22/11/63 Kitap Bilgileri
Yazar: Stephen King
Tahmini Okuma Süresi: 23 sa. 7 dk.
Sayfa Sayısı: 816
Basım Tarihi: Aralık 2021
İlk Yayın Tarihi: Kasım 2011
Yayınevi: Altın Kitaplar
Orijinal Dil: İngilizce
ISBN: 9789752115040
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
22/11/63 Kitap Tanıtımı
22 Kasım 1963’te Dallas’ta üç el silah sesi duyuldu, başkan Kennedy öldü ve tarih yeniden yazıldı.
Peki, ya geçmişi değiştirme şansınız olsaydı?
Her şey Maine’deki Lisbon Falls kasabasında yaşayan edebiyat öğretmeni Jake Epping’e lokantacı dostu Al Templeton’ın verdiği bir sırla başlar. Aslında lokantasının kileri geçmişe, 1958’e açılan bir geçittir ve Al, Jake’ten saplantı haline getirdiği görevi devralmasını, Kennedy suikastını engellemesini istemektedir.
Böylece Jake Epping, George Amberson olarak büyük arabaların ve fiyonklu çorapların dünyasında, herkesin her yerde sigara içtiği bir Amerika’da yeni bir hayata başlar. Boğucu Derry şehrinden, hayatının aşkıyla karşılaştığı sevgi dolu Jodie kasabasına, Lee Harvey Oswald’a ve Dallas’a uzanan bu romanda; geçmiş, geçmiş olmaktan çıkıp gerilim ve heyecan dozu yüksek bir maceraya dönüşüyor.
Zamanda yolculuk hiç bu kadar inandırıcı ve bu kadar ürkütücü olmamıştı!
22/11/63 Kitaptan Alıntılar
1. ""Gerçekten sessiz biri misinizdir?"
Gülümsedi. "Kimin dinlediğine bağlı.""
2. ""Gerçekten sessiz biri misinizdir?"
Gülümsedi. "Kimin dinlediğine bağlı.""
3. ""Geri kalan her şey sizi yarı yolda bıraktığında kütüphanenin yolunu tutun..""
4. ""Gerçekten sessiz biri misinizdir?"
Gülümsedi, "Kimin dinlediğine bağlı.""
5. "Nasıl görünürse görünsün yüzünü seveceğim; çünkü o senin yüzün."
6. "Gerçekten sessiz biri misinizdir?
Gülümsedi:
Kimin dinlediğine bağlı.."
7. ""En değerli varlığınız kendinizsiniz.""
8. "“Gerçekten sessiz misinizdir?”
“Kimin dinlediğine bağlı.”"
9. "Geri kalan her şey sizi yarı yolda bıraktığında kütüphanenin yolunu tutun."
10. "Kim hayatını değiştirecek bir anın yaklaştığını önceden kestirebilir ki?"
11. "Geri kalan her şey sizi yarı yolda bıraktığında kütüphanenin yolunu tutun."
12. "İnsanoğlu gariptir. Yeterince zaman verirsen her şeye alışır."
13. ""Geri kalan her şey sizi yarı yolda bıraktığında kütüphanenin yolunu tutun.""
14. "Uzun bir geceydi. Belki’ler, keşke’ler, eğer’lerle kendime işkence ettim."
15. "Üzülmek çok kolaydır ve kimseye bir yararı olmaz."
22/11/63 Kitap İncelemeleri
Lise 3. sınıf... Deli gibi dizi izliyorum. İzleyecek güzel dizi kalmadı arayışa geçtim bakınıyorum sitede. 11.22.63 diye bi' dizi keşfettim. Baktım yapımcılar arasında J. J. Abrams da var (Fringe ve Lost'tan tanıyorum ya tabi güvendim hemen başladım keza pişman etmedi de :)) zaten kısa hemen biter diye izleyeyim dedim. Ama o süreç boyunca okuldaki arkadaşlarıma deli gibi övüyorum (sonra onları da başlattım tabi :D).
8 bölüm bitti... Neden 80 değil dedim. Böyle muazzam bir dizi olamaz dedim. Introda gördüm tabi 'based on the novel by Stephen King' yazısını, hemen yazdım google'a. Baktım ki tuğla gibi kitap (o zamanlar yeni yeni kitap okumaya başlamıştım) nasıl okunacak acaba diye düşünürken zaten dizinin süper olmasından da gaza gelerek ben bunu okurum dedim.
Ve ben bundan okulda da bahsettim tabi. Doğum günüm de yakındı. Baktım ki 21 Mayıs günü sınıfa girerken, sınıftan çok yakın bi' kız arkadaşım gülerek bana bakıyor. 'Noldu, ne bu neşe' dedim, kitabı gösterdi. Nasıl mutlu oldum anlatamam. Kokusunu doya doya bi' içime çektim. Hemen o akşam okumaya başladım tabi. Zaten harçlıklarımı biriktirmeye başlamıştım alacaktım onu kafaya koymuştum. Sonra işte kitap bitti. Okurken kah ağladım, kah güldüm, kah sinirlendim, kah üzüldüm...
İşte benim King'le tanışmam böyle oldu. Ondan sonra da zaten her kitabını, filmini yavaş yavaş tüketmeye başladım. Bir daha da bırakamadım.
Sanırım en uzun incelemem bu oldu :D. King okumayı düşünüp de erteleyen herkese duyurulur. Acilen ertelemeyi bırakıp alın elinize o kitabı!
Uzun ve güzel bir maceranın daha sonuna geldim. Okuduğum ilk Stephen King romanıydı. Aslında bunun daha önce dizisini izlemiştim ve tek kelimeyle bayılmıştım. James Franco ve Sarah Gadon ikilisinin uyumunu çok sevmiştim. Kitabını okumayı düşünmüyordum ama dizi ve kitap arasında farklılıklar olduğunu, hikayenin daha geniş olduğunu öğrenince - hep öyle değil midir zaten- kitabını da okumaya karar verdim. Kitaptan da çok büyük zevk aldım.
Akıcı, yormayan, gereksiz ayrıntıların olmadığı güzel bir anlatım vardı. Konusunu bilmeyen yoktur. Edebiyat öğretmeni Jake'in geçmişe gidip JFK suikastini engellemeye çalışması ve yaşadıklarını konu alıyor. Geçmişin değişmek istememesi ve önüne sürekli engeller çıkarması, geçmişin yankıları oldukça hoşuma gitti. Sadie karakterine kitapta başlarda hiç ısınamamıştım. Oysa dizide Sarah Gadon güzelliğinden ve sempatisinden olsa gerek ilk görüşte sevmiştim karakteri. Geçmişle işini bitirip kendi zamanına döndüğünde karşılaştığı manzara oldukça kurgusaldı. Evet insanlardan kaynaklı savaşlar vs olabilir fakat dünyanın kendi kendini öldürmesi, burası fantastik. Ama güzel olmuş. Kitapta tek beğenmediğim nokta suikast girişimi sonrasında doğru dürüst soruşturma yapılmaması, hemen sonuca varılması oldu. Belki yalan söylüyor adam. Böyle büyük bir olayda bu şekilde davranılması imkansız bence.
Stephen King, Kennedy suikastı ve Lee Oswald hakkında ne kadar şey varsa okumuş, araştırmış ve çoğu yerde gerçekleri anlatmış. Lee'nin yaşadığı eve kadar gidip görmüş. Çok büyük emek var bu kitapta. Kurguseverler için güzel bir kitap. Herkese keyifli okumalar :)
okumayı en sevdiğim yazarlardan ve zaman kurgusu da elbette favori kitap ve film konum olduğundan
uzun zamandır okunacaklar listemde beklemekteydi. Filmini izlemeye de bir çok defa niyetlendim ama çeşitli aksaklıklar sebebiyle 10 15 dakikadan sonrasını göremedim. Böylesi iyi oldu belki de, kitabın sürprizi bozulmadı. Sayfa sayısı göz korkutsa da pdf ile okumamı tamamlayabildim ve keyif alarak okudum. Şubat okumasına dâhil olmama vesile olan
'ya da kocaman teşekkürler...
spoiler içerir...
Zaman kurgusu hakkında bolca okuma yapmış birisi olarak genel itibariyle ufak hatalara rastlamış olsam da hikâyenin bütününün verdiği tadı bozacak detaylar değildi. Sonu hakkında kafamda çok daha farklı senaryolar vardı ama üstad bize "Iyi ki Kennedy ölmüş." dedirtmeyi tercih etmiş yapacak bir şey yok. Tekrar 58'e dönmesi için açık bir kapıydı bu belki de... Eğer 2011'i döndüğünde bıraktığından çok daha iyi, mükemmel bir şekilde bulmuş olsaydı yine de sırf Saddie hayatta kalsın diye geri dönecek miydi? Aynı yılları tekrar sil baştan yaşayarak Saddie'yi kurtarıp Oswald'ı öldürecek miydi? Geçmiş değişmek istemezken, her ufak hareketin kelebek etkisi ile geleceği bambaşka hâle getirmesi geleceğin geçmiş kadar güçlü olamayıp kırılgan oluşundan mı? Zaman kavramı çok kafa yorucu çok...
Stephen Kingdən oxuduğum səhv etmirəmsə, 2-ci romandı, 1-ci Kingin daha çox tanındığı qorxu, triller janrında idi, bu romanda isə hər şey var idi, tarix, zamanda səyahət, "kəpənək" effekti.
Əsər indiyə qədər də haqqında şayiələr dolaşan, ABŞ prezidenti Con Kennediyə təşkil olunan sui-qəsdi yenidən ələ alır. Qətli törətməkdə şübhəli bilinən Li Osvald hadisədən sonra özü də qətlə yetirildiyinə görə məsələ müəmma olaraq qalır. King əmi də etmə tənbəllik, Kennedinin keçdiyi küçəni, Li Osvaldın həmin müddətdə qaldığı mənzil, Kennediyə atəş açılan yer, muzey, ağlınıza gələ biləcək hər şeyi araşdırıb və dolğun əsər ortaya qoyub.
Kitabın əvvəlində də deyildiyi kimi, sonda qatilin kim olduğunu öyrənməyəcəksiz, hadisələrə yeni baxış bucağı qazanacaqsız, yaratdığımız kiçik bir "titrəyiş"in nələrə səbəb ola biləcəyini anlayacaq və bəlkə də baş qəhrəmanımız Ceyk Eppinq kimi şizofren dərəcəsinə gələcəksiz.
Tərcümə pisdi 5/10, redaktə səhvləri çoxdu, hekayənin maraqlı olması görməzdən gəlməyə şərait yaradır sadəcə.
Mənə maraqsız gələn siyasi hissələri idi, ki dəhşət çox deyildi 900 səhifəlik kitabda max 60-70 səh olardı. Demək olar ki, anlamırdım.
Məsləhətim adı keçən musiqiləri, rəqsləri internetdə axtarın, daha asan olur təsəvvür etmək və 1 əsr əvvəlin Amerikasını oxumaq daha çox zövq verir.
bu romanında, tarihsel gerçeklik ile kurgu arasında sürükleyici bir köprü kurarak, bir adamın geçmişi değiştirme çabası üzerinden kader, seçim ve zaman dokusu gibi derin konuları işliyor.
Özellikle 1950'lerin Amerika'sına dair detaylı gözlemleri ve dönem atmosferi okuyucuyu zaman yolculuğuna çıkarır gibi hisettiriyor .
Romanın genel teması lise öğretmeni olan Jake'nin 1958'e dönmesi ve J.F. Kennedy suikastını önlemeye çalışması buna bağlı olarak edindiği tecrübe ile zamanın sabit bir çizgi olmadığını, her müdahelenin kelebek etkisi yaratabileceğini gösterir.
Kitap sadece Kennedy suikastına odaklanmaz aynı zamanda geçmişin insanlar üzerindeki etkisini inceler.
Kitabın finali, beklenenden çok daha duygusal ve etkileyici. Jake’in amacına ulaşsa bile bedelini ağır ödediğini görüyoruz.
burada bir tür kadercilik duygusu sunuyor ama aynı zamanda bireysel seçimlerin gücünü de vurguluyor.
Sadie ile ilişkisi finalde yeniden anlam kazanıyor; aşk ve görev arasında yapılan seçimlerin yankıları okuru derinden etkiliyor. En çarpıcı olan ise şu: Geçmişi değiştirmenin iyi sonuçlar doğuracağı düşüncesi sorgulanıyor. King’in sunduğu alternatif gelecek senaryosu çok sert ve karanlık; bu da aslında "tarihin olduğu gibi kalması" fikrine ağırlık kazandırıyor.
Bu final, sadece bir olay örgüsü tamamlanışı değil, aynı zamanda bir düşünsel sorgulama.
Tarihin akışı, insan iradesine ne kadar dirençlidir ve biz bu akışı değiştirmeye gerçekten muktedirmiyiz?
( Dizisini izlemiştim ama kitabı daha da güzelmiş, benim için farklı bir yolculuk oldu.)
Keyifli okumalar :)