3:01 Kitap Bilgileri
Yazar: Simon Kernick
Tahmini Okuma Süresi: 9 sa. 45 dk.
Sayfa Sayısı: 344
Basım Tarihi: Eylül 2016
İlk Yayın Tarihi: 2006
Yayınevi: Olimpos Yayınları
ISBN: 9786059609180
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
3:01 Kitap Tanıtımı
GERÇEKLE YÜZLEŞME VAKTİ: 3:01
Öğleden sonra bir cumartesi günü… Telefon çaldığında, çocuklarla bahçedesiniz.
Arayan okuldaki en iyi arkadaşınız. Birkaç yıldır görmediğiniz biri. Bu, eski zamanları yâd edeceğiniz dostça bir arama olmalı.
Ama değil.
Aramasının sebebi farklı. İşkence altındaymış gibi, kesik kesik, hızlı hızlı soluyor. Birileri ona korkunç bir acı çektiriyor.
Çığlık atıyor ve sonra hayatınızı tamamen değiştirecek altı kelime mırıldanıyor: Adresinizin ilk iki satırını...
“Harika konular, mükemmel karakterler ve nefes kesen bir aksiyon.”
-Lee Child
“Sizi, o kadar hızlı okumaya zorluyor ki kelimelerin üzerinde afallıyorsunuz. Olağanüstü!”
-Evening Standard
“Adrenalin yüklü bir macera.”
–Euro Crime
3:01 Kitaptan Alıntılar
1. "Hayat yıllarca çok iyi gidebilir. O kadar iyi gider ki her şeyi zaten böyle olması gerekirdi, diye görmeye başlayıp; çantada keklik olarak kabul edersin. Trajediler uzakta olur ve tanımadığın insanların başına gelir. Sonra hiç beklenmedik bir anda yolda bir tümseğe rast gelirsin ve tüm hayatın tepe taklak olur."
2. "Hayal kırıklığı geçti. Şimdi devam etme zamanıydı."
3. "Uzunca bir süre kendimi dünyada tamamen yapayalnız hissettim.."
4. "Acı çekiyordu ve hiçbirinizin umurunda değildi."
5. ""Katkıda bulunmadığın sürece hayatta ileri gidemezsin.""
6. "Sonuçta güzel günlerdi, göründüğünden çok daha masumdu.."
7. "Ah, arkadaşım, bu dünyada adalet yok."
8. "İçimde derinde bir yerde, hayat hep daha iyi olabilir düşüncesi vardı."
9. ""Hayat sana geri dönüyor.
Zaman alıyor,
zor ve yalnız bir yol
ama sonunda normale dönmeyi öğreniyorsun. ""
10. "İçimde derinde bir yerde, hayat hep daha iyi olabilir düşüncesi vardı."
11. "Belli ki ben, dünyaya ve insanlara çok fazla iyimser gözle bakmışım."
12. "Katkıda bulunmazsan hayatta ilerleyemezsin.."
13. "Belli ki ben dünyaya ve insanlara çok fazla iyimser gözle bakmışım. Her zaman insanların iyi kalpli olduklarına inandım."
14. "Dünyanın acı vermekten zevk alan ve hoşlanan insanlarla dolu olması beni depresyona soktu."
15. "Birini kaybetmenin ne demek olduğunu biliyorum.."
3:01 Kitap İncelemeleri
Gerçekle Yüzleşme Vakti 3.01
Adını taşıdığı o rakamlı ek, başta mekanik bir his uyandırsa da, okudukça insanın iç dünyasındaki en mekanik ve işlevsiz taraflarla yüzleşmenin simgesine dönüşüyor. 3.01 belki de ruhun o dakikası, o anı, o durduğu yer…
Kitap boyunca anlatılanlar bir başkasının hayatı gibi görünmüyor. Aksine, sanki biri senin içinden geçenleri almış, üstüne bir sis perdesi çekmeden, cilalamadan, süsleyip pembe bir kutuya koymadan önüne koymuş. Bu yüzden rahatsız ediyor; ama aynı zamanda iyileştiriyor. Çünkü gerçek bazen kırıcı, ama daima kurtarıcıdır.
Benim için bu kitap, bazı sorulardan kaçamayacağımı fark ettirdi. Ne istiyorum? Ne için susuyorum? Ne zaman gerçekten yaşamaya başlayacağım? Bu soruların cevapları kitapta verilmiyor belki, ama sormak için cesaret veriliyor. Ve bence bu çok daha kıymetli.
Yazarın dili sade ama keskin. Bir cümleyle içini deler geçer, sonra hiçbir şey olmamış gibi bir sonraki sayfaya çağırır seni. O yüzden yavaş okunmalı bu kitap.Ama asla yavaş okuyamadım heyecanlanarak hızla okuduğum sayfaları fazlaydı.Her cümlede biraz durup nefeslenmek gerek. Çünkü çoğu zaman nefes aldığını sanırken aslında sadece alışkanlıktan soluyoruz.
Kapanışta hissettiğim şey bir rahatlama değil; bir boşluktu. Ama iyi bir boşluk. Yeni sorularla dolmaya hazır bir alan. Çünkü bu kitap cevaplar vermiyor; sadece doğru yerden soru sormanı sağlıyor.
İyi okumalar.
Simon Kernick okuduğum ve araştırdığım kadarıyla cinayetler,mekanlar vb. yerine cinayetin ve olayların sebepleri ve kişiler üzerine etkilerinin üzerinde duran bir yazar.Ki bu kitabında da aynen böyle olmuş.Kitapta kanlı cinayetler veya acımasız katil gibi özellikler aramak hata olur.
Gel gelelim asıl konuya...Kitapta olaylar sürekli devam ediyor yani bir durgunluk anı falan yok.Karakter sayısı da biraz fazla.Bazı anlatılan olayların ve söylenilen sözlerin okunduktan sonra ilerleyen sayfalarda acaba ne olacak düşüncesi oluşturmasına rağmen bunlardan o ilerleyen sayfalarda eser kalmıyor.Yani "Ya acaba ben gerçekten öyle bir şey okudum mu?" gibi bazı düşünceler de oluşturmuştur bende bazen.
Baş karakterimize kitabın bazı bölümlerinde gerçekten acıdım,bazılarında sinirlendim saydırdım -ne yapayım yani o da bazen çok saçma ve saf davranıyordu- .Ancak ondan daha kötüsü bazen bu karakterimizin karısına sinirden kitabı fırlatıp atmak istedim elimden.Ki eminim -kesinlikle ve kesinlikle- siz de okursanız bana hak verirsiniz.Çünkü kadının yemediği nane kalmamış ama adam arkasını topluyor.Yalnız yazarken yine sinirlendim.
Kitabın sonu bana göre oldukça açık kalmış.Sanki bir devam kitabı yazım aşamasında veya planlanmıştı ya da yazar olur da belki devamını çıkarırım sonradan der gibi bırakmış.Yani gerçekten kitabı okuduktan sonra acaba sayfa falan mı yırtıldı diye kontrol ettim kitabı.Bu son canımı sıkmıştı bunu iyi hatırlıyorum.
Okunması kolay,akıcı bir kitap ancak sürekli suç,polisiye,gerilim kitapları okuyan bir insansanız çok tatmin edeceğini sanmıyorum.İyi günler.
#okudumbitti Simon Kernick' in kalemiyle tanışma kitabım Gerçekle Yüzleşme Vakti 3:01 oldu. Konusunun polisiye olduğunu bildiğim için beklentim yüksekti maalesef sonuç beni yanılttı. Okurken sıkıldım, polisiye buysa daha önce okuduklarım neydi diye sorguladım resmen. Kitap yarım bırakma alışkanlığım olmadığından yarım bırakmadım yoksa okunması tamamen zaman kaybı..
.
Çok sık görüşmediği bir arkadaşı tarafından aranan Tom Melon' un başına gelenleri yirmi dört saatlik dilimde bizlere anlatmış. Uzun zamandır konuşmadığı Jack, saat 3.01 olduğunda Tom' u arar ve konuşurken sesi kesilir, söylediği son şey ise Tom' un evinin adresi olur. Bunun üzerine şüphelenen Tom iki çocuğunu da alarak onları Kathy' in annesinin evine bırakır ve orada kalmalarını ister. Eşini sürekli arar ama Kathy asla yanıt vermez, daha sonra Kathy'in iş yerine giderek bir takım ip uçları bulur. Sonrasını anlatmıyorum çünkü baya sıkıcıydı.. Sizler bu yazarın kitaplarını okudunuz mu? Okuduysanız beğendiniz mi?
.
İnsanlar sadece fark etmek istedikleri şeyi fark eder sözünde doğruluk payı var; kendi hayatları içinde o kadar kaybolmuşlar ki çoğu zaman etrafında olanları görmezden geliyorlar.
.
Her şeyi yoluna sokmak için; yeniden ve israrla, hiç mücadele etmediğin kadar mücadele etmek zorundasın çünkü alternatifi... Alternatifi düşünmeye bile dayanamazsın.
SENİ İSTİYORLAR
VE
SENİ ÖLÜ İSTİYORLAR
Sanırım ben Simon'dan okurken ufak bir karışıklık yaptım. Meğer bu bir seriymiş ve serinin ilk kitabı 3:01 ama karışık okudum ben ve devam hikayesi gibi yazılmadı. Serinin ikinci kitabıyla başlayıp 7. Kitabına atlayıp sonra 1. Kitaba geçmek zaten sadece benim yapabileceğim bir şey Bende diyorum Kara Dul lakaplı Tina apla neden bu kitapta çok az. Vazgeçmicim tüm kitapları alıcim. Gizem üstüne gizem, sır üstüne sır. Yazar şaşırtıyor okuru.
Bir bilgisayar satış müdürü olan Tom izin günündeydi ve çocuklarıyla vakit geçiriyordu. Telefonu çaldı, arayan en son 2 yıl önce görüştüğü eski dostu Jackti. Jack'in sesi başta boğuluyormuş gibi hırıltılı çıkıyordu. acı çektiğini belli eden korkunç çığlıktan hemen sonra sadece Tom'un adresinin ilk satırını söyledi.
Ya biri seni istiyor hem de ölü gel de bu sahneden sonra devam etme. İşinden nefret eden bir satışçıyken başına gelene bak Senden kim ne istesin? Ama işte içgüdüler devreye giriyor ve çocukları karga tulumba arabaya sokup kaynanaya bırakıyor. Bu arada peşine düşen adamlardan da kıl payı kurtuluyor.
Ee karısı nerde? Öğretim görevlisi karısının üni. De olduğunu biliyor hemen yanına gidiyor ama odanın kapısını açamadan kanı görüyor. Eyvah ki ne eyvah
Bu kadar yeter. Epope dehşet ve ibretle tavsiye eder
Bugün bir farklılık yaparak sizlere şu soruyu sormak istiyorum. Dokuz yıldır görüşmediğiniz çocukluk arkadaşınız sizi arıyor. Sesi oldukça telaşlı ve sizden yardım istiyor. Tam ne olduğunu anlamaya çalışırken birileri tarafından arkadaşınıza işkence edildiğini duyuyorsunuz. Ve o anda arkadaşınız sizin adresinizin ilk iki satırını veriyor. Siz olsaydınız ne yapardınız?
#kitapözeti
Tom Meron’a 3:01’de dokuz yıldır görüşmediği arkadaşı Jack tarafından bir telefon gelir. Jack, Tom’un çocukluk arkadaşıdır. Jack’in peşinde adamlar vardır ve yardım için Tom’u aramıştır. Tom yaşanan olaya akıl sır erdiremese de konuşmalarından zor durumda olduğu anlaşılır. Jack ile konuşmaya çalışsada Jack artık yakalanmıştır. Tom’un telefonda tek duyduğu şey evinin adresinin ilk iki satırıdır. Tom telefonu kapattıktan sonra ne yapacağını düşünmeye başlar. Çok az zamanı vardır çünkü Jack ile evinin arasında çok az mesafe vardır. Tom apar topar çocuklarını hazırlayarak onları kayınvalidesine bırakır ve eşi Kathy’e ulaşamayınca onu bulmak için üniversiteye gider. Fakat Tom’u okulda kötü bir sürpriz beklemektedir.
#kitapyorumu
Çok güzel ve merak uyandırıcı bir hikaye ile başlayan kitap ne yazık ki ilerleyen sayfalarda yerini monotonluğa bıraktı. İçerisinde gizem yoktu ve ne yazık ki olaylar heyecanını yitirdi… Olay ile bağlantılı diğer olayları anlatarak ilerleseydi belki daha güzel devam edebilirdi. Kitabın birçok yerinde eksiklik olduğunu düşünüyorum. Bazı bölümler daha detaylandırılabilirdi. Ayrıca kitabın devamı olacak gibi bitti. Bu konu hakkında bilgisi olan birisi varsa bizimle paylaşmanızı rica ederiz