Ağaçlar Kitap Bilgileri
Yazar: Hermann Hesse
Tahmini Okuma Süresi: 2 sa. 57 dk.
Sayfa Sayısı: 104
Basım Tarihi: Mart 2019
İlk Yayın Tarihi: 1984
Yayınevi: Kolektif Kitap
Orijinal Dil: Almanca
ISBN: 9786052205259
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Ağaçlar Kitap Tanıtımı
“Üzgün olduğumuzda ve hayata katlanamadığımızda bir ağaç şöyle konuşabilir bizimle: Sus! Bak bana! Yaşamak kolay değil, yaşamak zor değil. Bunlar çocuksu düşünceler. Bırak konuşsun içindeki Tanrı, o zaman susacaklar. Yolun seni anandan ve yurdundan uzaklaştırdığı için endişelisin. Ama attığın her adım, her yeni gün seni anana yaklaştırır. Orası ya da şurası değildir yurdun. Yurt ya içindedir ya da hiçbir yerde.
Yollara düşme özlemiyle kederlenir yüreğim, akşamları rüzgârda uğuldayan ağaçları duyduğumda. Sessizce, uzun uzun dinlerseniz, bu özlemin esası da anlamı da çıkar ortaya. Sanıldığı gibi acıdan kaçıp gitme arzusu değildir bu. Yurda, ananın belleğine, hayatın yeni kıssalarına duyulan özlemdir. Eve götürür insanı. Her yol eve götürür, her adım doğumdur, her adım ölümdür, her mezar anadır.
Böyle uğuldar ağaç, çocuksu düşüncelerimizden ürktüğümüz akşam vakitlerinde. [...] Ağaçları dinlemeyi öğrenen, ağaç olmayı arzulamaz artık. Kendisi dışında başka bir şey olmayı arzulamaz. Yurt budur. Mutluluk budur.”
Ağaçlar Kitaptan Alıntılar
1. "Latif ve narin ne vardıysa içimde,
Hoyratça kırdı geçirdi dünya,
Memnunum, barışığım yine de,
Sabırla yeni yapraklar veririm
Yüzlerce kez kırılmış dallarımdan
Ve tüm acılara rağmen hala
Aşığım ben bu divane dünyaya."
2. "Ve tüm acılara rağmen hâlâ
Aşığım ben bu divane dünyaya.
."
3. "Latif ve narin ne vardıysa içimde,
Hoyratça kırdı geçirdi dünya,
Memnunum, barışığım yine de,
Sabırla yeni yapraklar veririm
Yüzlerce kez kırılmış dallarımdan
Ve tüm acılara rağmen hâlâ
Aşığım ben bu divane dünyaya."
4. ""Zaten sevincin en güzel tarafı, tesadüfi ve bedava olmasıdır; özgürdür sevinç ve Tanrının armağanıdır herkese, ıhlamur çiçeğinin esip gelen kokusu gibi.""
5. "⠀ོ
Orası ya da şurası değildir yurdun.
Yurt ya içindedir ya da hiçbir yerde."
6. "Her çiçek meyve olmak ister,
Her sabahın arzusu akşamdır,
Her şey fanidir bu dünyada,
Değişimden, kaçıştan başka."
7. "Belleğimizde sadece hatırlamaya değer olan kalır; öyle olmasaydı, hayatımızın tek bir yılına bile korkmadan, gözümüz kararmadan bakamazdık!"
8. "Sabırla yeni yapraklar veririm
Yüzlerce kez kırılmış dallarımdan.."
9. "Ey güzel dünya, nasıl da sustun öyle.."
10. "Yaptığım, okuduğum, düşündüğüm her şeyde bugünkü dünyanın tezatlıklarını görüyorum."
11. "Ve tüm acılara rağmen hala
Aşığım ben bu divane dünyaya."
12. "Bırak konuşsun içindeki Tanrı, o zaman susacaklar."
13. "Latif ve narin ne vardıysa içimde,
Hoyratça kırdı geçirdi dünya"
14. "Latif ve narin ne vardıysa içimde,
Hoyratça kırdı geçirdi dünya,
Memnunum, barışığım yine de,
Sabırla yeni yapraklar veririm
Yüzlerce kez kırılmış dallarımdan
Ve tüm acılara rağmen hâlâ
Aşığım ben bu divane dünyaya."
15. "... hayat beni, sesi daha alçak, daha derin şimdi ve beni giderek daha ıssız, giderek daha karanlık ve sessiz yollara çağırıyor; ucunda haz mı yoksa keder mi olduğunu bilmediğim bu yollardan geçmek istiyorum, geçmek zorundayım."
Ağaçlar Kitap İncelemeleri
“Ağaçlar, yeryüzünün gökyüzüne yazdığı şiirlerdir.”
(Halil Cibran)
Ağaçlara hayran bir okur olarak bu kitabı okumazsam olmazdı. Nefis ve derin düşüncelere sevk eden bir kitaptı. Şiirleri ve düz yazısı ile yazar tabiatın şarkısını aktarmaya çalışmış elinden geldiğince. Ama yaşamayan bilemez, bilmeyen yaşayamaz.
*
Tabiatın sesini ancak kalbi olanlar duyabilir. İç dünyan ne kadar genişse, tefekkür aleminde ne kadar uzun kalmışsan, ağaçların, yaprakların, kuşların, kısacası doğanın şarkısını o kadar iyi dinlersin. Dinledikçe dinlenirsin. Dinlendikçe ruhun huzura kavuşur.
*
Kainatın kitabını okuyabilenler, Kitab’ı anlamakta zorlanmaz. Ve Allah’ın ayetlerinde bahsettiği doğadaki canlı ve cansız her şeyin Allah’ı zikrettiğini tefekkür eder.
“Otlar ve ağaçlar Allah’a boyun eğerler.”
(Rahman, 6. Ayet)
“Allah’ın nasıl bir misal getirdiğini görmedin mi? Güzel sözü, kökü sabit, dalları gökte olan güzel bir ağaca benzetti.”
(İbrahim, 24. Ayet)
*
Hermann Hesse, bu kitap ile tabiattan edindiği tecrübeleri mürekkeple buluşturmaya çalışmış. Ekofobinin yaşandığı bir dünyada, insanlar doğadan kaçış içindeyken, böyle bir kitap insanlığa hediyedir kanımca. Dört duvarlar arasında, kara kutulara bakan gözler, gri bir dünyaya hapsolmuş durumda. Ne acı ki dışarıdaki yeşil ve mavi dünya, günümüz insanı için dikkat çekici değil. Doğaya, evimize dönmenin zamanı gelmedi mi artık? Ne kadar sürecek bu sürgün? Daha kaç nesil tabiata yabancılaşmış bir halde yetişecek? Özümüze dönmeli ve tabiatın, kainatın sesine kulak kesilmeliyiz. Hakikate ancak bu şekilde ulaşabiliriz.
Selametle ve kitapla kalın…
Hermann Hesse’nin okuduğum 4. kitabı “Ağaçlar” ismindeki bu eser oldu.
Aslında bu kitaba Hermann Hesse’nin bir eseri demek ne kadar doğrudur bilemiyorum. Zira kitabın içerisinde yer alan metinler Hermann Hesse’nin tüm eserlerinin yer aldığı 20 ciltlik baskıdan derlenmiş. Dolayısıyla böyle bir eserin varlığından yazarın dahi haberi yok.
Kitaba gelince, kitapta yazarın ağaçlarla ilgili her türlü düşüncesi ve hayranlığı yer alıyor. Hesse’ye göre ağaçlar onun için her zaman en etkileyici vaiz ve yol gösterici olmuştur. Ağaçların her cinsine hayranlık besleyen yazar, hiçbir şey daha kutsal ve mükemmel değildir güçlü bir ağaçtan, diyerek hayranlığını arşa çıkarmış. Akabinde ise ağaçların birer tapınak olduğunu dahi ifade etmiş…
Evet, ağaçları ben de çok seviyorum. Yalnız bir ağacın mağrur duruşundan, yaşlı bir ağacın gövdesinden farklı anlamlar çıkarıyorum; ama Hesse bu konuda sanki ilginç bir seviyeye ulaşmış. Kitabı okuduğunuzda ne demek istediğimi rahatlıkla anlayacaksınız.
Kısa süre içerisinde sıkılmadan okudum kitabı. İçerisinde yer alan şiirler, metinler ve resimler(illüstrasyon) yer yer ruhuma hitap etti. Fakat kitabın içerisinde boğucu bir ağaç bilgisi yer aldığını da hemen ifade etmek isterim. Zira okumaya karar verecekseniz ağaçlarla ilgili içinizde büyük bir sevgi beslemeniz bana göre şarttır. Aksi halde hiç bulaşmayın derim.
Keyifli okumalar dilerim.
Nobel Edebiyat Ödülü sahibi yazar Hermann Hesse’nin ağaçların yaşama ve ait olmaya dair bize neler öğrettiğini anlattığı kitabı Ağaçlar... Siddharta kitabında beğendim anlatımı ve dili bu kitapta da beni aldı götürdü...
Çocukluğumdan beri ağaçlara ayrı bir hayranlık ve sevgim vardı. Bir ağaç kesildiğinde içimde derin acılar hissederdim. Onların dünyasını anlamayı, onlarla konuşabilmeyi hep arzulamışımdır...
Yazar ağaçlarla kurduğu iletişimi, dostluğu o kadar güzel, yalın, içten bir dille anlatıyor ki ağaçlara daha bir aşık oluyor insan...
Hele ki bir orman da okursanız bu kitabı, kendinizi bir ağaca sarılmadan, oradan bir ağaçla konuşmadan ayrılamazsınız. Her zaman dilimden düşmeyen sözlerdir bunlar; doğayı dinle, doğayı izle, doğayı kokla, doğayı hisset onlardan öğrenecek çok şeyimiz var.
"Her şey beklemede, her şey hazırlık içinde, her şey ince ince, şefkatle dürten bir oluş heyecanıyla düş kurmakta, filizlenmekte tohum güneşe, bulut tarlaya, körpe otlar havaya doğru. Yıllardır bu vakitlerde, sanki özel bir anda yeniden doğuşun mucizesini keşfedecekmişim gibi, sanki bir kere de ben, bir saat boyunca, gücün ve güzelliğin doğuşunu kendi gözlerimle görüp kavrayacakmışım gibi, hayatın topraktan nasıl gülerek fışkırdığına, genç iri gözlerini ışığa nasıl açtığına bizzat tanık olacakmışım gibi sabırsızlık ve özlemle pusuda beklerim.”
İnsan içinde yaşadığı topluma, insan ilişkilerine yabancılaştığında eşyaya ve doğaya çok fazla anlam yükler. Hesse de doğaya bu anlamı yüklemekten ve bu anlamın getirdiği mutluluğu, zevki, coşkuyu doğal olarak hüznü ve acıları da yaşamaktan geri kalmamıştır. Bir ağacın ölümüne çok sevdiği bir insanı kaybetmiş gibi üzülmüştür... Ağaç kökünün toprakta, dallarının gökyüzünde bıraktığı boşluğu; ağacın ölümünün içinde bıraktığı duygusal boşluğu anlatabilmek için bir yol olarak seçmiştir. Tabi sadece duygular değil bize ağaçların felsefesini de öğretmiştir. Tüm zorluklara göğüs geren yapraklar zamanı gelince ufacık bir esintiyle düşüyorlar. Yaşamak güzeldir diyor Hesse ama zamanı gelince gerçek bir olgunlukla dalımızdan kopup düşmeyi de kabullenmemiz gerekir. Savaşmadan, küsmeden… Ağaçlar tasasız çünkü atalarını bilmedikleri gibi çocuklarını, torunlarını da bilmezler. Atalardan kalma iyi veya kötü bir ünün ağırlığı altında ezilmezler, çocuklarına bir gelecek, bir birikim bırakma tasaları yoktur. Sadece kendileri için yaşarlar. Bırak çiçeklensin düşünceler, sana getirisini sorma. Önemli olan hayatın yıkıcı akıcılığı karşısında bir an olsun düşünmek, tefekkür etmek... Faydadan arınmış olarak. Filozof olmayı amaçlamadan düşün düşün düşünebilmek. Budanmış meşe figürü… İnsanlar dalını budağını kesmiş olabilir ama bak hayattasın. Hayat sizden çok şey almış olabilir ya da en başından beri çok şey vermiş de olmayabilir ama sadece yaşıyor olmak, hayatta kalmak da güzeldir. Ve son olarak sonbaharda ağaçlar… Teslimiyettin, değiştiremeyeceğimiz şeyleri kabullenmenin güzelliği.
Doğayı özellikle ağaçları öyle betimlemiş ki kendinizi bazen bir ormanın içinde hissederken bazen de Google da bahsettiği ağacı ararken bulabilirsiniz.
Ben hep duyduğum ama ağacından daha çok bir renk olarak eskiden beri çok sevdiğim erguvanın betimlenmesinden etkilenerek ; neymiş bu erguvan ağacı be? diye girip bi bakinca cidden az bile söylemiş dedim.
Ama maalesef ülkemizde Ege ve Marmara da varmış sadece. O yüzden erguvan ağaçlı bir yerde yasayamayacagim maalesef ben yine hanimelili hayallerime geri dönüyorum :)
Zaman zaman ağaçlar üzerinden insanı yorumlarken , yer yer doğanın olduğu gibi birakilmamasina hakli sitemleri var.
Genel olarak hoş bir eser, bir çok alıntı da almışlığım olmasına rağmen doğa aşığı ya da ağaç hayranı olmayan birisine ısrarla tavsiye edebileceğim bir eser değil maalesef. Çünkü çok ağaç ağaç ağaç....
Kökleri ile kurdukları iletişim olsun, kütük dairelerinden yaşlarını ele verişleri , yön gostermeleri olsun, ignelisi, geniş yapraklisi, ciceklisi, boduru, selvisi, vs. olsun çok sevmeme rağmen, ilgisiz bir alan olmasada benim için;
Zaman zaman yoruldum ağaçları dinlemekten . Ama bu benim sorunum bu sebeple kötü diyemem.
Kitabın ismi AĞAÇLAR sonuçta.
Doğa, özellikle ağaçlara ilgisi olanlar çok sevecektir.
İyi okumalar.