ya düşmanlıkta, Hristiyanlar da ileri derece bir sevgi ile sapıklığa düştükleri gibi, senin için de (biri) taşkın sevgi ve (diğeri) düşmanlık ve kini sebebiyle iki fırka helak olur." diye buyurmuşlardır."
- Dört Büyük Halife Devri
244. "Kur'an'ı Kerim'i tekrar tekrar okumak ile insan lezzet bulur ve okudukça okuyacağı gelir. Hâlbuki bir şiir ne kadar güzel olsa birkaç kere okunduktan sonra insan ondan usanır."
- Peygamber Efendimiz'in Muhtasar Hayatı
245. "Hazreti Sıddık, Sahabeler arasında meydana gelen ihtilafları ortadan kaldırıp, dinden dönenleri bertaraf etmekle İslam kuvvetlerini bir merkeze toplamıştı."
- Hazret-i Ömeru'l Faruk (r.a.)
246. ""Birkaç günlük ömre aldanıp da yarın Allah'ın huzurunda mahcûb olmayınız""
- Hazret-i Ömeru'l Faruk (r.a.)
247. "Şurası çok önemlidir ki,
cariye, odalık demek değildir. Cariye, evdeki belirli işleri görmek üzere küçük yaşta satın alınıp yetiştirilerek iyi bir talip çıktığında bütün çeyizi hazırlanıp evlendirilen genç köle kızlardır."
- Ahmed Cevdet Paşa’dan İslam’la Şereflenenlere Mektuplar
248. "
ND™™..Ver elini yüriyelimm...
ND™™..sol yanın son yolum olsun.."
- Hatemü'l Enbiya
249. "Doğru bilgi, doğru kaynaktan alınır…"
- Peygamber Efendimizin Muhtasar Hayatı
250. "Sakite (susana) bir söz isnad olunmaz."
- Mecellenin Özü